Akıldışı Ama Öngörülebilir - Dan Ariely Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Akıldışı Ama Öngörülebilir kimin eseri? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabının yazarı kimdir? Akıldışı Ama Öngörülebilir konusu ve anafikri nedir? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı ne anlatıyor? Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF indirme linki var mı? Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabının yazarı Dan Ariely kimdir? İşte Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Dan Ariely

Çevirmen: Asiye Hekimoğlu

Çevirmen: Filiz Şar

Yayın Evi: Optimist Yayın Dağıtım

İSBN: 9786055655396

Sayfa Sayısı: 341

Akıldışı Ama Öngörülebilir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

İnsan Davranışları Hakkında Yeni ve İlginç Bir Bakış Açısı

Para hakkında nasıl düşünüyoruz?

Bankerlerin ekonomiyi gözden kaçırmasının nedeni neydi?

İnsanların bankalara aşırı borçlanmasının nedeni neydi?

Kararlarımızı yönlendiren akıldışı kuvvetler nelerdir?

Kendimizi ekonomik çıkmazlardan nasıl kurtarabiliriz?

New York Times ve Wall Street Journal listelerinde uzun süre birinci sırada yer alan Akıldışı Ama Öngörülebilir’in gözden geçirilmiş ve genişletilmiş bu baskısında, Duke Üniversitesi öğretim üyelerinden davranışsal iktisatçı Dan Ariely, hem mevcut ekonomik krizin temel nedenlerinden bazılarını hem de kararlarımızı şekillendiren gizli kuvvetleri araştırıyor.

Sıkça rastlanan olayları ve zekice deneyleri çığır açıcı analizlerle harmanlayan Ariely, beklentilerin, duyguların, sosyal normların ve gözle görülemeyen görünüşte mantıksız diğer kuvvetlerin akıl yürütme becerilerimizi nasıl çarpıttığını gösteriyor. Kişisel, ulusal ve küresel politikaları planlarken geleneksel iktisat teorilerine bel bağlamamızın tehlikeli olabileceğini açıklıyor. Bireysel ya da kurumsal olarak yaptığımız hatalar hiçbir zaman rasgele değildir ve bir araya geldiklerinde piyasada yıkıcı sonuçları olan bir etki oluşturabilirler. Bu sistematik ve öngörülebilir hataların sonuçları, ilk kez mevcut küresel ekonomik krizin ışığı altında açıklanıyor.

Akıldışı Ama Öngörülebilir Alıntıları - Sözleri

  • Neden her şey izafi? Olmaması gereken zamanda bile.
  • “Neden fiziksel sınırlarımızı kabul etmeye kolayca razı oluyor ama bilişsel sınırlarımızı dikkate almayı istemiyoruz?”
  • Dünyadaki en zor şeylerden birisi de insanın hatasını kabul etmesidir!
  • Tüm dünyanın bir telle birbirine bağlanması fikri kitlesel ölümle eşdeğerdir. Her biyolog en hızlı evrimin tecrit durumdaki küçük gruplarda olduğunu bilir. Bin tane kuşu okyanusta bir adaya koyduğunuzda çok hızlı evrim geçirirler. On bin kuşu büyük bir kıtaya koyduğunuzda evrimleri yavaşlar. Bizim türümüzde ise evrim çoğunlukla davranışlarımız aracılığıyla gerçekleşir. Uyarlanmak için davranışlarımızı yenileriz. Ve yeryüzündeki herkes, yenilenmenin sadece küçük gruplarda gerçekleştiğini bilir. Üç kişilik bir heyet oluşturduğunuzda onlara bir şey yaptırabilirsiniz. On kişiyle bu iş daha güçleşir. Otuz ki şiyle biçbir şey olmaz. Otuz milyonla ise imkânsız hale gelir. Bu kitlesel medyanın etkisidir ve herhangi bir şeyin olmasını engeller. Kitlesel medya, çeşitlilikleri bastırır, her yeri aynılaştırır Bangkok, Tokyo ya da Londra hepsi aynıdır: Bir köşede McDo nald's, diğer bir köşede Benetton, yolun karşı tarafında Gap mağazası vardır. Bölgesel farklılıklar kaybolmuştur. Kitlesel medya dünyasında zirvedeki on kitap, on albüm, on film ve on fikir dışında her şey özürlüdür. İnsanlar yağmur ormanlarındaki canlı türlerinin çeşitliliği kayboluyor diye kaygılanıyor. Peki ya bizim en gerekli kaynağımız olan entelektüel çeşitliliğe ne olacak? Entelektüel çeşitlilik, ağaçlardan daha hızlı yok oluyor. Ama onu hesaba katmadığımız için, şimdi beş milyar insanı beraberce bir siberáleme yerleştirmeyi planlıyoruz. Bu, türlerin tamamını donduracak. Her şey birden bire duracak. Herkes aynı zamanda aynı şeyi düşünecek. Küresel tekdüzelik...
  • Birincisi, klasik iktisat çerçevesine göre, tüketicinin para verme istekliliği piyasa fiyatlarını belirleyen iki girdiden biridir (bu taleptir). Oysa deneylerimizin gösterdiği üzere, tüketicinin ödemeye hazır olduğu meblağ kolaylıkla yönlendirilebilir; bu demektir ki, aslında tüketiciler kendi tercihleriyle, değişik ürünler ve deneyimler karşılığında ödemeye hazır oldukları fiyatlarla yeterince başa çıkamamaktadır.
  • Birazcık kesinti yaparak kalan parayı başka bir şeye harcamak daha iyi olmaz mı? Aslında, yaptığınız her şeyde, tekrarlanan davranışlarınızı sorgulamak için kendinizi eğitin.
  • Bireyler sadece dürüstlük onların işine yaradığı ölçüde dürüsttürler.
  • İhtiyacımız olan şey, bazı kapıları bilinçli bir şekilde kapatmaya başlamak.(...) Yeni bir kariyere veya daha iyi bir işe açılacak kapı­ları kapatmak zor olabilir. Hayallerimizle bağlantısı olan kapıları kapatmak da güçtür. Belli insanlarla olan ilişkilerimizi de-hiçbir yere varmayacak gibi görünse de.
  • Bir ruh halinden diğerine bakmak zordur.
  • Şiddet ender rastlanan bir şey değil. Öyle sık meydana geliyor ki nadiren durup kendimize neden diye soruyoruz. Neden şiddet yaşanıyor?
  • Bu hepimizin alabileceği bir ders: ne kadar çok şeyimiz olursa, o kadar çok şey isteriz. Ve tek çare, izafiyet döngüsünü kırmaktır.
  • Dört kişinin bir yemeği paylaştığını ve hesabın 100 dolar geldiğini farz edin. Madem masadaki herkes 25 dolar ödüyor, her biri bir parça ödeme acısı hissedecek demektir. Bunu daha somutlaştırmak için, acıyı ölçme aracı olarak “birimler” tayin edelim. Hesabı paylaşma zamanı geldiğinde, 25 dolarlık ödemenin masanın tamamına ait toplam 40 birimlik acının 10 birimine denk geldiğini varsayalım. Peki, ya hesabın tamamını bir kişi öderse? Ödeme acısı, ödeme miktarıyla doğrusal olarak artmadığı için, ödeme yapan kişi ödediği ilk 25 dolar için 10 birimlik bir acı; bir sonraki 25 dolar için belki 7 birimlik bir acı; bir sonraki 25 dolar için 5 birimlik bir acı; sonuncu 25 dolar için de 4 birimlik bir acı hissedecektir. Toplam 26 puanlık acı, masanın toplamına denk gelen acı miktarını 14 puan azaltacaktır. Burada anlatılmak istenen genel olarak şudur: yemeklerimizi hiç para ödemeden yemeye hepimiz bayılırız. Ödemeyi sırayla yaptığımız takdirde, bir yığın BEDAVA! yemeğin keyfini çıkarabilir ve süreç içinde arkadaşlıklarımızdan toplamda daha büyük fayda elde edebiliriz
  • Keza çalışma ve serbest zaman arasındaki ayrım bulanıklaşmakta. İşyerini yürütenler evimize giderken ve duş alırken bile bizden işi düşünmemizi istiyorlar. İşyeri ile ev arasındaki boşlukta köprü oluşturmak için bizlere dizüstü bilgisayarlar, cep telefonları ve BlackBerry'ler veriyorlar.
  • Görünen o ki çözüm, hesabın tamamını bir kişinin ödemesi ve sürece katılan kişilerin sırayla diğer zamanlarda ödemeyi üstlenmeleri.
  • Şayet insanlar başka kimsenin seçmediği bir birayı sırf emsalsiz oldukları mesajını iletsin diye seçiyorlarsa, gerçekten istemedikleri ya da hoşlanmadıkları bir birayla karşılaşma olasılığının büyük olması akla yatkın geliyor. Ve sahiden de durum buydu. Genel olarak, tercihlerini restoranda yemek siparişi verilirken kullanılan standart yönteme göre sesli olarak yapanlar, seçimlerinden, tercihlerini başkalarının fikirlerini hesaba katmadan gizli olarak yapanlar kadar memnun değillerdi. Ancak çok önemli bir istisna vardı: Kararlarını sesli olarak açıklayan grupta bira ısmarlayan ilk kişi fiilen, düşüncelerini gizli olarak açıklayan kişilerle aynı koşullardaydı. Çünkü başkalarının seçimlerinden etkilenmeyecek bir durumdaydı. Böylece, sırayla bira ısmarlanan gruptaki ilk kişinin grubun en mutlusu olduğunu ve biralarını gizli seçenler kadar mutlu olduğunu bulduk.

Akıldışı Ama Öngörülebilir İncelemesi - Şahsi Yorumlar

‘’Akıldışı ama Öngörülebilir’’ çok sevgili bi’ araştırma kitabı. Akademik, kuramsal bi’ içeriğe sahip olan bu kitap ne yönden sevgili buna değineceğim. Kitabın konusu, son on- on beş senede duyulurluğu yavaş yavaş artan davranışsal iktisat hakkında. Bunu açıklamak için karşılaştırma yapmam gerekirse; klasik iktisat, insanların her zaman minimum maliyet/zarar ve maksimum fayda/kar ile hareket ettiğini savunan iktisat öğretisidir. Klasik iktisat bu akılcı kuramını ise ‘’homo economicus’’ yani rasyonel insan olarak adlandırmıştır. Fakat zaman içinde, tarihsel açıdan da ispatlanacağı gibi bu anlayışa göre çok büyük hatalar, fireler oluşmuştur. Bu hatalar aslında her işinde rasyonel ‘’sanılan’’ insanın hiç de rasyonel davranmadığını gösterir niteliktedir. Bu durumda ise ‘’Sorunlara nasıl yaklaşılmalı?’’ sorusuna cevap olarak ‘’davranışsal iktisat’’ söylenebilir. Davranışsal iktisat, klasik iktisatın tersine kişilerin düşüncelerinde ve davranışlarında her zaman rasyonel, akılcı davranmadıklarını, aksine insanların yapıları gereği rasyonel olmamak için pek çok sebebi olduğunu göz önünde bulundurup, kişilerin fikirlerini ve yaptıklarını buna göre anlamlandıran iktisat alanlarından biridir. Dan Ariely, kitabında davranışsal iktisatla ilgili olarak ısrarla şuna değiniyor: Evet, insanlar rasyonel, faydacı varlıklardır fakat bu her zaman akılcı olduklarını göstermez. İnsan yaşamında pek çok sorun meydana gelir ve ve bu hatalar, akılcı olmayan davranışlar kendiliğinden meydana gelmezler, rastgele değildirler. İnsanlar hataları ‘’öylesine’’ yapmazlar, aksine tüm bu hataların belirli nedenleri vardır. O halde neden bu hataların sebeplerini, insan zihnindeki işleyişlerini anlayıp onları ‘’öngörülebilir’’ hale getirmiyoruz? Yani evet, hatalarımız var ama kendi içinde sistemli, tutarlı olan bu hatalar rastgele olmadığına göre bunlara sebep olan şeyler bulunabilir, yani onları öngörebiliriz. Yazar bu minvalde farklı üniversitelerde pek çok öğrenciyle ve kendi meslektaşları ile çeşitli deneyler yapmış. Kitabın anlatılış biçimi gayet açıktı; yazar öncelikli olarak fikrinden, kuramından bahsetmiş, daha sonra kitlesi genelde öğrencileri oluşturan deneyleri uygulamış, açıklamış ve net bi’ biçimde sonuca ulaşmış. Bu sırayı izleyerek anlatılan on üç bölüm vardı fakat deneyler çok daha fazlaydı. Bazı konular çok daha ayrıntılı araştırma gerektirir nitelikte olsa da yazar ek farklı çalışmalar ve deneylerle fikirlerini destekleyerek güçlendirmiş. Son olarak 2008 konut krizinin davranışsal açıdan incelenmesi üzerine bir bölüm daha vardı. Bilançolarla, mali tablolarla ve rakamsal kayıplarla anılan bu büyük krizin sebebinin davranışsal açıdan, yani insanlar; bankacılar, tüketiciler ve şirket çalışanları tarafından ele alınmasının faydalı olduğunu ve krizi daha iyi anlamak noktasında bakılması gereken bir açı olduğunu düşünüyorum. Kişisel olarak faydalı bulduğum bu kitabın temel hedefinin farkındalık yaratmak olduğunu düşünüyorum. Elbette sadece iktisatla ilgilenenler için değil, bilime ilgi duyan herkes için. İlgilendiğimiz farklı alanların baş oyuncusu insanken, farklı bilim dallarını araştırma, ilerletme, sınıflandırmada yer alan bizlerin, ilgililerin nasıl olup da onları kalıplara soktuğumuz fikri gerçekten duvara tosluyor. Çünkü ilgilendiğimiz, merak duyduğumuz bu alanlar aslında doğrudan insanı ele alıyor. İnsan çok boyutluluğu, katmanlılığı, pek çok açısıyla her şeye el sallayan bi’ varlık. Eminlikle yaklaşabildiğim tek nokta onun parçalardan oluştuğu.. ve psikolojinin insan bütünlüğündeki yerinin kesinlikle çok önemli olduğu. Yaşamdaki bazı noktalara insani temel gerçeklerimizi yani doğamızı, derine inersek de psikolojimizi ele alıp bakarsak bazı şeyleri daha açık, net ve aydınlık bi’ noktadan görme şansına erişebiliriz. Günümüzün neoliberal, akılcı dünyasında salt verilerle, grafiklerle hareket etmenin aslında her zaman doğru cevap olmadığını bilimsel bi’ dille anlatmış Dan Ariely. Aslında günümüzün fazla duyarlı, reklam, marka, sosyal medya, tv, sanat, toplumsal roller, düşünce akımları vb. tüm birbiriyle bağlantılı olan bu örümcek ağı ortamında iktisatın kalıplardan çıkıp , daha gerçekçi, davranışsal ve hayatın içinden bakması gerektiği anlatılıyor kitapta. Yazar, bunu anlatırken iktisattan dönüşmesini değil, özüne dönmesini istiyor. Çünkü modern iktisatın kurucusu olarak kabul edilen Adam Smith 1776’da ‘’Milletlerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üzerine Bir İnceleme’’ isimli eserini yazmadan önce 1759’da ‘’Ahlaki Duygular Kuramı’’nı yazmıştı. A. Smith’in bu kitabında değindiği konu ise, duyguların hislerin ve ahlakın insan davranışlarına farklı cepheleri olduğu, iktisatçıların bunu görmezden gelmesinin veya inkar etmesinin doğru olmadığını, tersine bunları araştırılmaya değer konular olarak ele almanın gerekliliğini belirtmiştir. Tüm bu deneysel ve eleştirel öğreti sürecini yazar sıklıkla kendi anılarını da ekleyerek, çok keyifli ve muzip, sıkmayan, sevgili bi’ tarzla ele almış, bu durum da kitabın aslında bilgi yoğun ağırlığını kısmen yok eden, daha çekilebilir hale getiren bi’ etki yaratmış. Sürekli altını çizerek, not alarak ve bir bazı özetlemeler çıkararak gittiğim için bu kitabı uzun bi’ zamana yaydım. Akıldışı ama Öngörülebilir’i klasik iktisatı bilip, günümüze uyarlarken sürekli bi’ eksik, gedik duygusuyla sarsılan, bir şeylerin yerinin dolmadığını düşünen herkese öneririm. Çünkü olaya bir de ‘’davranışsal’’ yönden bakmak kesinlikle fayda sağlıyor; bazı sorunları bu şekilde aklınızdan silerek, sorunlara ‘’nasıl’’ yaklaşılması gerektiğine dair temel bi’ bilgi edinebilirsiniz. (meltem şen)

Akıldışı Ama Öngörülebilir: Davranışlarımızı etkileyen şeyler nelerdir? Neden sürekli hatalı kararlar alıyoruz? Klasik iktisat ve davranışsal iktisat arasında ne gibi farklar var? Bu soruların cevabını büyük ölçüde bulacağınız bir kitap. Modern bilim henüz bilinç’in tanımı yapabilmiş değil. İnsan beyninin nasıl çalıştığını tam olarak bilemiyoruz. Ortada böyle bir gerçek varken davranışlarımızı neyin şekillendirdiğini bulmaya çalışmak zor olsa gerek. Ama yazar, bunu çok eğlenceli bir şekilde başarmış. Birbirinden enteresan deneyler eşliğinde elde ettiği sonuçlar hem şaşırtıcı hem eğlendirici. İnsanın bakış açısını genişleten güzel bir eser. Ben yazarı çok sevdim. Kitap boyunca dürüstlüğü vurguluyor, çevremize ve kendimize nasıl daha yararlı olabileceğimiz konusunda fikirleri evrensel nitelikte ve samimi. Kitap, dünya çapındaki popülerliğini sonuna kadar hak ediyor. Küçükken hemen hepimizin aklından dünyayı daha iyi bir yer yapma düşüncesi geçmiştir. Biz büyüdükçe ister boş vermişlik, ister umutsuzluk deyin o duygular kaybolup gitmiştir. Bu kitap içindeki çalışmalar, fikirler ve tavsiyelerle yazarın bu konuda umutsuz olmadığının en büyük kanıtı. Şiddetle tavsiye ederim! (Sâki)

Ekonomi bilimi, insanların kararlarını tamamen rasyonel olarak aldığı varsayımı üzerine kurulmuştur. Arz talep dengeleri, fiyat belirlenmesi, paranın değeri vs her şeyin akılcı olduğu temeline dayanır. Tamamen aynı iki ürün varsa ucuzunu alırız ya da ihtiyacımız olmayanı almayız gibi. Ancak Dan Ariely (Psikoloji ve Davranışsal EKonomi Profesörü) bu kitabında verdiğimiz pek çok kararın mantık dışı olduğunu, duygusal ya da psikolojik eğilimlerimizle karar aldığımızı ve bunun kolaylıkla yönlendirilebilir olduğunu, ekonominin de bu irrasyonellikten bağımsız düşünülemeyeceğini anlatıyor. Her bölümünde farklı bir konunun ele alındığı kitap inanılmaz eğlenceli ve samimi bir dille anlatılmış, yaptığı deneyler ve analizlerle zenginleştirdiği bu kitapta hem çok şey öğrenmek mümkün hem de çok gülmek... (Mithril / Nobody)

Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF indirme linki var mı?

Dan Ariely - Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Akıldışı Ama Öngörülebilir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Dan Ariely Kimdir?

Dan Ariely Kitapları - Eserleri

  • Akıldışı Ama Öngörülebilir
  • Akıldışının Mantığı
  • Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek
  • Akıldışı Sevgilerimle
  • Tamamen Duygusal - Para Harcamanın Akıllıca Yolları
  • Predictably Irrational

Dan Ariely Alıntıları - Sözleri

  • "Belki zamanın bize yardım etmesine izin verebiliriz..." (Akıldışının Mantığı)
  • Duygular yönetimi ele aldığında ne olacağını kim bilebilir? (Akıldışının Mantığı)
  • "İlk prensip olarak kendinizi aldatmamalısınız ve aldatması en kolay kişi sizsiniz." (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • Mantığımızı kullanmayı çoktan bıraktık. (Tamamen Duygusal - Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • ... neden diğer birçok durumda bardağın boş tarafına odaklanırız; adil olmayan tarafa? (Tamamen Duygusal - Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • Görevimiz, kendimizden en çok iyiyi ve en az kötüyü nasıl çıkarabileceğimizi anlamaktır. (Akıldışının Mantığı)
  • Görünen o ki çözüm, hesabın tamamını bir kişinin ödemesi ve sürece katılan kişilerin sırayla diğer zamanlarda ödemeyi üstlenmeleri. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • Şikayet etmenin en büyük sebebi acının insanları birbirine yaklaştırmasıdır. (Akıldışı Sevgilerimle)
  • Aslında intikam ve güven bir elmanın iki yarısıdır. (Akıldışının Mantığı)
  • "Hem karnım doysun hem pastam dursun." (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • “Neden fiziksel sınırlarımızı kabul etmeye kolayca razı oluyor ama bilişsel sınırlarımızı dikkate almayı istemiyoruz?” (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • "İntikam arzusu en temel insan tepkilerinden biridir." (Akıldışının Mantığı)
  • Güzel yemekten hoşlanır, ama alışveriş ve yemek pişirmek çok zahmetli geldiginden ya dışarıda yer ya da mikrodalgaya bir şey atıveririz. Bu faaliyetlere çaba harcamaktan vazgeçmenin karşığında dinlenme firsatı elde ederiz, ama üzücü olan belki bir sürü derin hazdan da vazgeçiyor oluşumuzdur. Çünkü aslında, uzun vadeli tatmini yaratan şey en nihayetinde çabadır. (Akıldışının Mantığı)
  • Herhangi bir ilişki içindeki herhangi birine sorun: İnsanın hatalı olduğunu kabullenmesi kolay mıdır? Yoooo. Bu, dünyadaki en zor şeylerden biridir. (Tamamen Duygusal - Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • "Her kim bir hayat kurtarır, o kişi dünyayı kurtarmış sayılır." (Akıldışının Mantığı)
  • Parayı mantıklı değil, kendimizi iyi hissettirecek şekilde kullanırız. (Tamamen Duygusal - Para Harcamanın Akıllıca Yolları)
  • Bir insanın ölümü trajedi, bir milyon insanın ölümü istatistiktir. - Joseph Stalin. (Akıldışının Mantığı)
  • Birincisi, klasik iktisat çerçevesine göre, tüketicinin para verme istekliliği piyasa fiyatlarını belirleyen iki girdiden biridir (bu taleptir). Oysa deneylerimizin gösterdiği üzere, tüketicinin ödemeye hazır olduğu meblağ kolaylıkla yönlendirilebilir; bu demektir ki, aslında tüketiciler kendi tercihleriyle, değişik ürünler ve deneyimler karşılığında ödemeye hazır oldukları fiyatlarla yeterince başa çıkamamaktadır. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)
  • İhanet hakkında deney yapmak neredeyse imkansız. (Dürüst Olmamanın Ardındaki (Dürüst) Gerçek)
  • Bireyler sadece dürüstlük onların işine yaradığı ölçüde dürüsttürler. (Akıldışı Ama Öngörülebilir)