Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat - Ruşen Eşref Ünaydın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kimin eseri? Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kitabının yazarı kimdir? Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat konusu ve anafikri nedir? Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kitabı ne anlatıyor? Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat PDF indirme linki var mı? Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kitabının yazarı Ruşen Eşref Ünaydın kimdir? İşte Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Ruşen Eşref Ünaydın

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789944886178

Sayfa Sayısı: 120

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Genç gazeteci Ruşen Eşref, Mustafa Kemal’le tanışmasının hemen ardından, onun askeri çevrelerde iyi bilinen Anafartalar’daki başarıları üzerine bir mülakat yapar. Gerekçesi gayet anlamlıdır: Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde Büyük Savaş’ın kumandanlarıyla ilgili pek çok yayın yapılmasıyla halk da bu askerleri tanımış, ancak benzeri bir faaliyet Osmanlı İmparatorluğu’nda yapılmamıştır.

Mustafa Kemal’in Akaretler’deki evinde 24-28 Mart 1918 günleri boyunca süren görüşmeler, Yeni Mecmua’nın Çanakkale Özel Sayısı’nda yayımlanır. Mustafa Kemal’in düşünceleri ve askerlik alanındaki başarıları böylece ilk kez geniş kitlelerce tanınır.

Harf Devrimi’nden sonra bu mülakatlar ilk kez 1930’da Devlet Matbaası’nda bir kitap halinde basılır. Bu kitap, işte bu yayının tekrar baskısıdır.

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat Alıntıları - Sözleri

  • Kaçan efrada: - Düşmandan kaçılmaz dedim. - Cephanemiz kalmadı, dediler. - Cephaneniz yoksa süngünüz var dedim.
  • Yalnız kaldığım müddetçe odayı seyrettim. Duvarlarda hep asker resimleri, Balkan muharebesinin, Tirablus muharebesinin, Hareket Ordusu yürüyüşünün, mektebi harbiye talebeliğinin hatıraları asılı idi. Bir kelebek şeklinde açılmış şal örtünün altında paşanın genç kazak zabitlerini hatırlatan kalpaklı ve haşin bakışlı bir agrandismanı vardı. Yazıhanesi üzerinde bir çerkez kamasının yanı başında Balzak'ın Kolonel Şaber (Colonel Chabert)i, Mopasan (Maupas sant) in Bul dö Süif (Boule de suif)i, Lavedanın Serviri, duruyordu. Şüphe yok ki paşa, sükûnetli dakikalarının boşluğunu edebiyatla dolduruyor.
  • Mustafa Kemal Paşa’nın siması Rambranvanî bir tablo mevzuunu andırıyordu. Genç bir simada bu kadar engin bir mana gördüğümü hatırlamıyorum.
  • (…) askerlerimizin süngüsünden başka güvenilecek hiçbir çare yoktu.
  • - Biz ferdî kahramanlık sahneleriyle meşgul olmıyoruz. Yalnız size Bombasırtı vak'asını anlatmadan geçemiyeceğim. Mütekabil siperler arasında mesafeniz sekiz metro, yani ölüm muhakkak, muhakkak..... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına kâmilen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar şayanı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz! Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiç ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuranı Kerim, cennete girmeğe hazırlanıyorlar. Bilmiyenler kelimei şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur.
  • Bu öyle alelâde bir taarruz değil, herkesin muvaffak olmak veya ölmek azmile harekete teşne olduğu bir taarruzdur. Hattâ ben, kumandanlara şifahen verdiğim emirlere şunu ilâve etmişimdir: Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeği emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir.. Bu sözler Paşanın göğsünden okadar azimle çıkıyordu ki, muhakkak, kumandan o günü hayalinde tekrar yaşatıyordu. Bunları duydukça muharebe vasıtaları nekadar ilerlerse ilerlesin, her şeyin fevkinde gene ruh azminin, bir gaye uğruna fedakârlık etmenin bulunduğuna inanıyordum.
  • (…) siperler içinde bulunan düşman kâmilen itlâf edildi. Bombalarla parça parça berhava oldular. Siperler elimize geçtiği zaman içerleri düşman cesetlerile ağız ağıza dolu idi. O, müthiş bir şeydi. İngilizlerden bir fert bile kurtulmamıştı.
  • Ve önünde duran sigara paketini uzattı. İkimizin de küllüğü dolmuştu. Paşa çıngırağı çaldı. Arkamızdaki mahmuz şıkırtısına: Çocuk, bize iki kahve daha yapın, sonra da şu sobanın ateşi sönmesin, dedi. Başüstüne Paşam. Ve gene çalışmağa başladık:
  • Benimle beraber burada muharebe eden bilcümle askerler kat'iyyen bilmelidir ki uhdemize tevdi edilen namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım geri gitmek yoktur. Hâbü istirahat aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk asarı göstermiyeceklerine şüphe yoktur.,,
  • Ve İngilizler o sabah güneşin parıltısı ile uyanmıyacaklar, süngülerimizin pırıltısı ile kamaşıp düşeceklerdi.

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal adlı çalışma 1892 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Gazeteci Ruşen Eşref Ünaydın tarafından meydana getirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın son demlerinde  gerçekleştirilen mülakat aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk ile yapılan ilk röportaj olma özelliğine de sahiptir. 3 safhadan oluşan kitapta adeta her okuyanın yüzünde tebessüm oluşturacak ve sohbeti bir köşeden sessizce dinlediğini hissettirecek yerler bulmak mümkündür. İmkansızlıkların içinde dünyaya gelerek adım adım ilerleyen bir komutanın gözünden yine bir imkansızlığı başarmanın haklı ve onurlu gururu bolca yerini almış eserde.Haritalar ile zenginleştirilen kitabın sonunda yer alan "Bu kitap BİN DOKUZ YÜZ OTUZ yılında İstanbul'da Devlet Matbaasında basılmıştır" yazısı insanın içinde hatıralara dokunmanın mutluluğunu yaşatıyor. "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal" adlı eseri okumamdaki en büyük aracı olan Kitap Şuuru ailesine teşekkürlerimi iletiyorum. #kitapşuuru (Meltem Arslan)

Beş sene önce okumak istediğim bir kitaptı. O zamanlar baskısını bulamamıştım. Daha sonra Kitap Şuurunun çekilişinde denk geldim ve ertelemiş olduğum kitabı bu sayede okudum. Ruşen Eşref Bey, Gazi Paşa'nın Çanakkale hatıralarını bu eserde 3 safhada toplamıştır. Diğer incelemeleri de okudum. Öne sürülenin aksine Gazi Paşa'yı pohpohlayan ifadeler yok. Sadece Ruşen Eşref Bey'in gözünden Gazi Paşa'nın ifadelerine değiniliyor. Ben bu yüzden inceleme okumadan, okuyacağım kitapları seçiyorum. İncelemeleri daha sonrasında okuyorum. Çünkü görüyorum ki, birçok okuyucu o kadar yanlı ki milli olan her şeyden nem kapıyorlar. (Büşra Aslan)

Mustafa Kemal Paşa, Harp Akademisi'nden mezun olduktan sonra Şam, Sofya gibi merkezden uzak yerlerde görev yapmış. Bu süreçte Trablusgarp'ta gayrinizamî harp yaparken patlak veren Balkan Savaşlarına koşmuş seçme bir subay olmasına rağmen onun millet nezdinde tanınması Cihan Harbi'nin Çanakkale Cephesi'nde olmuştur. Bölgede gösterdiği kararlı ve fedakar faaliyetler kendisinin "Anafartalar Kahramanı" olarak anılmasını sağlamıştır. Savaşmayı değil ölmeyi emrettiği meşhur sözü ilk defa bu kaynakta geçmektedir. Mülâkat türünün edebiyatımızdaki en kavi temsilcisi Rûşen Eşref Ünaydın da ilerde Türk Ulus Devleti'nin başkanı olacak bu yetkin subayla bir röportaj yapıp 1930 senesinde kitaplaştırmış. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları da bu kitabı 1930'daki hâlini tıpkı basımla yeniden yayımlamış. Ayrıca Arıburnu ve Anafartalar'ı içeren haritaların kitabın sonuna eklenmiş olması cephede cereyan eden olayları okurken bir yandan da tâkip etmek açısından çok iyi oldu. kitapsuuru tarafından 10 Kasım'da yapılan çekilişle kazandığım bu kitabı bir çırpıda zevkle okudum. (Töre Kul)

Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat PDF indirme linki var mı?

Ruşen Eşref Ünaydın - Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ruşen Eşref Ünaydın Kimdir?

Doktor Eşref Ruşen'in oğludur. Galatasaray Sultanisi'ni (1910-1911) ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni (1914) bitirdi. Askeri Baytar Âlisi'nde, Darülmuallimini Âli'de, Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Yazarlık hayatına 1914'te  mütercimlikle başladı. 1918'de Yeni Gün muhabiri olarak Kafkasya'ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas'a gitti. Dergi ve gazetelerde mülakat ve gezi türünde yazıları yayımlandı.

1920'de Anadolu hükümetinin çağrısı üzerine İnebolu yoluyla Ankara'ya gitti; Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı. 1922 yılında Buhara elçiliği başkatibi oldu. Lozan Konferansı'nda matbuat müşavirliği yaptı. TBMM II., III. ve IV. dönemlerinde Afyonkarahisar Milletvekili olarak görev yaptı. Riyaseti Cumhur Umumi Katipliği'nde (Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği), Tiran, Atina, Budapeşte Elçiliğinde ve Roma, Londra ve Atina Büyükelçiliğinde bulundu. 1937 yılında yapılan Trakya Manevraları'na katılarak yabancı heyetlere eşlik etti. 1952'de emekliye ayrıldı.

Servet-i Fünun, Donanma, Tedrisat, Türk Yurdu ve Yeni Mecmuada yayımladığı mülakat, mensur şiir ve hatıra türünde yazılarıyla tanındı. Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat'ın yazarı ve Mustafa Kemal Paşa'nın yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Ruşen Eşref Ünaydın, Mustafa Kemal Paşa'yı Türk basınında ilk defa tanıtmasıyla ünlüdür.

Ruşen Eşref Ünaydın Kitapları - Eserleri

  • Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat
  • Diyorlar ki
  • Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat
  • Çanakkale'de Savaşanlar Dediler ki
  • Damla Damla
  • Galatasaray ve Futbol
  • Atatürk'ü Özlemek
  • Mustafa Kemal Çanakkale'yi Anlatıyor
  • Güneşi Özledik
  • İstiklal Yolunda
  • Bütün Eserleri Cilt 1
  • Atatürk'ü Özleyiş II
  • Bütün Eserleri- Cilt 7
  • Bütün Eserleri Cilt 2
  • Bütün Eserleri Cilt 5
  • Bütün Eserleri Cilt 8
  • Bütün Eserleri Cilt 14
  • Bütün Eserleri Cilt 13
  • Bütün Eserleri Cilt 12
  • Bütün Eserleri Cilt 11
  • Bütün Eserleri Cilt 10
  • Bütün Eserleri Cilt 9
  • Bütün Eserleri Cilt 6
  • Bütün Eserleri Cilt 4
  • Bütün Eserleri Cilt 3

Ruşen Eşref Ünaydın Alıntıları - Sözleri

  • O'nun ülküsünün sarayı: Türkiye Büyük Millet Meclisi idi. Ve o meclisin kürsüsünün üstünde altınlı çelikten dökme kılıçlar gibi keskin “talik”le yazılmış: “Hâkimiyet milletindir” sözü idi. O, bu “arsa-i alem”de o düşünce ülkesini fethedip milletinin egemenliğini cihana ispat için at oynattı, kılıç oynattı, kalem oynattı, cihanı yerinden oynattı. O'nun bu düşünce sarayından başını çevirip hayran kalacağı başka saray mı olabilirdi!.. (Atatürk'ü Özlemek)
  • (…) askerlerimizin süngüsünden başka güvenilecek hiçbir çare yoktu. (Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal İle Mülakat)
  • O emeklerden bize bir yurtla bir yiğit bergüzar kaldı!... Milletin altın talihi gibi sarışın başın, ey Anafartalar kahramanı, bize bu dağlardan doğdu... Yaşatıcı hava ve aydınlatıcı ışık yeryüzünü nasıl kaplıyorsa, o günden beri senin hizmetlerin de yurdu öyle kapladı. Türk ülkesinde ne yana baksak, gözümüzde ve gönlümüzde sen varsın, ey Kemal!... (Çanakkale'de Savaşanlar Dediler ki)
  • Her mahluka ve her memlekete cinsine ve yaratılışına göre hasletler dağıtan tabiat ve iklim, bizi sonsuz cesurlukla mı cihazlandırdı? Dünya üstümüze çökse bile yılmamak bizim payımızdır. Napeleon’un: ‘’Türk kırılır, fakat ezilmez.’’ sözü, ne kadar doğru olduğunu, söylendiğinden yüz şu kadar yıl sonra, Anadolu’da bir defa daha gösterdi. İstanbul’da ‘’Ezip bitirdik’’ sanıyorlardı. Ankara’da gördüler ki yine tammışız!... (İstiklal Yolunda)
  • İçim bütün cüdalarla dolu bir diyardır ki uçsuz bucaksız hasreti, elemi, ziyanı, nikbeti* var... Fakat bu diyarı çok seviyorum; zira bu benimdir. “Keşke iyi günlerinde yaşasaydım” diye onun şimdiki hâlinden yılacak, ürkecek kadar zayıf değilim!... Ona ağlayabilmeyi dünkü kaygısız kahkahalardan daha doğru ve daha derin buluyorum!... Yarın benden sonrakilerin yüzü gülebileceğini ummak bugün dertlerime, tasarıya sığmaz bir tahammül, bir munislik** veriyor. Evet bu diyarın toprağını da, insanlarını da seviyorum. Hepsine birden: “İyi olacaktır! Ümit kesmeyin, ümit kesmeyin! Neler çekseniz yorulmayın! Zira yorgunlukların akıbeti her fecaatten*** feci olur!... Ümidiniz varsa, ölseniz de ölmezsiniz... ” * Talihsizlik, felaket. ** Cana yakın, uysal, sevimli olma durumu. *** Çok acıklı, yürekler acısı durum. (İstiklal Yolunda)
  • Öğretmen olmalıyım. Okumaktan, okutmaktan ayrılmamalıyım. Hem okumak, hem okutmak yüzde yüz müspet iştir. Yurda hizmet etmek istemenin en istenecek şekli, adam yetiştirmektir. Öğretmen, yetiştirendir... (Diyorlar ki)
  • Geçen gün bir misafir hanımefendi pek doğru söylüyordu: "Unutmak olmasa yaşamak olmaz" dedi. Doğru değil mi ama? (Diyorlar ki)
  • Benimle beraber burada muharebe eden bilcümle askerler kat'iyyen bilmelidir ki bize verilen namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım geri gitmek yoktur. Hab-ü istirahat aramanın bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk eseri göstermeyeceklerine şüphe yoktur. (Mustafa Kemal Çanakkale'yi Anlatıyor)
  • Paşa, ruhumda dehşetler uyandıran o boğuşma sahnelerini, o kan ve barut kokan manzaraları keşfetmiş tecrübeli bir adam temkiniyle gülümsedi. (Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat)
  • Yalnızlık bir koskoca meydan; Duygular ondaki kalabalık. (Damla Damla)
  • Kalbime Galatasaray; ülkeme Atatürk gibisin. (Galatasaray ve Futbol)
  • Yenilmek,birçok millet için ar olur.Fakat yalnız bizde şan kaldı.Zira,üstümüze saldıranlar bir değil,bin idi.Biz de bir iken binmişiz gibi vuruştuk. (İstiklal Yolunda)
  • Bu efrat süngü takıp yere yatınca düşman efradı da yere yattı. Kazandığım an bu andır. (Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat)
  • Hayatı sevmiyor muyum? Canımın kadehi onunla dolu?... (Damla Damla)
  • Gözlerinin içi güneşin renginde, onlara neden çağsız karanlıklar çöktürüyorsun? (Damla Damla)
  • “Terennüm edilen şiir benim ruhumda ürpermeler ve ahenkler meydana getirmedikten sonra ben o edebiyatı ne yapayım....Beni en fazla Fuzuli duygulandırdı...Fuzuli, Fuzuli, hâlâ da Fuzuli...Ve Nedim. “Nigar Hanım ( 1856-1918) (Diyorlar ki)
  • ... ruhi hudutlarımız Yavuz ve Kanuni ülkesi kadar hâlâ engindir. Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir. (İstiklal Yolunda)
  • Ruhumda her nedense Osmanlı edebiyatının mazisine derin bir lâkaydî var. Bu lâkaytlık belki onların, belki o edebiyatın pek az mahallî, pek az samîmî olmasından ileri geliyor. _R. H. KARAY_ (Diyorlar ki)
  • Ben fıtraten muharririm. Yazı yazarım. Yazının ilmi kısımları hakkında hiçbir malumat sahibi değilim. Ben alaylı muharririm. _R. H. KARAY_ (Diyorlar ki)
  • Bu dünyaya sen lazımdın! (Güneşi Özledik)