Aşk Kölesi - Sherrilyn Kenyon Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aşk Kölesi kimin eseri? Aşk Kölesi kitabının yazarı kimdir? Aşk Kölesi konusu ve anafikri nedir? Aşk Kölesi kitabı ne anlatıyor? Aşk Kölesi kitabının yazarı Sherrilyn Kenyon kimdir? İşte Aşk Kölesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Sherrilyn Kenyon
Çevirmen: Esra Doyuk
Orijinal Adı: Fantasy Lover (Hunter Legends #1)
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
İSBN: 9786055360313
Sayfa Sayısı: 400
Aşk Kölesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Aşk her şeyin ilacı olabilir ama iki bin yıllık bir laneti ortadan kaldırabilir mi?
"Sevgili okuyucularım,
Bir kadınla yatak odasında hapis kalmak muhteşem bir şey. İki bin yıldan uzun bir süre, yüzlerce yatak odasına hapsedilmekse pek hoş değil. Sonsuza kadar bir kitabın içinde aşk kölesi olarak kalmakla lanetlenmek, Spartalı bir savaşçıyı bile mahvedebiliyor.
Bir aşk kölesi olarak kadınlara dair her şeyi biliyorum. Onları nasıl etkileyeceğimi, onlara nasıl dokunacağımı ve en önemlisi, nasıl zevk vereceğimi... Fakat Grace Alexander'ın fantezilerini gerçekleştirmek için dünyaya çağrıldığımda, beni bir aşk kölesi olarak değil, azap dolu geçmişe sahip bir erkek olarak görebilen bir kadınla ilk kez karşılaştım. Beni yatak odasından çıkarıp bana dünyayı gösterme zahmetine giren bir tek o oldu. Bana tekrar sevmeyi öğretti.
Ama ben sevmek için yaratılmadım. Ebediyete kadar sevgisiz kalmakla lanetlenmiştim. Bir komutan olarak uzun zaman önce cezamı kabullenmiştim fakat sonra yaralı kalbimin, yokluğuyla yaşayamayacağı Grace'i buldum. Peki, aşk her şeyin ilacı olabilir mi? Bir laneti kırması gerçekten mümkün mü?"
-Makedonyalı Julian-
"Kenyon'ın eserleri ayrıntılı, ironik, seksi ve son derece yaratıcı."
-The Boston Globe-
(Tanıtım Bülteninden)
Aşk Kölesi Alıntıları - Sözleri
- O ve Julian olabilecek en farklı insanlardı. Grace, basit bir yirmi birinci yüzyıl psikoloğuyken, Julian muhteşem bir, milattan önce ikinci yüzyıl Makedonya komutanıydı. İkisinin bir arada olabilme ihtimali, bir kuş ve bir balığın beraber yaşayabilecekleri bir yer bulabilmeleri ihtimali kadardı.
- “Ölüm her zaman onursuzluktan önce gelir.”
- "Cupido, seni değersiz piç, insan formunda bana gelmen için sesleniyorum." Grace ellerini kaldırdı. "Tanrım, neden böyle bir çağrıya cevap vermediğini anlamıyorum." Selena güldü.
- "Yaşamak için bir sebebin yoksa ölmekten korkmazsın."
- "Sen aptal değilsin. Sadece biraz ilginç birisin." "Bu kelime Mary Todd Lincoln için de kullanılıyordu. Sonra onu tımarhaneye kapattılar."
- “Biraz korkutucu “ dedi elleri tireyen Grace. “O adam akıl hastanesinden salınan bir tacizci” “Akıl hastanesinden salınan bir tacizci mi? O da nedir?” Grace ona ne olduğunu açıkladığında Julian’ın ağzı resmen açık kaldı. “Bu insanların aranızda dolaşmasına izin mi veriyorsunuz?” “Elbette veriyoruz. Amaç onlara yarımcı olmak” Julian dehşet içinde donakaldı. Erkeklerin kadınlarını ve çocuklarını bu tarz adamlardan korumayı reddettiği, ne garip bir dünyaydı bu! “Benim geldiğim yerde, bu gibi insanların ailelerimizin yakınında bulunmasına izin vermezdik. Ve kesinlikle sokaklarımızda özgürce gezinmelerine de izin vermezdik.” “Yirmi birinci yüzyıla hoşgeldin.” dedi Grace acı bir şekilde...
- Bir yerde çözüm arayışı varsa çözümde mutlaka vardır.
- "Bir seçim hakkının olması hiç olmamasından iyidir."
- 'Grace ona gülümseyerek baktığında, Julian kalbinin deli gibi attığını hissetti. Bu kadında ne vardı böyle? Daha önce kimse onun gibi işlememişti Julian'ın içine. Esasında sebebini biliyordu. Gerçekten "onu" gören ilk kadındı. Dış görünüşünü, vücudunu ya da kahramanlıklarını değil; Grace onun ruhunu görmüştü. Julian böyle bir insanın var olabileceğini bilmiyordu.'
- Yaşamak için bir sebebin yoksa ölmekten korkmazsın.
- "Sen aptal değilsin. Sadece biraz ilginç birisin." "Bu kelime Mary Todd Lincoln için de kullanılıyordu. Sonra onu tımarhaneye kapattılar."
- Yaşamak için bir sebebin yoksa ölmekten korkmazsin
- Bulutsuz,mükemmel bir gökyüzü maviliğinde olan gözleri,göz bebeklerinin etrafındaki küçük lacivert şeritlerle vurgulanmıştı.Yoğun gözleri zekâ ile parıldıyordu.Grace'e göre bu gözler birisini gerçekten öldürebilir ya da en azından harabeye çevirebilirdi.
- "Özgürlüğünü kazanma konusunda sana bol şanslar. Ares'in gücü ve Athena'nın bilgeliği seninle olsun." "Ve Hades saygıdeğer ruhunu yaksın."
- "Sen aptal değilsin. Sadece biraz ilginç birisin." "Bu kelime Mary Todd Lincoln için de kullanılıyordu. Sonra onu tımarhaneye kapattılar."
Aşk Kölesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
aşkkölesi Uzun zamandır fantastik bir kitap okumamıştım. Elime alınca bu türü okumayı özlediğimi fark ettim. Julian bir yarı tanrı ve kardeşi yuzunden bir kitaba hapsolmuş. Kadınlar onun adını üç kere söylediğinde hapsolduğu kitaptan çıkıyor ve aşk için hizmet ediyor. Ama sadece kadınlar o aşkı yaşayabiliyor çünkü Julian lanstlendiği için aşk ona yasak. Grace ise bir aşk terapisti. Yıllar önce yaşadığı, hata olarak düşündüğü bir aşk yüzünden kendini aşka kapamış işinde gücünde bir genç kadın. Yakın arkadaşı Selena ise onun bu durumuna üzüldüğü için ısrarla büyülü kitabı eline verip üç kere büyülü sözleri söylemesini ister. Grace ise bu tür olaylara inanmadığı için sadece arkadaşının gönlü olsun diye sözleri dalga geçer bir şekilde söyler ve kısa bir süre sonra karşısında Julian'i görür. İnanmadığı olayın gercekleşmesi karşısında Grace, Julian ile ne yapacağını bilemez. Julian ise güçlü, yakışıklı bir savaşçı ne istediğini bilen ama lanetlenmiş bir adamdır ve amaca hizmet edip bir ay sonra tekrar kitaba hapsolacaktır. Peki ya birbirlerine aşık olurlarsa? Severek okuduğum bir kitap oldu seri olarak almıştım iyi ki de almışım yorucu ve yoğun okumaların arasında iyi gekecek bir seri türü sevenlere tavsiyemdir . +18 olduğunu da belirtmek isterim. Herkese keyifli okumalar (oku yor)
Yunan mitolojisinden karakterleri okuyoruz bu romanda. Afrodit' in oğlu Julian üvey kardeşi yüzünden bir kitaba sıkışmış halde ve sadece dolunay zamanında biri onu çağırırsa yeryüzüne gelebiliyor. Grace ise ilk aşkı yüzünden erkeklerden uzak duran bir kadın. Roman Grace' in arkadaşı Selena'nın doğum gününde Grace' e bu kitabı vermesiyle başlıyor. Julian geliyor ve ortalık karışıyor haliyle. Ben konusunu çok beğendim öncelikle. Mitoloji her zaman ilgimi çekmiştir ve yazar da bence güzel bir şekilde hikayeleştirmiş. Julian çok acılar çekmiş , iki bin yıl boyunca karanlıkta kalmış, sadece kullanılmış ve sevgiden mahrum biriymiş Grace gelene kadar. Grace'in ona verdiği her ilgi ve sevgi kırıntısına bile o kadar şaşırdı ve sevindi ki Julian' a acımamak elde değildi. Canım Julian' ı çok sevdim ben. Grace 'i üzmemek için adam özgürlüğünden bile feragat etti. Ne diyebilirim ki! Grace ile mutluluklar bebeğim:) İyi okumalar herkese (turuncubihayal)
Bu roman benim 'Dark Fantasy' türüyle tanışmamı sağlayan kitaptır. İlk kez yıllar önce okumuş ve sevmiştim. Geçen günlerde tekrar okuma şansım oldu; bir okuyucu olarak zevkimin değişmesinden mütevellit, eskisi kadar ayıla bayıla okumadım tabii ama yine de sevdim keza Makedonyalı Julian daima beni heyecanlandıran bir karakter olmuştur. Roman mitolojik içerikli, P.C. Cast'in Tanrıça serisine oldukça benziyor. Makedonyalı Julian kendi zamanında hayli ünlü, korkulan ve saygı duyulan Spartalı yarı tanrı bir komutandır. Zenginlik ve zafer içinde yüzse de hayatında eksik olan ve asla sahip olamayacağını düşündüğü bir şey vardır; Sevgi. Yaptığı bir hata Julian'ın Tanrılar tarafından lanetlenmesine ve tam 2000 yıl boyunca bir kitapta hapsolmasına ve onu çağıran her kadına seks köleliği yapmak zorunda kalmasına neden olmuştur. Kadın başkişimiz Grace Alexander ise erkeklere güvenemeyen, yalnız ve özgüveni eksik bir psikologdur. Arkadaşı Selena'nın ön ayak olmasıyla Julian'ın içinde olduğu kitap eline geçer ve asla gerçek olacağına inanmasa da doğum gününde Julian'ı çağırır hatta ortaya çıktığında şoke olur fakat Grace Julian'a doyumsuz bir açıktan ziyade, saygı duyar. Ona yeniden, insan olduğunu hatırlatır. Annesi, babası hatta karısı tarafından bile sevilmemiş, fiziksel çekiciliği yüzünden daima yalnızca bir seks objesi olarak görülmüş olan Julian, Grace ona insan gibi davranıp onu sevmeye başladığında neye uğradığını şaşırır tabii. Ancak sevgi daima kazanır :) Grace'in Julian'ı özgürlüğüne kavuşturabilmek için vermeyi göze aldığı ödünler ve Julian'ın yırtıcı cazibesinin altında yatan küçük yaralı varlık beni çok etkiledi. Ancak bu tarz kitaplarda daaaaaima olduğu gibi, cinsellik hayli ön plandaydı. Bu detaydan usanmış olmama rağmen yine de karakterlerin kişilik yapıları ve sevgiye duydukları katıksız ihtiyaç beni kitaba bağladı. Eğer mitolojik ve fantastik ögeler barındıran çıtır-çerez kitaplar seviyorsanız; 1 günde bitsin, beni yormasın ama bomboş da olmasın diyorsanız, kitabı size önerebilirim. Kitabı okuduktan sonra bir kez daha görmüş oldum ki, sevgi insanı iyileştirebilecek yegâne ilaçtır. Sevgiyle kalın... (Rüveyda YILDIZ)
Kitabın Yazarı Sherrilyn Kenyon Kimdir?
Sherrilyn Kenyon (1965 Columbus, Georgia, ABD doğumlu) çok satan Amerikalı yazar. Kentsel fantezi ve Dark-Hunter vampir serisi ile tanınır. yazar/kinley-macgregor takma adını kullanarak Historicals'ı yazdı. Eserleri otuzdan fazla ülkede yirmi milyondan fazla kopya ile basıldı. Her iki ismiyle yazdığı kitaplar Almanya, Avustralya ve Birleşik Krallık'ta yayınlanan New York Times , Publishers Weekly ve USA Today listelerinde zirveye çıktı.
Sherrilyn Kenyon Kitapları - Eserleri
- Aşk Kölesi
- Uykusuz Geceler
- Şeytanla Dans
- Karanlık Tutkular
- Gecenin Öpücüğü
- Nick Günlükleri - Sonsuzluk
- Acheron
- Bad Moon Rising
- Dream Warrior
- One Silent Night
- Upon The Midnight Clear
- Night Play
- Unleash the Night
- Sins of the Night
- The Dream-Hunter
- Dream Chaser
- Devil May Cry
- Dark Side of the Moon
- Seize the Night
- Dragonbane
- Dragonmark
- Styxx
- Son of No One
- The Guardian
- Time Untime
- Retribution
- No Mercy
- House of the Rising Son
Sherrilyn Kenyon Alıntıları - Sözleri
- "O yalnızlık. O karanlık. O gecenin içindeki bir gölge.” (Uykusuz Geceler)
- İnsanlara bakmak ve onlar, bugünleri ve geçmişleri hakkında hızlı kararlar vermek kolaydır, ancak tek bir gülümsemenin gizlediği acıya ve gözyaşlarına şaşırırsınız. Bir insanın dünyaya gösterdiği şey, buzdağının gözden gizlenmiş sadece küçük bir yüzüdür. Ve çoğu zaman, ruhlarının temeline kadar uzanan çatlaklar ve yaralarla dolu. (Acheron)
- "Sen aptal değilsin. Sadece biraz ilginç birisin." "Bu kelime Mary Todd Lincoln için de kullanılıyordu. Sonra onu tımarhaneye kapattılar." (Aşk Kölesi)
- O yalnızlık. O karanlık. O gecenin içindeki bir gölge.” (Uykusuz Geceler)
- "Özgürlüğünü kazanma konusunda sana bol şanslar. Ares'in gücü ve Athena'nın bilgeliği seninle olsun." "Ve Hades saygıdeğer ruhunu yaksın." (Aşk Kölesi)
- "Zarek sadece onun ayak seslerini duyduğunda ininden çıkan tilkisiydi." (Şeytanla Dans)
- “Hayat, verdiğimiz kararlarla ördüğümüz bir halıdır.” (Gecenin Öpücüğü)
- "Sen aptal değilsin. Sadece biraz ilginç birisin." "Bu kelime Mary Todd Lincoln için de kullanılıyordu. Sonra onu tımarhaneye kapattılar." (Aşk Kölesi)
- "Niyetlerin hiç önemi yok. Yaptıklarımızın sonuçlarından her zaman sorumlu tutuluruz. İyi niyetli kötülükler bile, eninde sonunda yine kötülüktür. Ve şeytanla dans etmeye kalkarsan, şarkıyı da genellikle şeytan seçer." (Nick Günlükleri - Sonsuzluk)
- “Onun kendisine doğru yaklaştığını görünce içini sebepsiz bir mutluluk ve rahatlama hissi kaplamıştı.” (Uykusuz Geceler)
- İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez. (Şeytanla Dans)
- Geçmiş geçmiştir Z. Yarınıysa senin alacağın kararlar belirleyecek.. (Şeytanla Dans)
- Ölmek kolay zor olansa yaşamak... (Şeytanla Dans)
- “O yalnızlık. O karanlık. O gecenin içindeki bir gölge.” (Uykusuz Geceler)
- “O, sevgi dolu gözlerinin gördüğü en güzel şeydi.” (Uykusuz Geceler)
- "Bir seçim hakkının olması hiç olmamasından iyidir." (Aşk Kölesi)
- "İnsanlar güzelliği bulduklarında yok ederler. (Acheron) Nasıl yani? (Artemis) İnsanlar doğası gereği küçük ve kıskançtır. Eksiklerini kıskanırlar ve bir şeyi nasıl elde edeceklerini bilemedikleri için ona sahip olan herkesi yok etmeye çalışırlar. Güzellik, diğerlerinde en çok nefret ettikleri şeylerden biridir. (Acheron)” (Acheron)
- “ Karanlık yönünün ardına bakıp onu yeniden ışığa kavuşturacak o tertemiz kalbi bulana dek.” (Uykusuz Geceler)
- “Bu yüreğine biraz daha mutluluk, biraz daha şefkat katan tarifsiz bir duyguydu.” (Uykusuz Geceler)
- “Derdimiz sorgulamak değil. Derdimiz yaşamak ya da ölmek.” (Gecenin Öpücüğü)