Ari - Çiçek Sekban Tüfekçi Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ari kimin eseri? Ari kitabının yazarı kimdir? Ari konusu ve anafikri nedir? Ari kitabı ne anlatıyor? Ari PDF indirme linki var mı? Ari kitabının yazarı Çiçek Sekban Tüfekçi kimdir? İşte Ari kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Çiçek Sekban Tüfekçi
Yayın Evi: Destek Yayınları
İSBN: 9786053112686
Sayfa Sayısı: 360
Ari Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dünü doğru okursan, yarını sen yazarsın...
Sadece bir roman değil ARİ...
Hepimiz için bir köken arayışından çok, kadim atalarla tanışma ve tarih döngülerini anlama fırsatı. Bu çok bilinmeyenli kurgunun öğeleri; Atatürk’ün kadim tarih merakı, keşfedilen anlamlar, gerçek kişiler, küresel hareketler, farklı zamanlar ve hayali kahramanlarla örülen olaylar dizisinden oluşmakta. Sağlaması ise; ancak ve ancak toplum olarak birliğimizde gizli.
Tarih, asla bir sosyal bilim dalı olmadı. Tarihini analitik olarak yorumlayan medeniyetler gelecek yolunda hızla geliştiler. Buna mukabil özlerini unutanlar, Batı’nın kazdığı, yağmaladığı arkeoloji çukurlarına gömüldüler. Batı, kısıtlı tarihi ve bilgileriyle medeniyet yarışındaki bayrağını göğüslerken, gözü nedense defalarca çelme taktığı Türklerde kalmıştır. Çünkü Türkiye toprakları ve Türk halkı kendini keşfedememiş bir cevherdir.
Kimine göre mutlak kabullerin oldukça dışında olan bilgilerin çoğu uzun yıllardır avamdan gizlendi. Bu kitabın hızlı temposunda satır aralarında sizlere göz kırpan koskoca bir tarih var. Hangi bilgi içinize siniyorsa onu alın ve zihin mabedinizde sonsuza dek saklayın. Ancak reddetmeden önce, tüm bilgileri araştırmanız gerektiğini unutmayın.
Sadece bir roman değil ARİ... Türk edebiyatında farklı bir soluk, özgün bir anlatımla ezberleri bozacak bir kurgu. Bir Cumhuriyet kadınından iddialı ve farklı bir denklem...
Ari Alıntıları - Sözleri
- “Gılgamış ölümsüzlüğü ararken sedir ağaçlarını mı işaret etti?……Ölümsüzlük sedir ağaçlarında olsaydı, eminim geçen aylarda ölen David Rockefeller tüm o ağaçları kemirerek binlerce yıllık hayattan nasibini alırdı.”
- Ülkemizin ve dünyanın sayılı Sümerologlarından olan Muazzez İlmiye Çığ* 15 Şubat 1936 tarihinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Hititoloji bölümüne kaydolduğunda henüz Sümeroloji'nin anlamını bilmiyordu. Atatürk, Sümerler ile Türklerin aralarında büyük bir bağ olduğunu düşünüyordu. Türk Tarih Tezi'nin yeni kanıtlara kavuşması için, sermayesini kendisi koyarak fakültelerde Sümeroloji ve Hititoloji bölümleri açtırttı. Kısa süre içinde Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Almanya'dan gelen profesörlerle kadrolandırıldı. Bu bölümler sayesinde bugüne dek birçok tablet çözümlendi ve insanlığa sunuldu. Atatürk, Hititleri ve Sümerlerin Türklüğü tezini geliştirirken dünyanın en ünlü Sümerologlarından olan Beno Landsberger ve yine dünyanın en ünlü Hititologlarından olan Hans Gütterborg'un da desteğini aldı. Sümerbank ve Etibank isimleri bile Atatürk tarafından, duyanlar araştırsın ve öğrensin diye konulmuştur.
- Mustafa Kemal Atatürk "Sadece ufku görmek yetmez, ufkun ötesini de görmek gerekir" demiş bir zamanlar...Ufkun ötesini bana göre yalnızca vizyonu net, görüşü açık insanlar görebilir.
- Türkiye, toryum rezervlerinden faydalanarak radyasyon tehlikesi olmayan ve trilyonlarca varil petrole eşdeğer nükleer enerji üretebilir.
- “Yok hocam, burada herkes hocadır. ODTÜ'de herkes birbirine hocam diye hitap eder, bir tür gelenek. Kim olursan ol, her zaman başkasından öğrenecek bir şeyin olduğunu unutmaman için.”
- “……Atatürk’ün 1922’deki Meclis konuşmasında Türklerin Nuh’un oğlu Yasef’in torunları olduğunu söylemesi de Sümer araştırmalarına onu sevk eden nedenler arasında.”
- Kimsenin düşüncelerini özümsemek zorunda değilsin. Yalnızca düşün ! Kendi beyninle düşün. Kendi vicdanınla hisset.
- Yan masada oturup kulak misafiri olanlardan biri merakla sordu: “Ne kuvvetli emir değil mi?” “Hayır efendim o bir emir değildi. O, Atatürk’ün kuvvetiydi.”
- “Bir Ortadoğu ülkesinde kahramanlık yapmanın bedelinin çok ağır olduğunu biliyorum. Bunu yapanların yalnızca üç seçeneği vardır. Ya oyunu sana verilen kurallar listesine göre oynarsın, ya bir anda yalancı durumuna getirilirsin ki bu hayatını kurtarır, ya da canından olursun. Başka seçenek yoktur.”
- Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan 284 adet saat, akan zamanın daimi sözcüleriydi………Sanki her dilde zamanın ortak olduğunu anlatmak istercesine aynı zaman şarkısını mırıldanıyorlardı hiç durmadan. Ölümün varlığını insanın yüzüne arsızca çarpıyorlardı.
Ari İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Son zamanlarda okuduğum en ilgi çekici romanlardan biri..Roman olarak yazılmış ama tarihi ve bilinmeyen birçok olaya ışık tutuyor.Atatürk ün Türk ırkının kökenlerini araştıran çalışmalarından, Mu kıtası hakkındaki çarpıcı gerçeklerden, Sümerler den, Gılgamış destanından, 2007 uçak kazasında kaybettiğimiz bilim insanlarına ve Aselsan daki şüpheli ölümlere uzanan bir sürü olay dizisi. En ilginci de insanlık tarihi hakkında ne kadar az şey bildiğimizi ve aslında gerçeklerin bizden saklandığını görmek. Bence herkesin okuması ve okutması gereken bir kitap..Kaleminize sağlık Çiçek hanım.. (Selda Özçırpıcı)
Hayali kahramanlar ve gerçek kişilerin iç içe geçtiği bir kitap Ari... Şu sıralar çok sık okumalar yaptığım kadim medeniyetler, kayıp tabletler, Gılgamış Destanı, Kayıp Kıta Mu üzerine araştırmaların , sürükleyici, bir an temposu düşmeyen kurgusuyla akıcı bir şekilde ilerledim Ari kitabında. Atatürk'ün kadim tarih merakı, küresel hareketler, köken arayışı, saklanan kadim bilgiler ve saklanma sebeplerini okurken hem kurgunun akıcılığında ilerleyecek, hem de merak edeceğiniz, araştırmak isteyeceğiniz bambaşka bilgilerin kapısını aralayacaksınız. Satırlarda tekrar Annunakiler ile karşılaşmak sürpriz oldu ️ Kadim medeniyetlere, günümüz yaşananlara geçmişten gelen sebep sonuç ilişkisinde tekrar bakmak isteyen kitap dostları için okumadan geçmeyin dediğim bir kitap oldu. Sonsuz sevgi ve saygılarımla. (Mine Oral)
Gizemli ve merak uyandıran güzel bir roman.. İçeriğin gerçekliği ile ilgili başka kitapları da okumak gerekiyor. Kitabın en güzel tarafı kafamda soru işaretleri oluşturması. (Bülent Avcı)
Ari PDF indirme linki var mı?
Çiçek Sekban Tüfekçi - Ari kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ari PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Çiçek Sekban Tüfekçi Kimdir?
Çiçek Sekban Tüfekçi 14/04/1984’te İstanbul’da hayata merhaba dedi.Çocukluğundan itibaren hayatı doğaçlama ve özgür yaşadı. Haşarı ve meraklı bir çocuktu. Bilgi Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan yazar; işletmecilik yaptığı dönemde bile mitolojik ve felsefi yazılar yazmayı ihmal etmedi. Çeşitli dergilerde yazmaya başladı. Kendi içine yaptığı yolculuğa eşlik eden tüm kişisel gelişim öğretilerini keşfettiği yaşam amacını gerçekleştirmek için kullandı. Bu amaç; içsel devrimini, ruhsal evrimine dönüştürmek ve devrimin aydınlığını kendinden bütüne yaymaktı. Yazarın ikinci romanı olan Etemenanki: Tüm sistemlere başkaldıran ruhsal devrimin çocuklarının hikayesidir. Din, felsefe, bilim ve toplumbilim bağlamında oldukça derin bilgi birikimi; karmaşık, ancak bir o kadar tutarlı kurguda okurun adeta başını döndürecek.
Çiçek Sekban Tüfekçi Kitapları - Eserleri
- Ari
- Etemenanki
- Diriliş Kehaneti
- Irklar Akademisi
- Plan
Çiçek Sekban Tüfekçi Alıntıları - Sözleri
- "Aşk neydi? Aşk evreni değiştiren enerjiydi." (Diriliş Kehaneti)
- Yan masada oturup kulak misafiri olanlardan biri merakla sordu: “Ne kuvvetli emir değil mi?” “Hayır efendim o bir emir değildi. O, Atatürk’ün kuvvetiydi.” (Ari)
- Yetersizlik duygusu başarısızlık inancını doğurur. (Irklar Akademisi)
- ... Batmaya yüz tutan güneşi selamlayıp havada akmaya devam ediyorum. Aşağıda her şey küçücük. Kuş sesimle bağırıyorum : Ey insanoğlu, şuan o kadar küçüksün ki, seni göremiyorum. Öyleyse bu KİBİR neden? Ha bir karınca, ha ben, ha sen? (Etemenanki)
- Yaşam, ölümünün çarmıhıdır.Golgota'ya kadar sırtlanır çarmıhı.Ama ölüm yararsızlara ödüldür. (Diriliş Kehaneti)
- "Aşk; hiç dile getirilmese de, ruhtan taşan, ruhu tatlı tatlı gıdıklayandır. Başka bir ruha uzaktan bakarken bile bedeninin her zerresinin ayaklanma çıkarmasıdır." (Plan)
- "Ölüm her ne sebeple gerçekleşirse gerçekleşsin bunun tek nedeni, merkezi sinir sisteminin herhangi bir nedenle sarsılmasıdır. (Diriliş Kehaneti)
- "Bazen çok bilgi insanı tutsak eder." (Diriliş Kehaneti)
- "Güç, güçsüzlerin de sorumluluğunu almak demektir. Dünya'da güç sahibi olanlar sorumluluk duygusunu da geliştire bilseydi eğer Dünya çok farklı bir boyutta olmaz mıydı?" (Irklar Akademisi)
- Anılar kendini yenileyebilir yapıda değildir. İncindiler mi veya unutuldular mı, geri dönüşleri, onarılmaları materyaller kadar kolay olmuyor. (Irklar Akademisi)
- Ancak bilmiyordu ki düşünceleri kendine ait olmayanın vicdanı da düşünce sahibi tarafından ele geçirilirdi. Bu örnek tarihte hep geçerli olmuştu. (Irklar Akademisi)
- Mutsuz yaşayabilirdi insan, yalnızca umutsuzluktan ölürdü. (Irklar Akademisi)
- Bizi toprağa gömdüler ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı. (Etemenanki)
- “Bir Ortadoğu ülkesinde kahramanlık yapmanın bedelinin çok ağır olduğunu biliyorum. Bunu yapanların yalnızca üç seçeneği vardır. Ya oyunu sana verilen kurallar listesine göre oynarsın, ya bir anda yalancı durumuna getirilirsin ki bu hayatını kurtarır, ya da canından olursun. Başka seçenek yoktur.” (Ari)
- Bazen çok bilgi insanı tutsak eder.Bilgi bazen taşıyıcısına ıstırap verir.İsa'nın çarmıhı gibidir bilgi.O kimsenin farkında olmadığı bilgi kendini çarmıh gibi taşıtır sahibine. (Diriliş Kehaneti)
- Ruhunun çıplaklığıyla tanıştığında yaşamın anlamının hayatta kalmaktan çok daha fazlası olduğunu kavrarsın. Aslında kocaman bir 'hiç' olduğunu anladığında garip bir şekilde mutlu ve huzurlu hissetmeye başlarsın. 'Hiç' olduğunda kaybedecek bir şeyin yoktur. Ego bile sen 'hiç' olmayı başardığında susar. Susar, çünkü muhalefet edeceği bir şey yoktur. işte o an tüm yaşamının sorumluluğunu almaya hazırsındır. O an bilirsin ki seçimlerin kaderin olur. O an kavrarsın ki; seçimlerin bazen derslerin olabilir. Ancak derslerinin sorumluluğunu da kabullenirsen aynı dersler bir daha önüne gelmez, içselliğinde sınıf atlamış bir öğrenci olursun. (Etemenanki)
- Gerçek sevginin biyolojisi, fiziği ve kimyası yoktur Ekin. Sevgi tümünü kapsayan ve tümünden güçlü olan bağdır. (Irklar Akademisi)
- ... insan yalnızken neyse tam olarak o'dur. (Etemenanki)
- İsa dedi ki: Semanın krallığı senin içinde ve etrafındadır. Taş ve tahta yığınları arasında değil. Etrafı ağaç dalları serptim, taşı kaldır beni bulacaksın. (Plan)
- Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan 284 adet saat, akan zamanın daimi sözcüleriydi………Sanki her dilde zamanın ortak olduğunu anlatmak istercesine aynı zaman şarkısını mırıldanıyorlardı hiç durmadan. Ölümün varlığını insanın yüzüne arsızca çarpıyorlardı. (Ari)