Altın Ejder Krallığı - Isabel Allende Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Altın Ejder Krallığı kimin eseri? Altın Ejder Krallığı kitabının yazarı kimdir? Altın Ejder Krallığı konusu ve anafikri nedir? Altın Ejder Krallığı kitabı ne anlatıyor? Altın Ejder Krallığı PDF indirme linki var mı? Altın Ejder Krallığı kitabının yazarı Isabel Allende kimdir? İşte Altın Ejder Krallığı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Isabel Allende
Çevirmen: İnci Kut
Orijinal Adı: El Reino Del Dregon De Oro
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750705441
Sayfa Sayısı: 344
Altın Ejder Krallığı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Himalayalar'da küçük bir krallıkta yüzyıllardır gizli tutulan, değerli taşlarla süslü Altın Ejder heykeli, söylenceye göre barışın sürdürülmesini sağlayan büyülü bir heykeldir. Ancak ülkede süre gelen barış ortamı, insan ruhunun açgözlülüğü yüzünden bozulma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Isabel Allende'nin, gerek gençler, gerekse büyükler için yazdığı serüven dolu üçlemesinin ilk kitabı Canavarlar Kenti'ni daha önce yayınlamıştık. Üçlemenin ikinci kitabı Altın Ejder Krallığı'nda yazar, okurlarını yine aynı kahramanlarla (Amerikalı genç Alexander Cold, Brezilyalı kız arkadaşı Nadia Santos, büyükannesi Kate Cold) yeni bir serüvenin içine sürüklüyor. Ancak Allende'nin büyülü kalemi, bu kez 'Yasak Krallık' olarak bilinen bu küçük krallığın prensi Dil Bahadır'ın akıl hocası, yol göstereni Lama Tensing aracılığıyla Budist öğretisinin değerleriyle buluşturuyor bizleri.
(Arka Kapak)
Altın Ejder Krallığı Alıntıları - Sözleri
Altın Ejder Krallığı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Altın Ejder Krallığı PDF indirme linki var mı?
Isabel Allende - Altın Ejder Krallığı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Altın Ejder Krallığı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Isabel Allende Kimdir?
Isabel Allende, 1942 yılında Peru'nun başkenti Lima'da doğdu. Ancak birkaç yıl sonra ailesi Şili'ye göç etti. Isabel Allende, amcası, Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'nin 1973'te öldürülmesinden iki yıl sonra kocası ve çocuklarıyla birlikte Venezuella'ya sığınmak zorunda kaldı. 17 yaşında gazeteciliğe başlayan Allende, bir süre sonra San Francisco'ya yerleşti, ABD'nin önde gelen üniversitelerinde edebiyat dersleri verdi. 1982'de yayınlanan ilk romanı Ruhlar Evi'ni, 1984'te Aşktan ve Gölgeden, 1985'te Eva Luna adlı romanları, 1989'da Eva Luna Anlatıyor adlı öykü kitabı izledi. Sonsuz Düzen adlı romanı 1991'de, Paula 1994'te, Kaderin Kızı 1999'da, Sararmış Bir Fotoğraf 2000'de, Yüreğimdeki Ülkem 2003'te yayınlandı. Allende 2002-2004 yılları arasında Canavarlar Kenti, Altın Ejder Kenti ve Pigmeler Ormanı adlı romanlardan oluşan gençlik üçlemesini kaleme aldı. Türkiye'de tüm yapıtları Can Yayınları arasında yer alan Allende, hemen tüm öykü ve romanlarında gerçekçi bir anlatım ve siyasal bir yaklaşım ile büyülü gerçekçiliğin gerçeküstücü geleneğini ustaca kaynaştırdı.
Isabel Allende Kitapları - Eserleri
- Ruhlar Evi
- Aşktan ve Gölgeden
- Japon Sevgili
- Zorro
- Kış Ortasında
- Kaderin Kızı
- Eva Luna
- Paula
- Sararmış Bir Fotoğraf
- Canavarlar Kenti
- Yüreğimdeki Ülkem
- Maya'nın Günlüğü
- Pigmeler Ormanı
- Eva Luna Anlatıyor
- Denizin Altındaki Ada
- Canım Sevgilim Inés
- Altın Ejder Krallığı
- Günlerin Getirdiği
- Cinayet Oyunu
- Aphrodite
- Tüm Unutulmuşlar Adına
- Sonsuz Düzen
- Porselen Peri
- Eva Luna
- Denizin Uzun Taçyaprağı
Isabel Allende Alıntıları - Sözleri
- “Tüm duyumlar gibi ağrı da ruhun içine girmeye yarayan bir kapıdır,” demişti ona. “Ne hissettiğini ve neyi hissetmek istemediğini sor kendine. Dikkatini bedenine ver. Buna odaklanırsan, ağrının değiştiğini ve içinde bir şeyin açıldığını göreceksin ama aklının sana rahat vermeyeceği konusunda uyarmalıyım seni, düşüncelerle, hayallerle, anılarla senin dikkatini dağıtmaya çalışacaktır; çünkü o nevrozun içerisinde kendi rahatı yerindedir ...” (Cinayet Oyunu)
- Savaş gerçekleşmesi mümkün bir geleceği tasarlamakdan kurtarmıştı onu. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
- Kader değişebilir,ama karmayı arındırabilmek için bütün hayatı değiştirmek gerekiyor,hatta belki bu bile yetmiyor. (Günlerin Getirdiği)
- İnsanın aklında kalan ve hiç unutulmayan şey şiirdir. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
- ... otorite karşısında yerlerde sürünen ama eline birazcık fırsat geçti mi acımasızlıkta üstüne olmayan ödleklerden biriymiş. (Cinayet Oyunu)
- "Kadın o sevimsiz ve kuru sözcükleri ayırdı,o pek çiçekli olanları da seçip attı, çok kullanılmaktan eskiyenlerden de kaçındı, o olası olmayan vaatler sunanları ,gerçeklik taşımayıp, karmaşık olanları bir kenara itti, sonunda erkeklerin düşüncelerine kesinlikle dokunacak ,kadınların heveslerini uyacak sözcükler kullandı " (Eva Luna Anlatıyor)
- "İnsanlar ancak unutulduklarında ölürler. Beni hatırlayabildiğin sürece hep seninle olacağım." (Eva Luna)
- "Göğe doğru tükürme, suratına geri gelir " (Japon Sevgili)
- "Aşk insanların aklını bulandırmak ister .. ama önüne geçilmez değildir ." (Zorro)
- “Göğe doğru tükürme, suratına geri gelir” (Japon Sevgili)
- "Hüzün..." Terapistin söylediği gibi Willie'nin de benim de hayatımızda hüzün vardı, ama bu, insanı felce uğratan bir duygu değil, gerçekleri renklendiren kayıpların ve zorlukların bilinciydi. (Günlerin Getirdiği)
- Öyküler çeşit çeşittir. Kimi daha anlatılırken doğar, onların malzemesi dildir; birisi onu sözcüklere dökmeden önce bu sadece yaşanmış bir heyecandır, zihnin bir kaprisidir, bir görüntüdür ya da dokunulmazlığı olan bir anıdır. Kimileri ise, anlamını yitireceği korkusunu taşımadan sonsuza dek yinelenebilecek türden, elmalar gibi bütünlük taşıyan öykülerdir. Gerçek dünyadan alınıp sonra üzerinde hayal gücüyle çalışılanı da vardır, bir anlık bir esinle doğan ve anlatıldıktan sonra gerçeklik kazananı da. Ve gizli öyküler vardır, hani belleğin karanlık köşelerinde saklı kalmış olanlar, bunlar canlı organizmalar gibi kökler, antenter salarlar, şişler, yumrular üretirler, asalaklarla kaplanırlar ve zamanla biter karabasana dönüşürler. Kimi zaman şeytanları kovmak için bunları masal gibi anlatmak gerekir. (Eva Luna Anlatıyor)
- Eskiden iki-üç kişi bir araya geldi mi en önemli konu politikaydı; bir odanın içinde iki Şilili varsa, mutlaka üç tane de siyasi parti olurdu. (Yüreğimdeki Ülkem)
- Buralarda gölgeler güneş batmadan çok önceden inmeye başlar, manzara ıssız, hoş bir hal alır, yankı onların düşüncelerini devleşmiş biçimiyle uzak bir kartalın çığlığı olarak yansıtırdı. (Aşktan ve Gölgeden)
- "Çok bilen kişinin insanlığa karşı daha çok görevleri vardır." (Kaderin Kızı)
- Tanrı nin gözünde eşit değildik, çünkü sosyal sınıfları ve insanlar arasındaki farklılıkları bizzat O yaratmıştı. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
- Kimi zaman acıyı engelleyemeyiz, ama kendi tepkimizi denetleyebiliriz. (Günlerin Getirdiği)
- Onursuz bir hayat yaşanmaya değmez. (Maya'nın Günlüğü)
- Bizde bir erkek, içinde yemek yediği tabağı yıkadı mı karısına ya da annesine 'yardım etmekte olduğunu' sanır ve bu yüzden takdir edilmeyi bekler. (Yüreğimdeki Ülkem)
- Bilge kişi alçakgönüllüdür , çünkü ne kadar az şey bildiğini bilir, (Sararmış Bir Fotoğraf)