Açık Mektuplar - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Açık Mektuplar kimin eseri? Açık Mektuplar kitabının yazarı kimdir? Açık Mektuplar konusu ve anafikri nedir? Açık Mektuplar kitabı ne anlatıyor? Açık Mektuplar PDF indirme linki var mı? Açık Mektuplar kitabının yazarı Rasim Özdenören kimdir? İşte Açık Mektuplar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Rasim Özdenören
Yayın Evi: İz Yayıncılık
İSBN: 9789753559782
Sayfa Sayısı: 80
Açık Mektuplar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yazmaya meyilli gençlerin ortak merakları arasında, “ne okumamı tavsiye edersiniz?”, “hangi tür için hangi yazarlara odaklanmalıyım?”, “yazdıklarım bir değer ifade ediyor mu?” gibi sorular vardır. Bu sorulara çevrenizden, tanıdığınız bir yazardan, sizden iyi yazdığını düşündüğünüz bir arkadaşınızdan cevaplar alabilirsiniz. Hal böyleyken bu soruları cevaplayacak mahiyetteki dergi veya gazete sayfalarındaki okur köşeleri/atölyeler, paha biçilmez birer imkâna dönüşür. 1965 yılında Yeni İstiklâl gazetesinde Rasim Özdenören’in üstlendiği bir “Açık Mektup” köşesi mevcut. Özdenören’in bu köşede, okuyuculardan gelen mektuplardaki öykü, deneme ve şiirleri değerlendirmeleri, bugün de değerini koruyor. Bir öykü yazarken hangi noktalara dikkat kesilmeli? Şiirin öyküye galebe çaldığı noktalar var mı? Yazmadan önce okumak şart mı? Okur için birer “kendi kendine yazma atölyesi” halini almış bu köşedeki cevaplar, Rasim Özdenören’in poetikası için de bir eşik niteliği taşıyor.
Açık Mektuplar Alıntıları - Sözleri
- Bir eseri kalıcı kılan, onun uzandığı meseleleri evrensel bir açıdan yansıtmasıdır, insanın ebedi soruları açığa vurmasıdır.
- Şiir içinde düşünce; meyvedeki düşünce gibi mevcut, fakat gizli olmalıdır.
- Şiir içindeki düşünce, meyvedeki vitamin gibi mevcut, fakat gizli olmalıdır.
- Düşünen kafalar elbette 'ıstırap'la yüklü olacaktır. Ama umutsuzluk bizden ırak olsun.
- Şiir "mısralar" içinde "güzel söz"ler söyleme sanatıdır.
- Şiir, bayağı bir propaganda aracı değildir. O, yerine göre bir ideolojinin sözcülüğünü de yapar, ama bunu yaparken "şiir" feda edilirse, elimizde kalan şey artık şiir değil, başka bir şeydir.
- Bir eseri kalıcı kılan, onun uzandığı meseleleri evrensel bir açıdan yansıtmasıdır.
- Şiir yazmak için her şeyden önce bir iç disiplinden geçmek gerekir.
- İnsanlar birbirini tanımadıkları için severler, dedi, şaşırtıcı değil mi? Tanıdıktan sonra nefret ederler birbirlerinden.
- Dostoyevski rus'tur ama komünist değildir.
- Sanat sahasında başkasının eserlerine hiç-bir şey katılamaz. Katma ve eksikleri tamamlama ancak fikir sahasında söz konusu olabilir.
- Sanat sahasında başkasının eserlerine hiçbir şey katılamaz. Katma veya eksikleri tamamlama ancak fikir sahasında söz konusu olabilir.
- Eskiden denemeye tecrübeyi kalemiyye denirdi.
Açık Mektuplar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Altını çizdiğim yerler oldu. Benim için altını çizmek not almak demektir. Bir kitabı olurken, o kitap bana altı çizilecek cümleler sunuyorsa o kitapta değerlidir. Tabi kitabın hacmi ile doğru orantılı olması gerekir altı çizilecek cümlelerin niceliği. Okudum. Açıkçası böyle bir şey beklemiyordum. Daha farklı bir kitap gibi bekliyordum. Daha kapsamlı bir eser olacağını düşünüyor ve temenni ediyordum ancak öyle olmadı. Maamafih okunduğunda pişman olunacak bir kitap değil ancak okunmadağında da eksikliği hissedilecek bir kitap da değil. (dostoyevski)
Rasim Özdeneren'in anlatım biçimini çok sevdiğimden yazar veya şair olmak isteyenlere tavsiyelerde bulunduğu bu eserini okumak istedim. Sade, açıklayıcı, yapıcı eleştirileri bulunuyor kitapta. Bu önerileri yaparken çok genç (25) olduğunu da belirtmek isterim. Bir şeyler yapmak için illa belli bir yaş düzeyinde olmanın şart olmadığını gösterdi. Okurken keşke benim yazılarımı da yorumlama imkanı bulunsaydı diye düşünmeden edemedim. Gerçi bazı kişilere verdiği cevaplar bana da ders niteliğinde oldu. Ama çok kısaydı. Hemencecik bitiverdiğinden kesmedi. Mektupları gönderenlerin yazıları da olsaymış daha güzel olurmuş. Denk gelirseniz okumanızı tasviye ederim. (Betül)
Bazen diziler işe yarıyor.Yedi güzel adamdan bir tanesi.Çıkardıkları gazeteye gelen mektuplara verilen cevapları içeren bir kitap.Çok ince bir üslup var. Okumanızı tavsiye ederim. (EMRE YAMAN)
Açık Mektuplar PDF indirme linki var mı?
Rasim Özdenören - Açık Mektuplar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Açık Mektuplar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Rasim Özdenören Kimdir?
Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır.
Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir.
Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.
Rasim Özdenören Kitapları - Eserleri
- Gül Yetiştiren Adam
- Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
- Müslümanca Yaşamak
- Kafa Karıştıran Kelimeler
- Çok Sesli Bir Ölüm
- Yeniden İnanmak
- Kuyu
- Ansızın Yola Çıkmak
- Çözülme
- Aşkın Diyalektiği
- Denize Açılan Kapı
- Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
- İpin Ucu
- Eşikte Duran İnsan
- Uyumsuzlar
- Ben ve Hayat ve Ölüm
- Hastalar ve Işıklar
- Acemi Yolcu
- Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
- Hışırtı
- Toz
- Yaşadığımız Günler
- Köpekçe Düşünceler
- Yüzler
- Çarpılmışlar
- İmkansız Öyküler
- Ruhun Malzemeleri
- Düşünsel Duruş
- Red Yazıları
- Çapraz İlişkiler
- Edebiyat ve Hayat
- Açık Mektuplar
- Kent İlişkileri
- İki Dünya
- Hadislerin Işığında Hz. Muhammed
- Yazı, İmge ve Gerçeklik
- Siyasal İstiareler
- İmkânsız Öyküler
- Elli Yılın Öyküsü
- Çözülme
Rasim Özdenören Alıntıları - Sözleri
- Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi.. (Hışırtı)
- Kısır niyetler, kısır sonuçlar doğurur.Niyete bir aşkınlık yükleyerek, daha doğrusu aşkın niyetlerle yola çıkarak bereket ülkesine ulaşmak mümkünken, kendi nefsanîliğinin dar sınırları içinde kalmak onu eşya ile kendi nefsi arasındaki çorak bir alanda bırakır. (Yeniden İnanmak)
- "Senden uzak kalan tesellisini hasret yaşlarında bulur; düşünelim, ya seni bulan ne olur?" (İmkansız Öyküler)
- “Sevginin içinde o alevi söndürecek Tükenmekte olan fitil gibi bir şey vardır.” Shakespeare (İmkânsız Öyküler)
- "Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl" (İmkansız Öyküler)
- kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor. (Kent İlişkileri)
- Ne zaman elimi ona doğru uzatsam elim boşlukta kalıyor. (Uyumsuzlar)
- Hakkın hiçbir zuhuratı yoktur ki, mümin için iman tazelemesine yol açmasın. (Müslümanca Yaşamak)
- Ve şimdi, öyle düşünüyorum ki, tecrübe denilen şey, insanın hayatında yer etmiş olan hayal kırıklıklarının toplamıdır. (İpin Ucu)
- O sıralarda ben kendim miyim, değil miyim, sorusunu tartışıyordu kafasında. Diyordu ki, ben kendimsem, benim benden ayrılmam, benim benden kaçmam mümkün olmamalı: ama ben kendim değilsem, ben kendimden kaçıp kurtulabilirim. (Elli Yılın Öyküsü)
- İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar. (Aşkın Diyalektiği)
- Hayatı elde tutmak ölümü ele geçirmekle, mümkün oluyor ve ölümün ele geçirilişi, onu ele geçirenin kendi ölümünü sonuçluyor. (Eşikte Duran İnsan)
- Durmak her zaman beklemek anlamına gelmez. (Toz)
- Onun görmesinden nereye kaçacaksın diye fısıldadı kadın... (Çarpılmışlar)
- Günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin çoğu "çağın gözüyle İslam'a bakma" yaklaşımını benimsemiş durumdadır.. Oysa Müslüman, çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar.. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)
- Dünya kendi dışında cebinde duran herhangi önemsiz yabancı bir nesne gibiydi. (Çarpılmışlar)
- İnsan, yeryüzünü kendisi için kötü bir döşek haline getirmiştir. (Red Yazıları)
- Özgürlüğümü yitirdiğim yalan. (Ansızın Yola Çıkmak)
- zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum. (Kent İlişkileri)
- "İslâm diyalektiğinin dışında kalan birine her çeşit izahın yetersiz ve kısır kalacağı aşikârdır. Böyle bir hükmün sırrını ancak bir mümin kavrayabilir." (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)