Anna Karenina - 2. Cilt - Lev Tolstoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Anna Karenina - 2. Cilt kimin eseri? Anna Karenina - 2. Cilt kitabının yazarı kimdir? Anna Karenina - 2. Cilt konusu ve anafikri nedir? Anna Karenina - 2. Cilt kitabı ne anlatıyor? Anna Karenina - 2. Cilt kitabının yazarı Lev Tolstoy kimdir? İşte Anna Karenina - 2. Cilt kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Lev Tolstoy
Çevirmen: Hasan Ali Ediz
Orijinal Adı: Анна Каренина
Yayın Evi: Yordam Kitap
İSBN: 9786051722030
Sayfa Sayısı: 496
Anna Karenina - 2. Cilt Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tolstoy’un “mürekkep hokkasinin içine vücudundan etler birakarak” yazdigini söyledigi ölümsüz romani Anna Karenina…
Roman sanatina dair ders niteligindeki islenisi, içerdigi zenginlik, estetik degerinin yüksekligi ile güzelligin simgesi Anna Karenina…
Okumus olmayla olmamanin yasama bakisi dogrudan etkiledigi, okurun, “sayfalarin içine ruhumdan kabuklar biraktim” diyecegi romanlardan Anna Karenina…
Doga, toplum, insan tasvirleriyle Tolstoy’un dehasinin incelikli bir örnegi olan roman, gücünü, insanin temel sorularindan alir: Insan ne için yasar? Iyi, kitapta okunacak kadar yüzeyde mi, hisle bulunacak
kadar derinde midir? Ikiyüzlü bir toplumda erdem nerededir? Sadakati belirleyen nedir? Mutlu olmak mümkün müdür? Ask, ele geçirdigi varliga göre mi biçim alir, yoksa askin o varligi degistiren bir gücü mü vardir?
Anna Karenina - 2. Cilt Alıntıları - Sözleri
- Birini seversen onu olmasını istediğin gibi değil olduğu gibi seversin.
- Hep ilgi yetersizliğinden oluyor.
- Öyleyse yaşam uykusuna dalıp unutmalıydı...
- Artık hiçbir şey onun umrunda değildi.
- Vronski ve Anna üç aydır Avrupa'da dolaşıyorlardı. Venedik'e, Roma'ya, Napoli'ye gitmişler ve kısa bir süre önce, bir müddet yerleşmek istedikleri küçük bir İtalyan kasabasına gelmişlerdi."
- “Bir kere onu görmek ve sonra kendimi gömüp ölmek” diye düşünüyordu.”
- Mutluluk sevmek ve onun isteklerini arzu etmek, onun dusunceleriyle dusunmek demektir, dolayisiyla ozgurluge hic gerek yok, zaten mutluluk dedigin de bu! -Levin
- Sen katışıksız , saf bir insansın. Bu , senin hem üstün bir niteliğin , hem de kusurun.
- "Hiçbir şey yapamam, hiçbir şeye başlayamam, hiçbir şeyi değiştiremem! Kendimi tutup bekliyorum, oyalanmak için bir şeyler icat ediyorum."
- “Amacıma ulaşmak için biraz direnmem gerek.”
- Enerji sevgiye dayanır; sevginin alınacağı bir yer yoktur, ısmarlanamaz.
- "Dünyaya gelmedikleri sürece hiç değilse mutsuz değillerdir."
- İnsanlardan kurtulmak için biricik yolun, yaralarını saklamak olduğunu biliyordu…
- O zaman kendini mutsuz sayıyordu, ama mutluluk ilerdeydi; şimdi ise mutluluğun arkada kaldığını düşünüyordu.
- Her hücresinde gittikçe büyüyen mutluluğu hissediyordu.
Anna Karenina - 2. Cilt İncelemesi - Şahsi Yorumlar
2022 Yılının İlk İncelemesi: İncelemenin konusuna edebiyat yazdım ama o konulara psikoloji, sosyoloji ve tarihi hatta insan ve duyguları da eklesek hiç fena olmaz. Bu incelemeyi 2.cilde yazıyorum zira muhtemelen bu incelemeyi okuyorsanız ilk cildi Tolstoy Rus edebiyatı deyince benim ilk aklıma gelen ve tabii ki de en sevdiğim yazarlardan. Okuması, hazmetmesi gerçekten zaman isteyen bir yazar. ( Dostoyevski mi Tolstoy mu karşılaştırmasına hiç girmeyeceğim çünkü ikisinin bana verdiği dersler ve hisler bambaşka kıyas yapmam mümkün değil. Ayrıca bu ay hem Tolstoy hem Dostoyevski’den okudum bu parantezi açmak için.) Neyse kitaba gelecek olursak, klasik aldatan kadın ve klasik son. Malum kitabı okumayanlar bile bunu biliyor ama burada entrikalı bir takım olayların cereyan etmesinden çok o çağı anlamak,yaşananları karakterlerin ağızlarından dinlemek apayrı bir duygu. Tolstoy burada kendi düşüncelerini, inançlarını (hatta inançsızlığını; evet bir dönem Tolstoy inançsız bir şekilde yaşamını sürdürmüş) yarattığı Levin karakteri üzerinden aktarıyor. En ünlü eseri Savaş ve Barış’tan sonra belki de en fazla otobiyografik izler taşıyan kitabı Anna Karenina diyebiliriz. Bazı yerlerde Bilinçdışı kavramından bahsetmesi, Anna’nın eşine karşı gaddar tavırlarında ya da yine Anna’nın yaşadığı ciddi rahatsızlığındaki o suçluluk psikolojisini anlattığı kısım koca bir Psikoloji kitabına eş değer diye düşünüyorum. 2022 yılında hacimli ve iyi eserler okumak tek hedefimdi. Böyle bir girişle yılı şahane başlattım. ım diyebilirim. İyi okumalar… (Ayşegül Enön)
İlk kitaptan sonra ikinci kitapta da herhangi bir değişiklik olmadı. Tek bir kitap iki kitaba bölünmüş sadece. Kitap Anna Karenina ama bu karakter üzerinden gitmiyor kitap. Daha çok Levin üzerinden gidiyormuş gibiydi. Bu daha iyiydi çünkü bu sayede kitap toplumla ilgili bilgiler ve eleştiriler içeriyordu. Anna olsa herhalde kocasını aldatıp, aldattığı kişiyle beraber olup hiçbir şeyle yetinemeyip kıskançlığıyla didinen karaktersiz bir karakterin buhranlarını okurduk. Yine de eleştiriler konusunda yetersiz buldum. O zamanki zengin tayfayı ve çevreyi görmüş oluyoruz okudukça. Zamanın şartlarını proleter değil de burjuvalar gözünden gördük. Tolstoy inançlı mı değil mi bilmiyorum ama bunun sorgusunu kitaba baya yansıtmıştı ve de hristiyanlığı. Sonuç olarak o zamanın şartları ile böyle detaylı olarak tarihi görmek açısından iyi bir dünya klasiği. Fakat bana hitap edemedi. Okurken sıktı. Bir an önce bitsin istedim. Daha iyi mesajlar olsa daha iyi okunur olurdu benim için.. (Mardukbooks)
Uzun bir süredir Anna Karenina’yı okumayı çok istiyordum ve sonunda okuduğum için inanılmaz mutluyum. Tolstoy bu kitabı yazarken yakınında yaşaman bir olaydan yola çıkmış ve o olayı gözlemleyerek bu kitabı kaleme almış. O olayı tam olarak anlatmak istemiyorum çünkü okuma zevkinizi düşürebilir ama hayatınızın bir döneminde yolunu mutlaka Anna Karenina’yla kesişmeli. Çünkü ben çok çok çok sevdim, okuduğum en güzel klasiklerden biri oldu • Konusunu kısaca özetlemek gerekirse Anna Karenina sosyetenin üst düzeyinde olan ve mutsuz bir evliliğin içerisinde bulunan bir kadın. Kocasını ve çocuğunu bırakıp sevgilisi Vronski’yle kaçan Anna’nın hayatı tamamen değişiyor. Başlarda her şeyin çok güzel gittiğini, çok mutlu olduğunu düşünürken kocasını aldatan bir kadın olarak anılarak toplumdan dışlanıyor bu da aslında Anna’nın kendi içerisine kapanmasına ve bir bunalıma ve yetememe durumuna ulaşmasına neden oluyor. Anna’ya yer yer kızarak, üzülerek ama en çok da anlamaya çalışarak okuyorsunuz. Anlayabiliyor muyuz orası tartışılır ama okurken Madam Bovary’i hatırlamadan edemedim. Anna’dan ziyane benim asıl kalbimi çalan karakterler Kiti ve Levin oldu özellikle de Levin. Onların aşkları, aralarındaki diyaloglar o kadar gerçek o kadar başarılıydı ki okurken en keyif aldığım kısımlar Levin ile Kiti’li olan kısımlardı. Zaten bence Tolstoy Anna’dan ziyade Levin’e daha çok odaklanmış diyebilirim. Söylenenlere göre Levin karakteri aslında Tolstoy’un ta kendisi. Kitapta Levin’in abisi olan kişi de gerçekte olan abisi, abisinin ölüm sahnesi de bizzat yaşadığı bir olaymış. O sahneyi okurken o duyguları siz de yaşıyorsunuz. Yine kitapta Kitinin doğum yaptığı sırada Levin’in aklından geçen düşüncelerin yazıldığı kısımda yine etkilendiğim sahnelerdendi. Okurken adete o anları ben de yaşadım. Tolstoy’un karakterlerin ruhsal tahlillerdeki başarısına hayran kalmamak imkansızdı. Kitap birkaç bölüm harici temposunu asla düşürmeden kendini okutuyor. Özellikle kitabın son 100 sayfası üst düzeydi. Levin’in kendini, hayatı, dini sorgulamaları, içsel çatışmaları çok iyiydi. Tolstoy adeta kitabın sonlarına doğru daha da ustalaşmış, kitaba serpiştirdiği kendi düşüncelerini daha çok bize aktarmak istemiş. Yazarı tanımak adına kitabın son 100 sayfası bence çok önemliydi. Vakit kaybetmeden yazarın otobiyografik üçlemesini de okuduktan sonra kitaplarına devam etmek istiyorum. Biraz araştırma yapınca en iyi çevirinin bu olduğunu okudum birkaç yerde bu yüzden yordam tercih ettim. Hasan Ali Ediz çevirisi gerçekten muhteşemdi, okurken hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadım. Çevirmenin alt kısmı eklediği dönemle ilgili olan notlar da okuma zevkinizi daha da arttırıyor. Canım Kevser’e okumama vesile olduğu için çok teşekkür ederim. Bu akşam sohbetimiz var, şimdiden sabırsızlanıyorum. Eylül ayında da Monte Kristo Kontu’nu okuyacağız (özge genç)
Kitabın Yazarı Lev Tolstoy Kimdir?
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.
Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.
Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.
Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı.
Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.
Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.
Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.
Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.
82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.
Lev Tolstoy Kitapları - Eserleri
- Hacı Murat
- İnsan Neyle Yaşar?
- Kazaklar
- Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
- Anna Karenina
- Aile Mutluluğu
- Aslan ile Köpek Yavrusu
- Hazreti Muhammed
- Çocukluk
- Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
- Sivastopol
- İvan İlyiç'in Ölümü
- Kreutzer Sonat
- Diriliş
- Sergi Baba ve İki Hafif Süvari
- Efendi ile Uşağı
- Erik Çekirdeği
- İtiraflarım
- Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli
- Aşkın Yasası - Şiddetin Yasası
- Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
- Üç Ölüm
- Şeytan
- Tanrı'nın Egemenliği İçinizdedir
- Hayatın Anlamı
- Masallar
- Bir Gencin Dramı
- Gençlik
- Her Şeye Rağmen Sevgi
- Sanat Nedir?
- Din Nedir?
- Vahşi Zevkler
- Ve Işık Karanlıkta Parlıyor
- Kafkas Tutsağı
- İçimizdeki Şeytan
- Hayat Üzerine Düşünceler
- İnsana Ne Kadar Toprak Lazım
- Hayatı Sorgulamak
- Bilgelik Kitabı
- Hikayeler
- Günlükler
- Tipi
- Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer
- Fil ile Tilkiler
- Baskın
- Halk İçin Hikayeler
- Öyküler
- Ölüm Manifestosu
- Karanlığın Kudreti
- Canlı Ceset
- Yaşlı Kavak
- İlkgençlik
- İhtiyar Adam ve Torunu
- Tanrı Her Şeyi Bilir
- Zamanımızın Köleliği
- Dekabristler
- İncil'in Kısa Bir Özeti
- Tolstoy'un Risaleleri - 2. Cilt
- Tolstoy'un Risaleleri - 1. Cilt
- Davulun Sesi
- Katya
- Yunan Öğretmen Sokrates
- Çocuk Gibi Olun
- Şahin İle Horoz
- Küçük Şeytan
- Sahte Kupon
- Savaş ve Askerlik Üzerine
- Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine
- Kralın Hediyesi
- İnancım Neden İbarettir?
- Dua
- Savaşa Karşı Yazılar
- Çömlek Alyoşa
- Anna Karenina - 3. Cilt
- Tolstoy'dan Seçme Öyküler
- Yaşayan Ölü
- Anna Karenina - 2. Cilt
- Hikmetli Sözler
- Savaş ve Barış - 2. Cilt
- Savaş ve Barış - 3. Cilt
- Savaş ve Barış - 4. Cilt
- Hiddet
- Tolstoy Gandhi Mektuplaşmaları
- Ruh
- Bethink Yourselves
- Polikuşka
- Tolstoy Bütün Eserleri 3
- Balodan Sonra
- Gri Tavşan
- Seçilmiş əsərləri - 1. Cilt
- Ruh ve Ölüm
- Gençlik - 2. Cilt
- Vatanseverliğe Karşı
- Anna Karenina - 4. Cilt
- Felsefe-i Hayat
- İman ve İtikad
- Aşk ve Öfke
- Корней Васильев (Korney Vasiliev)
- Gizli Notlar
- Bütün Eserleri 10
- Bütün Eserleri 11
- Bütün Eserleri 12
- Ölümden Sonra Dirilme - Cilt: 3
- Çilekler
- Tövbe Edin
- Kuğular
- İki Qusar
- İman Vicdan Ve Dua
- Halk İçin Hikayeler - 1. Cilt
- Halk İçin Hikayeler - 2. Cilt
- Halk İçin Hikayeler - 3. Cilt
- Ainsi Meurt L'amour
- Budala İvan
- Yaban Çilekleri
- Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler
- Tolstoy Bütün Eserleri 14 (Ciltli)
- Aforizmalar
- Yolcu ve Köylü
- Risaleler - İnsanın Dokuz Hali
- Muhabbet
- Kelam
- Masallar
- Basübadelmevt
- Father Sergius
- Söz ve Eşitsizlik
- Bir İzdivacın Romanı
- Çocukluk ve Gençlik Yılları
- Susa Bilmirəm
Lev Tolstoy Alıntıları - Sözleri
- Biz de böyleyiz işte... (İnsana Ne Kadar Toprak Lazım)
- İnsan eğer çok yaşasaydı o nispette çok değişimlere uğrardı. İnsan başlangıçta bir bebekken sonra küçük çocuk, sonra yetişkin ve daha sonra da ihtiyar olurdu. Fakat insan ne kadar değişim geçirirse geçirsin kendisine daima "ben" demiştir. Bu "ben" bebeklikte, yetişkinlikte ve ihtiyarlıkta her zaman kişinin yanındadır. İşte değişmeyen bu "ben" ruh adını verdiğimiz şeydir. (Ruh ve Ölüm)
- "İnsan kazanayım derken kendim kayboldum." (Tanrı Her Şeyi Bilir)
- "Böyle anlarda bir felakete ne kadar yakın olduğumu bilseydin, kendimden ne kadar korktuğumu!" (Anna Karenina - 3. Cilt)
- Bu da yaşamak mı sanki! İnsan ya tam ölmeli ya da tam yaşamalı. Tövbe, tövbe! (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
- Insana öyle geliyordu ki yeni bir şeyi anlamak için büyük bir hevesle atılıyor ancak amacına erdikten sonra o şeyden nefret etmeye de hak kazandığını düşünüyordu. (Gençlik - 2. Cilt)
- Kalben sakin ve uysal olun, hayatınızda mutluluğu bulursunuz. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
- Sağlığı ile övünenin değil hasta olanın hekime ihtiyacı vardır. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
- -Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun. +Bu dünyada başka ne için yaşanır ki? -Tanrı için yaşamak gerekir Martin. (Hikayeler)
- ''Kabahatlerin en korkuncu, nankörlüktür...'' (Çocukluk)
- Bu acıyla da aynı şey olacak, zaman geçecek ve umurumda olmayacak. (Anna Karenina)
- Ben, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, mahvolmuş bir adamım artık... (Hikayeler)
- Ölmek için referansa ihtiyaç yok (Anna Karenina - 3. Cilt)
- Bence her insan bencildir,ve bütün yaptiklari da bu yüzdendir. -Bencillik,insanin kendisini en iyi ve en akilli olduğuna inanmiş olmasidir.. (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
- Ve insanlar, kurtuluşu, her insan için zorunlu olan, tüm dinsel öğretilerde ve her bir insanın yüreğinde yazılan, 'kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma ve yakınlarını öldürme' yasasını yerine getirmekte aramalıdırlar. (Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine)
- İndi ki,bu dünya günahla doludur və ondan imtina etmək lazımdır,onda nəyə gərəkdir onun gözəllikləri? Bu işrəti niyə yaratmısan? (Sergi Baba ve İki Hafif Süvari)
- 'Öldün mü toprağa gömerler, sonra da mezarında ot biter, o kadar işte. Başka hiçbir şey yok' (Kazaklar)
- Ben, niçin bütün dünyanın dâhiyane bulduğu Shakespeare'in yapıtlarını beğenmemekle kalmıyor, bunları bir de iğrenç buluyordum? (Sanat Nedir?)
- Tarihsel olarak dekabristler,1825 Aralık ayında çarlığa karşı (Dekabr, Rusçada "Aralık" demek)meydan okumaya cüret etmiş ilk devrimcilerdi.hemen hepsi de Rus aristokrat ailelerinden geliyordu ve büyük bir çoğunluğu ise 1812'de Napoleon ordularına karşı savaşmışlar, kahramanlıklarıyla öne çıkmışlardı. (Dekabristler)
- erkekler böyle düşünürsünüz.. Kendinize özgürlük tanıdınız, kadını ise kuleye tıkmak niyetindesiniz. Kendinize gelince her şeye izin verirsiniz.. (Kreutzer Sonat)