Yahudi çeteler Filistinlilere suikast düzenliyor: Bir genç daha katledildi

GÜNDEM

İşgal altındaki 1948 topraklarında bulunan Şefamer kentinde, 25 yaşındaki Adi Hüsam El-Vahş Ebu Rağis silahlı saldırı sonucu şehit oldu. 2025 yılı başından bu yana Filistin toplumundaki cinayetlerin sayısı ürkütücü boyuta ulaştı.

Siyonist rejimin 1948'de işgal ettiği topraklarda yaşayan Filistin toplumu, artan şiddet ve suç dalgasının yeni bir kurbanıyla daha sarsıldı. 22 Haziran Pazar akşamı, Celile bölgesindeki Şefamer kentinde 25 yaşındaki genç Adi Hüsam El-Vahş Ebu Rağis, kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş sonucu şehit oldu.

Yerel kaynakların aktardığına göre, olay yerinde ağır yaralanan genç müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Cinayetin failleri henüz yakalanmazken, toplumda infial büyüyor.

Bu son olayla birlikte, 2025 yılı başından bu yana Filistinlilerin yaşadığı bölgelerdeki cinayet sayısı 124'e yükseldi. Kurbanlardan 9'u kadın, 65'i ise 30 yaş ve altındaki gençlerden oluşuyor. Kayıtlara göre, 105 kurban ateşli silahla şehit edildi. 8 kişinin ise doğrudan siyonist polis güçleri tarafından öldürüldüğü belirtildi.

Filistinli topluluklar, siyonist rejim makamlarını artan suç oranlarını görmezden gelmek ve organize suçlara göz yummakla suçluyor. Uzmanlar, bu ihmalin kasıtlı bir politikanın parçası olduğunu, Filistinli toplumun parçalanmasını ve içten zayıflatılmasını hedeflediğini vurguluyor.

2024 yılında 221 cinayet kaydedilmişken, 2023'te bu sayı 222 idi. 2025 yılında ise sadece yarı yıla yaklaşan bir sürede 124 cinayetin gerçekleşmiş olması, tehlikeli bir tırmanışı gözler önüne seriyor.

1948 Bölgesi Filistinlileri Yüksek Takip Komisyonu ve Adalet adlı insan hakları kurumu, siyonist işgal rejimi sözde polisinin Arap toplumunu düşman olarak gördüğünü, "faili meçhul" olarak gösterilen cinayetlerin üzerine gitmediğini, cinayetlerin faillerini ortaya çıkarmak için çalışmadığını ve bu tür cinayetlerde kullanılan silahların toplanması için hiçbir işlem yapmadığını açıkladı.

Söz konusu cinayetleri işleyen şebekenin Şabak (iç istihbarat teşkilatı) tarafından himaye edildiği, cinayetleri işleyenlerin başını çekenlerin bu teşkilatla iş birliği içinde hareket ettikleri belirtildi.

Siyonist işgal rejiminin, 1948'de işgal edilmiş bölgede ikamet eden Filistinlilere yönelik saldırıların ve cinayetlerin üzerine gitmemesi, siyonist terör örgütlerini cesaretlendiriyor ve saldırıların daha da artmasının önünü açıyor.

Bu politikanın asıl amacının ise bölgedeki Filistinlileri göçe zorlamak ve onların yerlerine Yahudi yerleşimcileri yerleştirmek suretiyle ırkçı tasfiye planını hayata geçirmek olduğu belirtiliyor.