Mezopotamya'nın simgesel dili: Daq / Nexş / Dövme
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, unutulmaya yüz tutmuş kültürlerden 'geleneksel dövme', UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer almak için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yeşil ışık bekliyor.
Arap kültüründen gelme bu gelenek kadınlarda güzellik ve zarafeti temsil ederken, erkeklerdeyse daha çekici görünme, kendini güçlü hissetme, dikkat çekme gibi unsurları ön plana çıkartıyor. Dövmenin, insanları kötülük, hastalık ve nazardan koruduğuna da inanıldığını belirten yöre halkı, ancak dövmenin son yıllarda yerini makyajın aldığını dile getirdiler.Özellikle Arap kültürünün bir parçası olan geleneksel dövmenin hikayesi için 2006 yılından bu yana omuz omuza çalışan Yazar Yönetmen Mehmet Sait Tunç, Uğraş Salman ve Yrd.Doç. Dr. Uysal Yenipınar, çalışmalarının meyvesini sınırları aşan belgesel yapımı ve tarihe iz bırakacak nitelikteki bir kitap ile taçlandırdı. 2011 yılında Suriye, Şanlıurfa ve Mardin illerinin sınır köylerinde çekimleri tamamlanan 'Anlat Bana' isimli belgesel sınırları aştı ve Cannes, Roma ve İstanbul Film Festivali'nde boy gösterdi. Bölgeden derlenen hikayelerle vücut bulan 'Beden Yazıtları' isimli kitapta ise 70-80 yaş aralığındaki çınarların yıllar öncesindeki motiflere yükledikleri duyguların tercümanlığı, dövme terimleri sözlüğü ile bütünleştirilerek okuyucu karşısına çıktı.
Belgeselin zengin bir topluluğa hitap ettiğini söyleyen Mehmet Sait Tunç; şöyle konuştu: "Yörede Kürt, Arap, Süryani, Alevi ve Yezidiler Türk kökenli kadınlar ve erkekler ile yapılan röportajlar mevcut. 51 dakikalık belgesel ancak uzun uğraşlar sonucu emekle ortaya çıkan bir belgesel.
Daha önce hiçbir televizyon kanalında yayımlanmadı. Geçen yıl Türk sinemasını temsilen Cannes Film Festivali'nde yer aldı. Roma Film Festivali'ndeki iki Türk belgeselden biri oldu. Ayrıca, İstanbul Film Festivali'nde de ayakta izlendi.
Çekimler Suriye, Şanlıurfa ve Mardin'de daha çok sınır köylerde yapıldı."
ALANINDA İLK KİTAP
Yrd.Doç. Dr. Uysal Yenipınar; zerafeti sergileme, inancı destekleme, korkuya karşı koyma ve kendini güçlü hissetmenin aracı olarak kullanılan geleneksel dövmeye ilişkin alanında yazılan ilk kitap olduğunu söyledi. Yenipınar; Güneydoğu Anadolu Bölgesini seçmelerinin özel bir nedeni olduğunu belirterek "Kitabı yazmadan önce literatür taraması yaptık ve 59'a yakın bilimsel makale ve kitap incelemesi yaptık. Dövme ile ilgili bilimsel makaleler yeterli değildi. Bunlar bizi kitap yazmaya itti" dedi.
Ege Üniversitesi adına İnanç ve Kültür Turizmi Projesi adına sosyal bir proje yürütürken yörede bulunan dövmeli kadın ve erkeklerin görünüşlerinin dikkatini çektiğini açıklayan Yenipınar; sözlerini şöyle sürdürdü: "Konuştukça inançlarla ilgili olduğunu öğrendim,
yok olmaya yüz tutmuş bir hikaye gelenek olduğunu öğrendim. 80-90 yaşındaki kadınların dövme ile ilgili en iyi temsilciler olduğunu gördüm. Dövme geçmişten günümüze toplumun sosyal yaşantısının değerlerinin inançlarının kuşaktan kuşağa motiflerle aktarılması, gelecek kuşaklara taşınması bir soyut kültürdür. UNESCO'nun araştırmaları da dikkatimi çekti. UNESCO manevi anlamdaki soyut dünyaya mal olabilecek kültürlerin de kaybolmakta olduğunu fark ediyor ve 2003 yılında bir genelge yayımlıyor. Ülkeler bu konuda duyarlı hale geliyor."
Türkiye'nin 2006 yılında bu araştırmaya imza attığını belirten Yenipınar, şunları söyledi: "Tam turizme yatkın, Türkiye'nin soyut kültürüne yatkın bir araştırma olduğu için tercih ettik. Kitabın temel amacı UNESCO'nun Dünya Soyut Kültür Mirası'ndan miras listesinde acil koruma altına alınacak kültürler listesine alınmasını sağlamak. Belki Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız kitabımızı bir belge olarak UNESCO'ya sunar ve dünyanın acil koruma altına alınması gereken kültür mirasları listesine girer."
MOTİFLERİN ANLAMLARI
Yenipınar; 398 sayfalık araştırma-inceleme dalında Uysal Yenipınar ve Mehmet Sati Tunç imzalı yayımlanan kitapta yer alan terimler sözlüğünde e söz konusu motiflerin anlamlarının yer aldığını belirtti. Geleneksel dövmenin şimdiki zamanda yapılan dövmeden malzemesi ve yapım aşamasıyla farklı olduğuna dikkat çeken Yenipınar; sözlerine şöyle devam etti: "kız çocuğu doğuran anne sütü, hayvanları öz sıvısı, çıra ve is kullanıyorlar. İğneler yardımıyla motifleri işliyorlar Örneğin sıklıkla rastlanılan bir motiftir, kadınların alınlarının ortasındaki motif. Bu 'baş tacı' anlamına gelmektir.Ayrıca boy soy simgesi dövmeler hangi aileye ait olduğunu belirtmek içindir. Geometrik motifler de daha çok tılsım ve inançlarla ilgilidir."
genellikle kadınlarda görülen “dek”, genel anlamda karşı cinse daha güzel ve çekici görünmek için yapılıyor. Motifler çekicilik, bereket, güzellik ve güç anlamlarını taşıyor. Nazara karşı koruduğuna inanılanlar da var. En çok tercih edilen motiflerden bazılarını sayalım:
Çekiciliği artıran ceylan: Deforme edilmiş ceylan motifinin evlilik hazırlığı yapan kızlara şans getirdiğine inanılıyor. Cinsel çekiciliği artırdığına da inanıldığı için genellikle namahrem bölgelere yapılıyor.
Hamaratlaştıran kırkayak: Birçok ayağı bulunduğu için her işi çabuk halledebildiği düşünülen kırkayak, evin işlerini çabuk ve sorunsuz halletmek isteyen kadınlar tarafından tercih ediliyor.
Güzelleştiren tarak: Mardinli kadınlar tarağın güzellik ve süs anlamına geldiğini düşünüyorlar. Tarak dövmesini de daha güzel görünmek için yaptırıyorlar.
Sağlık veren güneş: Genellikle el üzerine yapılan bu motif asalet, aydınlık ve umudu temsil ediyor. Güneşi bedeninde taşıyan kişinin sağlıklı bir hayatı olacağına inanılıyor.
Süslülere halhal: Ayak bileklerine taktıkları halhalları tarlada kaybetmekten sıkılan kadınlar kalıcı bir çözüm bulmuş ve halhalı dövme motifi haline getirmişler. Süsüne düşkün olanlar bu deseni tercih ediyor.
Tarak deseni, Güzel görünmek isteyen kadınlar yaptırıyor.
Nazardan koruyan göz: Nadir rastlanan motiflerden biri. Kem gözden, nazardan koruduğuna inanılıyor.
Genç kızlara ay: Genç kızların büyüdüklerinde ay kadar parlak ve güzel olmak için yaptırdıkları desen. Genellikle el üzerine yapılıyor.
Enerji için yıldız: El ve çene altına yapılan yıldız motifinin yaptırana olumlu enerji verdiğine inanılıyor.
Zehirli böcek ısırıklarından koruduğuna inanılıyor.
Tarlada koruyan böcek: Tarlada çalışırken zehirli böcekler tarafından ısırılmaktan korkanlar bu motifi tercih ediyor. Kadınlar tarlada çalışırken kendilerini korumak için yaptırıyorlar.
Beğenilmek için kalp: Karşı cinse kendini beğendirmek isteyen genç kızların tercih ettiği bir desen. Genellikle el, ayak ve göğüs üzerine yapılıyor.
Yeni kız çocuk doğurmuş annenin sütü gerekiyor
Dekin yapılışı modern dövmenin yapılışı ile aynı mantığa dayanıyor. Deri, iğne ile yaralanıyor ve yaranın içine iğnenin ucundaki boya akıtılıyor. Deki özel kılan, malzemeleri: Yeni kız çocuk doğurmuş bir annenin sütü (inanışa göre dövmeyi daha kalıcı kılıyor) ile çıra isi karıştırılıyor. Karışımdan elde edilen mürekkep iğne ile deriye işleniyor. Dövme bitince de temiz bezle sarılıyor.