Hukukçulardan Filistin'in özgürlük mücadelesine destek raporu
Filistin halkının özgürlük mücadelesine katkı sunmak amacıyla Hukukçular Derneği ile Yeryüzü Avukatları Derneği tarafından hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı.
Hukukçular Derneği ile Yeryüzü Avukatları Derneği (WOLAS), "Uluslararası Hukuk Bağlamında Filistin Halkının Özgürlük ve Kendi Kaderini Tayin İçin Yürüttüğü Mücadelenin Meşruiyeti" konulu bir rapor hazırladı.
SETA Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan raporda; Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının mahiyeti, bu hakkın Filistin özelinde nasıl değerlendirileceği, terör kavramıyla neden bağdaşmadığı, Birleşmiş Milletler sözleşmeleri ve kararları çerçevesinde hangi hukuki temellere dayandığı, işgal rejiminin yerleşimci sömürgeciliği bağlamında değerlendirilmesi, kendi kaderini tayin hakkının kullanım ölçütleri ve ilgili yargı kararları, işgal yanlısı devletlerin bu hakkı terörizmle ilişkilendirme çabaları ve Filistin direnişinin yalnızca hukuki değil aynı zamanda ahlaki meşruiyetine dair konular yer alıyor.
Basın toplantısında konuşan Hukukçular Derneği Başkanı Melih Gülseren, Filistin'in özgürlük mücadelesine her daim destek verdiklerini, sahada yürüttükleri çalışmaların yanı sıra uluslararası mekanizmaların da dikkatini çekebilmek adına çalışmaların akademik boyutunu da önemsediklerini söyledi.
"Filistin direnişi, bir sömürgecilik karşıtı direniş ve ulusal kurtuluş hareketidir"
Gülseren, "Kıymetli akademisyenlerimizin hazırladığı rapor, yalnızca hukuki bir çerçeve sunmakla kalmayıp, meseleyi entelektüel ve normatif temelleriyle yeniden ele alma çabasının bir ürünüdür. Bu çalışmayı hazırlarken temel amacımız, Filistin halkının mücadelesini uluslararası hukukun metinlerinde görünür kılmak ve bu mücadelenin meşruiyetini hem hukuki hem de ahlaki temelleriyle ele almak. Raporda da görüleceği üzere Filistin direnişi, bir sömürgecilik karşıtı direniş ve ulusal kurtuluş hareketidir. Filistin halkının kurtuluş ve özgürlük mücadelesinin hukuki temeli olarak da kendi kaderini tayin hakkının emredici norm niteliğinde olduğu noktasında rapor ile Hukukçular Derneği olarak aynı fikirde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu çalışma yalnızca Filistin için değil, tüm sömürgeleştirilmiş ve hakları sistematik olarak ihlal edilmiş halklar için uluslararası hukukun yeniden düşünülmesi gerektiğine işaret etmektedir." diye konuştu.
Yeryüzü Avukatları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Enes Kafadar da uluslararası hukuk kavramının bazı eli kanlı aktörlerin kendilerini aklama aracına dönüştüğünü ifade ederek bu çarpıklığın önüne geçilene dek mücadelelerine devam edeceğini söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi ve WOLAS Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Dişli, Filistin direnişine dair hukuki meşruiyetin sistematik biçimde göz ardı edildiğini vurguladı:
Dişli, "Bugüne dek Filistin'de mücadele eden kurtuluş örgütlerinin yapısına dair destek açıklamaları yapıldı. Ancak hareketin hukuki meşruiyetine dair doğrudan ve açık bir şekilde söz alan olmadı. Artık birilerinin bunu yüksek sesle dile getirmesi gerekiyordu. İşte bu nedenle bugün buradayız."
WOLAS Hukuk Operasyonları Koordinatörü Nasir Qadri, raporun içeriğine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Raporun bölümlerinde; halkların kendi kaderini tayin hakkının tanımı, Filistin özelinde bu hakkın dayandığı hukuki zemin, terör kavramıyla neden ilişkilendirilemeyeceği, Birleşmiş Milletler belgelerinde bu hakkın nasıl yer aldığı ve israilin yerleşimci sömürgeciliği bağlamında değerlendirilmesi gibi çok yönlü analizlere yer verildi.