Anka - Sadık Yalsızuçanlar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anka kimin eseri? Anka kitabının yazarı kimdir? Anka konusu ve anafikri nedir? Anka kitabı ne anlatıyor? Anka kitabının yazarı Sadık Yalsızuçanlar kimdir? İşte Anka kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sadık Yalsızuçanlar
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9752638150
Sayfa Sayısı: 301
Anka Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İlkin gezginliğe çıkmak gerek; ancak sonra yurduna dönebilir, o zaman ötekileri anlayabilirsin
der Wittgenstein. Anka, bu gezginlerden birinin, bilgeler bilgesi Niyazi Mısrinin Aspuzuda başlayıp Limnide son bulan, gerçekte âlemlerde olup biten gezisinin öyküsü.
Ankayı ilginç kılan, yalnızca tarihi bir anlatı olmakla kalmaması. Yalsızuçanlar, İslam bilgelerini bugünde yaşayan kahramanların hayatlarına dolayarak özgün bir anlatımla canlandırdığı kitap dizisinin üçüncüsü Ankada Niyazi Mısriyi konuk ediyor sayfalarına.
Modern hayatın tam ortasında yaşayan Mehmet, Niyazi Mısri üzerine bir doktora tezi hazırlamaktadır. Daha hazırlık aşamasında büyük mürşidin ateşiyle yanmaya başlar ve onunla beraber bir meşakkat yolculuğuna çıkar. Karısıyla ve oğluyla da sorunlar yaşayan Mehmet için Mısri üzerine tez hazırlamak bir yerden sonra imkânsız hale gelir, içine girdiği manaları bir tezin sayfalarına sığdırmanın imkânı yoktur çünkü.
Kadim bir hakikat adamının peşine düşen bugünün Mehmetinin belki de asıl imtihanı, kendi zamanını büyük mürşidin adımları ile kat etmeye çalışmak zorunda kalmasıdır. Bilinçakışı tekniğiyle yazılan ve yoğun bir gönderme yükünün üstesinden başarıyla gelen Anka, edebiyatseverlerin unutamayacağı romanlardan biri olmaya aday.
Anka Alıntıları - Sözleri
- Senin kalbin, sultanın adaletiyle mamur bir iklime benzer.
- Niyâzî Mısrî Ben sanırdım âlem içre bana hiç yâr kalmadı, Ben beni terk eyledim, gördüm ki ağyâr kalmadı.
- "Beni sözcüklerle, suretlerle ve cisimle anlamak istiyorlar; oysa ne sözüm ne şekilim, tümüyle anlam kesilmişim."
- Dergâh bir denizdi, ona daldın, benliğini erittin, bir damla su haline getirdin, toprağa düşürdün, topraktan filizlendin, büyüdün, fidan oldun, ağaç haline gelip meyve verdin, meyvelerin mis gibi kokuyordu
- 'er Hak divanında bellolur.'
- Bir yerden sonra takip etmeyi bıraktım. Kendimi nasıl ki düşüncenin akışına bırakıyorum öyle de eserin büyüsüne bıraktım. Bağlantı kurmaya çalışmadım. Başlayıp bittiği yerlerin içinde akıp gittim bende.
- Ehl-i Beyt'in, Hz. Hasan ve Hüseyin'in aşığı bir bilge-arifin kemalatına, zorluklar,sıkıntılar karşısında yılgınlığa düşmemesine dair bir hikaye aynı zamanda bunu anlayıp yaşamaya çalışan bir bu çağın insanının hikayesi. Kendisini, kahramanını, umutsuzluğa kapılıp yorulanı, dehrin karmaşasından- nefsin karmaşasından ızdırap çekeni, kendine zulmedeni, yoldan çıkanı,yol arayanı, hepimizi okyanus kalbinde yıkanmaya çağırıyor…
- zikir anımsamaktır, hatırla, neyi yitirdiğini hatırla...
- Aşk, otoriterdir, bütün bağları çözerek kendi bağlarını kurar.
- “insan bir mültecidir” dedi, Kendi gönlünden başka sığınacak bir yeri yoktur. Allah‘ın sırrı sensin, kalbine sefer et.”
- "Ölüm bir gün mutlaka herkesin evinin önüne ıhması mukadder kara bir devedir, diye yazmıştın anılarında..."
- oysa diyor, nur ateşten daha çok yakar.
Anka İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İnsan kafasının içinde düşünceler birbirinden bağımsız kopuk kopuk deveran eder ya; yazar bunu kaleme dökmüş. Düşüncenin nerden kopup nereye bağlanacağı kestirilemiyor. Bir yerden sonra takip etmeyi bıraktım. Kendimi nasıl ki düşüncenin akışına bırakıyorum öyle de eserin büyüsüne bıraktım. Bağlantı kurmaya çalışmadım. Başlayıp bittiği yerlerin içinde akıp gittim bende. Zihnin dipsiz bir kuyu olduğunu söylerler. Mehmet'in zihninin içinde, anılarından, duygularından çizilmiş rota da yolculuğumuz. Dibini göremedim haliyle. Aile hayatında iki ruhun yabancılaşmasından doğan çırpınışlar; eskiye, Evliyaullaha olan bağlılık, onların güzergahına aşkla atılma.. "Velilerin hallerinden çıkan bu sözler bizim derdimizin neresine ulaşıyor?" İnsan için sayısız basamak var. Kötülüğü buyuran basamaktan, doymayan, saldırgan, şekilsiz yaratıktan kaçış basamakları çıkmaktır.. daha önce çıkanların ayak izi takip edilebilir de nasıl seçebiliriz bu yolu "Yol nerede, ona nasıl girilir bilmiyorum ki..." Beden yaralı, kalp yorgun, sözcükler darmadağın. Yakalamak gerek anlamını kapılar açılıp kapanırken: "Böylece sürüp gitti, kapılar açıldıkça denizler göründü, inci mercan saçıldı, sırlar saçıldı, başta göz kapandı, kalpteki göz açıldı, dış yıkıldı, iç yapıldı, zahir kapandı batın açıldı, batın kapandı zahir açıldı, evvel ahire karıştı, ahir evvele kovuştu.." Bu eserde Niyazi Mısri yolculuğun mihenk taşı. Onun hatıralarının izinden gidiyoruz. Hayatını bilmeyen için karmaşık bir anlatım, bilen içinde çok sade sayılmaz aslında. Dediğim gibi kendimizi akıntıya bırakmamız bu eser için elzem.. keyifli okumalar. (SuaY)
Bu kitabin beklentilerimi tam olarak karsilayabildigini soyleyemem. Kitabi alirken arka kapak tanitimi bana tamamen farkli cagrisimlar yapmisti. Yaklasik ayni tarz konuyu isleyen kitaplarin icinde cok begendigim kitaplar olmustu malesef bu kitap onlardan degil. (IRMAKK70)
Adını görünce dayanamıyorum Okuduğuma hiçbir zaman pişman olmuyorum, Her kitabında bana kattıklarını hissediyorum. Bu kitabı diğerleri gibi birbirinden ayrı hikayelerden oluşmuyordu. Doktora tezini hazırlamaya çalışan Mehmet ve tezinin konusu Niyazi Mısrî idi... Tasavvufi bir kitaptı. Adeta bir yolculuk... Bazı yerlerini,olay geçişlerini anlamakta zorluk çeksem de, Niyazi Mısrî yi ayrıtiyetten araştırınca tüm taşlar yerine oturdu. Dikkatle okunması gereken bir kitap. Tavsiyemdir! (Müzmin Okur)
Kitabın Yazarı Sadık Yalsızuçanlar Kimdir?
Sadık Yalsızuçanlar (d. 1962, Malatya), roman ve öykü yazarı, TRT Ankara Televizyonu'nda yapımcı.
İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Hacettepe Üniversitesi Türkoloji Bölümünü bitirdi (1983). Bir süre yayıncılık ve öğretmenlik yaptı. Halen TRT Ankara Televizyonunda yapımcı olarak çalışıyor. Şehirleri Süsleyen Yolcu ve Rüya Sinemasıyla TYB öykü ve deneme ödülünü, Ozanın Kopuzu Aşığın Sazı ve Kırkambar belgeselleriyle TMKV ve TYB tv program ödüllerini kazandı.
Sadık Yalsızuçanlar Kitapları - Eserleri
- Kerem İle Aslı
- Vefa Apartmanı
- Mem ile Zin
- Gezgin
- Cam ve Elmas
- Anka
- Yakaza
- Diyamandi
- Hiç
- Hayyam
- Dem
- Allah'ın Adamları
- Birdenbire
- Gerçeği İnciten Papağan
- Üstad
- Aşk Kağıda Yazılmıyor
- Kuş Uykusu
- Mevlana'dan Öyküler
- Garip
- Aşkın Hâlleri
- Muhsin Başkan
- Kur'an'dan Öyküler
- Deli Tomarı
- Al Aşkını Ver Beni
- Gönül Bekleme
- Sufi Öyküler
- Küf
- Şehirleri Süsleyen Yolcu
- Yolcu
- Terk
- Vadideki Balzac
- Başçarşı’da Karşılaşmak
- Kelimelerin Kalpleri
- Evden Eve Gezen Ölüm
- Rüya Sineması
- Ali’nin Parçaları
- Ayan Beyan
- Bilgelik Kulesi
- İlk Aşk
- Huruf
- Yok Bişey
- Güzeran
- Hikmet Burcundan Şiirler
- Namaz Öyküleri
- Şey
- Masal İstasyonu
- Anadolu Erenleri
- Dünyanın Orta Yeri Sinema
- Küçük Sırlar
- Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed
- Sessizlik Diyarı
- Ters Lale
- İlk Harfi Elif’tir Son Harfi He
- Ummi Sinan Halveti
- Huzur Öyküleri
- Kuş Uykusu Güzeran
- Halvet Der Encümen
- Erdem Öyküleri
- Sırlı Tuğlalar
- Kalpteki Akıl
- Yüz
- Cumhuriyet'in Gözü Yaşlı Çocukları
- Saadet Çağından Öyküler
- Rehber Öyküler
- Muallakat-ı Seb'a
- Aşka Dair Yalanlar
- Dünya Durulmaz
- Derviş Öyküleri
- C’nin Hazırlanmış Hayatı
- Varlığın Evi
- Seyyahın Üç Serüveni
- Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı 2012
- Televizyon ve Kutsal
- Dua Günlüğü
- Korku ve Ümid ve Aşk
- Simya
- Sofra
- Tarafsızlık Masalı
- Efendiler Bağı
- Öyküler Kitabı
- Düş Gerçeklik ve Sinema
- Geçen Gün Ömürdendir
- Bir Yolcunun Halleri
- Tövbe ve İstiğfar Günlüğü
- Armağan Kulesi
- Sepetteki Dünya
- Aşkın Sesi
- Gazzali
- Gelecek Yakındır
- The Thing
- Haris
- Köle ile Prens
- Barsisa
- Benlikten Hiçliğe
- Aşıkların Sırrı
- Düş kırığı
- Kürtlerin Ateşle İmtihanı
- Hayat Müzikle Devam Eder
- Mavi Kanatlı Bir Kuş
- Rahmet Peygamberinin Dilinden Dualar
- Anne Kalbe Gizlenir
- Düş Bahçesi
- Hikmet Öyküleri
- Yalnızlar Koridoru
- Unsuru'l Belagat'a İlişkin Notlar
- İletişim: Deveran mı? Kesik Devre mi?
- Her Yer Kerbela
Sadık Yalsızuçanlar Alıntıları - Sözleri
- "aklı ne yapacaksın, divanesin sen" (İlk Aşk)
- Yeryüzüne sığmayan bir acıyız, içimize sığan yeryüzünden büyük acılarız. (Aşka Dair Yalanlar)
- Kur'an, derin bir konuyu oldukça kısa anlatabilen, icazlı bir kitaptır. (Huruf)
- An madem bölünebiliyor demişti dostum, o halde iki insanın, birine doğru yürüyen iki insanın birleşmesi imkansızdır. (Hayyam)
- "Yeryüzünde yolculuk edenin ayağı; gökte yolculuk yapanın ise kalbi su toplar." Ebu'l Hasan Harakani (Cam ve Elmas)
- “Hakikat aşktır ayan görsün ol şebih beyan Hakikat donun giyen ağır hil'at içinde” Gerçeğin giysisini giyinen, onun ağır sorumluluğunu ve yükümlülüğünü taşımayı da göze almıştır ve esasen doğası ve sınırları da onu taşımaya elverişlidir. Ahmed Cevdet Paşa, Mecelle'de, örneğin hakimin niteliklerini sayarken onu aşkın şeyden söz eder: “Hâkim, hakim olmalı, hikmet sahibi olmalı, her şeyi ölçüp biçmeli, tartmalı, kılı kırk yarmalı; âdil olmalı, âlim olmalı, müşfik olmalı, rahim olmalı.” Bir giysiyi giymek- Bu; askeri, bilimsel, hukuki, idari, örfi veya sivil olabilir- giysinin ima veya temsil ettiği sımı taşımak demektir. Bilim, hukuk veya siyaset, hangi tür giysı giyersek giyelim, adil, nesnel, ahlaki ve vicdani bir ilkeye dayanmaksızın o giysinin hakkını vermemiz mümkün değildir. (Bilgelik Kulesi)
- Hak'la Hak olmak. O'na yakın olmak. Hakikat dile gelemez. Gelen hakikatin suretidir. Sır dile dökülemez. Sızdıran bedelini öder. (Birdenbire)
- Elim ayağım bağlı benim. Yüreğim bağlı değil. Gönlüm özgür olduktan sonra tutsak olmuşum ne çıkar! (Mevlana'dan Öyküler)
- ... Sırrımı sende gözetiyorum. Sen kendini bende seyret. Bende kim ben olduysa onu bende gözet. (Ayan Beyan)
- 'Hayırdır nereye yolculuk?' 'Aslımıza gidiyoruz...' (Birdenbire)
- Ölüm habersiz olduğu kadar gerçektir. (Evden Eve Gezen Ölüm)
- Dedemin özü ağlayınca, gözü de ağlardı. Onun özü, varlığın gözbebeğiydi. (Yüz)
- Büyük bir hazinenin içindesin, iki dünyanın en büyük hazinesi. Onun ümmetinden biri olmak ne büyük bir nimettir. Bu hazineye iki elinle sıkı sıkı yapış, hiçbir şeyden korkma kızım. Şu gerçeğe kuvvetle iman ediyorum. Yükselmek için iki kanat lazım: aşk ve ibadet... İbadetsiz aşk ve aşksız ibadet tek kanattır. Tek kanatla asla yükselemeyiz. (Diyamandi)
- Herkesin bir yolu varsa da gerçekte yol tektir. (Küçük Sırlar)
- O'ndan gayrına başvurmam ve yönelmem. (Küçük Sırlar)
- Hiç Sensiz yaşamadım ki öleyim, derdimden gafil olmadım ki güleyim... (Vefa Apartmanı)
- Sevmenin tadı başka, sevilmeninki başka. Hangisi daha tatlı, bilmem, bilemem. (Vefa Apartmanı)
- ..dünyadan çok meleklerle konuşmayı nasıl başarıyordu... (İlk Aşk)
- Biliyordu ki , en güzel anlar , en çok sevdiği şey , kendisiyle birlikte olmaktı. (Gezgin)
- Seni beklerken geldiğini farketmemişim. Ben sana doğru bir adım atarken meğer sen bana koşarak gelmişsin. (Garip)