Antik Acılar - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Antik Acılar kimin eseri? Antik Acılar kitabının yazarı kimdir? Antik Acılar konusu ve anafikri nedir? Antik Acılar kitabı ne anlatıyor? Antik Acılar kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Antik Acılar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sunay Akın
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9789944887571
Sayfa Sayısı: 55
Antik Acılar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Sunay Akın'ın yazdığı tür şiir değiştirilmezse, yani aynı şairde değiştirilmezse tıkanmaya yazgılı bir tür. Ama onda tıkanmıyor. Şiirleri çoğaldıkça bende bir şaşırma duygusu yaratıyor. Bu da onun başka bir erdemi elbet. Her gün, düşünüyorum, yarın ne yapacak, ne diyecek diye." Cemal Süreya
Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru
Antik Acılar Alıntıları - Sözleri
- Bir dostun sıcaklığına Öylesine Yaslamak istiyorum ki başımı
- Ezilmiş bir çocukluk benimkisi
- "İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz ben seni, sen kendini."
- Beni senin gibi bir de annem terketmişti ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
- Bilerek mi yanına almadın giderken başının yastıkta bıraktığı çukuru.
- "İkimiz de aynı şeyi düşünüyoruz ben seni, sen kendini."
- Bir hitit çanağıyım Toprağa gömülü Ve sen İlk kazısını yapan Bir arkeolog ürkekliğiyle Ellerinin arasına Al beni
- Beni senin gibi Bir de annem terk etmişti Ki göbeğimde durur Onun yokluğundan Bana kalan Çukur.
- Eksik olan Bir yanı vardı aşkımızın. Bir filminde Üç beş figüran dövüp Ata binmemesi Gibi Cüneyt Arkın'ın.
- Yağmur değil Yalnızlıktır yağan
- Ve bilmezdim Annemin yaşantısındaki Renkliliğin yalnızca Raflarda dizili Kavanozların içindeki Reçeller olduğunu
Antik Acılar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Şiir ve Şiirde Üslup: Şiir evvela bir üslup meselesidir. Yani diğer şairlerin -ama iyi ama kötü- birer kopyası, taklitçisi olmamak, onlardan beslenip kendi dilini oluşturmak meselesidir şiir. Yoksa her şair, geçmiş şairlerin izlediği yoldan devam etseydi, yenilikler örselenip aynı minvalde ilerlenseydi, nasıl olurdu şiirin hali? İşte Sunay Akın'ı bu noktada tebrik etmek gerekir. Kime öykünmüştür, kime benzer onun şiirleri? "Kendine" demekten başka bir yanıt bulamıyorum. Sunay Akın; kendine has, kendine özgü şiirler yazmış ve yeni buluşlarla şiirimizde yer edinmiştir. Nedir bu buluşlar? Gündelik hayatta sıkça karşımıza çıkan ancak önemsiz gibi gördüğümüz bazı nesneler, eşyalar ya da olaylar Sunay Akın şiirlerinde akla gelemeyecek bir çarpıcılıkta ve bizi hayrete düşürtecek kuvvettedir. Örneğin, savaşta ölmüş bir askerin kafatasıyla oynayan çocuklar üzerinden, siyasetçilere rütbelilere, üst akıllara yaptığı şu eleştirel şiir: Yurdundan çok uzaklarda Ölen bir askerin Kafatası Kendisini bulan Çocukların ellerinde Hiç bilmediği oyunlara Alet oluyor İkinci defa! Ya da şu şiir: Nasıl da çok istemiştim Savaşa gitmeden Sevgilimle evlenmeyi Ama nereden bilebilirdim Ki silahın Demirine çarpıp Saklandığım yeri belli edeceğini Parmağımdaki yüzüğün... Bu kısacık kitapta birçok böyle örnekler bulunabilir. Demem o ki Sunay Akın; basit, duru bir Türkçeyle yazdığı, kısa ama etkili şiirlerle okunmayı kesinlikle hak eden şairlerimizdendir. (DETACHMENT)
Sunay Akın'ın Büyüklüğü Üzerine: Türkiye'nin ilk oyuncak müzesini kuran, çağımızın bilgesi, bilim meşalesini yılmadan taşıyan Sunay Akın'ın anlamlı, duygu yüklü şiirlerinin kitabı. Sunay Akın'ın şiirleri gerçekten anlamlıdır, onun şiirlerini okuyan yedi yaşında bir çocuk da şiirinde anlam bulacaktır, huzurevinin bir odasında dışarıyı hasretle seyreden bir teyze, bir dede de. Böyle sihirli bir yanı vardır Sunay Akın şiirlerinin. Bence herkes sevdiklerine önersin Sunay Akın'ı çünkü böyle anlamlı ve güzel şiir yazan biri gerçek bir hazine sayılır. İncelememi bir alıntı ile bitirmek istiyorum... "Gözyaşları içinde Birkaç dakika aradı Kürtaj masasından kalkarken Takılıp kopan Düğmesini" (Salih Arda Özsarı)
Kitabın dili oldukça akıcıydı. Sunay Akın muhteşem bir şair , yazardır bilirim. Ancak bu kitapla baslamamaliydim sanırım... Mana olarak öncesinde Ahmed Arif okuyup sonrasında bu kitabı okuyunca pek bağlam kurupta içimde coskunluk yaratamadim açıkçası.... Bir iki şiiri çok güzeldi ama .... Genede şiirlere bakacak olursak ortalamanın üstünde bir şiir anlayışı vardı . Tamamen olmamış denmez haddimizede düşmez . Başka kitaplarını deneyeceğim Sunay Akın in ..... Kitaplı günler dilerim ... (Tuğçe)
Antik Acılar PDF indirme linki var mı?
Sunay Akın - Antik Acılar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Antik Acılar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?
Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.
Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.
TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.
Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.
Sunay Akın Kitapları - Eserleri
- Bir Çift Ayakkabı
- Geyikli Park
- Antik Acılar
- Ay Hırsızı
- İstanbul'da Bir Zürafa
- Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
- Kırdığımız Oyuncaklar
- İstanbul'un Nazım Planı
- Onlar Hep Oradaydı
- Kalede 1 Başına
- Önce Çocuklar ve Kadınlar
- Tuncay Terzihanesi
- Ayçöreği ve Denizyıldızı
- Hayal Kahramanları
- Kule Canbazı
- Aslanlı Yol
- Kaza Süsü
- Makiler
- 62 Tavşanı
- Şiirli Yastık
- Çorap Kaçığı
- Şiir Cumhuriyeti
- Kırılan Canlar
- Veşaire...Veşaire...
- Şairler Matinesi
Sunay Akın Alıntıları - Sözleri
- "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
- At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
- “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
- Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
- “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
- "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)
- "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
- Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
- Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
- Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
- Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
- Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
- Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
- Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
- Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
- Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
- "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
- Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)