Ankara'nın Ateştir Yolu - İsmail Bilgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ankara'nın Ateştir Yolu kimin eseri? Ankara'nın Ateştir Yolu kitabının yazarı kimdir? Ankara'nın Ateştir Yolu konusu ve anafikri nedir? Ankara'nın Ateştir Yolu kitabı ne anlatıyor? Ankara'nın Ateştir Yolu PDF indirme linki var mı? Ankara'nın Ateştir Yolu kitabının yazarı İsmail Bilgin kimdir? İşte Ankara'nın Ateştir Yolu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: İsmail Bilgin

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786050821550

Sayfa Sayısı: 240

Ankara'nın Ateştir Yolu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Ele avuca sığmaz, güçlü, sıhhatli ve enerjik... Ama hep çalışkan, hep erdemli...

Bir yanı şair ruhlu, bir yanı vatanı söz konusu olduğunda dinmez bir mücadeleci, sözüne güvenilir bir İslâm büyüğü...

Vatan topraklarına düşmanların ayak basmasına daha fazla dayanamadı Mehmed Âkif. İşgal yıllarında Sebilürreşad dergisiyle yaptığı mücadele de yetmedi ona. İstanbul'da artık rahat edemeyeceği hakikatine sarılarak, oğlu Emin Âkif'le beraber Ankara yollarına düştü. Yeri geldiğinde gizlenerek, yeri geldiğinde at sırtında, yeri geldiğinde trenle, yeri geldiğinde yayan... Yolda karşılaştıkları bağımsızlık mücadelesine baş koymuş dostları ve insanlarla birleşip zorlu bir yolculuk gerçekleştirdi adım adım. İzmit, Eskişehir ve nihayet Ankara...

Milli Mücadele'de verdiği büyük hizmetlerle gerçek bir İstiklal Kahramanı"nı karşıladı Ankara.

Bu, Türk tarihinin en hazin imtihanlarından biri olan Kurtuluş Savaşı yıllarında, memleketi karış karış adımlayıp pek çok yüreğe vatan sevdasını düşüren Mehmed Âkif'in hikâyesi...

Bu, hazin bir şekilde ölüme uğurladığımız Mehmed Âkifler, Emin Âkifler üzerinden; unutulmuş vatan savaşçılarının öyküsü

Ankara'nın Ateştir Yolu Alıntıları - Sözleri

  • Cenab-ı Hakk, Al-i İmran suresinin 103. ayetinde bize böyle buyuruyor. Şu meşum günlerde parçalanmayalım, bölünmeyelim. Allah'ın indirdigi kitabımız Kur'an-ı Kerim'e sıkıca bağlanalım. Yine bir uçurumun kenarındayız. Bütün kalbimle inanıyorum ki Allah bizi kurtaracaktır; ancak birlik ve dirlik içinde olursak... Kur'an'a uyarsak...
  • “Baksana kim boynu bükük ağlayan, Hakk-ı hayatın senin ey Müslüman! Kurtar artık o biçareyi Allah için, Artık ölüm uykularından uyan.'
  • Unutmayın, burası Islâm'ın son kalesidir. Bu kale de yıkılırsa, ele geçirilirse, istila edilirse üç yüz milyonun kırık bir ümidi bile kalmayacaktır. Onların ümidi, her şeye ve bugünkü durumumuza rağmen yine bizleriz.
  • Ya düşmanı yurdumuzdan kovarız yada ölürüz! Bu uğurda şehit veya gazi olmak en büyük payelerdendir. Esaret altında yaşamaktansa toprağın koynuna girmek evladır.
  • “Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş... Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş!" Lakin, hani, milyonları örten şu yığından, Tek kol da, 'Yapışsam... 'demiyor bir tarafından! Sahipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryadı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar... Uğraş ki: Telafi edecek bunca zarar var. Feryad ile kurtulması memul ise haykır! Yok yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır! “İş bitti... Sebatın sonu yoktur!” deme, yılma. Ey millet-i merhume, sakın yeise kapılma.
  • "Bekleşirken gökte yüz binlerce ervah (ruhlar) intikam; Yerde kalmış, na sa benzer kavm için durmak haram Kahraman ecdadınızdan sizde bir kan yok mudur? Yoksa istikbalinizden korkulur, pek korkulur."
  • Her şeye ve herkese rağmen ben üzüntüye kapılıp karamsar olmam. Aksi hâlde maneviyatım zedelenir. Ben ki gönlünü Hakk'a adamış bir adamım. Ümitsizlik bana asla yakışmaz. Ne ki bu necip millete de hiç yakışmaz. Varsın yurdun her yanını yangınlar sarsın, her taraf mahşer yerine dönsün. İçimizde yeşeren ümitler oldukça kurtuluş yolunu da er geç bulacağız. Ancak şimdi yılgınlık yok! Ümitsizliğe asla yer yok!
  • 16 Mart 1920'de hava ne kadar güzelse Istanbul için o kadar kara bir gündü. İtilaf devletleri artık gemilerdeki askerlerini İstanbul'a çıkartmaya başlıyordu. İlk önce Cağaloğlu'ndaki Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nı bastılar. Ardından Bayezid.Şehzadebaşı Karakolu'na baskın düzenleyerek görevli askerleri şehit ettiler.
  • "İş bitti... Sebatın sonu yoktur! deme, yılma. Ey millet-i merhume, sakın yeise kapılma." Mehmet Akif Ersoy
  • "Ankara... Ya Rabbi ne heyecanlı ne helecanlı günler geçirmiştik! Hele Bursa'nın düştüğü gün... Ya Sakarya günleri? Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik, asla yeise kapılmadık. Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı ne tüfeğimiz... Fakat imanımız büyüktü.” Mehmed Âkif Ersoy
  • Güvenecek,dayanacak tek bir şey vardır ki o da ancak Allah'ın merhameti,Allah'ın inayetidir.
  • Siz bakmayın işgalci askerlerin şehrin sokaklarında dolaştığına; bu şehrin, bu milletin ruhuna, gönüllerine kelepçe vurabilirler mi? Hayır, asla! Ellerimize kelepçe vurabilirler ama ya yüreğimize? Hayallerimize, Ümitlerimize? Vuramazlar!...
  • Şimdi düşman boğazımıza hançerini dayamış, son yurdunda milletimizi ve İslam'ı esir etmek istiyor. Eller koştu, biz yerimizde saydık. Birbirimize, 'Ah, vah!' ederek tefrika içinde bölündük. Çalışmadan ilerleyemezsin, geride kalırsın viraneler ülkesine dönersin. Başına akbabalar toplanır, seni durmadan didikler.
  • "Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı Asrın idrakine söylemeliyiz İslâm'ı!
  • 13 Kasım 1918'den beri sokaklarında, caddelerinde koyu bir keder var. Çünkü İstanbul, İtilaf kuvvetlerinin tahakkümü altında inleyen ve âdeta feryat eden bir şehir oldu.

Ankara'nın Ateştir Yolu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İsmail Bilgin'in daha önce de Sarıkamış kitabını okumuştum ondaki tutku beni daha çok etkilemişti. Çok bayıldım diyemem sadece bir yol hikayesiydi. Keşke daha çarpıcı ve etkileyici olabilseydi. (Mine UZDEM)

“Ankara… Ya Rabbi ne heyecanlı ne helecanlı günler geçirmiştik! Hele Bursa’nın düştüğü gün.. Ya Sakarya günleri? Fakat bir gün bile ümidimizi kaybetmedik,asla yeise kapılmadık.Zaten başka türlü çalışabilir miydik? Ne topumuz vardı ne tüfeğimiz.. Fakat imanımız büyüktü.” -Mehmet Âkif Ersoy (Hamza Aygün)

Milli mücadele ve Mehmet Akif: Yılgınlık yok!Ümitsizliğe asla yer yok. Geçmiş esefin faydası yoktur.Maziden yalnız ibret alınır. Bu dünyada hiçbir şeye güvenilmez.Ne servete ne sıhhate ne akla ne ilme ne ahlaka... Güvenecek,dayanacak tek bir şey vardır ki o da ancak Allah'ın merhameti,Allah'ın inayetidir. Elbette her gecenin bir sabahı vardır. Milli mücadele yillarinda Mehmet Akif Ersoy' un oğlu Emin Ersoy ve Ali Şükrü Bey ile birlikte, Ankara ya yolculuğunu anlatan, hayatından kesitlerin ve şiirlerinin dahil edildiği bir roman. Mehmet Akif Ersoy bence yeteri kadara tanınmıyor. Okul yıllarında bize öğretildiği gibi sadece İstiklal Marşının yazarı degil, diğer eserleri ve milli mücadele yillarindaki katkılarının daha iyi bilinmesi gerekir. (《《 T͜͡c٭ Murat Erkan T͜͡c٭》》)

Ankara'nın Ateştir Yolu PDF indirme linki var mı?

İsmail Bilgin - Ankara'nın Ateştir Yolu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ankara'nın Ateştir Yolu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmail Bilgin Kimdir?

1964 yılında Gelibolu'nun Evreşe bucağında doğdu. İlk ve ortaokulu Evreşe'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümünü kazandı. Fakülteye devam ederken, iki sene süreyle Türkiye Çocuk dergisinde çalıştı. Daha sonra, mezun olduğu üniversiteye asistan olarak girdi. 1993 yılında yüksek lisansını, 1999 yılında doktorasını tamamlayarak jeoloji doktoru unvanını aldı.

2000 yılında, akademik hayatını sürdürdüğü İstanbul Üniversitesi'nden ayrıldı. Hâlen bir kamu kurumunda jeoloji mühendisi olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış makaleleri bulunan yazarın, edebî faaliyetlerinin yanı sıra bilimsel çalışmaları da sürmektedir.

Küçüklüğünden beri okuma yazmaya karşı büyük tutkusu olan yazar, 2000'de Ömer Seyfettin Hikâye yarışmasında İstanbul Depremi’ni anlattığı “Ne Oluyor Dendiği Zaman” adlı hikâyesi ile birinci oldu. Bu tarihten itibaren artan bir gayretle yazı hayatını sürdüren İsmail Bilgin, 2014'te Eskader tarafından tarih dalında "Kut’ül Amare" romanıyla; 2015'te de Yazarlar Birliği tarafından tarihî roman dalında ilk defa verilen büyük ödüle Çanakkale Romanları/Araştırmaları sebebiyle layık görüldü. Daha çok yakın tarih konularını, özellikle de 1. Dünya Savaşı dönemini ele alan eserlerle çocuklarda tarih bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak için tarihî hikâyeler ve gençlik romanları yazdı ve yazmaya devam ediyor.

İsmail Bilgin Kitapları - Eserleri

  • Sarıkamış
  • Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
  • Kut'ül Amare
  • Kuşçubaşı Eşref
  • 57. Alay Çanakkale
  • 57. Alay Filistin
  • Çanakkale Destanı
  • Elveda Balkanlar
  • Gelibolu
  • 57. Alay Galiçya
  • Diriliş / Osmanlılar Geliyor
  • Sütçü İmam - Kahramanmaraş
  • Safiye Hüseyin
  • Zenci Musa
  • Şerife Bacı / Kastamonu
  • Şahin Bey / Gaziantep
  • Çanakkale'ye Gidenler
  • Küçük Yusuf / İstanbul
  • Çanakkale'nin İsimsiz Kahramanları
  • Hasan Tahsin / İzmir
  • Ankara'nın Ateştir Yolu
  • Onbaşı Nezahat / Kütahya
  • İpsiz Recep / Karadeniz
  • Çanakkale İçinde Vurdular Beni
  • Yörük Ali Efe / Aydın
  • Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit
  • Binbaşı Emire Ayşe / Aydın
  • Sultan Alparslan
  • Mehmet Fazıl Paşa
  • Kara Yılan / Gaziantep
  • Kurtuluşa Koşanlar
  • Kambur Kerim / Adapazarı - Eskişehir
  • Kudüs’teki Son Osmanlı
  • Asker Saime / İstanbul - İzmit
  • Cafer Efe / Soke
  • Casus Mehmet / Tarsus
  • Ahmet Hulusi Efendi / Denizli
  • Tayyar Rahime / Osmaniye
  • Hamdi Bey / Eceabat
  • Hatice Bacı / Pozanti
  • Evliya Çelebi'nin Maceraları
  • Yahya Kaptan / İzmit
  • Gizemli Ok
  • Kurtuluş Savaşı Hikayeleri
  • Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Saklı Hazine
  • Özgürlük Savaşı
  • Fetih Yolunda
  • Cesur Hemşire
  • Gizli Görev
  • Esirler Kalesi
  • Esrarengiz Bilgin
  • Çanakkale Tufanı
  • Cezeri
  • Tarihimizi Yazanlar
  • Çaka Bey
  • Biruni
  • Ayrılmaz İkili
  • Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Oyunun Sonu
  • İngiliz Kıskacı
  • Deli Dumrul
  • Evliya Çelebi Maceraları / Hazarfen Ahmet Çelebi Uçuyor
  • Bedeli Çanakkale’de Ödenmiştir
  • Destan Yazanlar
  • Kayıp Ferman
  • Çanakkale Savaşı Günlüğü
  • Harizmi
  • Zafer Getiren Mayınlar
  • Korkusuz Pilot
  • Osman Gazi / Aşiretten Beyliğe
  • Oruç Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Tepegöz
  • Oğuz Kağan Destanı
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 3. Kitap / Azak Kalesi'nin Fethi
  • Denizaltıyı Vuran Kahraman
  • Düşmana Göğüs Gerenler
  • Dünyayı Sırtlayan Yiğitler
  • Orhan Gazi / Beylikten Devlete
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 8. Kitap / Mısır Piramitlerinde
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 10. Kitap / Hollanda Macerası
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 4. Kitap / Kırım’ın Buzlu Denizi
  • Düşmana Korku Salanlar
  • Esaretten Kurtulan Nefer
  • Ertuğrul Gazi / Aşiretten Beyliğe
  • Barbaros Hayreddin Paşa - Kahraman Türk Denizcileri
  • Kemal Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 1. Kitap / Marmara Korsanları
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 7. Kitap / Bağdat Çekirgeleri
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 6. Kitap / Dicle Serüveni
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 5. Kitap / Eşkıya Peşinde
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - Çalınan Ferman
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Çocukluğu Ve Rüyası
  • Evliya Çelebi Maceraları / Siyah Lale'nin Peşinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Karadenizde Fırtına
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Marmara Korsanları
  • Masal Ormanı
  • Sihirli Nar
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Balkanlarda
  • Denizlerin Ejderhası - Turgut Reis
  • Kara Mürsel Reis(Kahraman Türk Denizcileri)
  • Umur Bey-Kahraman Türk Denizcileri
  • Piri Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Bamsı Beyrek
  • Battal Gazi
  • Boğaç Han
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu
  • Çelebi Mehmet
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Buz Tutan Denizde
  • Mehmet Kamil
  • Mehmet Nuri Efendi - Kurtuluşun Kahramanları 3
  • Anadolu ve Balkanlara Vurulan Mühür Yıldırım Beyazıd
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Edirne'de
  • Satuk Buğra Han Destanı
  • Uluç Reis
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 9. Kitap / Foncistan Yolunda
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Afrika Ormanlarında
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Yol Kesen Kara Haydaroğlu
  • Kurtuluşun Kahramanları 2 (10 Kitap)
  • KURTULUŞUN KAHRAMANLARI 3
  • Halide Edip
  • Küçük Şükriye
  • Mehmet Nuri Efendi
  • Onikiler
  • Tülütabaklar
  • Tek Kurşun Atmadan
  • Taş Bebek
  • Devletten İmparatorluğa Sultan 1.Murad
  • Buz Adaları
  • Kuşların Dilinden Hikayeler
  • Kelile ile Dimne'den Aslan ile Tilki
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Piramitlerdeki Hazine
  • Seydi Ali Reis - Osmanlı'nın Hint ve Mısır Donanmalarının Kaptanı
  • Çanakkale'nin Kahramanları Set 1
  • Sarıkamış
  • Evliya Çelebi - Buz Adaları
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Bitlis Diyarında
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Foncistan'da
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Ege Macerası
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Ferman Peşinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Gelibolu'da
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Diyarbakır'a Kelekle Yolculuk
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Bağdat'ta
  • Fatih Sultan Mehmet
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Mısır Çöllerinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Battal Gazi İstanbul´da
  • Hasret Hikayeleri

İsmail Bilgin Alıntıları - Sözleri

  • Düşenin dostu olmazmış…Doğru ,çok doğru bir söz. (Kut'ül Amare)
  • "Bakalım gelecek günler kimi haklı çıkaracak göreceğiz.. " (57. Alay Çanakkale)
  • Mehmed Akif'in dudakları kapır kıpır duadaydı. Sık sık dua ederdi. Namazlarını hiç aksatmaz,vakit geldi mi hemen yer ve mekân tanımaksızın namaza dururdu. Kumluk, taşlık, çimenlik onun için fark etmezdi. Çok görmüştü, kuru katılaşmış kum tabakaları üzerinde namaz kıldığını ve alnında pek çok kum tanesiyle namazına son verdiğini. (Zenci Musa)
  • - Yiğit şu hançerini bana sat, -Olmaz -İyi fiyata alırım -Olmaz dedim ya, bizde silah satılmaz . Silahsız yiğit çıplaktır, bilmez misin ? Çekil yolumdan! -Omzundaki Şahini sat o zaman. -Olmaz dedim ya . Biz dostlarımızı da satmayız. -Şahin’den dost mu olurmuş . -Olur ya ... Haydi çekil şimdi yolumdan! (Diriliş / Osmanlılar Geliyor)
  • Orta Asya ülkeleriyle de ilişkileri iyi... Rusya ile aralarını bozduk ama şimdi adeta ittifak halindeler. S-400 füzelerini almak için çalışıyorlar. Korkarım en büyük kozumuz da elimizden alınacak." "Neymiş o koz?" “NATO olarak füze sistemiyle sizi koruyoruz diyorduk. Onlar şimdi ilk defa kendi milli füze sistemlerini geliştiriyorlar. Üstelik bunları terör örgütleriyle savaşırken yapıyorlar." (Zenci Musa)
  • Çeşmeye yaklaştığında, arkadaşlarının su içmek isteyen bir taşladıklarını görmüştü. Köpek bu taşlardan korunmak için acı acı havlayarak kaçıyordu. Arkadaşları yavruyu taşlamaya devam ediyorlardı.bu hareketini gören Hasan onlara çıkıştı: -Ne yapıyorsunuz, rahat bırakın o köpeği! -Sen Karışma! -Niye karışmicakmışım, o da su içmek istiyor? -o içemez. -neden içemezmiş ? -içtikten sonra içebilir. -Siz içtiniz ya... -olsun, o köpek su içemez. -Birgül demiş ve daha sonra arkadaşları ile köpek için kavga bile etmiş. Ama neticede köpek çeşmeden su içememişti. Hasanda yavruyu alıp ona bir kapta su vermişti. Kana kana su içen Köpek teşekkür etmek etmek ister gibi Hasan'ın karşına geçip tatlı tatlı havlama havlayıp Durmuştu. (Çanakkale İçinde Vurdular Beni)
  • Gönüllerde, yüreklerde açan yaralar da kabuk bağlar mı? (Zenci Musa)
  • Yaran ağır değil. Çabuk iyileşirsin bak sen de gazi oldun -Arkadaşlarım daha yüksek bir rütbeye kavuştular.Lakin ben ulaşamadım Hasan hoca anlamamış gibi sordu: -Neymiş o rütbe -Şehitlik (Gelibolu)
  • "Sonrada adamların dikkatini dağıtmak için; asıl siz kim oluyorsunuz da bize hesap soruyorsunuz." (Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit)
  • Gönlüm yine bir afet-i hicrana dolaştı Sevda'yı muhabbet başıma gör neler açtı Bu hal-i perişanıma düşman bile şaştı Yine sevda'yı muhabbet gör neler açtı... (Sarıkamış)
  • Pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz taşlardan kork. (Sultan Alparslan)
  • Çanakkale boğazı ile izmir körfezinin kapatılması için hazırlık emri verildi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
  • Dikkatlice ellerime bakardım, defalarca parmaklarımı sayardım; bir, iki, üç, dört, beş. “Tamam” derdim içimden. Sonra diğer elimin parmaklarını sayardım. “Bir, iki, üç, dört, beş parmaklarım tamam” derdim. Gizli bir sevinç yaşarken, gözlerimin önünde elini, kolunu, bacağını, gözünü, kafasını yitirenler bitiverirdi. O zaman içimde büyük tezat yaşar, sevincim kursağımda kalır, derin kederler içinde kaybolurdum. (57. Alay Galiçya)
  • Herkes adamın gösterdiği yere baktı. -Fransız karakolunda bir Türk bayrağı. -Bayrağımız sallanıyor. -Bakın bakın. -Bayrağımız dalgalanıyor. -Hem de düşman karakolunda! (Küçük Yusuf / İstanbul)
  • Olaylar çok hızlı gelişti.. (57. Alay Çanakkale)
  • Allah her şeye kadirdir. (Elveda Balkanlar)
  • Şimdi düşman boğazımıza hançerini dayamış, son yurdunda milletimizi ve İslam'ı esir etmek istiyor. Eller koştu, biz yerimizde saydık. Birbirimize, 'Ah, vah!' ederek tefrika içinde bölündük. Çalışmadan ilerleyemezsin, geride kalırsın viraneler ülkesine dönersin. Başına akbabalar toplanır, seni durmadan didikler. (Ankara'nın Ateştir Yolu)
  • İnanmış dört adam bütün dünyayı etkiler. İnanmak, bir davaya inanmak her işin başıdır. (Kuşçubaşı Eşref)
  • Osmanlı hükümeti, harbiye nezaretinin 1.Ordu dahilinde bir müstakil süvari tugayı kurulması için emir verdi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
  • "Ailelerinden, vatanlarından uzaktaki bu adaya getirilenler, yaklaşık altı yüz yıldır köklü ama şimdilerde ayakta ölmeye başlamış bir çınarı andıran devletin evlatları, ilk defa esareti tadıyor, bu esaret rüzgarının esmesiyle, içlerinde yeşillenen ümit yaprakları titriyordu." (Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa)