HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Kurbanlık koyunlar gibi sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz?

GÜNDEM

Saadet Partisi tarafından düzenlenen "Özgür Gazze Mitingi"nde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, " Her birimiz birer birer kurbanlık koyunlar gibi sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz yoksa güç birliği ederek bu tehdidi durdurmaya mı çalışacağız? Siyonizm kurulduğu günden beri bölge barışının önündeki en büyük engel ve küresel barışa en büyük tehdittir. Bu tehdit bertaraf edilmelidir." dedi.

"Gazze Ablukada, İnsanlık Ayakta" sloganı ile Üsküdar Meydanı'nda düzenlenen Özgür Gazze Mitingi'nde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Siyonist rejim kırmızıçizgileri çoktan aştı. 7 Ekim 2023’te bir tufan koptu, Aksa Tufanı. Ardından, o gün bugündür, 20 ayı aşkın süredir bu soykırım, bu vahşet yaşanıyor. Hemen 7 Ekim sonrasında Türkiye'den yapılan bir açıklama, 'Asıl hedef Türkiye'dir' şeklindeydi. Benzer bir açıklama İran'dan da geldi ve 'Hedef İran'dır' dediler. Evet, aslında hem İran hem Türkiye hem Ürdün hem Suriye hem Irak… Her taraf bu siyonist vahşilerin hedefindedir. Onların sapık bir ideolojileri var. Onlar bu bahsettiğim ülkelerin idaresi altındaki toprakların kendilerine vadedildiğine inanıyorlar ve buralarda hâkimiyet kurabilmek için her türlü vahşeti sergilemeyi kendilerinde bir hak olarak görüyorlar." dedi.

"Filistin bütün yokluklarına rağmen direniyor"

Siyonistlerin Müslümanların dağınıklığından cesaret aldığını belirten Yapıcıoğlu, "20 aydan beridir orada bir katliam yaşanıyor. Meydanlar dolup boşalıyor, insanlar sloganlar atıyor, bağırıyor, çağırıyoruz. Yardım konvoyları yollara çıkıyor, kınamalar gürlüyor ama maalesef bu katliamı bugüne kadar durduramadık. Belki de bizim sorunlarımızdan birisi şudur. Daha önce de çok söyledim, bir kez daha tekrar edeyim. Her birimiz kendi yaptıklarımızı yeterli görüp bir başkasının yaptığını küçük görmeyelim, lütfen. Her yapılan değerlidir ama totalde, toplamda, hepimizin yaptıkları yeterli olmamıştır. Eğer olsaydı bugün orada katliam durmuş olurdu. Bugün, 20 aydır direnen kardeşlerimize buradan sadece direnişe selam göndermekle yetinmemizden dolayı 20 aydır bu vahşet devam ediyor. Elde imkân yok, içecek su yok, yaralıyı tedavi edecek ilaç yok, yarasını saracak bez yok, gazlı bez yok ama diren HAMAS, diren Filistin! Davulun sesi uzaktan güzel geliyor değil mi? Evet, Filistin direniyor. Bütün yokluklarına rağmen... Ve bizden daha özgürler. Çünkü bizde zihinler işgal altında. İşgal altındaki zihinler, bir şey yapamıyor Filistin’deki kardeşlerine." şeklinde konuştu.

"Kurbanlık koyunlar gibi sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz"

Merhum Erbakan Hoca’nın 'siyonizm güçten anlar' ifadesine atıfta bulunan Yapıcıoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

Peki, o gücü kim kullanacak? Bu meydandaki siviller mi? Gazze'deki kardeşlerimiz sizden dua bekliyor ama İslam ülkelerinin ordularının oraya gitmesini bekliyor. Daha önce de bu soruyu sordum, herkes bu soruyu kendine sorsun. Her birimiz birer birer kurbanlık koyunlar gibi sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz yoksa güç birliği ederek bu tehdidi durdurmaya mı çalışacağız? Siyonizm bugün değil, emin olun kurulduğu günden beri bölge barışının önündeki en büyük engel ve küresel barışa en büyük tehdittir. Ve bu tehdit mutlaka, öyle veya böyle, bertaraf edilmelidir."

"Bizim kanımız, Filistin’de kanı dökülen masum çocukların kanından daha değerli değildir"

Mersin Milletvekili Faruk Dinç'in Refah Sınır Kapısı’nın açılması için Mısır'da yapılan yürüyüşte başından yaralandığını hatırlatan Yapıcıoğlu, "Bugün öğleden sonra Filistinli bir kardeşimiz bizi ziyarete geldiler. Mersin Milletvekilimiz Faruk Dinç için geçmiş olsun dileklerini ve teşekkürlerini iletmek için. Ben de onlara şunu söyledim: İsmail Heniye'nin söylediği gibi, bizim kanımız, Filistin'de kanı dökülen masum çocukların kanından daha değerli değildir. Lafı mı olur bunun… Ama yine de bu kadar acı yaşayan bir milletin temsilcisi olarak başından birkaç damla kan akan birisi için bize teşekkür etmeye gelmişler. Bu kadirşinas insanlar için, bu kahraman insanlar için, bu insanlığı savunan kahramanlar için emin olun ne yaparsak azdır, vallahi ne yaparsak azdır. Öyleyse ablukayı kırmak için, bu soykırımı durdurmak için, oradaki kardeşlerimize ihtiyaç duydukları maddeleri göndermek için sadece karadan, sadece denizden değil, belki bulabildiğimiz her yoldan konvoylar oluşturup oraya yürümek gerekir. 20 aydır destansı bir direnişi ortaya koyan Gazzeli kardeşlerimizin imdadına yetişmek için elden ne geliyorsa yapmak gerekir. Ve her birimiz kendimize şunu sormalıyız: Bugüne kadar yaptıklarımız yetmediğine göre bundan sonra daha fazla ne yapabiliriz?" diye konuştu.

"Eğer birlikte hareket ederseniz emin olun bir şey olmaz"

Siyonist terör örgütünü devlet olarak tanımaktan vazgeçilmesi çağrısı yapan Yapıcıoğlu,  "Bizim talebimiz budur. Ama diyoruz ki, eğer bunu yapmıyorsanız veya yapamıyorsanız, o zaman hiç olmazsa şu katliam devam ettiği müddetçe hava sahanızı kapatın, limanlarınızı kapatın, onların diplomat kılıklı o siyonist katillerinin sizin ülkenizde bulunanlarını deport edin, istenmeyen adam ilan edin ve kendi elçiliklerinizi de kapatın, onları geri çağırın. Onların katıldığı spor müsabakalarına bile gitmeyin, takımlarınızı göndermeyin. Korkmayın, bir şey olmaz. Eğer birlikte hareket ederseniz emin olun bir şey olmaz." ifadelerini kullanadı.

Enfal Suresi'nin 73'üncü ayeti olan "İnkâr edenler birbirlerinin dostudurlar, birbirlerinin velisidirler, birbirlerine arka çıkarlar, yardım ederler. Eğer siz de bunu yapmazsanız, siz birbirinize destek olmazsanız, siz birbirinize arka çıkmazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat çıkar" ayetini okuyarak konuşmasını sürdüren Yapıcıoğlu, iyilikten, adaletten, kardeşlikten, barıştan, huzurdan, insanlıktan yana olanların da birleşmeleri gerektiğini, aksi takdirde vahşilerin, katil sürülerinin birer birer mazlumları, bebekleri katletmeye devam edeceklerini hatırlattı.

"Zulmün üzerine gidebilirsek, siyonistler geldikleri gibi gidecekler"

Müslümanların Allah ile bağlarını güçlendirmeleri gerektiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, "Bizim daha güçlü bir imana, daha güçlü bir inanca, daha güçlü bir dayanışmaya ihtiyacımız var. Vallahi bir olursak, vallahi ölümden korkmadan zulmün üzerine gidebilirsek, siyonistler geldikleri gibi gidecekler. İşte o gün gidecekler Sayın Genel Başkan, o gün gidecekler! Ama o günün gelmesi için bizim ihtiyacımız olan şey, Allah'ın ipine sımsıkı, topluca, hep beraber sarılın ve sakın tefrikaya düşmeyin. O gün geldiğinde, onlar da valizlerini toplamaya fırsat bile bulamadan geldikleri gibi defolup gideceklerdir inşallah. Son olarak; her birimiz bugünden sonra kendimize bir daha soralım: Daha fazla ne yapabiliriz? Ve gerçekten hem karadan hem denizden Gazze'ye doğru, Filistin'e doğru daha büyük konvoylar tertip edip yola çıkma zamanı geçiyor. Bir an önce bunu başlatmak gerekir.” dedi.