Akıl ve Tutku - Jane Austen Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Akıl ve Tutku kimin eseri? Akıl ve Tutku kitabının yazarı kimdir? Akıl ve Tutku konusu ve anafikri nedir? Akıl ve Tutku kitabı ne anlatıyor? Akıl ve Tutku kitabının yazarı Jane Austen kimdir? İşte Akıl ve Tutku kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Jane Austen
Çevirmen: Hamdi Koç
Orijinal Adı: Sense and Sensibility
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9789944882552
Sayfa Sayısı: 392
Akıl ve Tutku Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gurur ve Önyargı'nın iki yılda 4 binden fazla satan yazarından ve çevirmeninden.
Kırk iki yıllık gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla İngiliz edebiyat tarihinin bir kült romancısı olmayı başardı. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, Akıl ve Tutku'da aile değerleri ve akrabalık ilişkileri ile kadın duyarlığı ve aşkı ele alır. Bu romanda da Jane Austen'ın derin gözlemi, zarif üslubu ve ince ironisi eserin konusu kadar dikkat çekicidir.
(Tanıtım Yazısından)
Jane Austen (1775-1817): Kırk iki yıllık gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla İngiliz edebiyat tarihinin bir kült romancısı olmayı başardı. Eserlerinde güçlü kadın karakterleri başkahramanlar olarak yer aldı. Bütün romanları sinemaya uyarlanan Jane Austen, Akıl ve Tutku'da aile değerleri ve akrabalık ilişkileri ile kadın duyarlığı ve aşkı ele alır. Bu romanda da Jane Austen'ın derin gözlemi, zarif üslubu ve ince ironisi eserin konusu kadar dikkat çekicidir.
(Arka Kapak)
Akıl ve Tutku Alıntıları - Sözleri
- Mantığının eleştirdiğini, merhametinin savunmasına izin verme.
- Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkân değildir; sadece karakterdir.
- ... aşkın hiçbir zevkini yaşayamadan tüm cezasına katlandım.
- Mantığının eleştirdiğini, merhametinin savunmasına izin verme.
- "Hareketlerin o kadar açık konuştuğu bir yerde hiçbir kelimeye ihtiyacım yok."
- "biri çıkıp her birimize büyük bir servet verse!"
- "akıl yürütme şeklin pek iyi, ama insan doğası konusunda büyük bir cehalet üzerine kurulu."
- Dünyayı tanıdıkça gerçekten sevebileceğim bir adamla karşılaşmayacağıma daha çok inanıyorum.
- ve aşkın hiçbir zevkini yaşayamadan tüm cezasına katlandım.
- Hemen her insan karakterinde büyük bir tutarsızlık var bana kalırsa.
- "Hayatta insan sadece bir kez âşık olur."
- Seni özlemekten ne zaman vazgeçeceğim!
- "Hareketlerin o kadar açık konuştuğu bir yerde hiçbir kelimeye ihtiyacım yok."
Akıl ve Tutku İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Akıl ve Tutku (Sense and Sensibility) 1811 yılında yayımlanmış, Jane Austen'ın ilk romanıdır. İngiliz edebiyatı okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. Aşkın, sıkı aile bağlarının ve sonsuz güvenin anlatıldığı içerik bakımından çok zengin bir roman. Eser aynı zamanda 19.yy İngiltere'sine de ayna tuttuyor. Kahramanlarımız Elinor ve Marianne. Birbirinden zıt karakterlere sahip iki kız kardeş. Marianne: Duygularını uçlarda yaşayan, başkalarının ne dediğine aldırış etmeyen, tutkularıyla yaşayan ve risk almayı seven bir karakter. Elinor: Emin adımlar atmayı seven, içe kapanık, akılcı, normlara bağlı, risk almayı sevmeyen, ahlakçı bir karakter. Aynı zamanda romanda Jane Austen'ın sözcülüğünü yapıyor. Romanın hareketi Marianne'in enerjisinden, ağırlığı ise Elinor'un düşüncelerinden geliyor. Kitabı okurken konu bakımından her ne kadar farklı olsalar da bana Gurur ve Önyargı'yı çağrıştırdığını itiraf etmeliyim. Özellikle Jane Austen aşka bakış açısını Elinor üzerinden bu romanında da oldukça belli etmiş. Eğer sizde benim gibi Jane Austen hayranıysanız okumaktan asla pişman olmayacağınız bir kitap. "Aşkın hiçbir zevkini yaşayamadan tüm cezasına katlandım!" "İnceliğin, aklının kınadığı şeyi savunmasın!" "Hemen her insan karakterinde büyük bir tutarsızlık var bana kalırsa!" (Tuğçe Alcı)
Akıl ve Tutku | #kitapyorumu Jane Austen'den okuduğum ilk kitap oldu kendisi. İngiliz Edebiyatı'nın dönem kitaplarını seviyorum, kurgu olarak hem o dönemin toplumunu hem çevresini hem değer yargılarını yansıtıyor ve geçmişe bir bakış atabilmemizi sağlıyorlar. Kitap, isminden de anlaşılacağı üzere akıllı ve tutkulu iki kız kardeşin temel kişilik özelliklerinin farklılıklarını, olaylara verdikleri tepkileri ve düşüncelerini bizlere aktarıyor. Okuyucu ise kendisini iki kardeşi kıyaslarken buluyor. Sık sık şu durumda hangisinin sergilediği davranışı sergilerdim diye kendimi sorguladım. Kendimi Elinor gibi (akılcı) görmem nedeniyle de sanırım kitabı biraz taraflı okudum. Gerçi taraf tutacak bir rekabet ortamı asla yoktu. İki kız kardeş birlikte çok samimi ve derin bir aile bağı ile bağlıydılar ve her durumda birbirlerini düşünüyorlardı. İkisini de sevdim elbette, sadece Marianne'in heyecanı ve tutkusu çok büyük yaralar almasına neden oldu ve bundan kaçınmak bana daha mantıklı geliyor. Yine birçok karakterin olduğu ve sık sık buluşmaların, gezilerin, oturmaların yapıldığı bir kitaptı. Zaman zaman bu kadar fazla karakter olması beni zorlayabiliyor, bu kimdi şu kimdi derken olayı tam anlayamayabiliyorum. Ama yine de diğer İngiliz Edebiyatı kitaplarından bir tık daha az kişiye sahipti sanırım. Kitap birçok değer yargısını da irdeliyor. İnsanların paraya verdikleri önemi şiddetle eleştirirken, bencilce davranışların kişiyi yanlış tercihlere ve olumsuz sonuçlara nasıl sürükleyebileceğini bizlere aktarıyor. Dürüst, karşısındaki düşünen, yardımsever ve akıllı karakterler sık sık övülüyor. Bunun yanında sadece iyilerin kazandığı toz pembe bir kitap olmamakla birlikte daha olumsuz karakter özelliklerini gösteren kişilerin de elde ettikleri güzel şeyler anlatılıyor. İyiler kazandı kötüler kaybetti durumuna gideceğini sandığım bir sırada böyle olmaması beni mutlu etti, kitaba gerçekçilik kattığını düşünüyorum. Final sınavlarımın döneminde okumuş olmamdan dolayı sanırım, kitap elimde epey süründü. Daha erken bitirilebilirdi kesinlikle. Başına oturduğunuzda akıcı olduğunu görüyorsunuz ve kısa bölümleriyle de gayet sürükleyici. Genel bir bakış attığımda kitaptaki kişiliklerle birlikte anlatılan hikaye ve verilmek istenen mesajı anlamlı buluyorum. Klasik ve akıcı bir kitap okumak isteyen kişilere de önerebilirim (Büyük beklentiler ile başlamadan.) Dipnot: Gurur ve Önyargı'yı okuyan arkadaşlarım bu kitap ile arasında oldukça fazla benzerlik görmüşler, ben sadece Akıl ve Tutku'yu okuduğum için bu konuda yorum yapamıyorum ancak ikisini de okuyan varsa yorumlarda bu konudaki fikirlerini belirtebilir. (Dildar)
Akıl ve Tutku, Jane Austen'ın ilk kitabıymış. Bu bilgiyi edindiğimde çok önemsememiştim ama kitabı bitirdiğimde ne kadar şaşırdım anlatamam. Austen, roman hayatına gerçekten çok mükemmel bir başlangıç yapmış, iyiki de yapmış. Bu kitap Gurur ve Önyargı kitabıyla aynı yerde benim için artık. Bu arada filmini de tavsiye ederim bir Alan Rickman hayranı olarak. Kitaba gelecek olursam, iki kızkardeşin mükemmel bağıyla birlikte karakter farklılıklarını çok detaylı bir şekilde anlatmış. Kız kardeşlerden biri aklı temsil ederken diğeri tutkusunun peşinden gidişiyle bize çok güzel bir yolculuk yaşatıyor. Hem aklın hem de tutkunun içimizdeki hallerini, davranışlarımıza yansıyan taraflarını ve bunların sonuçlarını realist bir şekilde ele almış. Mutlaka kendinizden bir şeyler bulacağınız bir eser olmuş. Keyifli okumalar. (Sümeyye)
Akıl ve Tutku PDF indirme linki var mı?
Jane Austen - Akıl ve Tutku kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Akıl ve Tutku PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Jane Austen Kimdir?
Jane Austen (16 Aralık 1775 - 18 Temmuz 1817) 19. yüzyılda yaşamış İngiliz roman yazarı. Steventon, Hampshire'da 1775'de doğan Jane Austen; 1783'te Oxford'da bir akrabası sayesinde okumuş; eğitimine Southampton'da devam etmiş; en sonunda da kadınlar için bir okul olan Reading, Berkshire'da Abbey okulunda okumuştur. Roman yazmaya 1789'da başlar, 1802'de kendi tanımıyla büyük ve garip biri tarafından (Mr. Wisley) evlenme teklifi alsa da kabul etmez. İkilinin yaşadığı ilişki Aşkın Kitabı (Becoming Jane) adlı filmde işlenmiştir. Babasının 1805'de ölmesinden sonra Southmpton'a taşınır. 1809'da Chawton'a zengin kardeşinin yanına taşınır, ve günümüzde bu ev bir müze ve turistler için popüler bir yer haline gelir. Jane Austen, dünyanın en ünlü yazarlarından biridir. Yaşadığı döneme ilişkin tasvirleri ve kahramanlarının karakterleri romanlarının klasikler arasında yer almasını sağlamıştır. Jane Austen bir köy papazının yedinci çocuğuydu. Babası tarafından eğitilmişti. O dönemdeki kadınlardan daha iyi bir eğitim aldığı için şanslıydı. Ebeveyni, çocukların hayal gücüne dayalı oyunlarını cesaretlendirdi. Papaz evinin ahırını, yaz tatillerinde ailelerin oyunlar sahneye koyabileceği küçük bir tiyatroya çevirdiler. Austen, 12 yaşına geldiğinde kendi hikayelerini yazıyordu; fakat ilk romanının yayımlanması için yaklaşık 25 yıl daha geçmesi gerekecekti. Austen'in romanları, günümüzde oldukça popülerdir. İnsanların zaaflarını esprili bir anlayış ve zarif bir mizahla eserlerinde işlemiştir. Romanlarının başkahramanlarının hepsi kadındır ve romanlarının hepside mutlu bir evlilikle sona ermiştir. İlk olarak Aşk ve Yaşam(1811) adlı kitabı basıldı. Bunu Gurur ve Önyargı (1813), Mansfield Parkı(1814) ve Emma (1816) takip etmiştir. Northanger Manastırı ve İkna romanlarının her ikisi de Austen'in ölümünden sonra 1818'de basılmıştır. Bütün bu romanlar anonim olarak yayımlanmıştır. Austen, hiç evlilik yapmamış, bunun yerine romanlarının birçok bölümünün geçtiği Bath dahil birkaç yerde ailesiyle birlikte yaşamıştır. Mayıs 1817'de aile, Austen'in hastalığına çare aramak için Winchester'e taşınmış; ancak yazar, iki ay sonra ölmüştür. Cenazesi Winchester Katedraline gömülüdür. Jane Austen'in tüm romanları, televizyon veya sinemaya uyarlanmış, en başarılı 3 romanı film yapılmıştır. Bunlar: Aşk ve Yaşam(1995), Emma ve İkna(her ikisi de 1996'da gösterime girdi.) Gurur ve Önyargı 1995'te çok başarılı bir televizyon dizisi oldu. 18 Haziran 1817'de göğüs kanserinden ölen Jane Austen; öldüğünde henüz 42 yaşındadır ve Winchester Katedrali'ne gömülmüştür.
Jane Austen Kitapları - Eserleri
- Gurur ve Önyargı
- İkna
- Emma
- Northanger Manastırı
- Mansfield Park
- Akıl ve Tutku
- Aşk ve Gurur ve Zombiler
- Aşk ve Arkadaşlık
- Gençlik Eserleri
- Hayata Geç Kalma
- Aşk ve Gurur - Babalar ve Oğullar
- Pride & Prejudice #1 (of 5)
- Pride & Prejudice #2 (of 5)
- Pride & Prejudice #3 (of 5)
- Pride & Prejudice #4 (of 5)
- Pride & Prejudice #5 (of 5)
- Leydi Susan
- Watson Ailesi
- Evlilik
- Sanditon
- The Letters of Jane Austen
- The Complete Novels of Jane Austen
- Northanger Abbey
Jane Austen Alıntıları - Sözleri
- İnsan bir yerde acı çekti diye orayı daha az sevmiyor, tabii eğer hiç başka bir şey hissedilmemişse, yalnızca acı çekilmişse durum farklı olur. (İkna)
- Oysa insanlar olduklarından daha yüksek görünmeye özendiler mi gözden düşerler. (Mansfield Park)
- Ama gururluydum, tekrar soramayacak kadar gururluydum. Seni anlamıyordum. Gözlerimi kapatmıştım, seni anlamamaya, senin hakkını vermemeye kararlıydım. İşte bu gerçek beni, başka herkesi kendimden önce affetmeye itmeli. Altı yıllık ayrılığı ve ıstırabı çekmeyebilirdik. Bu benim için yeni tür bir acı. Hayatta tadını çıkardığım her nimeti kazandığıma inanma tatminini yaşamaya alışığım. Onur verici zahmetlere katlanmaktan ve hak edilmiş ödüllerin tadını çıkarmaktan gurur duyuyordum. Hayattaki konumu terse çevrilmiş diğer büyük adamlar gibi, diye ekledi gülümseyerek, “zihnimi elimdeki hazineye alışmaya zorlamalıyım. Hak ettiğimden daha mutlu olmaya dayanmayı öğrenmeliyim. (Evlilik)
- Geçmişi düşünüyor, doğru ve yanlışları adil bir şekilde tartmaya çalışıyorum, yani kendi hareketlerim açısından; doğruyu yaptığıma inanmak zorundayım; sonucunda ne kadar acı çekmiş olursam olayım. (Evlilik)
- .... ancak çok az insan ilk aşkıyla evlenir. (Watson Ailesi)
- Dünyada en nefret ettiğim şey sadakatsizliktir. (Northanger Manastırı)
- Senden hoşlanmamaya kendini şartlamış birine üstünlüğünü kanıtlamak, küstah birine haddini bildirmek büyük bir zevk. (Leydi Susan)
- Mutlak mutluluk ölümlülere bahşedilmemiştir ve kimsenin sürekli bir mutluluk beklemeye hakkı yoktur. (Gençlik Eserleri)
- Benim gerçekten sevdiğim insanlar azdır, beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor. İnsanların iç yüzünün nasıl hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi ya da akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum. (Aşk ve Gurur ve Zombiler)
- ...zaten birini sevmek istemiyorsan her zaman bir bahane bulabilirsin. (Leydi Susan)
- Aşık olsam o zaman durum değişir tabii ama hiç aşık olmadım, benim tarzım değil, ya da tabiatımda yok, bundan sonra olacağımı da sanmıyorum." (Emma)
- Başarmam gereken hayli şey var. (Leydi Susan)
- “Nasıl anlatsam bilemedim. Bin sene heyecanla beklediğin bir şey, sonunda gelmiş de gerek kalmamış gibi.” (Aşk ve Gurur ve Zombiler)
- Her parçası keyif vaat eden bir plan asla başarılı olamaz. (Gurur ve Önyargı)
- ve aşkın hiçbir zevkini yaşayamadan tüm cezasına katlandım. (Akıl ve Tutku)
- Merakımdan soruyorum, bu anlamsız, abuk sabuk lafları nereden öğreniyorsun? Sanırım romanlarla ilgileniyorsun. (Aşk ve Arkadaşlık)
- Kendi hikayelerini anlatanlar ihtiyatla dinlenmelidir. (Sanditon)
- ama üzüntü sona erdiğinde, akılda kalanlar sıklıkla keyifli bir anıya dönüşür. (İkna)
- “Başarmam gereken hayli şey var.” (Leydi Susan)
- "Gönül çok şey istiyor ama, insan cesaret edemiyor..." (Emma)