Adasız Deniz - Faruk Duman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Adasız Deniz kimin eseri? Adasız Deniz kitabının yazarı kimdir? Adasız Deniz konusu ve anafikri nedir? Adasız Deniz kitabı ne anlatıyor? Adasız Deniz PDF indirme linki var mı? Adasız Deniz kitabının yazarı Faruk Duman kimdir? İşte Adasız Deniz kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Faruk Duman

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750712340

Sayfa Sayısı: 144

Adasız Deniz Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Öykü edebiyatımıza, kendine özgü diliyle yepyeni bir bakış açısı getiren Faruk Duman, bu kez denemeleriyle çıkıyor okurun karşısına. Adasız Deniz, içtenlikle kaleme alınmış bir konuşma, paylaşma, dertleşme kitabı. Okudukça daha az konuşur olduğunu belirten Duman'ın denemeleri, yarattığı öykü dünyasına dolaylı da olsa pencereler aralıyor. Adasız Deniz, deneme türünün sınırlarını da zorlayarak, gizemli bir öykü dünyası olan Faruk Duman'a değişik açılardan bakmamızı sağlıyor.

Adasız Deniz Alıntıları - Sözleri

  • “Her iktidar kendi aydınını yaratır.”
  • “ Eğitim, kültür bile az çok bir kurgu mekanizmasına benzetilemez mi? Kurarlar bizi, kurulduğumuz gibi konuşur, hareket ederiz.”
  • "...bir başucu yazarı, gerçek bir büyücüdür aslında. Düşlerinize girer ve siz yokken evi karıştırır. "
  • Tarih yazarları ile ‘yaratıcı’ yazarlar, yani destancılarla hikayeciler, şairlerle önemli kişilerin görüp geçirdiği olayları aktaranlar, yani menakıbnameciler ki belki bu sonuncular iki şeyi bir arada yapıyorlardı, çok yakın döneme kadar birbirlerinden pek ayrılmamışlardı.
  • Kitaplarımı çizemem. Sayfaların kenarlarına notlar almak, üzerine Faruk Duman-Ankara 3 Haziran 2001 gibi bağlayıcı ifadeler yazmak bana göre değildir. Hele sayfaları kıvırmak, kitabın kulağını çekmek gibi gelir bana. Kutsal kitaplar çağından kalma birisiyim. Evde onları yüksek bir yere –elbette kitaplıktaki her zamanki yerine– korum. Kimileri, çay­ kahve kupalarını, sırf pahalı masalarına yazık olmasın diye, kitaplarının üzerine koyarlar. Dayanamam böylelerine...
  • “Ben okudukça daha az konuşur oldum, farkındayım bunun.”
  • Bütün bunlardan şu sonuç çıkıyor: bir başucu yazarı, gerçek bir büyücüdür aslında. Düşlerinize girer ve siz yokken evi karıştırır.
  • İnsan gerçek bir düşü ancak okurken görür. Bu, yazının doğasında var olan bir şeydir. Zihnimiz çoğu zaman yazıyı bütünüyle, olduğu gibi algılamaya açık değildir. Yıkıcıdır bu anlamda, okuduğunu değiştirir, onu kendi geçmiş yaşamının acılarıyla besler. Okumaya başlamaya görsün, sakladığı bütün fotoğrafları çıkarıp çıkarıp önüne kor. Okumaya başladığımız zaman sözcükler zihnimizde çoğalır, sözcük doğuran bir yerdir orası. Bu bakımdan bir olasılıklar cennetidir. Yazının sonsuzluğu buradan gelir.
  • Bunları, bu başucu kitaplarını yeniden okumak, örneğin, Kaş'a yeniden gitmek gibi bir şeydir. Ya da çocukluk yıllarının kentine. O zaman insan o kentin sokaklarında geçmişin acı-tatlı anılarıyla dolaşır da nedense bahçeleri daha küçük, evleri daha bakımsız, insanları eskisinden daha mutsuz bulur. Geriye döndüğümüz zaman, aslında bu dönüşün bir mutsuzluk serüveni olacağını biliriz. Bu bakımdan eskilerde kalmış bir kitabı yeniden okumak benim için her zaman hüzün verici bir şeydir. Ama belki de insan tam da bunun için sevmez mi edebiyatı?
  • Uzakta nelerle karşılacağımızı bilemeyiz, bu yüzden arzu eder insan bir deniz yolculuğunu, ya da bana öyle gelir. İnsan, hedefsiz bir yolculukta, kendisiyle sonsuzca konuşabilir. Görüp geçirdiklerini düşünür. Gözlerinin önünden buğday tarlaları geçer, rüzgar vurdukça eğilip bükülen başakları izler. Bu artık duygularımızın eğilip, bükülmesine benzer. Kişi yalnızlığının, çaresizliğinin içinde kendi adasını arar. Belki bu bir denizde gerçek bir ada gibi bulunur, ya da, bir kara parçası da aynı işi görebilir.
  • Bu ruh hali benim okurluğuma da etki etmiştir kuşkusuz. Romanlarda, öykülerde yer almış denizleri hep bir ferahlık duygusuyla okudum. Gitmenin tek yolunun bu olduğuna karar verdim. Okumak. İnsan, bir kitabın yerine geçmek isteyebilir. Bu onu sonsuzca mutlu edecektir hem, okurda kendi yüzünü görecektir. Kişi ne yapsa kendi yüzünü böyle yüzlerce yıl göremez. Bunun tek yoludur bu: bir kitabın yerine geçmek. Onun, kitabın mührünü taşıyacaktır artık. Gerçekten insan kendini derin bir suda bulsa da sayfalar kendiliğinden açılsa bir bir...
  • ...ama o, "sol memenin altındaki cevahir" her zaman, insan yaşadıkça hep yolculuk özlemleriyle atacaktır.
  • İnsan insana eklenir, yolculuklar yolculuklara ulanır.
  • İyi bir hikâye, iyi bir yoldaştır.
  • Zira kitaplarla dolu bir raf, duvarınızı duvar olmaktan çıkarır. Onu sizin bakışınızın bir alanına, bir tabula rasa'ya çevirir.

Adasız Deniz İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Can Yayınlarının yaşattığı hayal kırıklığı...: Kitap inanılmaz yazım hataları içeriyor. Okurken inanılmaz yoruldum. Can Yayınlarının kitabı baskıdan bu şekilde çıkartmış olması gerçekten hayret verici. Yazarı ilk kez okudum. Tek kitapla yargıya varmak istemiyorum ama uzun bir süre başka bir kitabını okumayı düşünmeyeceğim kesin. (BS)

Faruk Duman merak ettiğim yazarlardandı. Can yayınlarında editörlük yapıyor olması da ilgimi çekmişti. Denemeleri okudum. Biraz hayal kırıklığı olmadı dersem yalan olur. Özellikle daha önce Latife Tekin'in bir kitabında karşılaştığım farklı zaman kiplerinin ard arda gelmesi bunda da vardı. beni nedense çok rahatsız ediyor. Bu da bir tarzdır elbette ama ben biraz tembel bir okurum sanırım. Yine de kitabını beğendim, olaylara bakışı, yaklaşımı size yeni ufuklar açıyor . (ÜMİT YILMAZ)

Adasız Deniz PDF indirme linki var mı?

Faruk Duman - Adasız Deniz kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Adasız Deniz PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Faruk Duman Kimdir?

Ankara Dil ve Coğrafya Fakültesi Kütüphanecilik Bölümünden mezun oldu. Öyküleri, 1991 yılından beri Yazıt, Damar, Papirüs ve Adam Öykü gibi dergilerde yayınlandı. 1996 yılında Çankaya Belediyesi'nin Öykü-Şiir Yarışması'nda Çocuk Öyküleri dalında ikincilik aldı. Bu öyküleri daha sonra Mızıkçı Mızıka adıyla yayınlandı. İlk öykü kitabı Seslerde Başka Sesler 1997 yılında yayınlandı. 1998'de Orhan Kemal ödülleri öykü dalında ikincilik ödülü kazandı. 2000'de Sait Faik Hikâye Armağanı, 2004'de Haldun Taner Öykü Ödülü, 2010'da Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı.

 

Öykü

Kedi'çin Masallar, Notos Kitap (2010) 

Sencer ile Yusufçuk, Can Yayınları (2009) 

Keder Atlısı, Can Yayınları (2004) 

Pîrî, Can Yayınları (2003) 

Nar Kitabı, Can Yayınları (2001)

Av Dönüşleri, Can Yayınları (1999) 

Seslerde Başka Sesler, Can Yayınları (1997)

Roman

Köpekler İçin Gece Müziği, Can Yayınları (2014) 

Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur, Can Yayınları (2012) 

İncir Tarihi, Can Yayınları, (2010) 

Kırk, Can Yayınları, (2006) 

Deneme

Adasız Deniz, Can Yayınları (2010) 

Çocuk Kitabı

Cüce Prens, Can Çocuk Yayınları (2011)

Jüpiter'in Eteği, Can Çocuk Yayınları (2009)

Gagalar, Patiler ve Başka Güzel Şeyler, Can Çocuk Yayınları (2009) 

Faruk Duman Kitapları - Eserleri

  • Sus Barbatus
  • Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
  • Köpekler İçin Gece Müziği
  • Yazmalı Defter
  • Sus Barbatus! 2
  • İncir Tarihi
  • Keder Atlısı
  • Baykuş Virane Sever
  • Tom Sawyer'in Kitap Okuduğu Kulübe
  • Seslerde Başka Sesler
  • Nar Kitabı
  • Pîrî
  • Kırk
  • Beydeba'dan Kelile ve Dimne
  • Zeytin Taneleri Birbirine Çarpıyor
  • Sus Barbatus! - 3
  • Adasız Deniz
  • Cüce Prens
  • Av Dönüşleri
  • Kaptan Kanca’nın Bir Macerası ve Öbür Yeni Öyküler
  • Sencer ile Yusufçuk
  • Doğa Betiği
  • Kedi'çin Masallar
  • Jüpiterin Eteği
  • Piri Reis Yedi Deniz
  • Gagalar, Patiler ve Başka Güzel Şeyler

Faruk Duman Alıntıları - Sözleri

  • O zaman bezgin vapurlar geçerdi, izlerdik. Biz köprüde salkım salkım izlerdik, onlar suda eriyip giderlerdi. (Zeytin Taneleri Birbirine Çarpıyor)
  • Her ölüm ardında ya bir hikâye bırakır, ya da, ölenin bir hikâyesi bu taraftaki yaşamda (somut yaşamında) oluşmamışsa bile, orada, öbür tarafta pekâlâ oluşabilir. (...) Ve ölümle birlikte söz yeniden gündeme gelir. (Tom Sawyer'in Kitap Okuduğu Kulübe)
  • Yoluna kavuşmamış bir at, her zaman, hep, sabırsızdır. (Sencer ile Yusufçuk)
  • ...bu düzen bizi birbirimize düşman ediyor. Sebepsiz yere düşman ediyor. İki kardeşi alıyor, birini asker, birini anarşist ilan ediyor, neden, kendi çıkarları bozulmasın, kendi düzenleri yolunda gitsin diye... (Sus Barbatus! - 3)
  • Zamanın durduğu evlerde büyüdüm ben, asılı tozun içinde. (Keder Atlısı)
  • Bütün bunlardan şu sonuç çıkıyor: bir başucu yazarı, gerçek bir büyücüdür aslında. Düşlerinize girer ve siz yokken evi karıştırır. (Adasız Deniz)
  • Bulutlar kararıp kararıp dağılıyor, yağmur sanırsın bir evsiz; yağacak yer arıyordu. İnsan nasıl da bağımlıdır böyle şeylere. Ruh halimiz, bana kalırsa, kapanan havanın, huzursuz yaprağın peşinde yürür. (Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur)
  • İyilik, korkutucu oluvermişti. Kaçınılması gereken bir şey. Bu olmuştu sonunda. (Nar Kitabı)
  • "... hayat nedir ki başka. Sözlerin sarf edilmesinden, durup dururken. Sonra bu sözlerin anlamlandırılmaya çalışılmasından. Ama acıda, insanın insafıyla örülü bir şeyler var. Gölgede, belirsiz, ta eskilerden hız almış, her insanın yüzünde." (Kedi'çin Masallar)
  • İnsan zamanın birinde yüzünü serinletip geçen bir rüzgârı bile unutamaz. Sanki o rüzgâr hep o yerde durur ve bizimle yaşamımızı paylaşır. Ama sonra o da ölür, biz de. O da geçmiş olur, biz de. Bir bakıma, orada o rüzgâr estiği için biz biz olmuşuzdur. Zira o olmasaydı, bizim de o anımız olmayacaktı. (Tom Sawyer'in Kitap Okuduğu Kulübe)
  • Oysa insanoğlu genelde birbirini sevmez. Sevgi belki de insanoğlunun en büyük hatasıdır. (Sus Barbatus! 2)
  • İnsan sevdiğinin ölüsüne dokunmakta zorlanıyor. (İncir Tarihi)
  • Âşık olmuştu. Böyle bir durum insanın başına binde bir gelebilir ve. Geldikten sonra da onun hakkını vermeli. Hak önemli. Haksızlık olmaz. (Sus Barbatus! - 3)
  • Ağaçları da ölümleri nasıl büyüttüysek, öyle büyütmek gerek. (Zeytin Taneleri Birbirine Çarpıyor)
  • "...kitap okumak da bir yalnızlık biçimidir." (Tom Sawyer'in Kitap Okuduğu Kulübe)
  • Annemle babam birbirlerine o kdar güzel, uzun uzun bakıyorlardı ki, ben o zaman her şeyin yolunda olduğunu düşündüm. (Kaptan Kanca’nın Bir Macerası ve Öbür Yeni Öyküler)
  • Gece yine her zaman gecedir. Uyusan da, uyumasan da, fark etmez. (Köpekler İçin Gece Müziği)
  • Hayat çok büyük bir hayal kırıklığıdır. (Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur)
  • Bahaneler böyledir, her şeyden önce, yazılması gerektiği için yazılmışlardır… (İncir Tarihi)
  • Güç. Güç insanı böyle yapar. İnsanı mutlu eder. Ama buradaki güç elbette, kişinin kendinde hissettiği güçtür. Yoksa başka türlü bir şey değil. Diyelim devletin elinde ki kaba güç gibi bir şey değil. (Sus Barbatus! - 3)