Atatürk ve Demokratik Türkiye - Halil İnalcık Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Atatürk ve Demokratik Türkiye kimin eseri? Atatürk ve Demokratik Türkiye kitabının yazarı kimdir? Atatürk ve Demokratik Türkiye konusu ve anafikri nedir? Atatürk ve Demokratik Türkiye kitabı ne anlatıyor? Atatürk ve Demokratik Türkiye PDF indirme linki var mı? Atatürk ve Demokratik Türkiye kitabının yazarı Halil İnalcık kimdir? İşte Atatürk ve Demokratik Türkiye kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Halil İnalcık
Yayın Evi: Kırmızı Yayınları
İSBN: 9789750040406
Sayfa Sayısı: 276
Atatürk ve Demokratik Türkiye Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Atatürk, Anadolu coğrafyasında, kültürel ve tarihsel değerler üzerinden, Türkiye toplumunu bir değişim, yenileşme, gelişim sürecine taşıyan büyük bir düşünür ve eşsiz bir yeniden yapılanmanın mimarıdır.
Çöken Osmanlı Devleti'nin yerine, Türkiye insanının katılımını ve bireysel inisiyatifini harekete geçirerek, yepyeni bir siyasal ve sosyal yapılanmayı, yeni bir yaşam biçimini hayata geçirmeyi amaçlamıştır. Bu açıdan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkeleri, yeniden yapılanma ve değişim atılımlarına bakılınca Atatürk'ün dehası çarpıcı bir hal almaktadır.
Cumhuriyet Türkiyesi'nin hangi evrelerden geçerek, ne tür bir düşünsel birikimin üzerine kurgulandığı sorunu, bu kitabın ana eksenini oluşturuyor.
Ama "Atatürkçülüğü yorumlarken, günlük siyasi ve sosyal akımların etkisiyle onaylama veya bağnaz tepkilerle karşılaşmak olanaklıdır. Toplumumuzu, uzlaşmaz iki kitle halinde karşı karşıya getiren derin anlaşmazlığın, felaketli sonuçlar getirebileceğini daima hatırda tutarak, karşıtlığı çözmek, uzlaşma yollarını bulmak zorundayız. "Yurdun geleceği için iki taraf da, bağnaz, uzlaşmaz tavrından kurtulmak zorundadır.
Kısacası demokrasi özgürlüğü, yok etmek özgürlüğü değildir. Demokrasi, toplumda barışı güvence altına almak için uzlaşma ve denge zeminidir."
Atatürk ve Demokratik Türkiye Alıntıları - Sözleri
- Fatih Sultan Mehmet, şüphesiz devrinin en “modern” hükümdarlarındandı. Ülkesini devrin en ileri ülkesi yapmak azmindeydi.
- Türkiye için gerek Batı, gerek İslâm dünyası karşısında bir tek yükseliş yolu vardır. Atatürk devrimini, gerçek ruhuyla benimsemek ve şaşmaz bir şekilde izlemek
- Osmanlı, bütün tarihi boyunca Batı’dan birçok kültür ögesi/alıntıları yapmıştır, ama “Batılı” olmamıştır.
- "Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde bir mürşid aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir."
- İslam ve ümmet toplumsal ve dini realite olduğundan, başları ve sembolleri olarak Halife islamın tevhidi için şarttır.
- Bir tarihçi, gönlünden geçeni değil, olmuş ve olanı tarafsız tespite çalışmak zorundadır.
- İzlenecek yöntem şudur: Her medeniyet, kendine has kurumsal formasyonlar ve kültür alt-yapıları geliştirmiştir ve bu medeniyetlerin özgür çizgileri Batı’ya uzaklık veya yakınlığa göre değil, kendi koşulları içinde araştırılmalıdır.
- Her olay ve gelişim kendi tarihi koşulları içinde değerlendirilmelidir.
- Halkın çıkarını en iyi yine halkın kendisi bilir.
- Mustafa Kemal'e göre İslam dini, her şeyden önce akla, mantığa dayanan tabii bir dindir. Onun içindir ki, insanlık için son din olmuştur. Ona göre gerçek İslamiyet, dine sonradan bulaşmış batıl inançlardan, hurafelerden arınmalıdır
- "Laikliğin dinsizlik şeklinde anlaşılmasına sebep olacak yanlış uygulamalardan kaçınılmalı''dır.
- Bence halk devri, iktisat devri mefhumiyle ifade olunur.Öyle bir iktisat devri ki, onda memleketimiz mamur olsun, milletimiz müreffeh olsun ve zengin olsun ... Fakrı fazilet bilmek felsefesine de iktisat devri hitam versin ...
- Yeni Türkiye'nin eski Türkiye ile hiçbir alakası yoktur. Osmanlı hükümeti tarihe geçmiştir. Şimdi yeni bir Türkiye doğmuştur.
- Toplumun bugünkü koşullarını, sorunlarını anlamak için mutlaka geçmişe bakmak zorundayız. Bugünün yorumunu yapmak, tarihe bakmakla mümkündür.
- Kabul edelim, etmeyelim; bugün Türkiye’de her zamandan daha ağır bir kültür ve kimlik sorunu karşımızdadır!
Atatürk ve Demokratik Türkiye İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Benim için üzerine çokça düşündüğüm, notlar alarak öğrendiklerimi pekiştirdiğim oldukça verimli bir okumaydı. Bunda benim içeriğe olan merakımın, Halil İnalcık'ın uslübunun ve elbette onun konuları ele alış biçiminin çok etkisi var. İyi ki okumuşum diyorum. İyi ki. (Naif Sosyolog)
Okurken bol bol not aldığım , not alırken de yeni kitap listesine eklemeler yaptığım ve birkaç yerde hüzünlendiğim bir kitap oldu. Açıkçası bu eseri herkesin okuması gerekiyor. "Neden Japonların yapmış olduğu yenileşme bizdeki gibi olmadı? " , "yunanistan'ın megali idela hayalini ve avrupanın destek olmasını " gibi konuları anlatmış. Bu yüzden herkes okuyup ,sindirmeli... Kitapla kalın. (betul)
Atatürk ve Demokratik Türkiye PDF indirme linki var mı?
Halil İnalcık - Atatürk ve Demokratik Türkiye kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atatürk ve Demokratik Türkiye PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Halil İnalcık Kimdir?
İnalcık, aslen Kırım Tatarı'dır. Balıkesir Muallim Mektebi'ni tamamladı. 1935 yılında Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Yeni Çağ Tarihi bölümünde yükseköğrenimine başladı. 1942 yılında "Tanzimat ve Bulgar Meselesi" adlı doktora tezini verdi. Uzun yıllar aynı Fakültede Osmanlı ve Avrupa tarihi üzerine dersler verdikten sonra 1972 yılında Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü'ne "Osmanlı Tarihi Üniversite Profesörü" olarak davet edildi.
1973 yılında meşhur kitabı The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600 yayımlandı. Yurtiçi ve dışında çeşitli üniversitelerden fahri doktora payeleri aldı. 1993 yılında Bilkent Üniversitesi'ne davet edildi ve burada Tarih bölümünü kurdu. Yazdığı makale ve kitaplarla Osmanlı İmparatorluğu tarihi üzerinde tartışılmaz bir otorite haline gelen Prof. Dr. Halil İnalcık Bilkent Üniversitesi Osmanlı Tarihi Bölümü'nde yüksek lisans ve doktora ögrencilerine seminerler verdi.
Hayatı ve tarihçiliğini anlattığı Tarihçilerin Kutbu Halil İnalcık Kitabı adlı söyleşi kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarından 2005 yılında yayımlanmıştır.
Halil İnalcık Kitapları - Eserleri
- Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606)
- Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler
- Devlet-i Aliyye - Tagayyür ve Fesâd (1603-1656)
- Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)
- Atatürk ve Demokratik Türkiye
- Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet
- Şâir ve Patron
- Devlet-i Aliyye - Köprülüler Devri
- Devlet-i Aliyye - Âyânlar, Tanzimat, Meşrutiyet
- Osmanlılar
- Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı
- Rönesans Avrupası
- Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet
- Osmanlı ve Modern Türkiye
- Osmanlı ve Avrupa
- İmparatorluktan Cumhuriyete
- Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481)
- Kuruluş - Osmanlı Tarihini Yeniden Yazmak
- Tarihçilerin Kutbu
- Fatih Sultan Mehemmed Han
- Halil İnalcık'ın Merceğinden Osmanlı
- Has-Bağçede Ayş u Tarab
- Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci
- Osmanlılar ve Haçlılar
- Tarihe Düşülen Notlar
- Tanzimat ve Bulgar Meselesi
- Osmanlı İmparatorluğu
- Tanzimat
- Türklük Müslümanlık ve Osmanlı Mirası
- Doğu Batı-Makaleler 1
- Osmanlı İmparatorluğu: Toplum ve Ekonomi
- Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1
- Akademik Ders Notları
- Söyleşiler ve Konuşmalar
- Adalet Kitabı
- Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
- Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar
- Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700
- Doğu Batı-Makaleler 2
- Osmanlı İdare ve Ekonomi Tarihi
- The Ottoman Empire and Europe
- İstanbul Tarihi Araştırmaları
- Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 2
- Devlet-i ‘Aliyye
- Gazavât-ı Sultân Murâd b. Mehemmed Hân
- Halil İnalcık Seti
- Türkiye Tekstil Tarihi Üzerine Araştırmalar
- Bursa Araştırmaları
- Kemal Atatürk Değişim ve Uluslaşma Süreci
- The Ottoman Empire
- Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar 1
- The Survey of Istanbul 1455
- Osmanlı İmparatorluğu (2CİLT)
- Tarih ve Akademi
- Osmanistik Bilimi’ne Katkılar
Halil İnalcık Alıntıları - Sözleri
- Bahar geldi, bahar geldi Sevinelim sevinelim Dallarda hep bülbüller çağlar Gelincikler, papatyalar Uçuşur nazlı kelebekler Sevinelim sevinelim Neşe ile bu baharı yad edelim. (Tarihçilerin Kutbu)
- Leibnitz'in planı şu şekilde hazırlanmıştı: Osmanlı tehdidi karşında geleneksel Avrupa Hıristiyan birliğinin sağlanması, Doğu'da savaşın devamı. (Osmanlılar)
- In Mustafa Nuri Pasha's view, during the third stage (that is, broadly speaking, the 16th century), the love of luxury increased, moral qualities were lost, and the first signs of decline appeared. But if the real decline set is after the repulse before Vienna in 1683, the stage from 1595 to 1683 must be counted as belonging to the period of maturity. (The Ottoman Empire)
- Cizye artışları ve tahsilatının, on altıncı yüzyıl sonlarından itibaren Hıristiyan nüfusun Osmanlı rejimin den soğumasının temel nedenleri arasında yer aldığını; daha sonraki yüzyıllarda Balkanların çeşitli bölgelerinde görülen kitlesel ihtida(dininden dönerek Müslüman olma.)olaylarının da ardında cizye artışlarının yattığını rahatlıkla söyleyebiliriz. (Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi - Cilt 1)
- "Fatih ,tahta ciktiğinda henüz memede olan kardesi Ahmed'i "nizâm-ı âlem " uğruna bogdurmustur ." (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
- İstanbul’un fethinden sonra Akşemseddin, fethin evliyanın eseri olduğunu söylediği zaman Fatih, “Bu şehir kılıcımla alınmıştır.” Yanıtını vermiştir. (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
- "Hükümdarın gücü askeri güce ,askeri güç hazineye , hazine reayanın ödediği vergilere ,vergilerin artışı adalete bağlıdır .Bu nedenle akıllı hükümdar ,kendi egemenliğini korumak ve gücünü arttırmak istiyorsa ,reayaya adaletle muammele etmeli ,zulümden kaçınmalıdır :"Adalet mülkün temelidir." ." (Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet)
- Ulug-kent beyi der ki " halk mutlu olmalıdır, halkın mutlu olması için karnının doyması lâzımdır " ( b. 5353-55 ). Zira " Kara budunun kaygısı hep karnıdır...Onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme " ( b. 4330, 4327 ). (Osmanlı Hakimiyetinde Ortadoğu ve Balkanlar)
- Alp Arslan'ın Malazgird meydan muharebesine başlamadan evvel beyazlar giyinmesi ve atının kuyruğunu bağlaması,eski Şâmanî ananelerinin devamını kat'iyetle göstermektedir. (Adalet Kitabı)
- Bugün bilim toplumunda hükümet adamları, siyasiler, herhangi bir meseleyi ele almadan önce, bir hüküm vermeden önce tarihe bakarlar, bu meselenin evveliyatını araştırırlar. Bu ileri devletlerde siyasete yardım eden, siyasileri aydınlatan ve atacakları adımda en emin yürümelerini temin eden bir kurumdur. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
- Osmanlı Devleti,kocası ölen kadının erkek evladı yoksa,elinden tarla arazisini alır ve başka bir köylüye aktarır. Eğer dul kadın, oğulları çalışma çağına gelinceye kadar,ırgatla idare edebilirse, onu "bive"adıyla işletmenin sahibi tanıyabilir. (Osmanlı İmparatorluğu)
- Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor. (Söyleşiler ve Konuşmalar)
- Tüm hayatımı arşivlerde, kütüphanelerde milletimin belgelere dayanan doğru bir tarihini anlatmak için harcadım. Buy benim için yerine getirilmesi gerekli bir şükran borcu idi. (Halil İnalcık’ın Merceğinden Tarih Bilinci)
- "İnsan akıl ile yükselir, bilgi ile büyür. Her ikisi ile insan itibar görür." Yusuf Hâs Hâcib (Osmanlı'da Devlet, Hukuk ve Adalet)
- Yaşamını yalnız bir bilgi dalına adayan kişi, ilahi gerçeğin uzağına düşer. (Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600))
- Herhangi bir tarih döneminin yorumunda, kurum ve davranışları, günümüz üslup ve kavramlarına indirgeyerek anlatmak, ileri modern kurum tarihçilik gibi algılanır olmuştur. Meselâ; gazâ (ganimet akını), sipahi timarı (fief sahibi atli), ayanlık (feodal düzen) gibi. Modernist yazarlara göre mesela gaza, gazi, fetih gibi tarihi terimlerin kullanılması ulusalcılık, bağnazlıktır. Unutuluyor ki tarih, müşahhasın, (actual/somut olanın) bilgisidir. Osmanlı savaşçısı, savaşırken İslam'ın belli bir inanç ve zihniyetiyle savaşmaktadır; o gelişigüzel bir akıncı değil bir gazidir, aldığı ganimet onun için, dinin kutsallık verdiği bir kazançtır Cami yaptırmaya niyet eden sultanlar, gazâ seferi düzenler ve ganimet malıyla camisini yapardı; reâyâ vergisinin haram içerdiğine inanilirdi. Tarihçi, bu inancı, bu ruh haletini, bu zihniyeti görmezlikden gelirse, tarihî müşahhas olanı göz ardı etmiş olur; o zaman yaptığı şey tarih değildir. (Doğu Batı-Makaleler 2)
- Herhalde ilk Kırım Hanı sayılan Hacı Giray'dan evvel, atalarının 15. yüzyıl başlarında Kırım'da hâkim oldukları muhakkaktır. (Kırım Hanlığı Tarihi Üzerine Araştırmalar 1441-1700)
- Osmanlılar, kendilerini Allah'ı kılıcı saymakta idiler ve bu görüş Palamas'a ait kayıtların ortaya koyduğu cici, yalnız arasında değil, Bizanslılar arasında da yayılmıştı. İleride Martin Luther de, Osmanlılar hakkında aynı şeyi düşünecek, Allah'ın onları, Hıristiyanları günahlarından dolayı cezalandırmak için gönderdiğini söyleyecektir. (Devlet-i Aliyye - Klasik Dönem (1302-1606))
- Azerbaycan'ın işgal ettikten sonra Şâhruh, I.Mehmed'i uyararak Kara Yusuf'un oğlu İskender'in Osmanlı topraklarına sığınması halinde ona yardım etmemesini istedi (Aralık 1420). Uyarıya cevabında I.Mehmed tam bir teslimiyet ifade etti. Bu sırada Osmanlılar, büyük endişe ile doğu cephesindeki gelişmeleri izliyordu. Akkoyunlu Kara Osman'ın İskender tarafından mağlup edilmesi üzerine (Nisan 1421) Şâhruh, Doğu Anadolu'ya girmiş ve İskender'e karşı ezici bir zafer kazanmıştı (Temmuz 1421). Bu ortamda I.Mehmed, Şâhruh tarafından tehdit edilen Memlükler'le dostane ilişkilerini sürdürmeye çalışıyordu. (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))
- Kosova savaşı Osmanlı kuvvetlerinin kesin galibiyetiyle sonuçlandı. Başlangıçta Osmanlı sol kolu çöktü, fakat sağ koldaki Yıldırım Bayezid'in büyük gayreti sayesinde zafer kazanıldı. Gazânâme'ye göre I.Murad, birkaç hasekisiyle gelip cesetler arasında dolaşırken, kendisini cesetler arasına saklamış bulunan Miloş Kobilovic tarafından hançerle yaralandı ve az sonra öldü. İç organları çıkarıldıktan sonra şehid düştüğü yerde gömüldü; daha sonra, Yıldırım Bayezid'in tahta çıktığı sırada idam ettiği oğlu Yakub Bey'in cesediyle Bursa'ya götürülüp Çekirge'deki türbesine defnedildi. Yaralandığı ve öldüğü yere Hudâvendigâr Meşhedi denilen bir türbe yapıldı. (Yakub Bey : I.Murad'ın oğlu) (Kuruluş Dönemi Osmanlı Sultanları (1302-1481))