Ayaktakımı Arasında - Maksim Gorki Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ayaktakımı Arasında kimin eseri? Ayaktakımı Arasında kitabının yazarı kimdir? Ayaktakımı Arasında konusu ve anafikri nedir? Ayaktakımı Arasında kitabı ne anlatıyor? Ayaktakımı Arasında kitabının yazarı Maksim Gorki kimdir? İşte Ayaktakımı Arasında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Maksim Gorki

Çevirmen: Koray Karasulu

Orijinal Adı: На дне

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053322139

Sayfa Sayısı: 126

Ayaktakımı Arasında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Rusya’da on dokuzuncu yüzyıl sonlarında patlak veren ekonomik kriz binlerce işçi ve köylüyü yaşamlarını sürdürecek imkânlardan yoksun bırakmıştı. Gorki’nin krizin vahim sonuçlarının hâlâ hissedildiği bir dönemde yazdığı Ayaktakımı Arasında, hem sosyal hem de manevi açıdan dibe vurmuş insanları konu edindiği yenilikçi oyunlarından biridir. Yazar, Çehov piyeslerindeki *çalkantısız* günlük yaşamın *rafine* havasını bu oyuna aktarırken, farklı dünya görüşlerinin çatışmasını gözlemlediği gerçeklere dayandırır.

Bir zamanlar amaçları olan bu insanları dibe doğru iten dünyanın gaddarlığı ve adaletsizliğidir. Ayaktakımını bizzat yaratan toplum, bununla yetinmemiş; insanlıktan çıkardığı bu *hayaletleri* daha da dibe itmek, hatta yok etmek için elinden geleni ardına koymamıştır. İnsanlar arasındaki kardeşlik, bireyin değeri ve en *hakir* insanda dahi içkin güzellikler unutulup gitmiştir.

Ayaktakımı Arasında Alıntıları - Sözleri

  • Ne aptal insanlar var!
  • "Beklemek boş... Ben hiçbir şeyi beklemem! Her şey oldu zaten! Geçti, bitti! Sonrası yok!"
  • Anna: –Peki ama ya iyileşirsem? Luka: –Neden? Yeniden acı çekmek için mi?
  • "Onurlu yaşamalı insan."
  • Ah, her şeyden nefret etmeye başladım! Bu yaşamdan, bu insanlardan...
  • Al bu kadın evli işte... Haline bak şunun!
  • "Ölüm herkesi rahatlatır..."
  • "Tüm insanlar yeryüzünde fazlalıktır. "
  • "Geçmişe mazi derler..."
  • "Burada efendi falan yok. Hepimiz çırılçıplak, tükenmiş insanlarız..."
  • Beni ilgilendirmez! Onurlu yaşamalı insan!
  • "Üstüme öyle bir basıp ezdiler ki yumuşacık oldum."
  • - bir kızcağız oturmuş, ağlayarak kitap okuyordu. hem de iki gözü iki çeşme! "neyin var yavrum?" dedim. "çok acıklı..." dedi. "acıklı olan ne?" diye sordum; "işte bu kitap" dedi. kitaptaki insanlara acıyormuş. millet nelerle uğraşıyor yahu!.
  • "Yalan, kölelerle efendilerin dinidir... Gerçek ise özgür insanın Tanrısı!"
  • "İnanıyorsan var; inanmıyorsan yok... Neye inanıyorsan o vardır..."

Ayaktakımı Arasında İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Muazzam bir şeydir insan! Tüm başlangıçlar ve sonlar ondadır...": Ayaktakımı Arasında, Maksim Gorki'nin 1901 yılında kaleme aldığı ve üzerinden çok geçmeden 1902 yılında Moskova Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenen tiyatro metnidir. O günden bu güne sık sık dünyanın farklı yerlerinde tiyatrolarda sahnelenen bu eser birkaç farklı yönetmen tarafından beyazperdeye de aktarılmıştır; Gorki’nin en önemli eserlerinden kabul edilmesinin yanı sıra yazarın ilk dönem eserleri arasındadır. Toplamda 4 perdeden oluşan bu oyunda toplumda ayaktakımı olarak kabul edilen, dışlanmış insanların kaldığı pansiyona konuk oluruz. Oyun boyunca bu karakterin arasına katılırız ve neredeyse eser bittiğinde onlardan biri haline geliriz. Çok fazla karakter olmasının yanı sıra her birini katman katman renk renk dokumuştur adeta Gorki, ortak özellikleri sadece ayaktakımına düşmeleri ve de ayyaş olmalarıdır. Bunun dışında her birinin kendi hayat hikayesini, geçmişlerini dinleriz; varsa eğer hayallerini paylaşırlar bizimle. Bu insanları bu hale getiren muhakkak ki toplumdur, dönemin şartlarıdır onları çıkmaza sokan. Bu noktada Gorki’de o çok iyi bildiğimiz ve tanıdığımız toplum eleştirisini buram buram her sayfada görürüz. Bir toplum düşünün ki insanlarından ayaktakımı olarak bir sınıf üresin içinde, mutlaka ters giden bir şeyler vardır. Maddi olarak çıkmazda olan bu insanların aslında en çok yara alan yanları maneviyatlarıdır, insan olarak değerlerin yitirilmesidir. İşte tam bu nokta Gorki yazar oyunu ve bize şunu hatırlatır: Her insan değerlidir. Her insanın içindeki kendi güzelliğini göstermek ister bize ve bunu bu kadar kısa bir metinde, bu kadar fazla ve her biri derinlikli karakterlerle yapar. Bu kadar acı noktalara parmak basarken aynı zamanda bu kadar naif hisler uyandıran bir eser uzun zamandır okumamıştım, teşekkürler Maksim Gorki. Her insanın içindeki o biricik ışığı görmek isteyen herkese tavsiye ederim, (Beyza)

Gorki’yi ve eserlerini inanılmaz çok seviyorum. Doğup büyüdüğü, yetiştiği koşullar hakkında biyografisini okuduğum için az çok fikrim var. Okuduklarımın bana kattıklarını göz önüne alarak söylüyorum ki bu kurgunun arkasında çok yaşanmışlıklar, bir şeylere şahit olunmuşluklar var. Yoksulluk, umutsuzluk, çaresizlik,açlık, şiddet, alkol vs. Kötü yaşam koşullarında aklınıza ne gelirse yer verilmiş. Bu kesimin psikolojisini, hayatta kalma çabasını, öfkesini, boş vermişliğini o dönem Rusya’nın da bir nevi aynası olacak şekilde aktarmış bize yazarımız. Kitaba başladığımı hatırlıyorum. Ve hissettiklerimi. Gerisi yok. Aralar yok. Başladı ve bitti, aktı gitti. (Ecem Akgül)

Devrimci romantik Maksim Gorki! Gerçek adıyla: Aleksey Maksimoviç Peşkov. Beşinde yetim onbirinde öksüz kalmış. Her işe girmiş çıkmış. Ayaktakımının ayakkabılarını tamir etmiş. 1892de bir gazetede yazmaya başlamış ve bir isim seçmiş kendine Gorki! Rusça anlamı acı demek. Tek kelimelik özet hayatının. ‘Toplumun dibine itilmiş’’ insanların hikayesi. Kaybedenlerin, tutunamayanların, umutlarını yitirmiş evsizlerin hikayesi. Alın okuyun, imkanınız varsa izleyiniz efendim. (Ebru)

Kitabın Yazarı Maksim Gorki Kimdir?

1892 yılında Tiflis'te, Kafkasya Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça'da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895'te St. Petersburg'da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.

Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki'nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri (Очерки и рассказы) çok beğenilir ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayılır. İlk romanı Foma 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefik tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürür. 1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında St. Petersburg'da yaşar. Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıkmış ve bu yüzden birçok kez tutuklanmıştır. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kalmıştır. 1901'de Fırtına Kuşunun Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti.

Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin'le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluşmuştur.

1902 yılında Rusya Edebiyat Akedemisi'ne seçilir. Ancak Çar II. Nikolas buna izin vermez. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto eder ve Akademiden ayrılır.

Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi'nde kısa bir süre daha hapis kalır. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazar.

Oğlunun Mayıs 1935'teki ani ölümünü takiben Gorki de, 1936 yılında Haziran ayında öldü. Her ikisinin de ölümü şüphe altındadır. Zehirlendikleri iddia edilmiş, ama bu iddia hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Gorki'nin cenaze töreninde tabutu taşıyanlar arasında Stalin ve Molotov da yer alacaklardır.

1938'de Buharin'in mahkemesinde Gorki'nin NKVD başkanı Yagoda tarafından öldürüldüğü itiraf edilmiştir.

Maksim Gorki Kitapları - Eserleri

  • Ana
  • Ekmeğimi Kazanırken
  • Benim Üniversitelerim
  • Arkadaş
  • Çocukluğum
  • Üçler

  • Foma
  • Özgürlük
  • Soytarı
  • Bozguncu
  • Fırtınanın Habercisi
  • Taşralı Oblomov Matvey Kojemyakin 1. Cilt
  • Taşralı Oblomov Matvey Kojemyakin 2. Cilt

  • Mujik
  • Yol Arkadaşım
  • Ayaktakımı Arasında
  • Küçük Burjuvalar
  • Aşk Rüyası
  • Yaşanmış Hikayeler
  • Yararsız Bir Adam

  • Serçecik
  • Bozkırda
  • Ekmek İşçileri
  • Günlüğümden Notlar
  • Acı Günler
  • İnsanlarımız
  • Tolstoy'dan Anılar

  • Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (1. Cilt)
  • Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (2. Cilt)
  • Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (3. Cilt)
  • Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (4. Cilt)
  • Makar Çudra - Çelkaş - Yol Arkadaşım
  • Edebiyat Yaşamım
  • Hainin Anası

  • Zulüm
  • Öyküler
  • Sıkıntı
  • Seçilmiş Öyküler
  • Halkın İçinde
  • Amerika’dan İtalya’ya
  • Seyirciler

  • Yirmi Altı Adam ve Bir Kız
  • Matvey Kojemyakin
  • Üç Uzun Öykü
  • Artamonovlar
  • Edebi Portreler
  • Dede ile Torunu
  • Güneşin Çocukları Barbarlar

  • Stepte
  • Endişe Verici Bir Kitap
  • Gorki’nin Mektupları
  • Konovalov
  • Hapiste
  • Varenka Olesova
  • Ana - İki Şehrin Hikayesi

  • Mujik ve Öyküler
  • Karşılık Görmiyen Aşk
  • Lenin'den Anılar
  • Küçük Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi
  • Danko'nun Yüreği
  • Çanlar Çalınınca
  • Sovyet Öyküleri 2

  • Makar Çudra
  • Toplu Oyunları 1
  • Toplu Oyunları 3
  • Toplu Oyunları 2
  • Şahin Türküsü
  • Buzların Çözülüşü
  • Münzevi

  • Güneş Çocukları
  • İki Oyun: Richard Waverly Davası / Sonuncular
  • Gorki - Otobiyografik Üçleme
  • Unutulmuş Hayatlar
  • Sürgün
  • Körlerin Türküsü
  • Fırıldaqçı

  • Mavi Bir Yaşam
  • İki Arkadaş
  • Anılar&Mektuplar
  • Çelkaş
  • Seçilmiş əsərləri, Birinci cild
  • Hayat Kadını Tereza

Maksim Gorki Alıntıları - Sözleri

  • Haklısın, bizimkiler hikaye uydurmada pek ustadır... Hayatında hiçbir güzel şey bulunmayan bir insanın bir hikaye uydurup gerçekmiş gibi anlatmasında ne kötülük var? Anlatır, masalına kendi de inanır, bir parça avunur. Çok insan böyle yaşar. Engel olamazsın buna... (Konovalov)
  • "... na dinya çewt vıraziya." (Ekmek İşçileri)
  • Mən dünyaya razılaşmamaq üçün gəlmişəm (Seçilmiş əsərləri, Birinci cild)
  • Ruslar, çalışmaya hayrandır, ama ona inanmazlar. Hareketli bir yazar, örneğin bir Jack London, Rusya'da çıkamazdı. (Edebiyat Yaşamım)
  • “Sıcaktan, gürültüden ve yorgunluktan bunalmış, sırtlarındaki paçavraları sürükleyerek sağa sola koşuşan insancıklarla; kocaman gövdeleri güneş altında parıl parıl parlayan makineler arasındaki ayrım korkunçtu. Oysa bu makineleri insanlar yaratmıştı. Üstelik onları harekete geçiren şey de, motordan önce yine insan gücüydü.”.. (Çelkaş)
  • --- Ne kadın be, diye mırıldandı Mişa. Nasıl çalışmış ömür boyu, nasıl sevmiş. Basit ama dokunaklı bir hikaye...!" (Sürgün)

  • Gençliğin verdiği çoşkunlukla kişiliği yepyeni hislerle dolup taşıyordu... (Sürgün)
  • "Tüm insanlar yeryüzünde fazlalıktır. " (Ayaktakımı Arasında)
  • Hepimiz birbirimize hiç değilse görünüşte inanıyorduk. İçten inanmaya gelince, biz kendimize bile zor inanıyorduk. (Şahin Türküsü)
  • “İnsan uzun yaşamaya değil de elden geldiğince çok yaşamaya bakmalıdır.Beş şişe kırmızı şarap yerine bir şişe şampanya içmek hiç kuşku yok ki, daha iyi idi.” (Aşk Rüyası)
  • Bəli...İnsana inanmayın! Çünki o həmişə özündən danışdıqda, yalan danışır! Bədbəxtliyə düşəndə də yalan danışır ki, özünə qarşı çox mərhəmət hissi oyandırsın, xoşbəxt olanda da yalan danışır ki, ona daha çox həsəd aparsınlar, hər bir halda yalan danışır ki, özünə qarşı diqqəti artırsın.. (Fırıldaqçı)
  • belki de düşünce,maddenin bir tür rahatsızlığıdır... (Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (4. Cilt))
  • " Çok inançlısın dostum, inanıyor ve güveniyorsun. Ama insanlar çiğ süt emmiştir; onlara güvenmek, onlara inanmak akıl kârı değildir, tehlikelidir, anlayacaksın." (Ekmek İşçileri)

  • Beni hayatın aşkı mahvetti... Hayatı sevdiğim için bir budalaymışım ben... (Arkadaş)
  • Hepimiz birer kahramanız, diyordu, çünkü ölüme mahkûm olduğumuzu kafamızdan atmayı becerebiliyoruz. (Karşılık Görmiyen Aşk)
  • Denizde yangın var! (İnsanlarımız)
  • Bizi kandırmak için Tanrı'yı bile araç olarak kullanmaktan çekinmiyorlar. Ruhumuzu öldürmek istediklerinde onu, yalan ve iftira içinde bırakıyorlardı. ''Bir politikacı, dinden bahsediyorsa bil ki birilerini kandırmaya çalışıyordur.'' (Halkın İçinde)
  • Yaşam kitaplarda asla gerçekte olduğu gibi tasvir edilmez... (Küçük Burjuvalar)
  • "Her sabah nereye gittiğini bilmeden bir işe giden, her akşam nereden çıktığını bilmeden bir işten çıkan, sevmediği hayatı yaşayan, sevmediği işi yapan, sevmediği kişilerle yaşayan, kalabalıklar yüzünden yaşamaya karşı ne bir sevgi, ne de bir sevgisizlik işareti olmadan gelip geçen... Her akşam evinin dört duvarı arasına sanki bir mezara girermiş gibi giren, gecelerini bir sıkıntı yorganının altında yalnız ya da yanındaki yabancı gövdeyle geçiren bütün ölü kentlerin, ölü doğmuş çocukları! Size bu ölü yaşamı hazırlayan "sermaye sahibi egemen sınıftır", bu acımasız oyunun varlığı siz izin verdiğiniz sürece sürecektir." (Günlüğümden Notlar)
  • Yaşam kitabının bir sayfası daha okundu. (Klim Samgin'in Yaşamı 40 Yıl (3. Cilt))