Aşk Yaşamdan Önce Gelir - Emily Dickinson Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Aşk Yaşamdan Önce Gelir kimin eseri? Aşk Yaşamdan Önce Gelir kitabının yazarı kimdir? Aşk Yaşamdan Önce Gelir konusu ve anafikri nedir? Aşk Yaşamdan Önce Gelir kitabı ne anlatıyor? Aşk Yaşamdan Önce Gelir PDF indirme linki var mı? Aşk Yaşamdan Önce Gelir kitabının yazarı Emily Dickinson kimdir? İşte Aşk Yaşamdan Önce Gelir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Emily Dickinson

Çevirmen: Dost Körpe

Yayın Evi: Oğlak Yayınları

İSBN: 9789753297257

Sayfa Sayısı: 226

Aşk Yaşamdan Önce Gelir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yüreğim! Unutacağız onu!

Sen ve ben - bu gece!

Sen verdiği sıcaklığı unut

Işığı unutacağım ben de!

Başarınca söyle n'olur

Söyle ki hemen başlayayım!

Çabuk! Yoksa sen oyalanırken

Ben onu hatırlayacağım!

"İngiliz dilinde yazan kadın şairlerin en büyüğü Dickinson'un bizi götürdüğü dünya parmak uçlarımızda yürümeği gerektirir.

...heyecanlanarak ve ürkerek, önümüzde beliren gizemler karşısında görkemin ve dehşetin, yaratılışın iki ucunun arasında gidip geliriz, tıpkı şairin bir zamanlar yapmış olduğu gibi"

Aşk Yaşamdan Önce Gelir Alıntıları - Sözleri

  • Ne büyük mutluluk! Ne büyük mutluluk! Ve başaramazsam, ne sefillik! Yine de, yoksul olsam da, Bir zar atışına bağladım her şeyi! Kazandım! Evet! Öyle çekinmiştim ki - Zafere bir adım kala! Hayat hayattır sadece! Ölüm sadece ölümdür! Esrime esrimedir sadece ve nefes sadece nefestir! Ve sahiden de başaramazsam En azından en kötüyü bilmek güzeldir! Yenilgi, yenilgiden başka şey değildir, Nasılsa daha beterini yaşayamam! Ama kazanırsam! Ah, denizde toplar atılsın! Ah, kilise kulelerinde çanlar çalınsın! Başta yavaş tekrarlayın! Çünkü cennet değişik bir şeydir, Tahmin edilirken, ansızın uyanılır içinde - Ve beni yok edebilir bütünüyle!
  • Hiç evlenmeden ve zamanının neredeyse tamamını odasında geçirerek yaşadı. Eve konuklar geldi­ ğinde koşarak buraya saklanıyordu. Gündelik yaşa­mın sadeliğini ve sıradanlığını tam anlamıyla yaşı­yor, ancak görünümlerin ardında yatan özlerde, kü­çük bir kasabanın arka bahçesinde ölümü, sonsuzluğu ve Tanrı'yı buluyordu.
  • And if indeed I fail, At least, to know the worst, is sweet! Defeat means nothing but Defeat, No drearier, can befall! Ve sahiden de başaramazsam En azından en kötüyü bilmek güzeldir! Yenilgi, yenilgiden başka şey değildir, Nasılsa daha beterini yaşayamam!
  • Bir dünya yitirdim - geçen gün! Var mı bulan?
  • Nefrete zamanım yoktu - Çünkü Mezar engellerdi beni - Ve hayat düşmanlıkla geçirilecek Kadar Uzun - değildi - Sevmeye de zamanım olmadı - Ama Bir uğraş gerektiğinden - Düşündüm ki - Aşk çok zor değil Yeter bana -
  • Bana - bayım, iki miras bıraktınız - Biri aşk mirasıydı Gökteki Tann'ya bile yeterdi Ona sunulsaydı - Bana derin acılar bıraktınız - Engin, deniz gibi - Sonsuzlukla zamanın arasında - Bilincinizle - benim aramda -
  • Perception of an object costs Precise the Object's loss - Bir nesneyi algılamanın bedeli Yitirmektir o nesneyi -
  • Tanrı doktor mu yoksa? Şifa verebildiği söyleniyor - Ama ilaç öldükten sonra Para etmiyor - Tanrı maliyeci mi yoksa? Borcumuzdan bahsediliyor - Ama ben öyle bir anlaşma Yapmadım asla -
  • A Death blow is a Life blow to Some Who till they died, did not alive become - Who had they lived, had died but when Bir ölüm darbesi, yaşam darbesidir bazılarına Onlar ki ölmeden önce yaşamıyorlardı - Onlar ki öleceklerdi yaşasalardı
  • Parting is all we know of heaven, And all we need of hell. Ayrılış, bildiğimiz tek şey cennete dair, Ve yaşatmaya yeter cehennemi.
  • Bana - bayım, iki miras bıraktınız - Biri aşk mirasıydı Gökteki T ann'ya bile yeterdi Ona sunulsaydı - Bana derin acılar bıraktınız - Engin, deniz gibi - Sonsuzlukla zamanın arasında - Bilincinizle - benim aramda -
  • Mantığım diyor ki, hayat kısa - Ve acı - mutlak - Ve yaralı pek çok kişi, Ama ne olmuş yani? Mantığım diyor ki, ölebiliriz - En büyük hayat gücü Alt edemez çürümeyi, Ama ne olmuş yani? Mantığım diyor ki, cennette - Her şey eşitlenecek bir şekilde - Bir denklem sunulacak yepyeni - Ama ne olmuş yani?

Aşk Yaşamdan Önce Gelir İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İnci gibi işlenmiş mükemmel şiirler. Çevirinin etkisi pekala vardır, bir kısmı orijinal bir kısmı çeviri şeklinde yayınlamaları ayrı bir güzel olmuş. Kitabın adına kanıp basit bir kitapmış hissi yaratabilir, içeriği bundan çok bağımsız. O kadar iyi şiirler ki sanki kendi dilimizden okuyormuş hissi ile o kadar naif o kadar içten ve anlamlı. Bu kitabı okuduktan sonra en sevdiğim yazarlar arasında yer alacak. Müthiş bir kadın... (Kafamdakimakina)

Sakinlik ve heyecan birer şiir olsaydı, Emily Dickinson şiirlerinden biri olurdu. Bu kitapta okuyup hissetmeye çalıştığım tüm şiirler, severek izlediğim Anne With An E dizisinin hayat dolu, hüzünlü, neşeli ve her şeyin farkında olan Anne karakterini hatırlattı. Kendi halinde yaşayan küçük bir kız çocuğunun, içinde kendine hayat vermesiyle, sakin adımlarla etrafı kolaçan eden bir kadına dönüşmesini görebilirsiniz şiirlerinde. Kendisi yaşarken asla tanınmayan, bilinmeyen, izole bir yaşam içerisinde şiirlerini hiç kimseden değil sadece kendinden esinlenerek yine izole bir şekilde yazan bir sanatçı. Vefatından sonra, ablasının odasında 2000 şiirden fazla karalama bulması ve kitap olarak bastırması sonucu bugün kendisini okuyabiliyoruz. Love is anterior to Life Posterior to Death Initial of Creation, and The Exponent of Earth Aşk yaşamdan önce gelir Ölümden sonra Yaradılışı başlatır Ve dünyanın yandaşıdır. (sinem)

Şiir duygu işidir. Bu konuda kendime çok güvenmem ancak bazı duyguları anlayabiliyorum. Benliğini aşkın, çevresini savaşın sardığı bir şair görünce insan duraksıyor bir vakit. Usulca şiirlerini okuyor. 1830 yılında Amerika'da doğuyor Emily. İlahiyat eğitimi alıyor. Bir de aşık oluyor. Hem de evli bir din hocasına. İçine kapanıyor. İçerisinde bir savaş başlıyor. Bir de ülkesinde iç savaş çıkıyor. İç savaşı şiirlerine ne kadar yansıtmıştır bilemem ama zihninde sürekli düşündüğünü bazı dizelerinden fark ettim. Belki de yanlış anlamışımdır siz yine de bana çok güvenmeyin :) İçine kapandıktan 8-10 sene sonra ülkesinde başlıyor iç savaş. O iyice inzivaya çekiyor. Arkadaşlarıyla dahi görüşmüyor. En azından yüz yüze. Mektuplaşıyor arkadaşlarıyla, ve yazıyor.. O kadar çok şiir yazıyor ki, onları sakladığı sandığa artık sığmıyor şiirleri. Ölmeden önce yayımladığı şiirler, bir elin parmaklarını geçmiyor belki ancak kardeşi, o öldükten sonra eşyalarını karıştırıyor ve 1800'ü aşkın şiir buluyor. Ailesiyle ilişkileri bile belirli bir standardın üstüne çıkmıyor. Hayatı boyunca evlenmiyor ama aşktan da ayrı kalmıyor. Kavuşamadığı için platonik yaşıyor, ya da platonik kalmayı tercih ediyor. Ulaşmamayı, sürekli yolda olmayı tercih ediyor. Kendisini yalnızlığa teslim ediyor. Dışarında bakınca çok sıradan hatta hiçbirimizin tercih etmeyeceği bir yaşamı benimsiyor belki ama unutmamak lazım ki; "Aşk, yaşamdan önce geliyor." (yy)

Aşk Yaşamdan Önce Gelir PDF indirme linki var mı?

Emily Dickinson - Aşk Yaşamdan Önce Gelir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aşk Yaşamdan Önce Gelir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Emily Dickinson Kimdir?

Emily Elizabeth Dickinson (10 Aralık 1830 – 15 Mayıs 1886) ABD'li kadın şair.

Massachusetts eyaletindeki Amherst kentinde doğdu. Babası kentin önde gelen avukatlarından ve politikacılarındandı. Dedesi de orada birkaç okul kurmuş biriydi. Kendisi de, kızkardeşi de evlenmediler ve aileleriyle birlikte yaşadılar. Emily, yaşamı boyunca pek seyrek olarak Amherst'ten çıkmıştır. Yakınlardaki bir okula devam etmiş, bir kez Washington'a, ve iki-üç kez de Boston'a gitmiştir. 1862'de tümüyle eve kapanmış, en yakın arkadaşlarıyla bile ölünceye değin bir daha hiç görüşmemiştir. Kapandığı odasında kendisini yazmaya vermiştir. İlk mektupları ve kendisiyle ilgili betimlemeleri, canlı bir ruha sahip çekici bir kızı yansıtmaktadır. Daha sonra dünyadan elini eteğini çekmesinin nedeninin umutsuz bir aşk deneyimine dayanıyor olabileceği eleştirmenlerce düşünülmektedir. Dış dünyayla olan ilişkisi ve deneyimleri sınırlı olsa da, yazılarında yaratıcı ve imge gücü yüksek bir edebiyatçıdır.

Emily Dickinson ilk şiirlerini yazmaya başladığında, neredeyse hiçbir eğitim almamıştı. Henüz Shakespeare'i ve klasik mitolojiyi bilmiyordu. İlk başlarda daha çok Elizabeth Browning ve Bronte Kızkardeşler gibi kadın yazarlarla ilgileniyordu. Bu arada, Ralph Waldo Emerson'ı, Thoreau'yu ve Hawthorne'u da tanıyordu. Geleneksel anlamda dinle bağlantılı birisi olmasa da, İncil'i inceledi ve pek çok şiirinde dinsel formlar kullandı.

Emily Dickinson, 1850 civarı. Bilinen tek ikinci fotoğrafıdır. Emily Dickinson Müzesin'deki uzmanlar resmin otantikliğini reddetmişlerdir.

Yaşamının değişik dönemlerinde ona esin kaynağı olan ya da öğretmenlik yapan insanlar, özellikle erkekler olmuştur. İlki babasının avukatlık bürosunda çalışan genç bir avukat olan Benjamin Newton'dır. Kendisi Emily Dickinson'ın yazınsal duyarlığının ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Dickinson, onunla ilgili olarak daha sonraları, "Bana ölümsüzlüğü öğreten bir dost" diye yazacaktır.

Emily Dickinson'un sonraki öğretmeni, evli bir din adamı olan Charles Wadsworth'tür. Dickinson'un entelektüelliğine katkısı olmuş ve dış dünyayla ilişkisinin artmasını sağlamıştır. Yazdıklarından, ona yönelik karşılık göremediği bazı duygular beslediği anlaşılmaktadır. 1862'de evine geri dönmüş ve Wadsworth'ü tanımadan önceki haline göre daha içine kapalı bir kişiliğe bürünmüştür. Wadsworth'ün, şiirlerinde geçen sevgili olduğuna ilişkin yazın çevrelerinde güçlü bir görüş birliği vardır.

Evine kapandığı için, o sıralarda ABD'de sürmekte olan iç savaş onu pek etkilememiştir. İnzivadayken yazdığı şiirlerin bir bölümünü dönemin önde gelen eleştirmenlerinden ve yazarlarından olan Thomas Higginson'a göndermiştir. Higginson, şiirlerini okuyarak, beğendiğini, ama serbest bir biçem kullanmak yerine daha geleneksel şiir anlayışına yönelmesi gerektiğini belirten bir yanıt yazmış ve şiirlerini bu öneri doğrultusunda düzeltmesini önermiştir. Dickinson, bu önerileri dikkate almayarak, daha da içine kapanmıştır. Yaşarken yalnızca yedi şiiri basılmıştır.

Yaşamının son yıllarında artık eve pek ziyaretçi de kabul etmemiş, ancak arkadaşlarıyla olan ilişkilerini onlara mektuplar ve küçük hediyeler gönderme yoluyla sürdürmüştür.

1886'daki ölümünden sonra odasına giren kızkardeşi, odasında ondan kalan 1.800 kadar şiir bulmuştur. Ölümünden sonraki dört yılda, yani 1890'a değin, şiirlerinin neredeyse tamamı yayımlanmıştır.

1920'lerde ise, ABD'deki en çok sevilen şairlerden biri olmuş ve ünü bugüne değin sürmüştür.

Emily Dickinson Kitapları - Eserleri

  • Seçme Şiirler
  • Aşk Yaşamdan Önce Gelir
  • Bir Başka Gökyüzü
  • Ki Ben Hep Sevdim
  • Tutku Denizi
  • Rütbesi: Yalınayak
  • Gizli Cennet
  • The Brain—is wider than the Sky—
  • My Life Had Stood a Loaded Gun
  • I felt a Funeral, in my Brain
  • Because I Could Not Stop for Death
  • There's been a Death, in the Opposite House
  • Ev Nameya Min e Ji Cihane re
  • I'm Nobody! Who are You?

Emily Dickinson Alıntıları - Sözleri

  • Yine de şikayet etmiyorum Biliyorum ki benim kuşum Uçmuş olsa da - Denizin ötesinde Yeni bir melodi öğreniyor benim için Ve geri dönecek. (Bir Başka Gökyüzü)
  • * Tatlı Sue - Sonsuzda hiç ilk ya da son yoktur - O, orada her zaman Merkezdir - inanmak - yeterlidir ve öyle sanma hakkıdır - O ''Arı''yı ve ''Düğünçiçeğini'' geri al - tercih ettiğim Kadın için de olsa, bunlar için Arazim yok. Festival Buradadır - Ellerimin kesildiği yerde, O'nun parmakları ellerimin içinde bulunacak - -----Güzel komşumuz Mayıs'ta ''taşındı'' - Önemsizliği terketti. ------Anahtarı Zambak'a götür şimdi, Gülü kilitleyeceğim - * 288 (1864 ya da 1865) Susan Gilbert Dickinson (Tutku Denizi)
  • A precious, mouldering pleasure ’tis To meet an antique book, In just the dress his century wore; A privilege, I think... *Üstü tozlanmış lakin kıymetli bir zevktir, Antika bir kitap ile tanışmak.. Yalnızca onun yüzyılında demlenmiş elbisesi dahi, Bir ayrıcalıktır, zannımca.. * (My Life Had Stood a Loaded Gun)
  • Bana - bayım, iki miras bıraktınız - Biri aşk mirasıydı Gökteki Tann'ya bile yeterdi Ona sunulsaydı - Bana derin acılar bıraktınız - Engin, deniz gibi - Sonsuzlukla zamanın arasında - Bilincinizle - benim aramda - (Aşk Yaşamdan Önce Gelir)
  • Yürek! Onu unutacağız! Bu gece - sen ve ben! Sen verdiği sıcaklığı unutabilirsin- Işığı unutacağım ben! İşini bitirdiğinde, ne olur söyle Ki hemen başlayayım! Çabuk ol ! Yoksa sen oyalanırken Ben onu hatırlarım! (Seçme Şiirler)
  • Biri, ki o yaz gecelerini tekrarlayabilecek olandı - Kendinden daha büyük - oysa o - İnsanoğlunun en küçüğü -olmalı- Ve o -güneşi yeniden yaratabilir- Batma devrindeyken Ağır ağır kaybolurken -ve renklenirken -yani Doğu şahlandığı zaman - Ve batı -bilinmez olduğunda - Bir tek O'nun adı -kalacak (Ki Ben Hep Sevdim)
  • Sonbahar, görmezden geldi nakışımı Dedi; öyle renkler var ki bende... Flamingonun renkleri solda sıfır kalır Göster dedim, onları bana öyleyse Parlak kırmızıyı seçtim. Seni temsil ettiğini düşündüğümden. Küçük kenardaki karanlık rengi de Beni temsil ettiğinden. (Rütbesi: Yalınayak)
  • Başarı en çok da başarısız olana Tatlı gelir. Balın tadını bilmek Yoksunluğu gerektirir. ... (Rütbesi: Yalınayak)
  • Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem, Bir yaşamdan acıyı alabilirsem, Ya da bir acıyı hafifletebilirsem, Ya da bir ardıç kuşunu yuvasına koyabilirsem, Boşuna yaşamış olmayacağım.. (Bir Başka Gökyüzü)
  • Anladım , ölebiliriz En iyi yaşama gücü Gölgede bırakmaz çürümeyi. (Ki Ben Hep Sevdim)
  • “Eğer hatırlamak unutmaksa O zaman hatırlamıyorum. Eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım.”...! (Bir Başka Gökyüzü)
  • Bir boşluğu doldurmak istiyorsan Ona yol açan şeyi koy içine Başka bir şeyle tıkarsan Genişler daha fazla Uçurumu kapatamazsın havayla. (Seçme Şiirler)
  • 613 Alelade düzyazıya gömdüler beni Küçük bir kızken "Uslu" olayım diye. (Rütbesi: Yalınayak)
  • Good morning, Midnight! I’m coming home.. (My Life Had Stood a Loaded Gun)
  • “Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem ya da küçük bir kuşu yuvasına koyabilirsem, bir yaşamdan acıyı alabilirsem ya da bir acıyı hafifletebilirsem boşuna yaşamamış olacağım.” (Gizli Cennet)
  • Kaybederiz_ çünkü kazanırız _ Kumarbazlar bunu hatırlar da Zarları yine atar! (Rütbesi: Yalınayak)
  • Ama sen uğradın mı - Bir dev yıldıza - seninle göz göze olan ? (Ki Ben Hep Sevdim)
  • Bir Kalbi kırılmaktan koruyabilsem Yaşamış olmayacağım boşuna Bir Hayatı Acıdan kurtarabilsem Bir Ağrıyı dindirebilsem ya da Ya da bayılan bir Ardıç Kuşunu Koyabilsem yeniden Yuvasına Yaşamış olmayacağım Boşuna. (Seçme Şiirler)
  • Eğer hatırlamak unutmaksa, O zaman hatırlamıyorum. Ve eğer unutmak, hatırlamaksa, Unuttuklarıma ne kadar da yakınım. Ve eğer özlemek keyifliyse, Ve kederlenmek mutluluksa, Ne kadar gamsız bu parmaklar Bugün, bunları bir araya getiren! (Bir Başka Gökyüzü)
  • I'm Nobody! Who are you? Are you – Nobody – too? Then there's a pair of us! Don't tell! they'd advertise – you know! How dreary – to be – Somebody! How public – like a Frog – To tell one's name – the livelong June – To an admiring Bog! Ben Hiç Kimseyim! Ya siz kimsiniz? Siz - de mi - Hiç Kimsesiniz? Demek bir çift var bizden! Söylemeyin! duyururlar - bilirsiniz! Nasıl da sıkıcıdır - Birisi - olmak! Nasıl da göz önünde - tıpkı bir Kurbağa - Adını söylemek - Haziran boyu - Hayran bir Bataklığa! (Seçme Şiirler)