Aslan ve Unicorn - George Orwell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aslan ve Unicorn kimin eseri? Aslan ve Unicorn kitabının yazarı kimdir? Aslan ve Unicorn konusu ve anafikri nedir? Aslan ve Unicorn kitabı ne anlatıyor? Aslan ve Unicorn kitabının yazarı George Orwell kimdir? İşte Aslan ve Unicorn kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: George Orwell
Çevirmen: Erhan Çam
Orijinal Adı: The Lion and the Unicorn
Yayın Evi: Sokak Yayınları
İSBN:
Sayfa Sayısı: 94
Aslan ve Unicorn Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
GEORGE ORWELL (Eric Arthur Blair)’in “Aslan ve Unicorn” adlı kitabı “Hayvanlar Çiftliği”, “1984” ve “Brimanya Günleri”nden sonra Türkçeye çevrilen dördüncü eseri. Orwell bir politik teorisyen değildir ama buna en fazla yaklaştığı yer “Aslan ve Unicorn”dur. Politika konusunda bir “deha” olduğu söylenemezse de, değerlendirmelerini çözümleyici bir zeka, açık ve edebi bir anlatımla yapması gücünü arttırmaktadır. (Arka Kapaktan)
Aslan ve Unicorn Alıntıları - Sözleri
- Tarih yenilene vah yazık! der. Ama ne değiştirebilir ne de yardım eder.
- Tarih, yenilene vah yazık der ama ne değiştirebilir ne de yardım eder.
- Hazcı düşünmeye eğitilmiş bir ulus, köleler gibi çalışan tavşanlar gibi üreyen ve temel ulusal endüstrileri savaş olan halklar arasında hayatta kalamazdı.
- Yurtseverliğin muhafazakarlıkla hiç bir ortak yanı yoktur. Gerçekte o, muhafazakarlığın zıttıdır, çünkü o hemen her zaman değişen bir şeylere tutkuludur, hem de gizemli bir şekilde aynı olanı anlar. O geçmişle gelecek arasında bir körpüdür. Gerçek hiç bir devrimci, enternasyonalist olmamıştır.
- Çünkü o, günahları affetme gücüne sahip olan ülkesine hizmet etmektedir.
- “Hiç kimse adil bir yasa düşlemez. Herkes bilir ki zenginler için bir yasa vardır, fakirler için de başka bir tane.”
- Hiç kimse adil bir yasa düşlemez. Herkes bilir ki zenginler için bir yasa vardır, fakirler için de başka bir tane.
- Blimp’ler de alimler de, sanki doğa yasasıymış gibi zeka ve yurtseverliğin birbirinden ayrıldığını kabul ettiler. Eğer bir yurtseversen Blackwood's Magazine okursun ve tanrıya «beyinsiz» olduğun için şükredersin. Eğer aydınsan Union Jack’a (İngiliz Bayrağı) sırıtır ve fiziki cesareti barbarca görürsün.
- Bir noktaya kadar ulusal birlik duygusu bir «dünya görüşünün» yerini tutar. Çünkü yurtseverlik evrenseldir ve zenginler bile ondan etkilenirler, öyle anlar olur ki bütün ulus sanki bir kurtla karşılaşmış sığır sürüsü gibi aniden hep birlikte hareket eder.
- Hiç kimse adil bir yasa düşlemez. Herkes bilir ki zenginler için bir yasa vardır, fakirler için de başka bir tane.
- Kendi köylülerini yağmalarken bile kendilerini gerçek yurtseverler olarak hissetmek zorundaydılar.
- “Savaş bütün kötülüklerine rağmen bir hadde kadar cevaplandırılamayan bir güç sınamasıdır, bir gücünü dene makinesi gibi. Büyük güç paraya döner ve sonucu öngörmenin de hiç bir yoku yoktur.”
- Hiç kimse adil bir yasa düşlemez. Herkes bilir ki zenginler için bir yasa vardır, fakirler için de başka bir tane. Fakat, kimse bunun sonuçlarını kabul etmez, herkes bu yasaları, kayıtsız şartsız, saygıyla kabul eder ve sanki onlar olmazsa şiddet ve kargaşa olacağı duygusuna kapılır.
- Tarih yenilene vah yazık! der. Ama ne değiştirebilir ne de yardım eder.
- Onun çirkinliği özüne aittir ve kurbanının yüzüne karşı dalga geçen zorba gibi «Evet, ben çirkinim, ve sen bana gülmeye cesaret edemezsin» demek içindir.
Aslan ve Unicorn İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İsminin böyle tatlı durduğuna aldanmamak gerek. Ne masalımsı, ne de Hayvan Çiftliği gibi bir şey değil. George Orwell 1941'de İkinci Dünya Savaşının en ateşli zamanlarında kaleme aldığı bu kitap, savaşın taraflarını, özellikle Birleşik Krallığın sosyokültürel yapısını incelemiş. Dünya siyasetiyle yakından ilgilenen bir yazar Orwell. Bunun yansımasını bütün kitaplarında görüyoruz zaten. Savaş sırasında da boş durmamış, olup bitenlerin kısa bir değerlendirmesini yapmış. Özellikle kitabın sonlarına doğru geleceğe dair yaptığı öngörüleri beğendim. (Ragif)
Orwell, 2. Dünya savaşında Hitler'in Londra'yı bombaladığı günlerde kaleme aldığı bu uzun makalesinde; İngiliz, İrlandalı, Galli ve İskoçlardan oluşan Birleşik Krallık halklarının, kısaca Britanyalıların analizini yaparken, 19. yüzyılın sonlarından beri kendini yenileyemeyen, dış politikada zayıf kalan, 1931-40 arası faşist ve ırkçı Hitler'in yükselişini ve savaş hazırlıklarını adeta seyreden, hatta onu tehdit olarak görmek yerine Komünist Rusya'ya karşı bir koruyucu addeden, Franco ve Mussolini'yi destekleyen Muhafazakar Tory yönetimini, ülkedeki kapitalist ekonomik sistemi, gelir eşitsizliği ve toplumsal refah dengesizliğini ateşli bir şekilde eleştiriyor, kapitalizm, faşizm, komünizm ve sosyalizmin açık ve net tanımını yaptıktan sonra savaşı kazanmanın ve geleceğe güvenle bakmanın sembolü Aslan ve Tekboynuzlu At olan "Demokratik Sosyalist bir İngiltere" ile mümkün olacağını savunuyor. 80-90'lı yıllarda İngiltere'de yaşamış biri olarak Orwell'in Britanyalı/İngiliz toplumunu çok iyi analiz ettiğini ve toplumsal yapı ile ilgili öngörülerinin tutarlı olduğunu düşünüyorum. Arzuladığı; büyük stratejik sanayi kuruluşlarının ve arazilerin ulusallaştırıldığı, minimum ile maksimum gelir farkının 10 katı aşmadığı, eğitim sisteminin devletleştirildiği demokratik sosyalist sistem gerçekleşmese bile savaş sonrası iktidar olan İşçi Partisinin sosyal güvenlik ve sağlık sistemini güçlendirdiğini ve eğitim sistemini bir nebze iyileştirdiğini 1950'deki ölümünden önce kendisi de görmüş oldu. Lakin, sömürgeleri olan Hindistan, Güney Doğu Asya ve Afrika ülkeleri bağımsızlıklarına kavuşmasına rağmen, ne yazık ki kapitalizm odaklı emperyalist muhafazakar yönetim aynı elitler tarafından hala devam ettirilmektedir. Bağımsızlığını kazandıktan sonra çökeceğini, Japonya ve Rusya tarafından işgal edileceğini düşündüğü Hindistan ile ilgili öngörülerinde ise maalesef sınıfta kaldı diyebiliriz. Evet, Hindistan, Pakistan ve Hindistan olarak ikiye bölündü ama o da İngilizlerin yüzyıllar boyunca sürdürdüğü Hindu ve müslüman halkları kışkırtma politikası sonucu olmadı mı?.. Güzel bir okumaydı. Tavsiye ederim... (SADIK BAYDERE)
Çocukluğunuzla şimdiki haliniz arasındaki tek benzerlik nedir? Aynı kişi olmanız. Bunun dışında bir benzerlik yok. O zaman değişime açık olun, değişmezseniz yok olursunuz. Benim çıkardığım anlam bu kitaptan kısaca. Neden? 1941’de savaş devam ederken böyle bir eser kaleme almak herkesin harcı değil. Zor. Kısacık bir kitap ancak İngiliz yaşamı ve dönemin kültürel hayatına bakış açısından önemli. İyi okumalar dilerim.. (Sadık Kocak)
Kitabın Yazarı George Orwell Kimdir?
1903'te Hindistan'ın Bengal eyaletinin Montihari kentinde doğdu. Ailesiyle birlikte İngiltere'ye döndükten sonra, öğrenimini Eton College'de tamamladı. Gerçek adı Eric Arthur olan Orwell, 1922-27 yılları arasında Hindistan İmparatorluk Polisi olarak görev yaptı. Ancak, İmparatorluk yönetiminin içyüzünü görünce istifa etti. 1950'de yayımladığı Bir Fili Vurmak adlı kitabı, sömürge memurlarının davranışlarını eleştiren makalelerin derlemesidir. İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru yazdığı Hayvan Çiftliği, Stalin rejimine karşı sert bir taşlamadır. Orwell'in en çok tanınan yapıtlarından Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, bilim-kurgu türünün klasik örneklerinden biri olmanın yanı sıra, modern dünyayı protesto eden bir romandır. Burma Günleri ise, Orwell'in Burma'daki (bugünkü Myanmar) İngiliz sömürgeciliğini dile getirdiği ilk kitabıdır. Orwell, 1950'de Londra'da öldü.
George Orwell Kitapları - Eserleri
- 1984
- Katalonya’ya Selam
- Aspidistra
- Burma Günleri
- Wigan İskelesi Yolu
- Paris ve Londra'da Beş Parasız
- Papazın Kızı
- Kitaplar ve Sigaralar
- Neden Yazıyorum
- Boğulmamak İçin
- Balinanın Karnında
- Faşizm Kehanetleri
- Aslan ve Unicorn
- Savaş Günlükleri 1
- Edebiyat Üzerine
- Politics and the English Language
- Savaş Öncesi Günlükleri 2
- Qeydlər
- All Art is Propaganda
- Shooting an Elephant
- Savaş Sonrası Günlükleri
- Essays
- Bir İdam
- Beyaz Adamın Laneti
- Hayvan Çiftliği (Çizgi Roman)
- Karakurbağası Üzerine Kuruntular
- Totalitarizm Üzerine
- Kısa Kısa Sevinçlerdi
- Notes on Nationalism
- 1984
- Aforizmalar
- Seçme Yazılar 1
- Seçme Yazılar 2
- Хорошие плохие книги
- Hayvan Çiftliği
- 1984
George Orwell Alıntıları - Sözleri
- Sizin, annenizin evin baş köşesinde tuttuğu fotoğraftaki beş yaşındaki çocukla ne gibi bir ortak yanınız var? Hiç, sadece aynı kişisiniz. (Bir İdam)
- Zihnine ölümcül bir karanlık çökmüştü. (Papazın Kızı)
- "Bu müharibə arabir ölüm hallarının baş verdiyi komik operadan başqa bir şey deyil" (Katalonya’ya Selam)
- Herkes zengin ile yoksula iki ayrı yasa uygulandığını bilir. Ama bunun ne anlama geldiğini kimse kabullenmez. (Bir İdam)
- “Savaş bütün kötülüklerine rağmen bir hadde kadar cevaplandırılamayan bir güç sınamasıdır, bir gücünü dene makinesi gibi. Büyük güç paraya döner ve sonucu öngörmenin de hiç bir yoku yoktur.” (Aslan ve Unicorn)
- Tarih, yenilene vah yazık der ama ne değiştirebilir ne de yardım eder. (Aslan ve Unicorn)
- Büyük klasiklerin hepsi günceldile çevrilecek, geridildeki asılları yok edilecek düşüncenin imkanı olmadığından, suçun da imkanı olmayacak artık. (1984)
- Dışarı çıkıyorm, sokakları ev basmış… (Edebiyat Üzerine)
- Hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla. (Boğulmamak İçin)
- Mutluluğu tarif etmenin zorluğu aşikâr. Adil, düzenli bir toplum imgesi de insana çekici ya da ikna edici gelmez. Ama iyi ütopyalar yazanların çoğu, daha dolu dolu yaşasaydık hayatın nasıl olacağını göstermek isterler. (Faşizm Kehanetleri)
- Gerçeği göremeyecek kadar uygarlaştık. (Karakurbağası Üzerine Kuruntular)
- Düşünen kimse siyasetten uzak duramaz, durmaz. (Faşizm Kehanetleri)
- “Makineleşmeye ve standartlaşmaya karşıyım; o yüzden sosyalizme de karşıyım ,” dediğinizde aslında “İstersem makineler olmadan da yaşamayı tercih etmekte özgürüm. ” demiş olursunuz ama bu saçmalıktır.Hepimiz makinelere bağımlıyız ve makineler çalışmayı bıraktığı anda çoğumuz ölürüz. (Wigan İskelesi Yolu)
- Diktiğim bütün küçük bitkiler; hercaimenekşeler, acı baklalar, pembe karanfiller ve lahanalar belli ki tavşanlar yüzünden tamamen kaybolmuş. Hâlâ toprakta olan birkaç şalgamı da eşeleyerek çıkarıp yemiş ama havuçlara dokunmamışlar. Daha kötüsü ise çileklerin çoğunu mahvetmiş olmaları. Bir kaçı iyi durumda ama çoğu yok olmuş; kök boğazları hâlâ duruyorsa baharda canlanabilirler. (Savaş Sonrası Günlükleri)
- Onun çirkinliği özüne aittir ve kurbanının yüzüne karşı dalga geçen zorba gibi «Evet, ben çirkinim, ve sen bana gülmeye cesaret edemezsin» demek içindir. (Aslan ve Unicorn)
- Birini seviyorsan gerçekten severdin, verecek başka hiçbir şeyin yoksa bile sevgin yeterdi. (1984)
- Kısacası; Her şeyin kendiliğinden olanı güzeldir... (Edebiyat Üzerine)
- Bu sabah bir yılan daha bulmuşlar, ama bu seferki kesinlikle çayır yılanı. Olayı gören adam hayvanı boynundan bağlayıp dilini kesmeye çalıştıklarını anlattı, böylece kimseyi "sokamayacağını" düşünüyorlar. (Savaş Öncesi Günlükleri 2)
- Artık cepheyi görmüş ve ondan fena halde tiksinmiştim. (Katalonya’ya Selam)
- Tabii ki, bir romancı doğrudan içinde yaşadığı çağdaş tarih hakkında yazmakla yükümlü değildir. Ama halkı ilgilendiren büyük olaylara aldırmayan bir romancı ya aylak ya da düpedüz aptal biridir. (Balinanın Karnında)