Aile Çay Bahçesi - Yekta Kopan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Aile Çay Bahçesi kimin eseri? Aile Çay Bahçesi kitabının yazarı kimdir? Aile Çay Bahçesi konusu ve anafikri nedir? Aile Çay Bahçesi kitabı ne anlatıyor? Aile Çay Bahçesi PDF indirme linki var mı? Aile Çay Bahçesi kitabının yazarı Yekta Kopan kimdir? İşte Aile Çay Bahçesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Yekta Kopan

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750731907

Sayfa Sayısı: 144

Aile Çay Bahçesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Müzeyyen. Annesinin kuzusu. Babaannesinin biriciği. Babasının... Sa-hi ben babamın neyiydim? Bütün bu hikâyenin içinde benim rolüm neydi, diye düşündüm hep. Benim repliklerimi kim yazmıştı, mizansenlerimi kim belirlemişti? Sahneye hangi taraftan gireceğime, uslu kızı oynarken neler giyeceğime, içimdeki kötülüğü kusmaya başladığımda nelerden soyunacağıma kim karar vermişti? Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım. Dinlediğim radyo oyunlarından, izlediğim filmlerden bir cümlecik çalmaya çalışırdım. Saatçi Nejat Bey ile ev hanımı Meral Hanım'ın kızı Müzeyyen'i bana anlatabilecek bir cümle.

Yekta Kopan'ın yeni romanı Aile Çay Bahçesi'nin, çoğu kadının kendinden izler bulacağı unutulmaz bir kahramanı var: Müzeyyen... Aile yaşamının gizli şiddetine başkaldıran, kardeşinin doğumuyla kendi varlığının silinmeye başladığını hisseden bir kadın... Kopan'ın romanı, güçlü, okuru kıskaca alan bir anlatımla sarsıcı bir finale uzanıyor.

Aile Çay Bahçesi Alıntıları - Sözleri

  • “Böyledir zaten, çocukluk, utanılacak sayısız anının birikimidir.”
  • Birden sustu... Zamansız suskunluklardan oluşan hikayelerin kız kardesleriydik biz.
  • Zorlama, rakı sofrasının sessiz olanı güzeldir...
  • Zamansız suskunluklardan oluşan bir hikayenin kız kardeşleriydik biz.
  • "Ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı. O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman."
  • O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman
  • Mezarın ayakucuna oturdum. Öylece kalmak istiyordum orada. Zaman kendi bildiğince geçip gitsin. Önce yazıları silsin, sonra da beni. Mezar taşında zamana direnen harfler, zihnimde bana direnen anılar kalsın sadece.
  • Korkularımızla öldürüyoruz zamanı. Oysa saniye kolu, tüm cesaretiyle koşmaya devam ediyor.
  • "Ömrüm boyunca, ikinci el eşya satan bir dükkanın vitrinine bakar gibi baktım hayatıma."
  • “Görevi yalan söylemek olan haber kanallarından birinde üç adamla bir kadın konuşuyorlardı. El kol hareketlerinden, yüzlerindeki gerilimden saçmaladıklarını anladım.”
  • Figüranin tek şansı vardır. 5-6 saniye sürecek bir replik. O yüzden bıl ki, ben her oyunun sonunda sadece figüranları alkislarim.
  • Sonunda dönüp dolaşıp birbirimize sığınmıştık işte.
  • Ağaç, ağaçtır. Sana özel bir cümle fısıldamak derdinde değildir. Bildiği gibi yaşar, bildiği yaşama bizleri ortak eder, hepsi bu. Hangi canlıya iyilik, hangisine kötülük yaptığını düşünmeden, doğanın kahraman rolüne soyunmadan doğar, büyür, ölür. Ama siz insanlara yetmez bu, başka anlamlar ararsınız ağacın varlığında. Masallar, meseller, kutsal kitaplar… Şu garibim ağacın kudreti ile kendinizi temize çekme çabaları. Bitmek tükenmek bilmez kötülüğünüzü gizlemek için bulabildiğiniz her yalana, her benzetmeye sığınırsınız. Yorulmadınız mı kendinizi kandırmaktan yahu?
  • Her kız çocuğu senin gibi babasına aşık değildir özlem ve bil ki nefret aşktan çok daha güçlü bir duygudur
  • "Okuduğum bütün kitaplarda beni bana anlatacak bir karakter arardım."

Aile Çay Bahçesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Müzeyyen ve Çiğdem 2 kız kardeş .. Hayatları bir yerlere savrulmuş.. Hikaye aslında Müzeyyenin hikayesi, güçlü bir yüzleşme , güçlü bir aile hesaplaşması , güçlü bir kadın hikayesi.. Kardeşinin doğumuyla başlar hikayesi yavaş yavaş silinir görüntüsü sahnenin perdesinden… Çocukluğu, gençliği, kadınlığı , yetişkinliği.. Büyük etkiledi , hüzünlendim okurken. Teşekkürler M. (psk.okuyor)

Hep kenarda durmayı seven Müzeyyen... Müzeyyen kendini bu cümleyle tanımlıyor. Sevgisiz hissederek buyuyen her çocuk gibi, yetişkinliginde de içindeki boşluğu yıllar geçse de doldurmayan Müzeyyen... Büyük huzunlerini, küçük sevinçlerle gidermeye çalışan Müzeyyen... Ailesini mutlu etmek için kendi gibi düşünmeyen Müzeyyen... Sonunda huzuru buldu mu? Bir kadının hissettikleri ancak bu kadar doğru ve sansürsüz aktarılabilir. Bir çok noktada Müzeyyen ile kardeş hissettim kendimi... Çarpıcı bir şekilde sona erdi. Yazarla tanışma kitabım. Kesinlikle devamı gelecek ️ çok çok beğendim. (Şeyma ÇAĞLAYAN)

İlk kez bir Yekta Kopan romanı okuyorum. Ama rahatça söyleyebilirim ki devamı gelecek. Anlatımını, dilini gerçekten beğendim. Hüzünlü bir kardeş hikayesinin küçük bir kesitini anlatmış. Küçük geçmişe dönüşlerle süslemiş. Ve sonucu biraz da okuyucuya bırakmış. Sanki hikayenin sonuna son 1 boş sayfa bırakmış da, istediğiniz gibi doldurun, der gibi. Öfkenin önce insanın kendi için sonrada elinin değdiği herkes için ne kadar hastalıklı olduğunu, kanser gibi yayılabildiğini işlemiş aslında. Sayfa sayısı az ve akıcı olduğu için, merak fa uyandırdığından bir öğleden sonra da bağlanıp bitirilebilecek bir kitap. Tavsiyedir. (Duygu Danacı)

Aile Çay Bahçesi PDF indirme linki var mı?

Yekta Kopan - Aile Çay Bahçesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aile Çay Bahçesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Yekta Kopan Kimdir?

Yekta Kopan (d. 1968, Ankara), Türk yazar, seslendirme sanatçısı ve televizyon sunucusudur.

Sesi Jim Carrey, Michael J. Fox, çizgi film karakteri Sylvester ve Buz Devri (film) animasyon karakteri Sid ile özdeşlemiş bir seslendirmecidir.

Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri adlı öykü kitabı 2002 Sait Faik Hikaye Armağanı'na, Bir de Baktım Yoksunadlı öykü kitabi ise 2010'da hem Haldun Taner Öykü Ödülü'ne, hem de Yunus Nadi Öykü Ödülü'ne değer görülmüş bir öykücüdür.

NTV televizyon kanalında her gün yayınlanan "Gece Gündüz" adlı kültür-sanat programının sunuculuğunu yapmaktadır.

Yekta Kopan Kitapları - Eserleri

  • Aile Çay Bahçesi
  • Kediler Güzel Uyanır
  • İki Şiirin Arasında
  • Sakın Oraya Gitme
  • Bir de Baktım Yoksun
  • Sıradan Bir Gün
  • Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri
  • Bana Kuşlar Söyledi
  • İçimde Kim Var
  • Kara Kedinin Gölgesi
  • Sarmaşık
  • Fildişi Karası
  • Karbon Kopya
  • Yedi Derste Vicdan Muhasebesi
  • Daha Önce Tanışmış mıydık?
  • Burun
  • Karbon Kopya
  • Bu Dünya Hepimizin

Yekta Kopan Alıntıları - Sözleri

  • Bildiğim her dilde kitap okurum. Bildiğim her dilde müzik dinlerim. Bildiğim her dilde mutsuzum. (İki Şiirin Arasında)
  • Kahveyi karıştırırken ağlamak geldi içimden. Ağlarsam kahve taşacaktı. Tuttum kendimi. (Sakın Oraya Gitme)
  • Hayat dediğin, bir cümleye yenik düşmek. Bir kelimeye. Bir heceye. (İki Şiirin Arasında)
  • Kimi zaman hesap yapmamalı insan, okun yaydan nasıl çıktığının farkına bile varmamalı. (Sarmaşık)
  • "Hiçbir limana yanaşmayacaksın. Hep açık denizde. Hep ufuk çizgisine doğru." (Bir de Baktım Yoksun)
  • Psikolojinin temel meselelerinden biri olan "ana rahmine dönme isteği", benim için bambaşka bir anlam taşıyordu. Oraya dönmek ve bir başkası olarak yeniden doğmak istiyordum. (Bana Kuşlar Söyledi)
  • Bu bunaltıcı yalnızlıktan çıkmanın tek yolunu erken yaşta keşfetmiş, kitaplardan başımı kaldırmaz olmuştum. (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
  • Mutsuz ruhlar, ancak benzerlerinde temize çekebiliyor kendilerini. (Bana Kuşlar Söyledi)
  • "Ben geçip gitmek isterdim hayattan, o iz bırakmak için uğraşırdı. O tadına doyum olmaz bir şiirdi, ben taslak halinde bir roman." (Aile Çay Bahçesi)
  • Şiir metafor değildir gerçeğin ta kendisidir. (Karbon Kopya)
  • Babalık sonradan giyilen bir gömlek, çoğu erkeğin düğmelerini doğru ilikleyemediği. (Sakın Oraya Gitme)
  • Bir huzursuzluk çöktü içime, dönüp ardıma bakmak istedim. Bir söz düşmüştü peşime. Günlerce, aylarca takip etti. Kaçmaya çalıştıkça daha çok iz bırakıyordum peşimde. (Kara Kedinin Gölgesi)
  • “Doğururken öldürdüğünüz çocukların hesabını verecek kadar cesaretiniz olsun.” (Sakın Oraya Gitme)
  • Sadece güneş doğduğunda aydınlık, battığında karanlık olduğunu biliyorsun. Ama alacakaranlığın aydınlığı mı karanlığı mı haber verdiğini nereden anlayacaksın? Mutlulukla mutsuzluk arasında bir alacakaranlık olup olmadığını nereden anlayacaksın? Bomboş bir bahçede oturmuş bunu düşünüyorsun. Birden ufuk çizgisinde bir ışık görüyorsun. Güneş mi yükseliyor ay mı bilemiyorsun. Tam anlayacakken birden her yer kararıyor. Karanlık, karanlık, karanlık... (Daha Önce Tanışmış mıydık?)
  • Sayıları severdim, hep sayardım,geçen süreleri, yalnızlıkları, öfkeleri,bitmeyen kavgaları,bağrışları... (Sarmaşık)
  • "Otuz ikilik mum boya takımım yanımda olsa, her şeyin resmini baştan yapabilirim belki. Bu hayata nasıl yazılmak istiyorsam, öyle çizerim kendimi.." (Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri)
  • "Derdim kendimleydi. Üstelik bu derdi omuzlayacak cesaretim de yoktu. Her gün dertlerimin çamurundan yeni heykeller yapıyordum.." (Sıradan Bir Gün)
  • Odam. Yıllardır bana ait olan tapınak (Yedi Derste Vicdan Muhasebesi)
  • "Ah aşk, nasıl da zamansız çalıyorsun kapıları." (Kediler Güzel Uyanır)
  • Sık sık derin acılara gömüldüğüm doğruysa da, gene de içimde saf ve sakin bir uyum, bir müzik var. En yoksul bir kulübede, en pis bir köşede bir cümle, bir hikaye görebiliyorum. Ve karşı konulmaz bir güç kafamı hiç durmadan bu gibi şeylere itiyor. Başka şeylere olan ilgim gittikçe azalıyor ve o ilgilerden kurtulduğum oranda aklım hikaye edilebilir olanları daha çabuk yakalayabiliyor. (Karbon Kopya)