Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam - Jean-Louis Fournier Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kimin eseri? Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kitabının yazarı kimdir? Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam konusu ve anafikri nedir? Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kitabı ne anlatıyor? Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam PDF indirme linki var mı? Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kitabının yazarı Jean-Louis Fournier kimdir? İşte Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Jean-Louis Fournier
Çevirmen: Zafer Demez
Orijinal Adı: Il a jamais tué personne, mon papa
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750815553
Sayfa Sayısı: 84
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Bir sabah, çok erken vakitte, annem odama geldi, ‘Sanırım baban öldü’ dedi. ‘Yine mi...’ dediğimi hatırlıyorum.
Kalkmak istemiyordum, yorgundum ve yorganın altına girdim.
Babamı o kadar kör kütük sarhoş görmüştüm ki, gerçek bir ölüyle kör kütük sarhoş biri arasındaki farkı bilemiyordum. Sonra babam doktordu ve bir doktor ölemezdi. Annem, ‘Bu seferki gerçek. Hadi kalk’ dedi. Kalktım. Odasına gittim. Yatağın yanı başına düşmüş, ağzı kan doluydu. Beni azarlamadı, gerçekten ölmüştü.”
2008 Prix Femina ödüllü Jean-Louis Fournier’den otobiyografik bir anlatı.
Bir çocuğun gözünden kahraman, koruyucu, şakacı, alçakgönüllü, sorunlu bir imge:Baba.
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam Alıntıları - Sözleri
- Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de. Kasım 1998
- Ölmekten korkmazdı, kanıtıysa çürümüş ciğerleriyle içki ve sigara içmeye devam etmesiydi.
- Babam kırk üç yaşında öldü, ben on beş yaşındaydım. Bugün ondan daha yaşlıyım. Onu daha iyi tanımamış olmaktan dolayı üzgünüm. Bundan dolayı ona kızgın değilim. Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.
- Sanırım babam her zaman yasak olan şeyleri yapmayı seviyordu.
- Tanrı'nın "Ayağa kalkın ölüler" diyeceği, ölülerin dirileceği gün bile ayağa kalkacağını sanmıyorum.
- Aile albümünde sevdiğim bir fotoğraf var, o da babamla benim fotoğrafım. Babam bir divanın üstünde uzanmış kitap okuyor, ben de yanına yatmışım. Bir yaşında olmalıyım, mutlu bir halim var, başıma kötü bir şey gelmez, babamla birlikteyim.
- ... alkolik babaların çocuklarının zayıf, cılız, tam gelişmemiş ve her türlü hastalığa karşı dirençsiz oldukları yazılıydı. Bazen de deli ve aptal oldukları. Bunu hiç kimseye söylemedim.
- “Şimdi büyüdüm. Yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için “kötü” yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.”
- Babam kırk üç yaşında öldü, ben on beş yaşındaydım. Bugün ondan daha yaşlıyım. Onu daha iyi tanımamış olmaktan dolayı üzgünüm. Bundan dolayı ona kızgın değilim. Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.
- Mutluluk çok kolaydı. Babamın iyi davranması yetiyor, böylece annem mutlu oluyordu ve biz çocuklar da onunla birlikte mutlu oluyorduk.
- Bir sabah, çok erken vakitte, annem odama geldi, "Sanırım baban öldü" dedi. "Yine mi..." dediğimi hatırlıyorum. Kalkmak istemiyordum, yorgundum ve yorganın altına girdim. Babamı o kadar kör kütük sarhoş görmüştüm ki, gerçek bir ölüyle kör kütük sarhoş biri arasındaki farkı bilemiyordum. Sonra babam doktordu ve bir doktor ölemezdi. Annem, "Bu seferki gerçek. Hadi kalk." dedi Kalktım. Odasına gittim. Yatağın yanı başına düşmüş ağzı kan doluydu. Beni azarlamadı, gerçekten ölmüştü.
- Babamın defnedildiği gün, hava kötüydü. Herkes üzgündü, özellikle de müşterileri. Aralarından birçoğu ağlıyordu. Biz, ailesi, ağlamıyorduk. Müşterileri olma şansımız olmamıştı.
- Babamın filmdeki gibi olmasını çok isterdim. Çünkü en sonunda, Mister Hyde iyi bir insan oluyordu.
- Babam da küçükken şeytana ve tahriklerine sırt dönmüştü, ama sanırım şeytan babama hiç sırtını dönmemişti.
- Neden bazı evlerin içinde bar olduğunu şimdi anlıyorum; babanın canı bir yere gitmek istemesin diye.
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Fournier okumalarına devam. Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam' da yazar bu kez de çocuk Fournier'in gözünden baba Fournier 'i anlatıyor. Baba Fournier tıp doktoru, hastaları tarafından sevilen takdir edilen bir adam. Ancak iş babalığa geldiğinde çok da başarılı olduğu söylenemez. Onun da kendine göre defektleri var. Kötü biri değil, yalnızca çok içtiği zaman kontrolden çıkan, ailesine karşı öfke kontrolü yapamayan, gün geçtikçe fazla alkolün etkisiyle sağlığını da kaybeden bir baba. Ama o bir baba, onun tarafından sevilmeyi bekleyen dört çocuğun babası ve ne acıdır ki 43 yaşında hayatı sonlanan bir baba. Yazarımız hep babasını iyi tanımamış olmaktan dolayı üzgün olduğunu söylüyor ama ona kızmıyor. Büyüdükçe yaşamın zorluklarını gördükçe babasını daha iyi anlıyor. Bazı hassas insanların hayatla başa çıkma yolu olarak seçtikleri bir yöntem olarak kabul ediyor bu durumu. Yine de her zaman onunla gurur duyuyor. Kimi zaman kahraman, kimi zaman onu korkutan , kimi zaman koruyan, mütevazi ama bir o kadar da sorunlu bir figür onun hayatında baba Fournier. Bugün Babalar Günü. Bu vesileyle tüm babaların Babalar Günü de kutlu olsun. Babalar çocuklarının hep ilk kahramanıdır. Çocuklarınızın hep kahramanı olun asla hayal kırıklığı değil. Fournier okumaya devam. Bakalım sırada hangi kitabıyla neler anlatacak Jean bu kez. Keyifle okuyun... (Filiz)
Fournier ile tanışma kitabım. Babasının fiziksel olarak var olması ama ruhen asla yanında olamamaları ile geçirdiği çocukluk günlerini bu kadar masumca ve özlemle anlatışı okuru istemsizce etkiliyor. Sade diliyle akıp giden fakat anlamı büyük cümleleriyle etkisi uzun süren bir kitap. Anlatı türünde eserler okumayı sevenler için çok iyi bir seçim olacağını düşünüyorum. Fournier'in diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim. (Çağla)
Jean Louis F. Serisinin 3.devam ediyoruz. Öncesinde engelli çocuklarıyla yaşamını sürdüren Baba, ikincisinde eşinin ölümünün ardından hissettikleri ve bu kitabında çocuklarının gözünden babayı okuyoruz. İş hayatında başarılı bir doktor olan , evde çok iyi bir baba değildir. Halbuki ilki olan ; "Nereye Gidiyoruz Baba" kitabında çok ilgili, duygusal olan bir profil çizilmişti kafamda ama öyle değilmiş. Alkol bağımlısı, eve sarhoş bir şekilde gelen, çocuklarını, evin geçimini düşünmeyen bir baba profili var. Çocukların gözünde. Eve sürekli senetler, şikayetçi hastalar gelmektedir Bu durumu da eşi çocuklara çok yansıtmadan kapatmaya, gizlemeye çalışır. Diğer 2 kitap gibi çok kısa, sade, anlatı şeklinde yazılmıştı. Diğerlerinin yanında biraz sönük kalmış. Ben özellikle "Dul" kitabını çok beğenmiştim. "Bir gün annem bıkmıştı Gerçekten bıkmıştı. Babamla yaşamak artık çok zor, hatta mümkün değildi. Yaptığı bütün yanlışların bedelini ödemek gerekiyordu. Babam annemin çalışmasını istemiyordu, ama annem bizi geçindirmek için gizli gizli muhasebe işleri yapmak zorunda kalıyordu. Bir doktor karısının çalışması gerektiğini söyledi. " (Aysn İz)
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam PDF indirme linki var mı?
Jean-Louis Fournier - Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Jean-Louis Fournier Kimdir?
Jean-Louis Fournier 1938 yılında Arras’ta doğdu. Yazarlığının yanı sıra televizyon programları da hazırladı. Fransız yazar ve komedyen; doktor olan babası Paul Leander Emile Fournier'nin 2009 yılında vefat edişinin ardından yazdığı "Asla Öldürmedi Kimseyi Benim Babam" isimli otobiyografik kitabıyla 2008 Prix Femina ödülü kazanmıştır.
Jean-Louis Fournier Kitapları - Eserleri
- Nereye Gidiyoruz Baba?
- Dul
- Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
- Tek Yalnız Ben Değilim
- Otopsim
- Kuzeyli Annem
- Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler
- Muzip Tanrı
Jean-Louis Fournier Alıntıları - Sözleri
- Her şeyi yerli yerine koyardın ve ben hiçbir şeyi bulamazdım. Bugün artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. (Dul)
- ADALETSİZLİGİ YARATACAGIM" DEDİ TANRI çok hain bir ifadeyle. "İnsanlararası eşitsizliği yaratacağım." "Daha önce yapıldı" diye cevap verdi Aziz Pierre. "Daha önce tesadüf eseriydi. Şimdiyse kasten yapacağım. Göreceksiniz. Aynı anda biri Cenevre'de diğeri Etiyopya'da birer çocuk doğurtacağım. Biri beyaz diğeri siyah olacak." "Satranç oyunundaki gibi ." "Evet ama burada her zaman siyahlar kaybedecek. Birinin babasının büyük bir villası, diğerininkinin AIDS'i olacak." "Biri için hayat kötü başlayacak demek." (Muzip Tanrı)
- Ortalamaya dahil olanları pek sevmiyorum, ortalamanın dışında olanları, üzerinde olanları ve elbette, altında olanları tercih ediyorum, sonuçta herkes gibi değiller. "Diğerleri gibi değil" ifadesini tercih ediyorum. Çünkü diğerlerini her zaman sevmiyorum. (Nereye Gidiyoruz Baba?)
- Cennette bir yer için insanlar her şeyi yapmaya hazır. (Muzip Tanrı)
- “Şimdi yalnızlık kelimesinin ne anlama geldiğini biliyorum. Her geçen gün kedime daha çok ihtiyaç duyuyorum.” (Kuzeyli Annem)
- Bir mezar kadar sessizim. (Otopsim)
- İyi bir hatıra iyi bir şarap gibidir, yalnız içmemek gerekir. (Dul)
- Kasırganın adı Paul'muş. Doktormuş, güven vericiymiş, çekiciymiş, neşeliymiş, espriliymiş. Annem onun çekiciliğine kapılmış. Adam annemi altüst etmiş. (Kuzeyli Annem)
- "Kasvetli Pazar... kollarım çiçeklerle dolu Odamıza girdim yorgun düşmüş kalbimle Gelmeyeceğini biliyordum çünkü Sevgi ve acıyla dolu şarkılar mırıldandım. Tek başımaydım ve ağladım sessizce Fırtınanın uğultuları kulaklarımda çınlarken... Kasvetli Pazar Biliyorum çok acı çektiğim bir pazar günü öleceğim İşte sen o zaman geleceksin, bense çoktan gitmiş olacağım..." (Tek Yalnız Ben Değilim)
- Malraux, ölümün hayatı bir kadere çevirdiğini yazar. Ardından rötuş yapılamaz, ölüm kesindir. (Kuzeyli Annem)
- Tanrı tekrar parayı havaya kaldırdı. "Bununla iktidar sahibi olacaklar." (Muzip Tanrı)
- "Bazı insanlarla beraberken kendimle baş başa olduğum zamanlardan daha fazla sıkıldığım doğru." (Tek Yalnız Ben Değilim)
- ... alkolik babaların çocuklarının zayıf, cılız, tam gelişmemiş ve her türlü hastalığa karşı dirençsiz oldukları yazılıydı. Bazen de deli ve aptal oldukları. Bunu hiç kimseye söylemedim. (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
- Aile albümünde sevdiğim bir fotoğraf var, o da babamla benim fotoğrafım. Babam bir divanın üstünde uzanmış kitap okuyor, ben de yanına yatmışım. Bir yaşında olmalıyım, mutlu bir halim var, başıma kötü bir şey gelmez, babamla birlikteyim. (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
- Bir mezar kadar sessizim. (Otopsim)
- "Sana kendimden bahsetmeyi özlüyorum. Kendi kendime konuşmayı öğrenmeliyim." (Dul)
- Hayatı romanlardan öğrenen annem endişeliydi, onun hasta olmasından korkuyordu. Kimse ona gerçeği söylemeye cesaret edemiyordu. Bir gün endişelerini açtığı bir kadın ahbabı ona gerçeği söyledi: Kocası alkolikti. (Kuzeyli Annem)
- Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de. Kasım 1998 (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)
- “Ölümden sonra süpermarket var mıdır?” (Otopsim)
- “Şimdi büyüdüm. Yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için “kötü” yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.” (Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam)