Ali ile Ramazan - Perihan Mağden Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ali ile Ramazan kimin eseri? Ali ile Ramazan kitabının yazarı kimdir? Ali ile Ramazan konusu ve anafikri nedir? Ali ile Ramazan kitabı ne anlatıyor? Ali ile Ramazan PDF indirme linki var mı? Ali ile Ramazan kitabının yazarı Perihan Mağden kimdir? İşte Ali ile Ramazan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Perihan Mağden
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051417721
Sayfa Sayısı: 160
Ali ile Ramazan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ramazan, Ali'nin ta başından, daha ilk günlerinden bildiği bir şeyi, o olmadan bir hiç olduğunu; ancak Ali ile Ramazan olduklarında tam olduklarını, bir anlam kazandıklarını o bekleme günlerinde anlıyor. Kabul ediyor. Ali'yi bekledikçe boş duvarlara bakarak; Ali içinde büyüyor, büyüyor. Ali basmasına uğruyor Ramazan. Ali'nin gelmesine yakın o kadar ağlıyor ki uluya uluya yer yatağında, içinin yıkandığını hissediyor baştan aşağı. "Ulan Ali, sen dönmeden ağlaya zırlaya yıkadım içimi. Yeni doğmuş bebek gibiyim Mağaraçocuğu. Ne biçim seviyomuşum ulan seni!" Ali'yi garda karşılarkenbunları söyleyip boynundan öpüveriyor. Ali kıpkırmızı oluyor utancından. Yanlış anlayacaklar. İbne değil onlar. Ne biçim âşıklar. İkisi de erkek; tamam. Ama âşıksan ne yazar:Kime ne yazar!
(Tanıtım Bülteninden)
Ali ile Ramazan Alıntıları - Sözleri
- Delik deşiğiz yeminlen.
- Yetim demek, üşüyeceksin demek. Hep üşüyeceksin, boşuna titreme.
- “Hayatının özeti gibi o şişeler: Hiçbir halta yaramayışının, kendini her Allah'ın günü iki ucundan yakışının, dibe gidişinin çentikleri gibiler.”
- “Var mı benden daha rezili, daha düşmüşü, daha beteri.”
- Bütün kapılar kapalı. Ne kadar tırmıklasa, yumruklasa içeri giremiyor Ali. Öylece kalakalıyor işsizliğin kahredici hiçlik meydanında.
- “Kabul edemiyor bunca manyaklığı bünyesi. Yaş içinde gözleri. Utandı da.”
- “Hiçbi şey, hiç kimse, hiçbi üzüntü, endişe dokunamazmış Ali'ye.”
- “Mutluluktan; bir en yukarılarda bir en aşağılarda olmanın zevkinden çatlıyor.”
- “Ramazan hep kazanıp kazandığına sevinmek istiyor hayatta. Bu da yalnızca misket oynadığında mümkün.”
Ali ile Ramazan İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"İbne değil onlar. Ne biçim âşıklar. İkisi de erkek; tamam. Ama âşıksan ne yazar? Kime ne yazar?" 18 Aralık 1992’de Ali ile Ramazan’ın hikâyeleri noktalanıyor. Gerçek hayatta. Üçüncü sayfada.Kısa hayatları kanlı fotoğraflarla, kırk-elli satırla geçiştirilen üçüncü sayfa çocukları Ali ile Ramazan. Sonlarını bildiren büyük gazete ÇARPIK GECE: 2 ÖLÜ başlığını uygun görmüş. İBNE GECE: 2 ÖLÜ demiş oluyor kibarca. Büyük gazetenin küçük dil oyunları. Hep aynı. CEVAP ARAYAN SORULAR: “Çarpık Gecenin" alt başlığı. Bir kutunun içine birkaç soru yerleştirilmiş.Sonra, o başlık var. KABLO KOPTU: ÖLDÜ. İbne miydi yani Ali ile Ramazan? İbneliğin sonu bu mudur? Kablo kopar da düşüp ölür müsün? Hem kim ki onlar? Ne önemleri var? Onlar hiç kimse. Çok fena yaşamış, çok çabuk ölmüşler. (Samet Güzel)
“İbne değil onlar. Ne biçim âşıklar.”: Bu kitabın türü mizah değil. Bu kitap sizi eğlendirmeyecek. Ağlatır mı, emin değilim. Ama beni ağlattı. Son bölümü bitirirken gözyaşlarım beni aşırı zorladı diyebilirim. Bu kitaba ağladım, ağladım çünkü onlar o kadar pisliğin içinde bile tertemizdiler. Ramazan'ın sandığı gibi değildi. Yalnız temiz olan Ali değildi. İkisi de... ikisi de pırıl pırıldılar. Bu kitaba ağladım, ağladım çünkü onlar bunu hak etmediler. Hayatımızda milyonlarca şeye sinirleniyoruz, yokluğuna kızıyoruz, üzülüyoruz. Ve emin olun, bunlar Ali ile Ramazan'ın hayatında bir kere bile akıllarına gelmeyen şeyler. Ramazan bir kere bile düşünmedi giysileri, yiyecekleri, kısaca bizim günlük rutinlerimizi. Bunları kimseyi yargılamak için söylemiyorum. Farklı bir gezegende yaşıyorlarmış gibi geliyor, oysa oysa hepsi burada, içimizdeler. Sanmayın ki, hepsi bitti geçmişte kaldı. Hâlâ yaşanıyor, aynıları, benzerleri... Ali ile Ramazan'lar hâlâ aramızdalar. Biz fark etmiyoruz, hepsi bu. Bu kitap beni hiçbir kitabın ağlatamadığı kadar ağlattı, ağlattı çünkü onları kurtaramazdım. Ama biraz düşününce, onları olmasa da onlar gibileri kurtarabileceğimi, kurtarabileceğimizi fark ettim. Bu kitabı gerçekleri görmek için, anlamak için okuyun. Bu kitabı aşkın cinsiyeti olmadığını anlamak için okuyun. Bu kitabı, eşcinselliğin hastalık olmadığını, yaşanmış ve aşkı yüzünden yaşamını yitirmiş iki insanın hayat hikayesi eşliğinde anlamak için okuyun. Son olarak Perihan Mağden'e Ali ile Ramazan'ın hikayesini böylesine güzel anlattığı için teşekkürlerimi sunuyorum, başka bir yazar anlatsaydı bu kadar güzel olur muydu hiç sanmıyorum. (1415)
Ali ile Ramazan. Yetimhanede başlayan birliktelikleri "çarpık" bir aşka dönüşen iki gencin hikayesi. "Çarpık" diyorum çünkü yazarın ilham aldığı gazete haberinin başlığında "Çarpık Gece:2 Ölü" yazıyor. Yazarın deyimiyle "Habire 'çarpık' kelimesini kullanıyor,bize sinyaller gönderiyor büyük gazete. İbne miydi yani Ali ile Ramazan? İbneliğin sonu mudur? Kablo kopar da düşüp ölür müsün?" Kitap ön yargı ile okuyabileceğiniz bir kitap değil onu baştan söyleyelim. Varsa ön yargılarınızı bir şekilde kenara alıp 160 sayfalığına bu hikayenin içerisine girin. Varsın sonra yine kuşanın ön yargılarınızı. Ama mutlaka kitabı okurken önlerine birer perde çekin ve hikayeyi hissetmeye çalışın. Yalnızca 2-3 satırlık gazete haberinden esinlenilmiş,üretilmiş bir hikaye,bir roman. Yazarın okuduğum ilk kıtabıydı. Dilini sevdim denebilir ancak sanıyorum gerçek bir olaydan esinlenilmiş olması dolayısıyla yazar bazı karakterleri kurgu dünyasında tam olarak şekillendirememiş. Hikayeye bir anda dahil olan bir anda çıkan, bir anda hikayenin seyrini değiştiren ancak bu hareketinin sebepleri 3-5 satırla açıklanarak geçiştirilen karakterler mevcut. Tabi her birinin hikayesini uzun uzadıya anlatıp anlatmamak ve hikayeye dahil olma derecelerini belirlemek yazarın kendi tercihi ancak bu unsur kitabın finalinin de bir çırpıda oldubittiye gelmesine sebep olmuş bence. Yine de okunması ve tecrübe edilmesi gereken bir roman Ali ile Ramazan, " Yoksulluk ve İstanbul onları tüketirken, kendine gazetelerin üçüncü sayfasından başka gidecek yer bulamayan derin bir aşk!..." (Atakan)
Ali ile Ramazan PDF indirme linki var mı?
Perihan Mağden - Ali ile Ramazan kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ali ile Ramazan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Perihan Mağden Kimdir?
Perihan Mağden (d. 1960, İstanbul) Türk yazar.
Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdi. Köşe yazıları yazmaya başlamadan önce 3 yıl Asya'da dolaştı. Hindistan, Japonya ve ABD'de bulundu, çeşitli işlerde çalıştı. 1997-2005 yılları arasında Radikal gazetesinde çalıştı. 2005 sonbaharında Yeni Aktüel dergisinde köşe yazıları yazmaya başladı. 2006 Ekim'inden itibaren de bir süre RED dergisinde yazıları yayımlandı. 2007 Şubat ayından itibaren yine Radikal'de köşeyazıları yazmaya başladı. İki Genç Kızın Romanı adlı kitabı Kutluğ Ataman tarafından İki Genç Kız adıyla filme çekildi.
2008 yılında Mağden'in ilk romanı olan Haberci Çocuk Cinayetleri, Hollanda ve Rusya`da yayınlandı. Hollanda`da Hamide Doğan tarafından Felemenkçeye çevrilen Haberci Çocuk Cinayetleri adlı kitap, Athenaeum-Polak& Van Gennep tarafından basıldı. Rusya`da ise Mağden, kitabın yayınlanmasıyla birlikte Moskova`daki Gayatri Yayınevi`nin ilk Türk yazarı oldu.
3 Kasım 2011 tarihinden 19 Ekim 2014 tarihine kadar Taraf Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptı.
10 Ağustos 2015 tarihinden bu yana da Nokta Dergisi'nde köşe yazıları yayınlanıyor.
Perihan Mağden Kitapları - Eserleri
- İki Genç Kızın Romanı
- Ali ile Ramazan
- Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?
- Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını
- Herkes Seni Söylüyor - Sahi Mutsuz musun?
- Yıldız Yaralanması
- Refakatçi
- Haberci Çocuk Cinayetleri
- Tehlikeli Temayüller
- Best Of Perihan Mağden
- Topladım Dağılan Kalbimin Her Köşesini
- Kapı Açık Arkanı Dön ve Çık
- Son Yazılar
- Yaz Kitabı
- Kış Kitabı
- Fakat Ne Yazık ki Sokak Boştu
- Hangimiz Uğramadık Sanki Haksızlıklara
- Dünya İşleri
- Politik Yazılar
- Mutfak Kazaları
Perihan Mağden Alıntıları - Sözleri
- Ölümün geri dönüşsüzlüğü, içimi dağlıyor. (Herkes Seni Söylüyor - Sahi Mutsuz musun?)
- "Bu kararlı yalancılık tiyatrosunda herkes, toplu bir kandırmaca oyununun gönüllü müritleri." (Tehlikeli Temayüller)
- Delik deşiğiz yeminlen. (Ali ile Ramazan)
- "Herkese doğarken belli bir ağlama kontenjanı tanınır; ne kadar çabuk tüketirsen o kadar iyi." (Refakatçi)
- Bilmem kimin damadı, kankisinin kızı, görümcesinin baldızı olmak faydalıdır mesela. Ama en faydalısı bukalemun olmaktır. Araziyle aynı rengi alıp, etliye sütlüye bulaşmamak. Fark edilmeyecek denli sıradan olmak. Onlar ne renk, ne şekil, ne haltsa ondan olmak. Gaz gibi: kabının şekline dönüşmek. Uçucu olmak. (Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını)
- Sıkıntılıysam, sıkıtınlılığın da bir sınırı var. (Refakatçi)
- Bu dünyada rahat, huzur ve mutluluğun hiç de önemli olmadığı, zira bunların mümkün olmadığı bilgisiyle başlamak , çok daha güzel olmaz mı? (Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını)
- Kusurlu insanlar içimi rahatlatır. Kusur ve saçmalıklarıyla beni eğlendirir; bana yalnız olmadığımı, nice sakatlık ve kabahatlerimin nasıl her birimizde bulunabileceğini gösterir, beni neredeyse hayata bağlarlar. (Haberci Çocuk Cinayetleri)
- Habire kitap okuyor; başka çaresi yok. Kitaplar onun ilacı. Başka yolu yok. Ölürdü. (İki Genç Kızın Romanı)
- " Habire kitap okuyor; başka çaresi yok. Kitaplar onun ilacı.Başka yolu yok. Ölürdü." (İki Genç Kızın Romanı)
- “Ramazan hep kazanıp kazandığına sevinmek istiyor hayatta. Bu da yalnızca misket oynadığında mümkün.” (Ali ile Ramazan)
- Kendimizi aşka meşke yani erkeklere haddinden fazla kaptırmıyor muyuz? Haddinden fazla,zira erkekler için böyle bir sakatlık asla söz konusu değil. Gözlerinizin içine karasevdalanmış aşık olarak, sizin nerdeyse yüz misliniz yoğunlukta bakan adam, on dakika sonra arkadaşlarıyla ocakbaşı sohbetine, futbol maçına ya da yazdığı yazıya yüzde binbeşyüz konsantre olmaya muktedirdir. Sizse o bakışların ateşiyle bir hafta kadar leylalanmış vaziyette ortalıkta dolaşın durun bakalım (Kapı Açık Arkanı Dön ve Çık)
- Kör olasın demiyorum, kör olma da gör bunu. (Korkma Bu Akşam Gelip Çalmam Kapını)
- ‘Hiç bir şeye bağlanmıyorum.Bir kere Cenin’e bağlanmıştım azıcık, o kadar.Nasıl yaşamamız gerektiğini biliyorum.Hiç yükümüz olmamalı ki kaçabilelim kolayca.Yakalayamasınlar bizi.’ (Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?)
- Gelmemişti Esmé; gelmeyecekti de. Besbelli, çağrılı olduğu yere çağrılı olduğu zamanda gitmeyen kadınlardandı. Ansızın gelenlerdendi, siz artık şişmiş yüreğinizle beklemekten vazgeçmişken. Güvenilmezliği insanın sinirlerini tel tel edenlerdendi. Unutkanlardandı Esmé. Ne güçlü bir kaledir unutkanlık, ne dehşetli bir zırhtır! Orada, onu düşünerek otururken haset ve hınç içinde bir kez daha unutabilenlerden nefret ettim. Unutabilenler ve geç kalanlardan. (Haberci Çocuk Cinayetleri)
- "İhtiyaçları en az seviyede olanlar, ihtiyaç bağımlılarını asla anlayamazlar. Orası kesin." (Tehlikeli Temayüller)
- Habire kitap okuyor; başka çaresi yok. Kitaplar onun ilacı. Başka yolu yok. Ölürdü. (İki Genç Kızın Romanı)
- “Kabul edemiyor bunca manyaklığı bünyesi. Yaş içinde gözleri. Utandı da.” (Ali ile Ramazan)
- Her şeyin tedavisi gerekmiyo. Her şeyin tedavisi şart değil. Her birimiz çokça da, hastalıklarımızın, endişelerimizin, rahatsızlıklarımızın toplamıyız. İnsanlar tatsız tuzsuz ama sağlıklılık tarikatlarının peşinde, spor salonlarında ve balo salonlarında hayatın, ter döküyorlar. Belki ben kadının da, yazarın da, sakatından hazzediyorum. Belki yalnız onların, bana söyleyecekleri şeyler var. Belki ben, yalnız onların bana söyleyecekleri şeylerle ilgiliyim. Örtüştüğüm insanlar, onlar. (Herkes Seni Söylüyor - Sahi Mutsuz musun?)
- Kovulduğu yerleri zihninde asla taşımamalı insan. (Haberci Çocuk Cinayetleri)