Akvaryumdaki Tiyatro - Behiç Ak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Akvaryumdaki Tiyatro kimin eseri? Akvaryumdaki Tiyatro kitabının yazarı kimdir? Akvaryumdaki Tiyatro konusu ve anafikri nedir? Akvaryumdaki Tiyatro kitabı ne anlatıyor? Akvaryumdaki Tiyatro PDF indirme linki var mı? Akvaryumdaki Tiyatro kitabının yazarı Behiç Ak kimdir? İşte Akvaryumdaki Tiyatro kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Behiç Ak

Yayın Evi: Günışığı Kitaplığı

İSBN: 9789944717885

Sayfa Sayısı: 114

Akvaryumdaki Tiyatro Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Behiç Ak'tan bir "gülümseten öykü" daha. Acaba akvaryumdan dışarıyı seyretmeyi hiç denediniz mi?

Toroslar'ın eteğindeki Balıklı Köy'de tertemiz bir göl vardı. Gölün balıklarını köy halkı öyle severdi ki, her evde bir akvaryum kurulmuştu. Gölün suları yükselmeye başladığında, nasılsa alçalır deyip hiç oralı olmadılar. Çünkü hepsi de, "gökten düşen" yönetmenin çekeceği filmle ve senaryodaki rolleriyle ilgileniyorlardı son günlerde. Doğal yaşam özlemiyle Balıklı'ya yerleşen İngilizler'den biriyse, yönetmenin kafasını iyice karıştırmıştı. Aralarında bir tek küçük Zühtü, göl sularının köyü kaplamaması için çözüm arayıp duruyordu...

Küçük büyük her yaştan okuru etkileyen usta sanatçı Behiç Ak, "gülümseten öyküler"inin sekizincisinde, doğal yaşama saygıya, insanı kalıplara sokan kent yaşamına dikkat çekiyor. Okurlarını bu kez "cennet"ten bir köşe olarak tanımladığı bir dağ köyündeki çok renkli yaşama konuk eden yazar, seyredenle seyredilenin çelişkisini tartışırken marka çılgınlığını ve modern kent yaşamını da eleştiriyor. Sanatçının özgün renkli desenleriyle canlanan, mitoloji ve halk kahramanlarıyla zenginleşen eğlenceli kitap, çocukları sorunlara yaratıcı çözümler geliştirmeye özendiriyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Akvaryumdaki Tiyatro Alıntıları - Sözleri

  • Canavar, biz insanlarız! Bir yerlerde gölleri kuruturken, başka yerlerde sularını taşırıyoruz.
  • Burası öyle bir köy ki iletişim telefon, faks veya internet yoluyla değil, gözle, sözle, dokunmayla sağlanıyor. Kimse gereksiz konuşmuyor. Susma da bir anlatım biçimi. Çayırlarda dostluk yeşeriyor, mutluluk rüzgar olup esiyor. Unutkanlık yağan karla geliyor, havalar ısınınca da karla birlikte eriyip gidiyor.
  • Burası öyle bir köy ki iletişim telefon, faks veya internet yoluyla değil, gözle, sözle, dokunmayla sağlanıyor. Kimse gereksiz konuşmuyor. Susmak da bir anlatım biçimi. Çayırlarda dostluk yeşeriyor, mutluluk rüzgar olup esiyor. Unutkanlık yağan karla geliyor, havalar ısınınca da karla birlikte eriyip gidiyor.
  • Ağaçların özgürce gelişmesine izin verdiklerini öğrenince çok şaşırdım. Dalları budandıkça ağaçların hafızalarını kaybettiğine inanıyorlar. "Ağaçları budarsan, dallar ne yöne doğru büyümeleri gerektiğini unutur. Karman çorman olur, dolanır ve birbirlerini boğarlar." diye düşünüyorlar. Bu yüzden köyün okulunun penceresinden girmiş ağaç dalını bile kesmemişler. Dalı görsen şaşarsın; öğretmenin masasının üzerinden geçerek karatahtaya doğru uzanmış. Kimse ona dokunmuyor. Sanırsın tahtaya bir şeyler yazacak. Ağacın ismi de var: 'Yeşilim'! Sınıftaki öğrencilerden biri o! Numara bile vermişler. Ağaçlara da insan gibi davranıyorlar. Önceleri tuhaf geliyordu, ama artık alıştım. Köyün yaşlı çınarına şapka çıkararak selam veren bir köylü gördüğümde şaşırmıyorum artık.
  • Ağaçların özgürce gelişmesine izin verdiklerini öğrenince çok şaşırdım. Dalları budandıkça ağaçların hafızalarını kaybettiğine inanıyorlar. “Ağaçları budarsan, dallar ne yöne doğru büyümeleri gerektiğini unutur. Karman çorman olur, dolanır ve birbirlerini boğarlar.” diye düşünüyorlar.

Akvaryumdaki Tiyatro İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Resimlemesiyle, akıcı diliyle, konusuyla gayet ilgi çekici bir öykü. İçerisinde birçok güzel mesaj barındıran mutlaka okullarda da okunması tavsiye edilmesi gerekenler listesinde bulunmalı. Ayrıca yaşınız kaç olursa olsun hiç sıkılmadan bir solukta okuyabilirsiniz. (Fadime Uzunkaya)

İlkokul sonlarına doğru okuduğum bir kitaptı. Öyle çok hoşuma gitmiş ki o dönemdeki okuduğum tüm kitapları satıp, birilerine vermeme rağmen buna dokunmamışım. Ayrıca ilk TÜYAP kitabımda diyebilirim. yazar/behic-ak’a gelecek olursak; bu adam bir efsane! (Asude Kaya)

Balıklı köy adında küçük güzel bir köyün önce İngilizler sonra bir yönetmen tarafından keşfedilmesi ve savaş nedir bilmeyen bu küçük insanların bu yönetmenle olan maceralarını anlatıyor. Çok beğendim. Her çocuk okusun (Gülşah Yalçın Çelik)

Akvaryumdaki Tiyatro PDF indirme linki var mı?

Behiç Ak - Akvaryumdaki Tiyatro kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Akvaryumdaki Tiyatro PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Behiç Ak Kimdir?

Behiç Ak (d. 1956 Samsun), Türk karikatürist, çocuk kitapları ve oyun yazarı, belgesel film yönetmeni.

Behiç Ak, Yıldız Üniversitesi ve İTÜ'de mimarlık öğrenimi gördü. 1982’den beri karikatür çizmekte olan Behiç Ak, Cumhuriyet Gazetesi’nde “Kim Kime Dum Duma” adlı çizgi bandı çizmektedir. Türkiye ve değişik ülkelerinde sergilenmiş Tiyatro oyunları yazmıştır. Çocuk kitapları Japonya, Kore, Almanya'da yayınlanmaktadır. 2011'den itibaren Çin de yayınlanmaya başlayacaktır.

Bir çok çocuk kitabı ilk baskısını Japonya'da yapmıştır. Japonya'nın GAKKEN, FUKİANKAN SHOTEN, KAGYUŞA gibi önemli yayınevlerinden kitapları çıkmıştır. Japonya'da en çok kitabı basılan Türk çocuk kitabı yazarıdır.

Japon çocuklarının sevgilisi olan GAKKEN yayınlarının çıkardığı Yoiki no gakhuşu adlı dergide bir yıl boyunca Mau mio mi adlı seri çizgi hikayesi yayınlanmıştır.

Çocuk kitapları Türkiye, Almanya, Japonya ve Kore'de, karikatür bant kitapları Türkiye ve Almanya'da yayımlanmıştır. Karikatürleri Türkiye’nin birçok kentinin yanı sıra Hollanda, Almanya ve İsviçre'de sergilenmiştir.

Behiç Ak´ın Türkçe Almanca, Almanca ingilizce, Almanca Rusça basılan iki dilli kitapları Almanya´daki Anadolu Verlag tarafından yayınlanmıştır. (www.anadolu-verlag.de)

Tiyatro oyunları İstanbul’da Şehir Tiyatroları'nda, Devlet Tiyatroları'nda ve Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nda; ayrıca Ankara, Adana, Gaziantep, İzmir, Sivas, Konya, Stuttgart, New York, Münih, Kıbrıs, Atina, Zürich, Anvers, Amsterdam ve Berlin’de sergilenmiştir.

1994'de çektiği Türk Sinemasında Sansürün Tarihi - Siyahperde adlı belgesel film çalışması aynı yıl Ankara Film Festivali’nde “En İyi Belgesel Film” ödülünü kazanmıştır. 2012 de, Karikatürleri, Yazıları, Oyunları ve çevre ve mimarlık konularındaki tutarlı duruşuyla TMMOB Mimarlar Odası Mimarlığa Katkı Başarı Ödülü ne layık görülmüştür.

Behiç Ak Kitapları - Eserleri

  • Akvaryumdaki Tiyatro
  • Galata'nın Tembel Martısı
  • Vapurları Seven Çocuk
  • Havva ile Kaplumbağa
  • Ben Ne Zaman Doğdum?
  • Uyku Şehir
  • Yıldızların Tembelliği
  • Bebek Annem
  • Tek Kişilik Şehir
  • Eve Giden Küçük Tren
  • Postayla Gelen Deniz Kabuğu
  • Benim Bir Karışım
  • Bizim Tombiş Taştan Hiç Anlamıyor
  • Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor
  • Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği
  • Pat Karikatür Okulu
  • Karikatür Kitabı
  • Buzdolabındaki Köpek
  • Karadeniz’deki Yunus
  • Doğumgünü Hediyesi
  • İki Çarpı İki
  • Alaaddin'in Geveze Su Boruları
  • Güneşi Bile Tamir Eden Adam
  • Yüksek Tansiyonlu Çınar Ağacı
  • Kedilerin Kaybolma Mevsimi
  • İmaj Katili
  • Fay Hattı - Newton Bilgisayardan Ne Anlar
  • Küçülecek Yer Kalmadı - Benim Küçük Küresel Köyüm
  • Bina - Ayrılık - Hastane
  • Rüzgarın Üzerindeki Şehir
  • Bilyeler
  • Kedi Adası
  • Uyurgezer Fil
  • Gökdelene Giren Bulut
  • Die Stadt Auf Dem Wind
  • Geçmişe Tırmanan Merdiven
  • Büyükanne ve Miyop Ejderha
  • Tombiş Maskeli Baloya Katılmak İstemiyor
  • www.internet.cep.iletişim.com
  • Zelzele
  • Hastane
  • Ne Biçim Kurbağasın Sen?
  • Ayrılık
  • Çatıdaki Gezegen
  • Bulutlara Şiir Yazan Çocuk
  • Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi
  • Tavşan Dişli Bir Gözlemcinin Notları
  • Altı Kırk Dört Dalgası
  • Tombiş Maskeli Baloya Katılmak İstemiyor
  • Yaşasın Çocuklar
  • Havada Asılı Kalan Top

Behiç Ak Alıntıları - Sözleri

  • "Siz hiç elinde silah olan bir hayvan gördünüz mü? Boşuna uğraşmayın, göremezsiniz!Hayvanlar asla karşısındakine orantısız güç kullanmaz!" (Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi)
  • Kendi kendimizi kandırmayı çok iyi biliriz biz . (Her Şeyi Yanlış Anlayan Kedi)
  • Çünkü vaktimiz yoktu. Nedense hep bir yerlere yetişmek ister gibiydik. Bazı metinleri en kısa yoldan okuyup bitirmek zorundaydık. Bir romanın kısa özetini alelacele okuyup, diğerine geçiyorduk. Aslında, vakit konusunu da pek anlayamadığımı söyleyebilirim. Vaktimizin olmadığı pek doğru değildi. Çünkü bir yandan da, boş vakitlerimizi dolduramadığımız için sıkıntıdan patlıyorduk. (Çatıdaki Gezegen)
  • "Arkamda özlediğim insanlar bırakarak yaşıyorum," .... (Bebek Annem)
  • "Postacıların ağzı sıkıdır. Tıpkı, mektup zarflarındaki gibi. Mektubun kimden gelip kime gittiğinden asla bahsetmeyiz. Özeldir. Çok özel... İki insandan başka kimse bilmez, okumaz. Öyle mektuplar vardır ki, yıllarca saklanır. Kağıtları eskir, lime lime olur, üstlerinde kocaman sarı lekeler oluşur, mürekkepleri uçar. Ama o kağıtların üstüne yazılan sözcükler her yıl demlendikçe demlenir, yepyeni anlamlar kazanır." (Bulutlara Şiir Yazan Çocuk)
  • Çalışmanın değil, sadece tıklanmanın önemli olduğu bir dünyada yaşıyordu. (Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği)
  • Kendimi anlıyorum! Kendimi anlamıyorum! (Tek Kişilik Şehir)
  • Anladığını sanmıyorum. Beni ancak bir enginar anlayabilir. (Ayrılık)
  • Kediler sevgi doludur. Her yerde mutlu olmasını bilirler (Bizim Tombiş Fiyonk Makarnayı Çok Seviyor)
  • " Aynalar yalnız bugünü değil geçmişi de yansıtabilmeli" (Vapurları Seven Çocuk)
  • Sırdede gerçekten de ağaçlardan çok iyi anlardı. Onun için bir tür “ağaç doktoru” denebilirdi. Yolu üstündeki hiçbir ağaç kurumaz, hastalanmaz, kurtlanıp böceklenmezdi. Sırdede'nin eli hep onların üzerindeydi. Köylüler, “Dedenin adresini bulmak çok kolay,” derlerdi. “En sağlıklı ağaçları takip et, evine ulaşırsın.” (Buzdolabındaki Köpek)
  • "Tuhaftır.; Emre'den iki yaş küçük kardeşi Hülya, ağabeyinin oyuncaklarını kıskanmazdı. "Onun treni var, benim niye yok?" ya da "Ben de model uçak, bilgisayar istiyorum !" diye tutturmazdı. İnternet merakı hiç mi hiç yoktu. "İletişim çağında yaşıyoruz," diyenlere güler; "Ben mesajlarımı güvercinlerimle iletmeyi tercih ediyorum,"derdi." (Galata'nın Tembel Martısı)
  • Oysa, bir kedi atasözü vardır. İnsanlar kedilerine hep kendi isimlerini verirler. (Kedilerin Kaybolma Mevsimi)
  • “Ama insan bir yere yerleşmeye görsün, zamanla kendini oralı hissediyor.” (Bulutlara Şiir Yazan Çocuk)
  • "Sen hep, kendin çiğ kalarak, benim pişmemi istedin." İşte ilişkimizdeki temel hata buydu. Bir bezelye olarak, bir maruldan bunu beklememeliydin. Senin bir marulla beraber olman için, çok pişmen gerekir. Anlatabiliyor muyum? (Ayrılık)
  • Sude, sanal dünyada, isteyip de yapamadıklarını sanki yapmış gibi yaşayabiliyordu. Gerçek hayatın yüklerinden kurtulmuştu. Bilmek için okumak, yapmak için yetenekli ve deneyimli olmak gerekmiyordu. (Postayla Gelen Deniz Kabuğu)
  • "Kelimelerinizi bile özenle kullanın, yoksa anlamlarını kaybederler. Dallanır, budaklanır, yapraklanırlar. " (Eve Giden Küçük Tren)
  • Tabelada, "Pat Karikatür Okulu" yazılıydı artık. Odanın bir duvarına ise, komik harflerle yazılmış, "Burada herkes kendi kendini eğitir" cümlesi asılmıştı. (Pat Karikatür Okulu)
  • "Dünyanın en kötümser iyimserisin!" derdi ona. (Galata'nın Tembel Martısı)
  • Hiçbir konuda ısrarlı olmaması, hep kesn olmasından kaynaklanırdı. (Havva ile Kaplumbağa)