Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri - Nevra Karataş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kimin eseri? Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kitabının yazarı kimdir? Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri konusu ve anafikri nedir? Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kitabı ne anlatıyor? Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri PDF indirme linki var mı? Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kitabının yazarı Nevra Karataş kimdir? İşte Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Nevra Karataş

Yayın Evi: Parola Yayınları

İSBN: 9786257031769

Sayfa Sayısı: 240

Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aşk Bulutu

Aşkın en tutkulu hâlini yaşayan bir çift!

Karanlığın gölgesinden aydınlığa çıkan acı sır!

Aşkı, bulutların üzerinde yaşayan Ekin, Bulut’un yokluğunda geçmişin karanlığına geri mi dönecekti?

Mucizenin Renkleri

Adam, sevdiği kadını tekrar kazanmak için savaşmaya karar verdi. Kadın ise fark etmedi, yaralıydı! Adam, kadının yaralarını sarmaya başladığında, kendi yaraları da sarıldı. Ama bilmedikleri bir şey daha vardı: Renklerin içinden gelen bir mucize!

Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri Alıntıları - Sözleri

  • Bora, çok gülmeyen ağabeyini son zamanlarda ilk defa tebessüm ederken gördü. Ağabeyine bu kadar düşkün olan Bora, onun böyle acı çekmesini kaldıramıyordu. Bu acının bugün son bulmasını umuyordu.
  • Aşk karşımıza çıkan en güçlü duygudur: Kabul etmekte zorlandığımız ama kanımızı kaynatan bir duygu. Her şeye âşık oluruz aslında; Allah’a, evladımıza, sevgilimize, doğaya ve daha birçok şeye... Aşk her kavramda olan, her şekilde yönlendirilen bir duygudur. Her aşkın içeriği ve boyutu farklı, derinliği sınırsızdır. Allah’a duyduğumuz aşk ilahi iken evladımıza duyduğumuz aşk saf sevgi ve şefkattir. Sevgiliye duyulan aşk ise tutku ve heyecandan oluşan hislerdir. Anne ise... Her anne, anne olamaz ve her annenin ayağının altında değildir cennet...
  • Mucizenin Renkleri Bolat, senin derdin ne acaba? Bolat, Ecrin’e bakıp, “Sorun nedir, Ecrin Hanım?” diye sordu. Ecrin, “Şey...” diyerek birden sustu. Ne diyeceğini unutmuştu. Sonra ilk aklına gelen şeyi söyledi. “Ben teslimat tarihini soracaktım.” Bolat biraz alaylı bir tonda, “Bu tür şeyler sizin işiniz sanıyordum yoksa yanılıyor muyum?” diye sordu. Ecrin, “Bolat, ben...” derken Bolat’ın katı sesiyle susmak zorunda kaldı. “Bolat Bey!” Ecrin anlamamış gibi, “Anlamadım?” diye mırıldanır bir tonda sorma gereği duydu. Şu anda her şey çok karışık geliyor ve bir anlam veremiyordu. Bolat, oturduğu yerde iyice arkasına yaslanıp ifadesiz bir şekilde Ecrin’e baktı. “Bunda anlaşılmayacak bir şey yok, Ecrin Hanım! İş yerinde profesyonel olmak gerektiğini bilecek kadar acemi değilsiniz!”
  • Ecrin, Bolat’a baktı. Kendisine yakın olan adama bir adım daha yaklaşıp elini yanağına koydu. Bolat, sevdiğinin elinin sıcaklığını hisseder hissetmez gözlerini kapattı. Ona yakın olmak ve öylece kalmak istese de şimdi zamanı olmadığını biliyordu. Ecrin fısıldayarak, “Yanımdasın, ne söylesem az geliyor,” dedi.
  • Dışarıda kara bulutlar tüm gökyüzünü kaplarken, sanki kötü bir haberci gibi hastanenin üzerinde yoğunlaşıyordu. Oysa yağmur bereketti ve belki de olacak olan en hayırlısıydı. Yine de çakan şimşek, göğü delen gök gürültüsü, iki adamın yüzünün asılmasına, içlerinin kararmasına yetmişti.
  • Ekin artık mutluluktan ağlıyordu. Hızla kocasının boynuna sarıldı. "Seni çok seviyorum, Bulut. Seni ölesiye seviyorum. Çok seviyorum, çok çok!" derken geri çekilip yüzünü öpücüklere boğmaya başladı. Bulut gülümseyerek, karısını durdurup yüzünü avuçları içine aldı. Gözlerine bakıp, "Hep gül, gül yüzlüm. Seni çok sevdiğimi de unutma!"...
  • Okuduklarının elbet bir açıklaması vardır Ecrin. “Ecrin, canım, iyi misin?” Ecrin bakışlarını yavaşça Bolat’a çevirdi. Birkaç saniye öylece baktı. “Okuduklarım rüya değildi?” Bolat böyle olmasını çok isterdi ancak maalesef elinden gelen bir şey yoktu. Başını iki yana salladı. “Değildi,” demekle yetindi. Ecrin robot misali dururken gözlerinden bir damla yaş aktı. “Yani bu defteri bulmasaydım, ben ölene kadar bu gerçeği bilmeyecektim!”
  • “İki saat on bir dakikadır senden uzağım.” Ecrin mesaja cevap vermeden önce bir tane daha geldi. “Saatler hep böyle yavaş mı ilerliyordu yoksa senden sonra mı yavaşladı?”
  • Bolat’a bakıp, “Sen git, Ecrin’i nasıl yemeğe ikna ederim, diye düşün,” dedi ve ağabeyine döndü. “Sen de ona tutmayan taktiklerinden ver!”
  • Her gün Bolat’ın gözlerinin vadettikleriyle hayat bulan Ecrin, ondan yayılan hislerde yanılıyor olamazdı.

Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar

2 kitap 1 arada: Herkese merhaba. Mecburi sebeplerden canımın içi sayfam ile ilgilenemiyordum ama artık geri döndüm. Bundan sonra düzenli olarak ilgileneceğim inşallah. Mutlu pazarlar diliyorum. Bugün sizlere Nevra Karataş’ın kaleme aldığı bir kitap yorumu ile geldim. Bir kitap değil elbette. İçerisinde tam 2 tane hikaye var. Uzun zamandır iki kitap bir arada okumamıştım. Benim için değişik bir his oldu. Kapak tasarımları ise mükemmel. Renklerin uyumu çok güzel. Açıkçası uzun zaman sonra bir kitap kapağı ilgimi çekti diyebilirim. Anlata anlata bitiremeyeceğim. En iyisi kitaba geçeyim. Mucizenin Renkleri ile başlamak istiyorum ilk. Ecrin ile Bolat’ın hikayesini okuyoruz. Geçmişi saklanan Ecrin içten içe geleceğini arayan Bolat’a aşık. Tabi Bolat’ta Ecrin’e karşı boş değil. Çok tatlı bir hikayeydi. Biri geçmişini diğeri ise geleceğini buluyor kitapta. Aşk Bulut’una gelecek olursak. Bu kısımda da Ekin ve Bulut’un hikayesi mevcut. Geçmişinde güzel şeyler yaşamayan Ekin’i sorgusuz sualsiz güverenek hayatını bu güzel kadına adayarak aşık olur diyebiliriz. Bir süre sonra Ekin’in geçmişinden gelen bir kişi bu güzel hayatı etkileyerek hem şimdiki zamana hem de geleceğe etki eder. Acaba Bulut ve Ekin arasında ne olacak. Hayatlarını düzene sokabilecekler mi? Devamı kitapta biraz daha devam edersem tüm kitabı anlatacak gibi duruyorum. Artık bana müsaade kitaplı ve sağlıklı günler. (Asi)

#okudumbitti İki farklı hikaye okudum. Yazarımızın kalemini çok seviyorum. Bu iki hikayede de uzatmadan anlatması, hikayelerin akıcı olması sebebi ile çok çabuk bitti. Hikayelere gelirsek; Aşkın Bulutu Ekin ve Bulut birbirini ilk görüşte aşık olup evlenmiştir. Bulut, iş dünyasında acımasız olarak biliniyor. Ekin ise geçmişte yaşadığı olaylar yüzünden Bulut'tan sadece tek bir şey istedi. Geçmişte kim olduğunu sorgulamamasını. Bulut bunu kabul eder ama bir gün geçmişten bir kişi gelir ve ilişkileri küçük çaplı bir yara alır. *Geçmişten gelen kişi kim? *Bu olay iki seven insanı nasıl etkileyecek? *Ekin,Bulut'a geçmişi anlatabilecek mi? *İkili mutlu olabilecek mi? Mucizenin Renkleri Bir hastanenin doğumhanesinde başlayan bir hikaye. İki adam,iki doğum, bir ölüm ve bir yaşam. Acaba bu hikaye karakterlerimizi nasıl etkileniyor? Bolat, Ecrin'i ilk nerede gördüğünü hatırlamasa da onu bir yerlerde gördüğünü biliyordu. Ecrin tekstil mühendisiydi. Ve çok yetenekliydi. İkisi de birbirine aşık olsa da yanlış anlaşılmalar sonucu bir araya gelemez. İkisi de tatil için İzmir'e geldiğinde bütün yanlış anlaşılmalar biter. Ecrin,Bolat ile birlikte evine gittiğinde babasının yazdığı bir defter bulur. Acaba bu defterde ne yazıyor. *Bu defter de ne yazıyor? *Ecrin,öğrendiği olay sonrasında nasıl toparlayacak ve neler yaşayacak? Merak ediyorsanız mutlaka Nevra Karataş'ın Mucizenin Renklerini mutlaka okumalısınız. (Burcu Şahin)

Severek takip ettiğim yazarlardan biri. Yine çok güzel iki ayrı kurguyla buluşturuyor bizi. İki farklı hayat hikayesi.. İki farklı birbirine delice aşık çift.. -Aşk Bulutu Ekin ve Bulut’un aşkını bir kez daha bu sefer kâğıt kokusunu çekerek okuduğum için mutluyum. Bulut dışarıya karşı acımasız, duygusuz olsa da Ekin’e olan aşkını sözlere dökmeden o kadar güzel hissettiriyor ki, aşık oldum.. Ekin ise Bulut’un tam tersi naif, aşkını, duygularını dışa vurarak dolu dolu yaşıyor. Açıkçası Bulut ile Ekin’i biraz daha okumak isterdim. -Mucizenin Renkleri Tekstil fabrikasında Tekstil mühendisi olarak çalışan Ecrin, hem aşkını buluyor hem de bilmeden geçmişin tozlu sayfalarını aralıyor. Ecrin ve Bolat Biri kırılgan biri asi İki aşık.. Bu ikili okurken Ekin ve Bulut ile özdeşleştirdim. Bolat da Bulut gibi asi duyduğunu gördüğünü karşısındakine sormadan yargıya varmakta bir numara. Ekin ve Ecrin ise geçmişi sisle kaplı; tek fark Ecrin’in aile hayatı sevgi dolu olması. Spoiler vermemek için iki hikayenin de konusuna girmedim. Keyifli ve tadımlık bir kitaptı. Bana uzun süredir okumadığım harlequin kitaplarını anımsattı. (mucdem)

Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri PDF indirme linki var mı?

Nevra Karataş - Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nevra Karataş Kimdir?

Nevra Karataş Kitapları - Eserleri

  • Yazmira
  • Yüreğimde Saklı Sevdan
  • Yüreğimin Kıyılarında 
  • Doğunun İncisi
  • Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri
  • Umuda Doğru

Nevra Karataş Alıntıları - Sözleri

  • “Çok yakında orada olacağım, Naz. Ve inan bana aramızdaki bu mesafeyi kaldıracağım!” Naz, adamın dediğim dedik hâllerini seviyordu. İki manaya da gelen mesafeyi kaldıracağım sözü de Naz’ın çok hoşuna gitmişti. Ve o günü sabırsızlıkla bekliyordu. (Yüreğimin Kıyılarında )
  • 'Çünkü hiçbir söz kendi gözlerinin görmediği şeye inanmıyordu.' (Yazmira)
  • Mucizenin Renkleri Bolat, senin derdin ne acaba? Bolat, Ecrin’e bakıp, “Sorun nedir, Ecrin Hanım?” diye sordu. Ecrin, “Şey...” diyerek birden sustu. Ne diyeceğini unutmuştu. Sonra ilk aklına gelen şeyi söyledi. “Ben teslimat tarihini soracaktım.” Bolat biraz alaylı bir tonda, “Bu tür şeyler sizin işiniz sanıyordum yoksa yanılıyor muyum?” diye sordu. Ecrin, “Bolat, ben...” derken Bolat’ın katı sesiyle susmak zorunda kaldı. “Bolat Bey!” Ecrin anlamamış gibi, “Anlamadım?” diye mırıldanır bir tonda sorma gereği duydu. Şu anda her şey çok karışık geliyor ve bir anlam veremiyordu. Bolat, oturduğu yerde iyice arkasına yaslanıp ifadesiz bir şekilde Ecrin’e baktı. “Bunda anlaşılmayacak bir şey yok, Ecrin Hanım! İş yerinde profesyonel olmak gerektiğini bilecek kadar acemi değilsiniz!” (Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri)
  • Gelen İlknur’du. “Safiş teyze geliyor,” demesiyle gözlerimi irice açtım. İlknur gözcülük mü yapıyordu? Üçümüz birbirimize baktık ve ardından hepimiz kahkaha attık. İlknur bile kendi haline gülüyordu. Liseli aşıklara dönmüştük. Liseli aşık mı? Aşk mı? (Doğunun İncisi)
  • "Her sevda yürekte saklıdır Kimisi yar sevdasını saklar Kimisi kardeş sevdasını" (Yüreğimde Saklı Sevdan)
  • Anne? Doğru mu? Ayrı ayrı bakınca değer vermediğimiz kimselere, bir araya geldikleri zaman değer vermekten daha büyük budalalık olur mu? Marcus tulius Cicero (Umuda Doğru)
  • Ekin artık mutluluktan ağlıyordu. Hızla kocasının boynuna sarıldı. "Seni çok seviyorum, Bulut. Seni ölesiye seviyorum. Çok seviyorum, çok çok!" derken geri çekilip yüzünü öpücüklere boğmaya başladı. Bulut gülümseyerek, karısını durdurup yüzünü avuçları içine aldı. Gözlerine bakıp, "Hep gül, gül yüzlüm. Seni çok sevdiğimi de unutma!"... (Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri)
  • Aşk karşımıza çıkan en güçlü duygudur: Kabul etmekte zorlandığımız ama kanımızı kaynatan bir duygu. Her şeye âşık oluruz aslında; Allah’a, evladımıza, sevgilimize, doğaya ve daha birçok şeye... Aşk her kavramda olan, her şekilde yönlendirilen bir duygudur. Her aşkın içeriği ve boyutu farklı, derinliği sınırsızdır. Allah’a duyduğumuz aşk ilahi iken evladımıza duyduğumuz aşk saf sevgi ve şefkattir. Sevgiliye duyulan aşk ise tutku ve heyecandan oluşan hislerdir. Anne ise... Her anne, anne olamaz ve her annenin ayağının altında değildir cennet... (Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri)
  • "Sen Türkçenin dünyanın en zor dili olduğunun farkında değilsin tabii..." (Umuda Doğru)
  • "Artık benden kaçtığını düşünmeye başlıyorum." Evet, gerçekten üzülmüştü. "Hayır Yusuf. Sadece sonradan bunun bir hata olduğunu düşünmeni istemiyorum. Birçok birliktelik öyle bitiyor biliyorsun. Ben bir defa olsun, sonsuz olsun istiyorum." Yenidem sevgiyle gülümsedi. "İnan bana sen benim ilk aşkımsın ve son olacaksın biliyorum." (Doğunun İncisi)
  • İlk önce söylemek istedim ancak yanlış bir karar olacağını düşünüp vazgeçtim. Panikleyebilir veya en kötüsü istemeyebilirdi. Bu sebeple sadece, “Sürpriz olsun mu?” diye sordum. Bir an tereddütte kaldıktan sonra, “Olsun,” dedi. Gülümsedim. (Yazmira)
  • Sen gökyüzündeki en parlak yıldızımsın (Yazmira)
  • "Gece olup gökyüzünde ay tüm ihtişamıyla yerini alırken, iki genç odalarına geçip içinde aşk olan, ama başka kahramanlara ait hayallere daldılar." (Yüreğimde Saklı Sevdan)
  • “İki saat on bir dakikadır senden uzağım.” Ecrin mesaja cevap vermeden önce bir tane daha geldi. “Saatler hep böyle yavaş mı ilerliyordu yoksa senden sonra mı yavaşladı?” (Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri)
  • '' Gece olup gökyüzünde ay tüm ihtişamıyla yerini alırken, iki genç odalarına geçip içinde aşk olan, ama başka kahramanlara ait hayallere daldılar.'' (Yüreğimde Saklı Sevdan)
  • Mutlu insanlar, mutlu insanlar yaratmalı öyle ya... (Umuda Doğru)
  • Bazen değişik hayaller kurardım. Yükseklik korkum olmasına rağmen kendimi boşluğa bırakıp rüzgarın, özgürlüğün tadını çıkarırdım. Şimdiyse yüksekten düşmeme gerek yoktu çünkü çok güçlü bir düşüş yaşıyordum. (Doğunun İncisi)
  • Bu sapkınlık, bu vahşet ne zaman bitecek, insan ırkı ne zaman merhameti ve insanca yaşamayı öğrenecekti (Yazmira)
  • Dışarıda kara bulutlar tüm gökyüzünü kaplarken, sanki kötü bir haberci gibi hastanenin üzerinde yoğunlaşıyordu. Oysa yağmur bereketti ve belki de olacak olan en hayırlısıydı. Yine de çakan şimşek, göğü delen gök gürültüsü, iki adamın yüzünün asılmasına, içlerinin kararmasına yetmişti. (Aşk Bulutu-Mucizenin Renkleri)
  • “Görmedim, Uluzar görmedim. Şimdi yürü de gidelim artık,” dedikten sonra Turaç’ı arkada bırakarak az ilerideki arabasına yürüdü. “Gözlüklü, kumral doktorumuz çok etkilemedi yani seni?” Demiralp duyduğu sözlerle adımlarını durdurdu. “Gözlük kullanmıyor, ayrıca kumral değil, esmer!” Sözlerinin ardından ne yaptığını fark ederek sessizce, “Siktir!” dedi. Kendisi alnını ovalarken arkadaşı haince gülümsüyordu. “Ve sen bu doktoru görüp etkilenmedin, öyle mi?” derken Turaç’ın bembeyaz dişleri ortadaydı. (Yüreğimin Kıyılarında )