4 Defter - Rumeli Rüzgarı - Sibel Eraslan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

4 Defter - Rumeli Rüzgarı kimin eseri? 4 Defter - Rumeli Rüzgarı kitabının yazarı kimdir? 4 Defter - Rumeli Rüzgarı konusu ve anafikri nedir? 4 Defter - Rumeli Rüzgarı kitabı ne anlatıyor? 4 Defter - Rumeli Rüzgarı kitabının yazarı Sibel Eraslan kimdir? İşte 4 Defter - Rumeli Rüzgarı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sibel Eraslan

Yayın Evi: Profil Kitap

İSBN: 9789759968960

Sayfa Sayısı: 334

4 Defter - Rumeli Rüzgarı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

“Rumeli Rüzgârı, büyük ninelerimi İstanbul’a ve Anadolu’ya savurup getirmiş hicretin hikâyesi elbette...

Rüzgâr, sadece zorunlu göçün hatırası, nostalji notları olarak da geçmiyor bu defterlerde. Kuşaklar arasında yaşadığımız derin dönüşümler, şimdilerde yerleşik olduğumuz halde etrafımızdaki mekân üzerinden süren ve belki zorunlu göçlerden, hicretlerden çok daha kudretli akıl almaz değişimler, eşyanın hakikatine vakıf olmamıza engel müthiş hızlı süreçler de, Dört Defter’in hayretlerindendir...

Buna rağmen Rumeli Rüzgârı, nesilden nesile çok da bilinçli olmayarak aktarılan benzeşimleri, içerik değiştirse de bir türlü yatıştırılamayan tedirginliklerimizi, sebepli sebepsiz hasretlerimizi, bağlılıklarımızı, hiç kurtulamadığımız esaret hissiyatımızı, en önemlisi “tavır” olarak tüm sonraki kuşaklara da sirayet etmiş bir “ruh hali”ni işaret eder...”

Usta yazar Sibel Eraslan’dan türlerin arasında cesurca salınan, Balkanlar’dan Akdeniz’e, asırlar evvelinden bugüne gelerek kokulardan seslere, uzak hatıralardan yakın tanıklıklara, insanın ve hayatın derinliklerine temas eden zengin ve çok katmanlı bir metin.

Her defterin adeta sihirli bir kapı işlevi gördüğü kırk odalı, büyük ve bereketli bir konak Rumeli Rüzgârı.

4 Defter - Rumeli Rüzgarı Alıntıları - Sözleri

  • İnsan, yüzünü hiç görmeden de sevebilir bazı şehirleri.
  • Lakin “men arefe nefsehü fekad araefe rabbehu”, yani “ancak nefsini bilen bilir Rabbini” sırrı da bize ışık olsun, yol olsun...
  • Şehirleri şehirlere bağlayan insanlardır... Ama hiçbir harita göstermez onlar arasındaki bağları.
  • Cesaret korkmamak değildir, korktuğu halde yürümeye devam etmektir... Mütemadiyen devam edin, devam edin..."
  • adım atmaya bak, sakın durma ve arkayı düşünme, hep önüne, hep önüne bakacaksın...
  • "Vuslat belki cennete kalmış”
  • "Ben daha öteye gitmem, ömrüm gitmekle geçmiş, burda dururum ben'
  • Şehirlerde insanlar gibi kaderlerine giderler. Şehirlerde insanlar gibi nasiplerini beklerler.
  • Köydeyken ninem anlatmıştı; herkesin gözlerinde billurdan bir tas dururmuş, dikkat edin de kırılmasın, ağlatmayın kimseyi” derdi...
  • Ben o dağlardan hiç geçmedim. Ben o dağları hiç ardımda koymadım. Ama öyle inanıyorum ki bir gün dağları aşarak geri dönsem, herkesin hayatta, herkesin sağ salim, herkesin iyilik güzellik içinde olduğu bir yere varacaktır yolum. Gurbet bitecek ve herkes kavuşacaktır birbirine... Dağların bittiği yerde...
  • Kalp kırılırdı. Hayal kırılırdı. Ümit kırılırdı. Işık kırılırdı. Peki ruh kırılır mıydı? Düş kırılır mıydı?
  • Yerler de gökler gibidir. Gelir ve gider. Durur öyle sanmayın yerleri...
  • Tüm zorluklara, yoksunluklara, eksikliklere rağmen gülümseyen bir anne, ocağı tüttüren güçtür. Evinin direğini hiç çökertmeden yükselten neferdir çalışkan bir anne...
  • Kolay değil, yaşamaktır gelen başlarına.
  • Galiba kıyamet kopmuştu da bizim payımıza da cehennemdi düşen...

4 Defter - Rumeli Rüzgarı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

4 Defter Rumeli Rüzgârı O kadar derin ve gerçekti ki yaşananlar yazarın yüreğine yansımıştı. Bir o kadar içli ve hüzünlü... Gözlerimden yavaş yavaş süzülen gözyaşlarıyla okudum kitabı Neydi peki bu gözyaşlarına ilham veren? Neydi kitapta anlatılan o kadınların hikayesi…. Yüreğime dokunan neydi acep o denli? Toprak defterinde bende toprak oldum Rüzgârda savruldum Alev de ateşe mi düştüm ne dedim Su defterinde sular serpildi gönlüme Seher Hanım, Fatma Yaşar Hanım, Penbe Hanım, Zeynep Hanım, Metin Kaptan, Azime Hanım, Fikriye Hala, Refika Hanım, Seyit, Nina, Alma Hala, Yadigar, Yıldıray… Aklıma gelmeyen var ise affola Onlar her daim yanımdaydı sanki yaşadım birlikte acılarını da sevinçlerini de Seyit’in bacağıyla benimki de koptu sanki anlayın yani ne kadar yaşadım “Tarih çocukların evidir.” demiş yazar eviymiş gerçekten ya nasıl olmasın tarih yoksa geçmiş yoksa bizi yetiştiren o koca değerler yoksa bizde yokuz Küsuf nedir? Namazı nasıl kılınır? Kuşluk vakti? Duha namazı? “Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi'l-hayr” duası Tel dolapta saklanan yiyecekler O kocamannnn küplere kurulan ve tadına doyulmaz turşular Kış gelmeden yapılacak tüm hazırlıklar tarhanası, nanesi, biberi ve dahası “Ceviz ağacında gizli olan anne kokusu” gurbette yaşayanlara nasıl da hitap eder bilemezsiniz bile edemezsiniz. Gözyaşlarım yine sel tabi… Rüzgâr bize doğrudan esmiş ne de olsa “Tohumu taşıyan rüzgârdır” değil mi? Ailelerimizden ne gördüysek bize nasıl rol model oldularsa öyle şekilleniyor hayatlarımız kitap dostları Yazarımızın emeğine sağlık der sizlere de keyifli okumalar dilerim. (Şeyda Karabörk)

Kitabın Yazarı Sibel Eraslan Kimdir?

Sibel Eraslan (d. 1967, İstanbul) Türk gazeteci, yazar.rnrn1967’de İstanbul’un Üsküdar ilçesinde doğdu. Üsküdar Kız Lisesi’ni (1985), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1989).rnrnİnsan hakları, kadınların eğitimi, istihdamı ve haklarıyla ilgili inisiyatiflerde görev aldı.rnrnTeklif ve İmza dergilerinde yazdı. Bir dönem Vakit gazetesinde de köşe yazıları yazan yazar, 18 Şubat 2011 tarihinden itibaren Star Gazetesiinde yazmaya başlamıştır. Öyküleri Dergah, Mostar ve Hece dergilerinde yer aldı.

Sibel Eraslan Kitapları - Eserleri

  • Canfeda
  • Çöl / Deniz
  • Siret-i Meryem
  • Nil'in Melikesi
  • Saklı Kitap
  • Hz. Aişe

  • Balık ve Tango
  • Şile
  • Kadın Sultanlar
  • Parçası Benden
  • Fil Yazıları
  • Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer
  • Hz. Fatıma

  • Babam İçin Beyaz Bir Kuğu
  • 4 Defter - Rumeli Rüzgarı
  • Parçası Benden
  • Ayrılık Üzüntülerin Annesidir

Sibel Eraslan Alıntıları - Sözleri

  • "İnsan bilmediğinin cahilidir efendimiz." (Canfeda)
  • “ Sevgi, selamın yaygınlaşmasıyla olur ” (Hz. Aişe)
  • Halbuki arkadaşlık kadar cennete benzeyen çok az kelime vardır dilimizde... (Ayrılık Üzüntülerin Annesidir)
  • İnsan, yüzünü hiç görmeden de sevebilir bazı şehirleri. (4 Defter - Rumeli Rüzgarı)
  • ... beğenilmemenin acı burkuntusu... (Parçası Benden)
  • " Anne kalbi her şeyi işitir,hatta söylenmeyip dile gelmemişleri bile,hiç merak etme...Sevmek,bilmekten evveldir." (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)

  • Bilgilendirme artık politik bir propaganda aracına dönüşmüş durumda. Zihinler, küresel olarak pompalanan sanal bilgilendirmelerle bir çeşit sürüklenme ağı içinde. (Hz. Fatıma)
  • Merakını merak ediyorum... (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)
  • Gurbette gariplik vardır, garip olansa zaten Allaha yakındır. (Ayrılık Üzüntülerin Annesidir)
  • Bilmiyorum, tecrübe etmişliğim yok ama çocuk, sanırım böylesi bir şey, ağırlıkları silen, yerçekimini altüst eden bir hesap edilmezlik var çocuklukta... (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)
  • Adliyeler hep böyle soğuk mu olmak zorunda? (Fil Yazıları)
  • Hatice’nin kalbi Resul’ün eviydi. Hatice’nin kalbi onun için giysiydi, libastı. . . Sığınaktı Hatice sevgilisi’ne, onun güvenli limanıydı. (Çöl / Deniz)
  • Terk edildikten sonra da devam ediyorsa, o sevdadır ancak. Herkes gittikten sonranın hikayesidir, benim hikayem. İşte bakın! Arkadaşlarımdır şu savrulan yapraklar. Kopmuş yerinden, dalından ayrı düşmüş... Düşen yapraklar kadar yurtsuz bir kızıyım yeryüzünün. (Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer)

  • Kendisini sevdası uğruna iptal etmeyen göz, boşa aşığım deyip durmasın. Sevda perdedir. Körlük sanırsın, oysa görüştür. Görüş açıklığı için,diğer şeylere körlük gerektirir aşkın yolu. (Siret-i Meryem)
  • "Sabır sadece zorluklara tahammül etmek değildir. Sabır gücümüz yettiği halde zalim olmamaktır." (Çöl / Deniz)
  • “ Allahın rahmeti gazabından çoktur... Biz müminler de merhamet sahibi olmalıyız... Bizim öfkemiz de, gazabımız da haddi aşamaz aşmamalıdır. Derdi Efendi İbrahim’in eşi hanımım Sare… (Zemzem'in Annesi - Hazreti Hacer)
  • Yüzlerce uzun boylu robocop arasında uçuşan bir kül yığını gibi süzülerek ilerliyordum. Kütlem yok, biliyorum... (Parçası Benden)
  • Sevdiklerinden vermedikçe hakiki iyilik mertebesine asla ulaşamayacaklarını bildiren vahye tabi kıldılar iradelerini.. (Canfeda)
  • Melike'yi götürdüler... Kütükler çakılmış kızgın kumsala bağladılar... "Bu sağ elimdir" dedi, sağ bileğinden bağlanırken, "bu hep elinden tutmak istediğim, ama yüzünü bile hatırlayamadığım anneme uzanan elimdir, Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sol elimdir" dedi, sol bileğinden bağlanırken, "bu elimle yazı yazamadım hiç, şayet yazsaydım; Allah yazardım, feda olsun Allah'a..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sağ ayağımdır" dedi, sağ ayak bileğinden bağlanırken, "evladım Musa'ya her yönelişimde onun üzerine bastım, Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... "Bu sol ayağımdır" dedi, sol ayak bileğinden bağlanırken, "dünyayı sevemedim, sığacak bir ev bulamadım, lakin dünyalar Allah'a feda olsun..." Onu bağlayanlar da ağlıyordu... ... O gün, onun eve dönüş günüydü... (Nil'in Melikesi)
  • "Hz. Aişe de " evlerinden çıkmasınlar" ayetini her işittiğinde ağlarmış ya.. Bir kere evinden çıkmaya görsün kadın kısmı. Gerisi tufan. Gerisi Cemel. Gerisi, "bahar eriyor gitgide, bir iki günlük ömrü var artık, mevsimler de dört değil şimdilerde, ikiye indi, yaz ve kıştan başka bir şey kalmadı elimizde..." (Babam İçin Beyaz Bir Kuğu)