Ali - Küçük İskender Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ali kimin eseri? Ali kitabının yazarı kimdir? Ali konusu ve anafikri nedir? Ali kitabı ne anlatıyor? Ali kitabının yazarı Küçük İskender kimdir? İşte Ali kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Küçük İskender

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755706320

Sayfa Sayısı: 133

Ali Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Küçük İskender'den yeni şiirler!

Memetler ölürken Aliler öldürülür bir coğrafya için. Ali'nin gömleği onun için başka bir kanlı.

Aliler sokakta, varoşta, her ağızda varken yokturlar. Ali'nin öfkesi onun için eğlenceli ve herkesinkiyle eşit.

Aliler kibarlık nedir bilmeden konuşurlar, dobradırlar, samimidirler. Ali'nin sabıka kaydı onun için kalbi.

Aliler akıllarına takılanı tekrar ede ede büyürler. Ali'nin yaşı onun için ele geçirilemedi hâlâ.

Ali'den ötesini görenlere kanatlardan teki artık haktır.

küçük İskender, Ali ile şiirde inatlaştığı, direndiği şeyleri bir kez daha gözden geçiriyor; yeniden deniyor ve ulaştığı yalanları, yanlışları şuursuzca paylaşıyor. Çünkü şuurun da sistemin öngördüğü bir disiplin ve baskı olduğunu kanıtlayacak ipuçlarına ulaştı.

Aşk bazen çok Ali!

(Tanıtım Bülteninden)

Ali Alıntıları - Sözleri

  • Her gece birini öldürmek için yatıyor, sabah kalktığında bambaşka birinin cesedini buluyorsun aklında.
  • Zamana zam yaptım artık bütün hayatlar beş dakika
  • Sonra dönüp baktığımızda, yaşadıklarımız baştan aşağı sefalet aslında Tek bir hoş hatıra edinmek için utanmadan bir ömür harcarız.
  • Ağlamıyorum: Gözlerim senin yağmurunun ardından gökkuşağı Susmuyorum: Konuşsam adın felç olup inecek sanki dilime
  • Her şey yapışıyor. Her şey içime yapışıyor. Bu klor kokusu, bu toz toprak, bu seviyesiz aşklar yapışıyor işte. Dost korkusu,çekip gidenin geride bıraktığı eşya, mesela şu hayat meselesi, yapışıyor...
  • Dertler zarifse vakit almaz teselli Hoş geldin esvabımın cevabı, aklımın zamanı Aşk bazen insandan çok evveli
  • sevgilim hüznü dertop edip şimdi bindirip göndersek trenle, ölülerle inan, bir sonraki uçakla geri gelir hem de başkasından gebe
  • Cehennemde olsun huzur bulayım, vallahi billahi çoktan vazgeçtim cennetten!
  • dönüp baktığımızda, yaşadıklarımız baştan aşağı sefalet aslında
  • ... Çünkü ben sadece, kendimden çok çekindiğim için sevdim seni...
  • Sen de üzme kendini Çık, sokak kedilerini besle eskisi gibi Eskisi gibi dolaş tek başına, yağmurlar ara
  • pimini ateşlediğimiz hüzün birdenbire reddedilmeye muhtaç bir kadere dönüştüyse eğer sen de boyun eğeceksin dayatılan şu sefil gerçeğe, çaresi yok!
  • Doktorlar, artık senin bütün organların kalp olmuş diyorlar Doktorlar, her kalbinin çarpış hızı başka, onlar artık birbirlerine çarpa çarpa çalışıyor diyorlar
  • başımı dayayacağım omuzlara mayın döşemişler.
  • Şu kısa şey ne peki Bildiğin ömür, dediler, biter o hep öyle

Ali İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Edebiyat Eserine Felsefi Bir İnceleme Mi?: Aslında öyle bir eğitim, kültür ve toplumsal düzen içerisinde sıkı bir şekilde eğitiliyoruz ki, yazarları, şairleri, tarihe mal olmuş liderleri sanki hiç sevişmiyorlarmış sanıyoruz. Sanıyoruz ki tüm yazarlar, filozoflar insan haklarına, kadın-erkek eşitliğine saygılı... Oysa tarihte bu haklar, sadece yazarlar ya da filozoflar sayesinde ilerlememiş, onlara rağmen de ilerleyebilmiştir. Tam da bu yüzden herhangi bir yazarı, filozofu bir bütün olarak körü körüne benimsemek yerine; bir eser okuduğumuzda yazarının bu bağlamda kim olduğuna bakmaksızın, onun satırlarında evrensel değerlerle uyumlu ve ilerici olduğunu düşündüğümüz şeyleri kendimize mâl edip içselleştirmeliyiz. Ama aslında hepimiz zaten bunu yapmıyor muyuz? Gerçekten de herkes, kendi dünya görüşü çerçevesinde ilerici sandığı ve herkes için en iyisi olduğunu düşündüğü şeyi kendisine mal ediyor. Ancak yöntem her ne kadar doğru olsa da bence yanıltıcı. Bunu, ortaya çıkan sonuçlardan anlayabiliyoruz. Bazılarımızın görüşleri ve okuduğu eserlerdeki seçiciliği, dünyayı anlamakta ve çağı yakalamakta yetersiz ve gerici kalıyor. Peki ne yapmalıyız? Bir eser okurken ya da bir düşünceyi ele alırken, kendi kişisel dünyamızı da karşımıza almamız gerekir. Çünkü özellikle ilerici olmak söz konusu olduğunda -münferitler hariç- hepimiz en fazla çağdaş olabileceğimiz, yani çağa uygun insanlar olabileceğimiz için ister istemez, ilerinin gerisinde olacağızdır. Bu da münferit olan o bir kaç çağın ötesindeki insan karşısında bizi gerici konuma sokacaktır. Eğer kendi hoşluk duygumuzu, kendi dini, ideolojik aidiyet duygumuzu karşımıza almazsak, kendimizi geliştiremeyeceğimiz ve hepten gerici olacağımız bir konuma geliriz. Bu bağlamda bazen evrensel değerler, adalete ve eşitliğe uygun olan şeyler hoşumuza gitmeyebilir ve hatta çıkarlarımızla uyuşmayıp belli bir zarara bile uğramış hissedebiliriz. Ancak bu durumda evrensel ve insani değerlerin, adaletin, eşitliğin ölçütünün bizim hoşnutluk duygumuz ve pragmatik çıkarlarımız olmadığını kendimize hatırlatmalıyız. Olduğumuzdan daha iyi bir insan olmak ve arkamızda daha iyi bir toplumsal düzen bırakmak istiyorsak, hoşumuza gitmeyen şeylerle de yüzleşmek, hoşumuza gitmeyen kişilik özelliklerine sahip olan insanlarla da iletişime geçip birlikte yaşamak, beğenmediğimiz insanlar tarafından da aslında beğenilmeyebileceğimizi unutmamak zorundayız. İşte bu kitap, bize böyle bir yüzleşme fırsatı verebilir. Çünkü içinde yaşadığımız toplumsal düzende cinsellik bir tabu halini almıştır ve bu kitapta cinsel içerikli satırlar vardır. Bu bağlamda ben, daha edebi açıklamalar yapmak yerine, özellikle de kitabı okuyanlar için bir kaç soru soracağım sadece... Argo, küfür kıyamet satırlara epey rastlanan bu eserin, ahlakçılığın tavan yaptığı bir dönemde bir isyan çığlığı olduğu söylenemez mi? Belki, "herkes sevişiyor ama sokak ortasında değil!" diyenlerin, kitabı ve küfürlü satırları gizli gizli okuyup utancından kimseye söyleyemeyeceği, paylaşılan alıntıları bile beğenmekten kaçınacağı ama tam da bu sayede yazarın cesaretinin gözler önüne serildiği bir eserdir bu? Belki de kendi doğrusunu başkasına zorla dayatmak demek olan faşizmin baş düşmanı olan ancak kendi adaletini de sokak infazlarıyla gerçekleştiren eski "devrimcilerin" ya da sözde anti-faşistlerin muhafazakarlaştığı bir dönemde, devrimcilerin evrimleşmesine örnek ve öncülük ediliyordur bu eserle? Bu tarz kitapları okurken unutmayın ki, eğer çekiniyorsak, içinde yaşadığımız ve bize böylesi öğretildiği içindir. Eğer Avrupa'da doğup büyüseydik, bu satırlar o kadar da yüzümüzü kızartmayacaktı. Ama bize öğretilenler o kadar doğruysa neden daha adil bir toplum değiliz? Neden kendisiyle yaşanabilir insanlar değiliz? Aynı gök, aynı yer hatta daha iyilerine sahibiz; tek farkımız insanımız; bizi biz yapan da Avrupa'yı bu kadar ulaşılmaz yapan da... Özellikle de haksızlıkların, eşitsizliklerin baş gösterdiği toplumlarda geçerli olmak üzere, Hegel'in sözü gayet geçerlidir; "Genelin görüşünden bağımsız olmak, hayatta ve bilimde büyük ve akılcı işler başarmanın ilk resmi koşuludur." O halde bize dayatılanları bir kenara bırakıp kendimizle yüzleşerek, kendi ahlaki ölçütlerimizi kendimiz belirleyelim. Bu eseri okuyacaksak bu bilinçle okuyalım..: Utanmadan, sıkılmadan, çekinmeden okuyup paylaşalım. Bunlar bizi ahlaksız, terbiyesiz yapmaz. Ancak bize böyle diyenlerin ahlakçı, ahlaksız ve terbiyesiz olduğunu göstererek insanları tanımamıza yardımcı olur. Büyük ve akılcı işler başarabilmeniz umuduyla..: Keyifli Okumalar... (Göksel ONAY)

küçük İskender, bana şiiri sevdiren adam. Doğduğumdam beri abimle hiçbir zevkimiz uymazdı. O beyazsa ben siyahtım. O çok şiir okurdu, ben hiç okumazdım. Sevmezdim şiiri. Abim bana gitmemem gereken yolları hep gösterirdi. O seviyorsa otomatik benim sevmemem gerekiyordu. Gelemezdim öyle aşklı cicili şeylere. Şairlerin tek bildiği aşktı bana göne. Ve ben aşktan nefret eden bir insandım. Ama küçük İskender farklı o ve birkaç şair kimse için prangalar eksitmedi. Onların şiirlerinde aşk yoktu, vardı ama yoktu. Baş kaldırı vardı. Gerizekalı toplumu tiye almak vardı. Derman öteki olandı, o türk yapısına uymayandı. Belki de onu bu kadar çok sevmemdeki en büyük etken bu. Kimdi Derman, kimdi tıp fakültesini 5. sınıfta bırakan, kimdi gay olan ?.. "Terminallerden neden saklıyorsun ibne olduğunu zakkum kokarken ülkenin zemzemli tayfası ve istanbul'u titretirken yağlı kalıcı bir sonbahar Zamansız kehanetlerle alkole yatırılmış güzel güveler iyi ki kemirirken dini kemiklerini - -" (Samet Güzel)

Küçük İskender'in okuduğum ilk kitabıydı, hediye olarak aldığım bir kitaptı.. Ben pek argo, belden aşağı muhabbetler ve cinsellik içerikli şiir de olsa Okumayı tercih etmiyorum. Bazı yerlerinde tam hayalimde bir dünya kuruyorum kurduğum dünyayı bile yıkıp geçen golünü atıyor. Ama kesinlikle çok güzel imgeleri var o tamlamaları anlatımları çizmeden geçemedim.. Yine de para verip alacağım okuyacağım bir şair değil en azından şimdilik midem kaldırmıyor bunu.. (OkuyanRuh)

Kitabın Yazarı Küçük İskender Kimdir?

Asıl adı Derman İskender Över. Grafik sanatçısı Derman Över’in oğludur. Kabataş Erkek Lisesi'nden mezundur. Beş yıl İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, ardından da üç yıl İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde devam ettiği yüksek öğrenimini tamamlamadı. Tezgâhtarlık, düzeltmenlik, sokaklarda kartpostal satıcılığı, seslendirme, televizyon için skeç ve senaryo yazarlığı, fotoroman oyunculuğu, reklam ajansında kostümcülük, mizah dergilerinde köşe yazarlığı, resepsiyon memurluğu, barmenlik, meyhane işletmeciliği, erotik dergilerde köşe yazarlığı, televizyonda şiir programları, barlarda sanat söyleşileri, radyolarda programcılık, şarkı sözü yazarlığı gibi çok çeşitli işler yaptı.

İlk şiiri Milliyet Sanat’ta İskender Över imzasıyla yayımlandı. Şiir ve yazıları, 1986’dan itibaren Adam Sanat, Gösteri, Şiir Atı Öküz, Deli, Sombahar gibi dergilerde yer aldı ve 'Marjinal şair' olarak tanınmaya başladı. 1980’lerde yazılan şiirin içinde ayrıksı kişiliğiyle paralel bir şiir koydu ortaya. Erotik şiirleriyle tanındı. Başta, sözcük oyunlarından şiirini arındırarak sözcüklerin arka planını ön plana çıkaran bir tutum sergiledi. Olduğu gibi görünmekten yana olduğunu vurgulayarak “naif yani çocuk diliyle pat diye söylemekten” yana şiirler yazdı. Şiiri, çizgisini, modern çağa yönelttiği eleştirilerle, uyumsuzluğu ve aykırılığı ile belirledi. Bütün yazı ve şiirlerinde yerleşik ahlâksal değerleri sorguladı.

Kimi Avrupa ülkelerinde çıkan antolojilerde şiirleri basıldı. Kanada'da yayımlanan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında, ABD'de ise Murat Nemet Nejat'ın 'eda' kavramında yoğunlaştığı Türk şairlerinden çeviri antolojisinde kendine yer buldu. 2000 yılında İtalya'da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması'nda (La Giovane Poesia D'europa Nel 1999) ilk ona girdi ve bu şairlerle birlikte kitaplaştırıldı. Yine aynı yıl Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nde Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik alarak ödüllendirildi. 2001 yılında Almanya'da, 2002'de de Hollanda'nın çeşitli şehirlerindeki etkinliklerde konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla yeraldı. 2003 yılında Berlin'de düzenlenen İlk Türkiyeli Eşcinseller Kongresi'nde bu konudaki dekleresini okudu. 2004'te Newyork'ta ve Kuzey Carolania'da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu. Bir dönem seslendirme, senaristlik, radyo programcılığı, şiir matineleri de yapan Küçük İskender, içlerinde Ağır Roman ve O Şimdi Asker'in de bulunduğu beş filmde de oyuncu olarak rol alan sanatçı, kanser tedavisi gördüğü hastanede 3 Temmuz 2019'da 55 yaşında hayatını kaybetmiştir.

ESERLERİ:

Şiir:

Gözlerim Sığmıyor Yüzüme (1988),

Erotika (1991),

Yirmi5 April (1994),

Periler Ölürken Özür Diler (1994),

Güzel Annemin Hayal Gücü (1996),

Suzidilâra (1996),

Ciddiye Alındığım Kara Parçaları (1997),

Papağana Silah Çekme (1998),

Gözyaşlarım Nal Sesleri (1999),

Cehenneme Gitme Yöntemleri (1999),

Bahname (2000),

İpucu Bırakma Sanatı (2000),

Bir Çift Siyah Deri Eldiven (2001),

Klarnet (2001),

Çürük Et Deposu (2001),

Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm (2002),

Siyah Beyaz Denizatları (Toplu Şiirleri 1, 2003),

Insectiside (2003),

Bir Daha Bana Benzeme Angel! (2004),

Dicle ile Fırat (2004),

Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk (seçme şiirler, 2004),

İskender’i Ben Öldürmedim (2005),

Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir (2006).

Deneme:

666 (1994),

Şiirli Değnek (1995),

Pop H’art (1997),

Eski Kral Deposu (2002),

Made in Hell (2001),

Eflatun Sufleler (2002),

Rimbaud’ya Akıl Notları (2004),

Ortadoğa Hapishanesi (seçme yazılar, 2004),

Burç Hikâyeleri (2005).

Hikâye:

Dedem Beni Korkuttu Hikâyeleri (1992),

İkizler Burcu Hikâyeleri (1993),

Belden Aşağı Aşk Hikâyeleri (1996),

The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi (1996),

Alp Ağrısı (2000),

Balık Burcu Hikâyeleri (2000).

Günce:

Cangüncem 1984-1993 (1996).

Roman:

Flu’es (1998),

Zatülcenp (2000).

Derleme:

Aşk Şiirleri Kolonisi (2003).

Küçük İskender Kitapları - Eserleri

  • Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir
  • Bu Defa Çok Fena
  • Periler Ölürken Özür Diler
  • Balık Burcu Hikayeleri
  • Eflatun Sufleler
  • Ali

  • Kanlı Lağım Fareleri'nden Küçük İskender'e
  • 666
  • Bir Delinin Ot Defteri
  • Can Güncem
  • Yirmi5april
  • Elli Belirsiz
  • İskender'i Ben Öldürmedim

  • Sarı Şey
  • Bir Daha Bana Benzeme Angel
  • Belden Aşağı Aşk Hikayeleri
  • Kahramanlar Ölü Doğar
  • Gözlerim Sığmıyor Yüzüme
  • The God Jr
  • Hasta Hayat Depoları

  • Lezzetli Tümörler Lokantası
  • Lucifer'in Bisikleti
  • Underground Otopark
  • Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları
  • Siyah Beyaz Denizatları
  • Galileo'nun Pergeli
  • Zatülcenp

  • İt Cazı
  • Ağır Abiler Orkestrası
  • Burç Hikayeleri
  • Cin Kontrol Noktası
  • Rahibinden Satılık Kilise
  • Teklifsiz Serseri
  • Medusa'nın Makası

  • Papağana Silah Çekme!
  • Çok Ayıp Bir Şey Mutluluk
  • Cehenneme Gitme Yöntemleri
  • Ölü Evinde Seks Partisi
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Erotika
  • Alp Krizi

  • The Kırmızı Başlıklı İstasyon Şefi
  • İkizler Burcu Hikayeleri
  • Aşk Şiirleri Kolonisi
  • Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm
  • Necronomicon
  • Mayıs Giremez
  • Flu'es

  • Waliz Bir
  • Her Şey Ayrı Yazılır
  • Bahname
  • Güzel Annemin Hayal Gücü
  • Ortadoğa Hapishanesi
  • Ölen Sevgilimin Şiir Defteri
  • Bir Çift Siyah Deri Eldiven

  • Dicle İle Fırat
  • Pop H'art
  • İkinci Waliz
  • Insectisid
  • İpucu Bırakma Sanatı
  • Ciddiye Alındığım Kara Parçaları
  • Gözyaşlarım Nal Sesleri

  • Suzidilara
  • Türkçe Sözlü Hafif Mavi
  • Kırık Kadeh Sineması İftiharla Sunar
  • Şiirlideğnek
  • Eski Kral Deposu
  • Arkadaşlar İçin İntihar Vakti
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

  • Klarnet
  • Made İn Hell
  • Şifalı Rehabilitasyon Ortamı
  • Ruhdaki Peri
  • Çürük Et Deposu
  • Rimbaud'ya Akıl Notları
  • Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri

Küçük İskender Alıntıları - Sözleri

  • beni annemin yanına gömme sakın (Kahramanlar Ölü Doğar)
  • içimde bir sıkıntı gibi cinayet içimde bir sıkıntı gibi telaş içimde felaket gibi bir merak hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm daha da düşersem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem ay kıvrılırsa diye kan kıvranırsa diye can sıçrarsa ölürken bir yerlere daha da ölürsem diye korktum seni birkaç saniye düşünürsem sessem, sersem bir heceysem eğer seni bir kelime edersem diye korktum seni kötü bir cümlede kullanırsam adını söylerken takılırsam, yanlış telaffuz edersem böyle bir günah işlersem tanrı affeder diye korktum (Bir Daha Bana Benzeme Angel)
  • 'Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Kremalar içinde ağlayarak öpeceğim seni kaşlarının arasından dudaklarını en çok dudaklarını özledim: Görmeyeli epey büyümüşlerdir! Üstteki serseriydi biraz, şimdi gönüllüdür belki birine Alttaki okumak isterdi, dilimde yayınlanan aşk tefrikalarını! Bir gün buluşacağız seninle o koskoca bir pastaneye benzeyen şehirde! Pandispanya kokacak coşkuyla, hasretle kucaklaşmamız! Canım! Canım benim! Hazırla kendini! (Klarnet)
  • Dünya, tanrının intihar girişimidir. (İkinci Waliz)
  • 'Yalnızlıktan hoşlanan ya vahşi bir hayvandır ya da Tanrı' (Eflatun Sufleler)
  • Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü.. (Periler Ölürken Özür Diler)

  • Aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen kelebekler gördüm.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • "Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, rüzgâra karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız." (Karanlıkta Herkes Biraz Zencidir)
  • Oy birliğiyle yalnızız. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • sonra da sonra da sıçtık aşkın içine! (İpucu Bırakma Sanatı)
  • Senin burcun değişmiş. Eskiden bir balık gibi davranır­dın. Şimdi akrep gibisin. (Insectisid)
  • Sebebe gel! Kimsenin konuşmadığı bir unutulmuş lisan gibi diril etimde ve devlet ol sertleşen renklerimde. Hicvet! Ulaşılmazdaki sivri hayvanlarla konuş adımı; ve bereketli bir ölüm ol gecenin Kur'an'a el bastığı şizofrenilerde. yeniden ateşe at alevimi! (Klarnet)
  • ama senin gözlerinden büyük, gözlerinden iyi ne vardı ki başka inanmak, tapinmak, kollamak dostunu ve yaranmak aşka! Diklenmek sevdakirana! yaralı bir hayvanın intiharı sayılmaz mi uzaklara bakmak yuh be oysa bize! sesimize katlanabilir mi su, gök, toprak?! seni orda, mezarında, börtü böcekle yalnız bırakmak! delikanlılık mi bu ha, delikanlılık mı.. Karanlık mı, soğuk mu yüreğin örneğin, ben, sen, bize benzeyenler! kim gezer ha, söyle, kim gezer bu havada ölü saçlarında?! ben gezerim! kim dinler mizikandan çıkan iniltileri kim - ki ben dinlerim! o iniltileri -ki, atardamarlarımla, toplardamarlarımla tek kapıya gele atan hayatımla selamlarım sensizliği remzi! tanışamadık, alışamadık sanki birbirimize.. sonra abi bir sabah serinliğinde tam serinliğinde öpüvermek onu alnından bir ürkek tavşanı kovalamak onun musalla taşındaki çıplak vücudunda ve tavşanı kurumuş bir havuz ağzın kenarında tir tir titrerken yakalamak deymek.. ona deymek... ona, yağmura sudan şeyler söylermişcesine deymek.. abicim, şeker abicim şöyle bir duygudur ki.. anlatamam anlatılmazı anlatmak zorunda olmam demek! (Cehenneme Gitme Yöntemleri)

  • beni sen aşk şairi yaptın buram buram (Bu Defa Çok Fena)
  • Neden Türkiye'de yeraltı sineması, edebiyatı, tiyatrosu, müziği kendi üyelerini yaratamamıştır? Çünkü biz yalınayaklıktan hep korkmuş, çünkü biz hep temiz çorapla gizlemeyi öğrenmişizdir kirli ayaklarımızı. (İkizler Burcu Hikayeleri)
  • Nisana bir şey olsa hemen mayıstan biliyorlar. (Dedem Beni Korkuttu Hikayeleri)
  • İntihar, hayallerin bana borcudur.. (Periler Ölürken Özür Diler)
  • beni unut, öyle utandır! beğendin mi? önemser misin; beni unut, seni özlerim! mektup yazarım, yollamam! sen iyisin. güzel...Allah kahretsin. Allah her şeyi kahretsin. biz dahil! aynalar patlamıştı; yüzüme fışkırtmıştı. işeyen sarhoşun önüne diz çöküyorum; tenimde sade sidik ışıltısı: ağlıyorum. beni unut... (Bir Yaratığın Akıl Almaz Ahlaksız Maceraları)
  • Aynaya bakarken, yalnızca bana baktığını unutma! (Bir Çift Siyah Deri Eldiven)
  • islamiyetten önce Kabe'de duran üç puttan biri oydu, biri ben. öbürkünden arada bir şifreli mektuplar alırdık. mektuplara gülerdik biz. mektuplara gülmekle geçerdi vaktimiz. mutluyduk. cahildik ve bununla mutluyduk. (Insectisid)