Aşk Mektupları - Albert Einstein Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Aşk Mektupları kimin eseri? Aşk Mektupları kitabının yazarı kimdir? Aşk Mektupları konusu ve anafikri nedir? Aşk Mektupları kitabı ne anlatıyor? Aşk Mektupları kitabının yazarı Albert Einstein kimdir? İşte Aşk Mektupları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Albert Einstein

Yazar: Mileva Maric

Çevirmen: Nursel Yıldız

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9786051068398

Sayfa Sayısı: 140

Aşk Mektupları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bildiğimiz Einstein, hayatının son yirmi yılını Princeton'da, hiçbir zaman tamamlanamayacak olan birleşik alan teorisi üzerine çalışarak ve dünyanın ne yazık ki ihtiyaç duyduğu akılcılığın korunması için bir dizi cesur çabayı destekleyerek geçiren saygın bir kişiliktir. Bu mektuplarda bulacağınız Einstein ise üzerinde yüzyılımızın fiziğinin inşa edildiği kavramsal ve kuramsal yapının büyük bir kısmını 1905 ile 1925 yılları arasında yaratan çok ilginç bir gençtir. Einstein ile Mari?'in İsviçre Federal Politeknik'te öğrenciyken tanışmalarıyla başlayıp 1903'te evlenmelerinden kısa süre sonrasına kadar devam eden bu elli dört aşk mektubu, bir yandan Einstein'ın 1905 mucize yılı öncesi zihinsel gelişimine ışık tutarken, öte yandan ilk karısıyla ilişkisine de benzeri görülmemiş bir bakış sunmaktadır. Bu mektuplarda Einstein, nişanlısıyla beraber mali ve kişisel mücadelelerle -aralarında varlığı sadece bu mektuplar yoluyla bilinen gayrimeşru bir kız çocuğunun doğumu da olan- kuşatılmış âşık bir genç adam olarak ortaya çıkar.

"Tavan arasındaki sandıklarımızda hepimizin, anne ve babalarımıza karşı aynı tahammülsüzlükleri, aynı toylukları, aynı tutku ve sevinçleri açığa çıkaran mektupları vardır. Ama bunlar Einstein'ın; farkı yaratan da bu işte.

- New York Times-

"Bu mükemmel kitap akademisyenlerin ve Einstein hayranlarının çok ilgisini çekecek."

- Sunday Telegraph-

"Bu aydınlatıcı ve şaşırtıcı derleme, zorlu bir aşkın belgelenmesinin zeminini hazırlayan harika bir girişle başlıyor."

- Booklist-

(Tanıtım Bülteninden)

Aşk Mektupları Alıntıları - Sözleri

  • Canımın istediği yere gidebilirim ama hiçbir yere ait değilim (...)
  • Başka insanları gördüğümde senin ne kadar özel olduğunu kavrıyorum!
  • Lakin mektuplarınızın beni herkesin bu konuda benimle dalga geçmesine neden olacak kadar mutlu ettiğini de bilmelisiniz.
  • Buradaki insanlar ve yaşam tarzları bomboş.
  • ... dünyanın hiçbir yerinde senden daha iyi birini bulamayacağımı biliyorum. Senin değerini biliyorum ve hak ettiğin sevgiyi sana vermek istiyorum.
  • Kişi diğer egemen temaları ciddiye almasa bile açlık ve aşk, yaşamda her şeyi açıklayabilen ana eksen olmuştur ve olmaya devam etmektedir.
  • Şu yaşlı, cahil insanların kendilerine benzemeyenlerin yolunu tıkamak için yaptıkları şeyler çok korkunç. Her zeki genci kırılgan itibarlarına içgüdüsel bir engel gibi görüyorlar ya da bana öyle geliyor.
  • Senden başka herkesin yanında kendimi yalnız hissediyorum.
  • Bir kez özgürlüğün tadını alan bir daha zincir takmaz.
  • Biraz parasız pulsuz kalınca en iyi arkadaşların bile seni açıkta bırakıyor. Hayat böyle.
  • Sen benim için hiç kimsenin ulaşamayacağı bir mabetsin ve öyle de kalacaksın; tüm insanların içinde beni en çok sevenin, en iyi anlayanın da sen olduğunu biliyorum.
  • ... cesur olmak savaşı kazanmanın yarısıdır.
  • Seninle beraber olmadığım zaman kendimi eksik hissediyorum.
  • Her mektubun bana büyük bir mutluluk getiriyor. Onlar burada ruhumu ısıtan tek insani zevkler.
  • En iyi arkadaşlığı hep yalnız olduğum zamanlarda buluyorum, seninle olduğum zamanlar hariç.

Aşk Mektupları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Selamlar!!! Öncelikle kitabı pek beğenmediğimj belirtmek istiyorum. Kitap mektuplardan oluşuyor ve bana gerçekten çok sıkıcı geldi. Einstein'ın sevdiği kadına yazdığı mektuplar ve bana pek romantik gelmedi, yani biraz sıkıcıydı hatta bayağı sıkıcıydı. Çoğu sayfayı atlayarak okudum beğenmedim. (Mrymnt)

Bu bile aşk mektubu yazmış düşünün. Bunun aşkına inanmayın hocam aşk istiyorsanız sadri alışık filmleri izleyin. Yesinler senin aşkını albert. Marilyn'de benimle birlikteydi zaten (ali kerem gülaçtı)

Kitabın Yazarı Albert Einstein Kimdir?

Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi.

Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya gelen Einstein, yaşamının ilk yıllarını Münih'te geçirdi. Lise eğitimini ve yüksek eğitimini İsviçre'de tamamladı fakat bir üniversitede iş bulmada yaşadığı zorluklar nedeniyle bir patent ofisinde müfettiş olarak çalışmaya başladı. 1905 yılı Einstein için bir mucize yıl oldu ve o dönemde kuramları hemen benimsenmemiş olsa da ileride fizikte devrim yaratacak olan dört makale yayınladı. 1914 yılında Max Planck'ın kişisel ricası ile Almanya'ya geri döndü. 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmaları nedeniyle Nobel Fizik Ödülü'ne layık görüldü. Nazi Partisi'nin iktidara yükselişi nedeniyle 1933'te Almanya'yı terk etti ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yerleşti. Ömrünün geri kalanını geçirdiği Princeton'da hayatını kaybetmiştir.

Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. E = mc2 denklemi ile formüle ettiği kütle-enerji eşdeğerliği yıldızların nasıl enerji oluşturduğuna açıklama getirmiş ve nükleer teknolojinin önünü açmıştır. Fotoelektrik etki ve Brown hareketine getirdiği matematiksel açıklamalar, modern fiziğe diğer katkıları arasındadır. Ömrünün büyük bir kısmını bütün kuramları birleştiren bir birleşik alan kuramı yaratmaya çalışarak geçirmiş ama bu çabaları sonuçsuz kalmıştır. Einstein kuantum mekaniğinin bazı sonuçlarına, özellikle belirsizlik ilkesine oldukça şüpheci yaklaşmış fakat bu yaklaşımlar ileride geniş kabul görmüştür.

Einstein Nazilerin nükleer bomba geliştirmesi endişesiyle ABD başkanı Roosevelt'e bir mektup göndermiş, ABD'nin nükleer çalışmalara başlamasını tavsiye etmiştir. Holokost sonrası Yahudilerin kendi ülkelerine sahip olması gerektiği fikrini savunmuş, İsrail'in kuruluşuna destek vermiştir. Çeşitli söyleşilerinde Yahudilik dinine ve diğer kutsal kitaplara inanmadığını belirtmiş, sosyalizme sempati duyan bir makale yayınlamıştır. Bertrand Russell ile birlikte nükleer silahlara karşı bir manifesto da yayınlamıştır.

Einstein hayatı boyunca 300’den fazla bilimsel makale yayınlamıştır, ayrıca 150’den fazla bilim dışı çalışmaları da olmuştur. Başarıları ve eserleri nedeniyle Einstein sözcüğü, “dahi” ile eşanlamlı kullanılmaya başlanmıştır.

18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti, “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Einstein’ın kalıntıları yakıldı ve külleri bilinmeyen bir yere serpildi. Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey, Einstein’ın beynini korumak için ailesinden izin alarak çıkardı. İleride nörolojinin Einstein’ın neden bu kadar zeki olduğunu bulacağına inanıyordu.

Albert Einstein Kitapları - Eserleri

  • Son Yıllarım
  • İzafiyet Teorisi
  • Aşk Mektupları
  • Göreliliğin Anlamı
  • Benim Gözümden Dünya
  • Bilim ve Felsefe Yazıları

  • Yaşam, Ölüm, Savaş, Barış, Bilim, Din, Tanrı ve Diğer Şeyler Üzerine
  • Dünyamıza Bakış
  • Fikirler ve Tercihler
  • Özel Ve Genel Görelilik Kuramı
  • Yaşamla Yazışma (Mektuplar)
  • Fiziğin Evrimi
  • Uzay, Zaman, Özdek 1

  • Niçin Sosyalizm?
  • Yaşam Bilgeliği Üzerine Seçme Yazılar
  • Aforizmalar
  • Yaşamımdan Notlar
  • Benim Sözlerimle Dünya
  • Einstein Seyahatnamesi
  • The World As I See It

Albert Einstein Alıntıları - Sözleri

  • Bir kuram deneylerle sınanabilir, ama deneyden kuram elde etmenin yolu yoktur. (Yaşamımdan Notlar)
  • Aşağıdaki özdeyiş, bunu mektuplarından birinde kullanan Güney Amerikalı bir yazar tarafından Einstein’a maledilmiştir. Einstein’ın konuşmalarında sıklıkla belirttiği düşünceleri aynen yansıttığından gerçek olduğu kabul edilebilir. İsan ırkının kızamığı. Milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır. (Yaşamla Yazışma (Mektuplar))
  • Einstein atom bombasının kullanımının insanlığa vereceği zararları her zaman konuşmalarında ve yazılarında vurgulamış ve bir yer de şöyle demiştir: "III. Dünya Savaşı'nın hangi silahlarla yapılacağını bilmiyorum, ama IV. Dünya Savaşı'nın taş ve sopalarla yapılacağını gayet iyi biliyorum. " (Bilim ve Felsefe Yazıları)
  • Ben, gerçek bir "yalnız yolcu"yum ve hiçbir zaman ülkeme, evime, arkadaşlarıma ve hatta aileme tüm benliğimle ait olamadım. (Fikirler ve Tercihler)
  • Bireyin hayatı diğer canlıların hayatını daha asil ve güzel kılmaya katkıda bulunduğu sürece anlamlıdır. (Benim Gözümden Dünya)
  • Dinin de söylediği gibi hepimiz tek bir tanrının çocukları değil miyiz? (Son Yıllarım)

  • Einstein’a göre Çinliler, “ çalışkanlıkları, tutunlulukları ve sayılarının çokluğu ile tüm ırkları pekâlâ gölgede bırakabilirler. Singapur’un neredeyse tamamı Çinlilerin elinde. Güvenilmezlikleri ile nam salmış Japonların aksine tüccar olarak büyük saygı görüyorlar. (Einstein Seyahatnamesi)
  • Dünyada bir tane bile çocuk mutsuz olduğu sürece büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur!.. (Yaşam Bilgeliği Üzerine Seçme Yazılar)
  • *söyledim ve ruhumu kurtardım (Benim Gözümden Dünya)
  • "Üç ağaç""dört ağaçtan"farklı bir şeydir.Yine iki ağaç iki taştan farklı bir kavramdır.Türedikleri kavramlardan özgürleşmiş 2,3,4...sayılarının kavramları,evrensel gerçekliğe ulaşmak için düşünen aklımızdan çıkmışlardır. (Fiziğin Evrimi)
  • ..."insan vahlanarak da olsa, başkalarıyla anlaşma ve uzlaşmanın bir sınırı olduğunu açıkça görür." (Dünyamıza Bakış)
  • “Hayatlarımız, başkaları için yaptıklarımızla ölçülür.” (Aforizmalar)
  • Makro boyutlarda evrimleşen beynimiz dolanıklığa neden olan olguya yani üst üste binme ilkesini kavrayamıyor. İçinde yaşadığımız makro boyutlarda bir sistemin tek bir durumu vardır. Örneğin bir çift eldiven alalım ve her bir tek eldiveni iki ayrı kutuya koyup, kutulardan birini Kuzey Kutbuna gönderelim. Kuzey kutbunda kutuyu açan kişi sağ elli eldivenle karşılaşırsa "anında" diğer kutudaki eldivenin sol elli olduğunu anlayacaktır. Buraya kadar sorun yok. Ancak aynı deneyi mikro boyutlarda yaptığımızda iş değişir. Kapalı kutudaki eldivenler "hem sağ hem sol elli" durumdadırlar. Buna üst üste binme ilkesi diyoruz ve sayısız deneyle kanıtlanmış bir kuantum olgusudur. Dolayısıyla Kuzey Kutbunda kutuyu açan kişi sol elli eldivenle karşılaşırsa diğer kutunun sağ elli eldiven olduğunu anlayacaktır ancak, kutuyu açtığında sağ elli eldivenle de karşılaşma olasılığı da vardır. İşte Einstein'ın itirazı tam da bu noktadaydı. Felsefi olarak "gerçekçi" pozisyonunu sonuna kadar koruyan Einstein bu nedenle kuantum fiziğinde henüz bilmediğimiz gizli değişkenlerin var olması gerektiğini iddia etmişti. (Yaşamımdan Notlar)

  • Demek istediğim; devlet bizim hizmetçimiz olmalıdır, biz devletin köleleri değil. (Fikirler ve Tercihler)
  • Doğu; aşağı, barbar, vahşi, şiddete meyilli, medenileşmemiş, çocuksu, irrasyonel, fanatik, durağan, egzotik, heyecan verici ve (bazen de) şehvet uyandırıcıdır. Batı ise aksine üstün, medeni, ölçülü, olgun, rasyonel, dinamik, aydınlanmış ve tanıdıktır. Fakat bu ikilikler aslında göründüğünden daha karmaşıktır. Batı, Doğu'ya hem ilgi duymakta hem de Doğu'dan tiksinmektedir. (Einstein Seyahatnamesi)
  • Devlet insanlar içindir, insanlar devlet için değil. (Benim Gözümden Dünya)
  • "Her geçmişi anış, bireyin o anki ruh haline göre renklenir, bu yüzden, aldatıcı bir bakış sağlar." (Yaşamımdan Notlar)
  • “Varılan netice gayet basittir: Demek ki, öyle bir vaziyet içinde bulunuyoruz ki, içinde yaşadığımız sistemin felsefesi altında karşımıza çıkan ihtiyaçları tatmin imkânsızdır. Fakat vaziyetimiz bundan da daha kötüdür: Çünkü bu felsefe yalnız en kuvvetli menfaatlerin tatminine imkân vermekle kalmıyor, yerine başka bir felsefenin gelmesini dehşet içinde karşılıyan çok derin an'anevî hislerle de destekleniyor. Bu hisler, onları besliyenlerde o kadar kökleşmiştir ki, taraftarlığını ettikleri içtimai kıymetlerde herhangi bir değişiklik yapılması gözlerinde âdeta tabiat nizamina bir tecavüz gibi büyüyor.” (Niçin Sosyalizm?)
  • Yaşamda sürekli yardım ederek ilerleyen, korku nedir bilmeyen ve her türlü saldırganlık ve kinciliğin yabancısı olan o adama ne mutlu. İnsanlığa kendi yarattığı acı durumlarda teselli veren ideal kişiler bu hamurdan yoğrulmuştur. (Yaşamla Yazışma (Mektuplar))
  • "Politika bir an için vardır, ancak bir denklem sonsuza dek yaşar." (Bilim ve Felsefe Yazıları)