Ağustosböceği - Shaun Tan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ağustosböceği kimin eseri? Ağustosböceği kitabının yazarı kimdir? Ağustosböceği konusu ve anafikri nedir? Ağustosböceği kitabı ne anlatıyor? Ağustosböceği PDF indirme linki var mı? Ağustosböceği kitabının yazarı Shaun Tan kimdir? İşte Ağustosböceği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Shaun Tan

Çevirmen: Ümit Mutlu

Yayın Evi: Desen Yayınları

İSBN: 9786055678685

Sayfa Sayısı: 32

Ağustosböceği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dünyaca ünlü illüstratör ve yazar Shaun Tan’in son kitabı Ağustosböceği, büyükşehirde tutunabilmek için tek çaresi çalışmak olan modern zaman insanının hayatından çarpıcı bir kesit sunuyor.

Çalışma yaşamının esiri hâline dönüşen insanların yaşadığı kaybolmuşluk ve sıkışmışlık hislerini plaza çalışanına dönüştürdüğü ağustosböceği metaforuyla anlatan Tan, yarattığı tanıdık dünya ile okurlarını can evinden vuruyor. İş dünyasının acımasızlığına dem vuran Shaun Tan, insanın yeteneklerini takdir etmeyen, gelişmesi yönünde onu teşvik etmeyen, herkesi tektipleştiren işveren politikalarını eleştiriyor.

Ağustosböceği, 17 yıldır yüksek bir binada veri giriş memuru olarak çalışmaktadır. Tüm bu yıllar boyunca ofisteki insan-çalışanların zorbalıklarına, kötü davranışlarına maruz kalmış, onların yapamadıkları işlere koşturmuş, sürekli çalışıp didinmiş ancak hiçbir zaman hak ettiği takdiri, övgüyü ve terfiyi alamamıştır. Nihayet emekli olma zamanı gelmiştir. Geride ne bir evi ne de birikmiş parası olan Ağustosböceği için özgürlüğe kanat çırpma vaktidir…

Her yapıtıyla kitapseverleri şaşırtmayı başaran Shaun Tan Ağustosböceği’yle yine dehasını konuşturuyor.

Ağustosböceği Alıntıları - Sözleri

  • Bazen insanlar hakkında düşünüyor. Gülmekten kendini alamıyor. Tok tok tok!
  • Ağustosböceği bir hikaye anlatıyor. İyi bir hikaye. Basit bir hikaye. Her insanın anlayacağı bir hikaye. Tok Tok Tok!
  • Ağustosböceği ormana uçup gidiyor. Bazen insanlar hakkında düşünüyor. Gülmekten kendini alamıyor.
  • Aheste ve dingindir Ağustosböceğinin sesi Bir kayayı bile titretir.
  • İş yok. Ev yok. Para yok. Ağustosböceği yüksek binanın tepesine çıkıyor. Artık veda zamanı. Tok tok tok!
  • Ağustosböceği ormana uçup gidiyor. Bazen insanlar hakkında düşünüyor. Gülmekten kendini alamıyor. Tok tok tok!

Ağustosböceği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Shaun Tan , çalışkan ve tembel masallarının baş kahramanı olan tembel ağustos böceğini bu kitabında alışılmış rolünün tam zıttı bir pozisyonda karşımıza getiriyor. Evet bu ağustos böceği bizim bildiğimiz ağustos böceği değil...⁣ ⁣ Modern şehir hayatında geçiyor bu hikaye. Yazarın çizimlerinden de bize hissettirdiği gibi beton grisinin hakim olduğu bir şehirde. ⁣ ⁣ Yüksek binada 17 yıldır veri girişi yapan çok ama çok çalışkan bir memur bu sefer ağustos böceği..⁣ ⁣ Hastalık izni kullanmayan, hatanın affedilmediği bir ortamda çalışan bir memur. ⁣ Terfi yok bu şirkette onun için, verilen işi otonom bir şekilde yapmalı sadece. ⁣ ⁣ İnsanların işlerini düzgünyapmamasından dolayı sürekli mesaide de aynı zamanda, ama bunun karşılığında bir teşekkür bile yok ona... ⁣ ⁣ Bunun tersine ona sürekli kötülük ediliyor. Çalışanın sevilmediği, hor görüldüğü bir işi var. ⁣ ⁣ Bu kadar çalışmaya eline geçen para ile bir ev bile tutamıyor, ofisteki bir duvar boşluğunda yaşıyor , ama bunu bile görmezden geliyor şirketi. ⁣ ⁣ Sonunda 17 yıl emek verdiği işinden emekli oluyor ama bir teşekkür, bir kutlama bile yok, masanı temizle diyor patron. ⁣ ⁣ AĞUSTOSBÖCEĞİ bu kadar yıl çalıştıktan sonra artık veda ediyor ve kanat açıyor özgürlüğe... ⁣ ⁣ Her Shaun Tan kitabı gibi derin etki bırakan çizimleri ve gerçekleri masallaştıran bir anlatımla önümüze koyması uzun uzun düşündürüyor.. ⁣ ⁣ ⁣ Hayatın gerçeklerini çocuklarımızla birlikte okurken önümüze döken bu kitap yetişkinler için bir rehber bence. ⁣ ⁣ Nasıl bir hayata sürüklendiğimizi ve sürüklediğimizi düşündüren bir rehber... ⁣ ⁣ Beton grisi, yüksek binaların içerisinde düşünmeyen, yaratmayan, üretmeyen, robotlaşmış mutsuz insanların olmadığı bir dünyaya dönüşmemiz dileğiyle .. ⁣ ⁣ İyi geceler ⁣ (suvemer)

Önce kitabın başlığını okuyorsunuz: Ağustosböceği. Sade, yalın ve öz. Aklınızda birden "Ağustosböceği ile Karınca" masalı canlanıyor ve süregelen o meşhur sözü hatırlıyorsunuz: "Ağustosböceği yaz boyu eğlenmiş, kış gelince yatacak yer bulamamış." Ve elbette size verdikleri öğüdü de düşünmeden geçemiyorsunuz: "Ağustosböceği gibi tembel olma." Peki, Shaun Tan bize gerçekten Ezop'unki gibi bir ağustosböceği mi sunacak? Bu merakla aralıyorsunuz kitabın kapağını. İlk iki sayfaya birden resmedilmiş, farklı boyutlardaki dikdörtgen prizmaları karşılıyor sizi. Hepsi gri ve dip dibe. Soldaki sayfada uçan bir kuş silüeti gördüğünüzde fark ettiğiniz şey; bu dikdörtgen prizmaların, beton yığınına dönmüş bir şehri temsil ettiği oluyor. Bir sonraki sayfaya geçiyorsunuz hüzünlü bir tebessümün ardından. 17 yıl boyunca veri giriş memurluğu yapmış bir ağustosböceği. Bir kayayı bile titretecek güçteki sesin sahibi. Özünden, müziğinden uzaklaşmış, insanların arasına sıkışıp kalmış. Onunla aynı dili konuşmayan insanların... Yurduna, ormanına dönebilmek için kabuğundan sıyrılması gerekiyor. Tekliğinden soyunup Bir'e doğru yol alıyor. Ağustosböceğini anlamak kolay değil. O yalnızca günümüz şartlarında istemediği bir işte çalışan insanların ya da mobbing olarak nitelendirdiğimiz muamele şeklinin bir imgesi değil. Bunların ötesinde bir şey var Tan'ın görmemizi istediği ya da kardeş bir ruh olarak Sezai Karakoç'un dillendirdiği: "Herkes bir önlem almıştır o hariç O hep iyiyi güzelliği yaşamış Özgürlüğe dalıp çıkmış yalnız özgürlüğe Öbürleri hep gerçeklik taslamış Ama o hep gerçeği aramış Gerçeği aramağa çağırmış Ve gerçeği yaşamış" Sol taraftaki sayfada dört mısra, sağ taraftaki sayfada ise o mısraları anlatan bir çizim. Kitap bundan ibaret. Yaklaşık 160 kelime. Hepsini bir araya getirseniz, bir A4'ün yarısını bile doldurmayacak bir sayı. Saymadan geçemedim. Çünkü bir gerçeklik ancak bu kadar kısa ve bu kadar dolu anlatılabilirdi. (Mavi Lotus)

Bir din ve ahlâk sistemi haline gelmiş leviathancı kapitalist insani sömürü sisteminin, gayri-insani amaç ve şartlar doğrultusunda gerçekleştirilen sınırsız sermaye birikimi amaçlı üretimi kutsallaştırması ve modern köleliğin bir totemi olarak plaza kültürünün, insanın insanlaşması önünde çıkardığı engelleri kara mizah ile eleştiren bir grafik roman. (said)

Ağustosböceği PDF indirme linki var mı?

Shaun Tan - Ağustosböceği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ağustosböceği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Shaun Tan Kimdir?

Avustralyalı yazar ve çizer Shaun Tan, 1974 yılında doğdu. 2011 yılında İsveç’in ünlü çocuk kitapları yazarı Astrid Lindgren anısına her yıl verilen ve çocuk edebiyatı alanında en büyük ödül olarak kabul edilen Alma ödülünü kazandı. Ayrıca 2012 ve 2011’de, daha önce pek çok kez aday gösterildiği Hugo Ödülü’nü kazandı. Kendi çizim ve yazılarından oluşan yaklaşık 20 çocuk kitabı bulunan Shaun Tan’ın kendi animasyon kitabından The Kayıp Şey (İthaki Yayınları, Aralık 2012) adıyla sinemaya uyarlanan filmi, 2011 yılında en iyi kısa animasyon Oscar’ı kazandı.

Shaun Tan Kitapları - Eserleri

  • Uzak
  • Kızıl Ağaç
  • Kayıp Şey
  • Ağustosböceği
  • Asla Neden Diye Sorma
  • Taşradan Öyküler
  • Şakıyan Kemikler
  • Eric
  • Прибытие

Shaun Tan Alıntıları - Sözleri

  • “ Federal Ekonomi Bakanlığı: ‘Tüketiyorum Öyleyse Varım’ Biz, bilanço tablosunun herşeyden daha önemli olduğunun bilincindeyiz “ (Kayıp Şey)
  • Ağustosböceği bir hikaye anlatıyor. İyi bir hikaye. Basit bir hikaye. Her insanın anlayacağı bir hikaye. Tok Tok Tok! (Ağustosböceği)
  • Peki siz, başında sonuna kadar hayatınızda olacakları bilseydiniz, yaşanacakları değiştirir miydiniz? (Uzak)
  • " Belki de birine ait değildir. Belki de bir yerden gelmiyordur. Bazı şeyler böyledir işte..." Söylediğinin etkisini artırmak için bir an durdu, "... yalnızca kayıptırlar." (Kayıp Şey)
  • Sakın bir davette son zeytini yeme. (Asla Neden Diye Sorma)
  • "Tehlikeli zamanlardı. Ama her yenilgi azmimizi daha da artırıyordu. Korkuyor muyduk? Ara sıra elbette, ama ikimiz bir aradaydık. Bütün mesele demek buydu: 'Yan yana olduğumuz sürece, bizi hiçbir şey durduramaz!' diye düşündük." (Taşradan Öyküler)
  • “Keşfettikleri bu yerin mantığını hiç sorgulama gereği hissetmeyip, sadece varlığını minnetle kabul ettiler.” (Taşradan Öyküler)
  • Asla Kuralları Çiğneme . Özellikle de ne olduklarını anlamıyorsan... (Asla Neden Diye Sorma)
  • "Eğer yanılsamaya ihtiyaç fazlaysa cehalete çok büyük miktarda zeka yatırımı yapılabilir." Saul Bellow (Taşradan Öyküler)
  • Hikayem bu. Pek derin bir hikaye değil, biliyorum ama öyle olduğunu hiç iddia etmedim ki. Kıssadan hisseyi de sormayın bana (Kayıp Şey)
  • Ama bugünlerde o tür bir şeyi giderek daha az görür oldum. Belki de artık o kadar çok kayıp şey yok etrafta. Ya da belki ben onları artık fark etmiyorum. Başka şeylerle fazlasıyla meşgulüm herhalde. (Kayıp Şey)
  • Doğrusu size ne kadar çok şey anlatırsam aslında o kadar az anlayacaksınız. Hayattaki bazı şeyler böyledir. Kendi başınıza çözmeniz gerekir… (Taşradan Öyküler)
  • Ağustosböceği ormana uçup gidiyor. Bazen insanlar hakkında düşünüyor. Gülmekten kendini alamıyor. (Ağustosböceği)
  • "Belki de birine ait değildir. Belki de bir yerden gelmiyordur. Bazı şeyler böyledir işte..." söylediğinin etkisini artırmak için bir an durdu, "yalnızca kayıptırlar." (Kayıp Şey)
  • Asla mükemmel bir planı bozma. (Asla Neden Diye Sorma)
  • “Çözüme kavuşmamış, yarım kalmış bir şeyin verdiği tatsız bir his havada asılı kaldı.” (Taşradan Öyküler)
  • bazen hiç bilmezsiniz ne yapmanız gerektiğini ya da kim olmanız gerektiğini veya nerede olmanız (Kızıl Ağaç)
  • Sonunda kendini buluverdiği yer, sahiden ait olduğu yer miydi, bilmiyorum. Aslında, oradaki şeylerin hiçbiri gerçekten oraya ait değildi. Yine de mutlu görünüyorlardı, o yüzden belki de bunun pek önemi yoktur. Bilmiyorum. (Kayıp Şey)
  • Bazen gün doğar ve hiç umut getirmez beraberinde. (Kızıl Ağaç)
  • Sağır bir makinedir dünya. (Kızıl Ağaç)