3096 Gün - Natascha Kampusch Kitap özeti, konusu ve incelemesi

3096 Gün kimin eseri? 3096 Gün kitabının yazarı kimdir? 3096 Gün konusu ve anafikri nedir? 3096 Gün kitabı ne anlatıyor? 3096 Gün PDF indirme linki var mı? 3096 Gün kitabının yazarı Natascha Kampusch kimdir? İşte 3096 Gün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Natascha Kampusch

Çevirmen: Bige Turan

Editör: Esra Kökkılıç Bal

Orijinal Adı: 3096 Tage

Yayın Evi: Pegasus Yayınları

İSBN: 9786053434146

Sayfa Sayısı: 272

3096 Gün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

3096 Gün Ruhunu kimse esir alamaz. Sekiz yıllık korkunç bir işkence ve taciz hikâyesi… Ve Natascha'nın kimliğini kaybetmeden kaçmasını sağlayan mücadeleci ruhunun öyküsü…

2 Mart 1998. 10 yaşındaki Natascha Kampusch ilk defa okula tek başına yürüyerek gitmek için evinden çıkar. Yolda bir adam tarafından beyaz bir minibüsün içine çekilir. Aradan saatler geçtikten sonra kendini karanlık bir hücrede battaniyeye sarılı halde bulur. Sekiz yıl sonra kaçmayı başarana kadar bu hücre evi, onu kaçıran adam da tanıdığı tek insan olacaktır… 3096 Gün'de Natascha inanılmaz hikâyesini ilk defa anlatıyor: çocukluğundaki zorluklar, kaçırıldığı gün başından geçenler, beş metrekarelik bir hücredeki esareti ve kendisini kaçıran adamın, Wolfgang Priklopil'in bitmek bilmez fiziksel ve duygusal istismarları…

3096 Gün, insan ruhunun zaferine dair tüyler ürperten bir öykü. Umutsuzluğun en derin çukurlarında katlanılmaz anlar yaşarken bile kendisini esir alan adamı nasıl yavaşça manipüle edeceğini öğrenen ve bütün ihtimallere meydan okuyan küçük bir kızın insanlığını yitirmeden özgürlüğüne kavuşmasının hikâyesi…

"Yıllarca esaret altında tutulmuş genç bir kız yaşadıklarını samimiyetle dile getirmiş."

-Guardian-

"Düşünceli, azimli ve kendine acımaktan sürekli kaçınan bir genç kızın çektiği çileye olduğu kadar boyun eğmeyi reddeden ruhuna da tanıklık edeceksiniz."

-Sunday Times-

3096 Gün Alıntıları - Sözleri

  • Sessizliğimle onu cezalandıracağım
  • Asla evden öfkeli çıkmamalısın. Birbirimizi bir daha görebilecek miyiz, belli olmaz.
  • Birkaç yaprak koparıp cebime koydum. Dışarıdaki dünyada olanlardan bir hatıra.

3096 Gün İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Elveda Natascha: Elveda Natascha... Başta şunu söylemeliyim ki kitaptan çok etkilendim. Lise döneminde bir çok polisiye, gerilim romanı okuyan biri olarak her sayfayı çevirdiğimde heyecanlandım.. Kitabın her sayfası gerilim ve adrenalin doluydu. Natascha'ya ve onun 8 sene boyunca çektiği acıları okurken insan haline şükrediyor resmen,mutlaka okumanız gereken bir eser.. (Mego)

Aslında bu tür olaylara, televizyonda, sosyal medyada pek çok haber kaynağında sıklıkla denk geliyoruz. Bazı insanlar, başka insanları hayatlarından kopartma gücünü kendilerinde görebiliyorlar. Sırf kendilerini tatmin etmek için, başka hayatların sonunu getirebiliyorlar. Neredeyse her gün gündeme yükselen, kaçırma, taciz, tecavüz, cinayet vakalarını; okuyor, izliyor ve duyuyoruz. Bu her ne kadar başarılı bir hayatta kalma eseri de olsa, içimde hep yetkililerin bu tür şeyleri yeterince ciddiye almadığına dair inanç kalacak. Çünkü Natascha'nın daha kaçırıldığı ilk aylarda, polis olayı biraz daha derin soruşturmuş olsaydı bu kız kurtulabilecekken, 3096 gün boyunca, sayısız işkence ve tacize boyun eğmek zorunda kaldı... Sonundaysa kendi kaçtı, kendini kurtardı ve yine, gururlu bir insan muamelesi görebilmek için çaba harcamak zorunda kaldı. Sırf o polis memuru o gün evin içine girmedi diye, etrafı ya da kızı kaçırdığı arabayı biraz olsun kontrol etmedi diye... 3096 gün eziyet gördü. Pek çok yönden ağır bir olay ve okurken o kadar sarsıcı gözükmese de, Natascha'yla empati kurulduğunda, onun duygularını anlamaya başladığında insanın boğazına pek çok kelime sıkışıyor. Keşke, bu tür vakalarda umut hemen kesilmese. Keşke her ipucunun (ne kadar sahte bile görünse) peşine takılsalar ve insanları kurtarmak için çaba harcasalar... Ancak şimdi bile rahatlıkla görebiliyoruz. Natascha 10 yaşında, sıradan bir kızdı. Ailesinden başkası için bir değeri yoktu. Standart protokoller izlendi ve belirli bir süre sonra dosya "cesedi ve izi bulunamayan kayıp vakası" etiketiyle, raflara kaldırıldı. Eğer kendini kurtaracak fırsatı yakalamasaydı, o evden kaçamasaydı... İnsanlar, ona yardım etmekten korkup evlerine kapansalardı şimdi bile, bir adamın beş metre karelik bodrumunda can çekişiyor olabilirdi. (s.)

İlk olarak şunu bilmenizi istiyorum. Bu kitapta anlatılan şeyler gerçek ve yaşayan kişi de kitabın yazarıdır. Natascha 10 yaşında küçük bir kızdır. Yaşadıkları bölge tehlikelidir. Bu yüzden annesi küçük kızı her gün okula bırakır. Fakat arkadaşları tarafından bu yüzden zorbalığa maruz kalır. 2 Mart günü annesinden izin kopartıp okula tek başına gitmek için yola çıkar. Biraz ilerledikten sonra yolda beyaz bir minibüs görür. Annesinin bu şekilde bir olayla karşılaştığında karşıya geç dediği gelir aklına ama bunu uygulamaz. Biraz ilerledikten sonra adam onu alır ve minibüsün içine atar. Adam onu evde yaptığı bir hücreye atar. Ve Natascha'nın yürek burkan hikayesi böyle başladı. 3096 gün boyunca bir hücrede Wolfgang Priklopil tarafından esir tutuldu. Bu zaman içinde hem duygusal hem de fiziksel istismara maruz kaldı. Onun yaşadığı şeyleri burada özetleyip anlatamıyorum maalesef. Bu dediklerimi anlamanız için alıp okumanız gerek. Bu kitap beni neden etkiledi? Ben de istismar mağduru olarak çevrenin ne tepki vereceğini anlamak için bu kitabı okudum. Biraz daha empati kurmak, bu psikolojiyi yenip yaşadıklarını cesurca nasıl anlattığını görmek bana da umut oldu. Her ne olursa olsun hep bir umut vardır derler ya. Evet işte bu kitapta 8 yılı aşkın bir sürede yine bitmeyen umudu, bir kurtulma hikayesini okuyacaksınız. Kitabı okurken aklıma çok soru takıldı. Natascha o evde bunları yaşarken evin önünden geçen biri içerde olan şeyleri bilmiyordu. Kim bilir kaç böyle kaç evin önünden geçtik. Hâlâ kaç çocuk var haberimiz olmadan bunları yaşayan? Bitecek mi bir gün bu çocuk istismarı? Peki o minik bedenler canavarlardan kurtulabilecek mi? Bunlara cevap veremiyorum ama bir an önce son bulmasını istiyorum. (merhem)

3096 Gün PDF indirme linki var mı?

Natascha Kampusch - 3096 Gün kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de 3096 Gün PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Natascha Kampusch Kimdir?

Natascha Kampusch 2 Mart 1998 günü, henüz 10 yasındayken okulunun önünde tanımadığı 44 yaşındaki elektrikçi Wolfgang Priklopil tarafından kaçırıldı ve tam 8 yıl boyunca Wolfgang Priklopil tarafından esir tutuldu.Kaçırılma olayının ardından polisin yaptığı bütün operasyonlar boşa çıktı ve bir ara Natasacha'nın öldürülüp gömüldüğü yolundaki ihbarların yoğunlaşması üzerine değişik arazilerde cesedini bulabilmek için kazılar bile yapıldı.Natascha,23 Ağustos 2006 tarihinde 18 yaşındayken bir anlık fırsatı bulup kaçmayı başardı.Kurtulduktan sonra uluslararası haber ajanslarının "acil " uyarısıyla abonelerine geçtikleri kısa haberin ayrıntıları medya ekranlarına düşmeye başladıkça da dünya medyası da acar muhabirlerini Viyana'ya gönderip, Natascha ile ilk görüşmeyi yapmanın yollarını aramaya başladılar. Fakat Avusturya devleti ve özellikle de Natascha'ya kendisini affettirmek isteyen emniyet teşkilatı, onun bu aşırı ilgiyi paraya tahvil edebilmesi için tüm önlemleri almıştı bile. Ve Natascha çevresindeki psikolog, hukukçu ve medya uzmanlarından oluşan danışmanlarının da önerisiyle, Avusturya devlet televizyonunda ekrana çıkarak 40 dakika süreyle 3 milyon Avusturyalıyı ekran başına kilitlemeyi başardı. Programın dünyadaki 120 istasyonda yayına girmesiyle Natascha’yı izleyenlerin sayısı onmilyonlara ulaştı. Aynı zamanda Natascha'ya ithafen başrolünde Antonia Campbell-Hughes'ın oynadığı 3096 Gün adlı film çekilmiştir

Natascha Kampusch Kitapları - Eserleri

  • 3096 Gün

Natascha Kampusch Alıntıları - Sözleri

  • Sessizliğimle onu cezalandıracağım (3096 Gün)
  • Asla evden öfkeli çıkmamalısın. Birbirimizi bir daha görebilecek miyiz, belli olmaz. (3096 Gün)
  • Birkaç yaprak koparıp cebime koydum. Dışarıdaki dünyada olanlardan bir hatıra. (3096 Gün)