Babalar ve Oğullar - Jale Parla Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Babalar ve Oğullar kimin eseri? Babalar ve Oğullar kitabının yazarı kimdir? Babalar ve Oğullar konusu ve anafikri nedir? Babalar ve Oğullar kitabı ne anlatıyor? Babalar ve Oğullar PDF indirme linki var mı? Babalar ve Oğullar kitabının yazarı Jale Parla kimdir? İşte Babalar ve Oğullar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Jale Parla
Yayın Evi: İletişim Yayıncılık
İSBN: 9789754700770
Sayfa Sayısı: 157
Babalar ve Oğullar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tanzimat romanının epistemolojik temelleri üzerine bu inceleme, Türk romanının doğum evresinde, Tanzimat aydını veya genel olarak tahsilli bireyinin ruh dünyasını, baba-oğul ilişkisi izleğinde tasvir ediyor. Tanzimat romanının oğulları, geleneksel İslam kültürünü simgeleyen bir babanın yokluğunda, bu değer sisteminin vesayetini üstlenirler. Mutlakçı dünya görüşünü, otoriter ve muhafazakar bir toplum telakkisini sürdürürler. Toplumda padişahın, ailede babanın üstlendiği vasîliği edebiyatta “yazar”a yüklerler.
Babalar ve Oğullar Alıntıları - Sözleri
- Zaten yazı yazmak için görmek ve duymak lazımdır.
- Bundan başka hikâye yazmakta bir vazife daha vardır. O da yalnız muhatabı ıslah etmek veya eğlendirmek için münasebetli münasebetsiz, akla ne gelirse söylemek tarzı kudema* pesendanesi** terk ile tabiatı beşeriyenin tahliline çalışmaktır. *Eskiler. **Beğenecek yolda, beğenmek suretiyle.
- Tanzimat romanında ruh ve beden yalnızca birbirinden ayrı varlıklar değil, birbirine karşıt varlıklardır.
- Tanzimat romanında eğitici ve yorumlayıcı bir yazar sesi anlatıma sürekli müdahale eder. Bu müdahaleci anlatım bir taraftan meddah geleneğine dayanırken, diğer taraftan da Tanzimat yazarlarının nesnelliği amaçlamayan öznel dünya görüşleriyle beslenir.
- Tanzimat yazarlarının öğretici üslubu, benimsedikleri çok yönlü babalık rolüyle açıklanmalıdır.
- Mehpeyker şimdi ‘‘nuranî bir bir cemâl’’e sahiptir, ‘’beyzi çehreli güzel’’dir. (Hani yılan kadındı?)
- Şair nedir? Tabiatın en sevdalı zamanlarındaki hazin hazin tebessümlerinden yaratılmış bir mahluk!...
- Mülemmanın sözlük anlamı, alaca, renk renk, her dizesi başka dilde manzume, sıvanmış, bulaşmış olarak veriliyor.
- Müşahedat’a yazdığı önsözden de anlıyoruz ki, doğalcı yazarları, romanı ciddiye aldıkları, gözleme önem verdikleri, gerçeği yansıtmak istedikleri için beğeniyor, ama yaşamın sadece çirkinliklerini, toplumdaki ahlaksızlıkları, kötülükleri sergileyip iyi, güzel ve yüce olandan hiç söz etmemelerini doğru bulmuyor. Doğalcı romanlara bakılırsa, diyor Ahmet Mithat, Fransa'da erdem denen şey kalmamış, fuhuş, sefahat ve sefaletten başka bir şey yok. Gerçek bu değil oysa; yazar eğer gerçekliği yansıtacaksa yalnız kötüyü, çirkini değil iyiyi ve güzeli de anlatmalı.
- Roman, Osmanlı kültürüne 19.yüzyılın son otuz yılında, 1870-1890 yılları arasında girdi.
Babalar ve Oğullar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
1839 da Tanzimat’ın ilanıyla romanlarımızda birtakım yönelmeler olur. Bu yönelmeler ya tamamen Batıyı almak ya da kendi özümüzle devam ettirmek şeklinde iki kola ayrılır . Burada asıl sorun yönelim şekilleri değil , her iki türün de aslında geçerli bir çözüm vermeyeceğidir . Tamamen Batıyı benimseyemeyeceğimiz gibi kendi kültürümüzle de bir götüremeyiz ancak , bu yeniliklere karşı yerinde saymak da olmaz . Tek çözüm öze göre yeniliktir . Kendi değerlerinden doğan yenilikler Batının getireceği değerlerden daha zengin ve daha temellidir . Bu soruna Mehmet Kaplan “Nesillerin Ruhu” adlı eserinde de değinmiştir ve oldukça da haklı bir görüştür . İşte bu arayışlar ve yönelimler de sanatçıları bu perspektiften baktırır . Bir eksiklik , boşluk içine düşen sanatçılar “Baba” kavramı altında eksik yönü vurgulayıp eserlerindeki karakterleri de bu şekilde yansıtırlar ki Jale Parla eserini bu çerçeve de oluşturup buna yönelik örneklemelerde bulunmuştur . Dönem eserlerindeki karakterlerde genel olarak bir baba boşluğu ya da babanın hiç olmaması onları kötü ve yanlış olaylar içine çeker . Burada baba kendi kültürümüzün özünü temsil eder . Her ne kadar sağlam noktalara değinilmiş olsa da kitapta öne sürülen eserlerden yapılan alıntılar Farsça - Arapça tamlama ve kelimelerden alınmış olması yazarın kanıtlarını hem gölgeliyor hem de okuyucuya kopukluklar yaşatıyor . Bu anlaşılmayan tamlamalar, eseri bir bakıma eksik bırakır . (Bediha ALÇI)
Türk romanın doğuşunu inceleyen bir yapıt denebilir ki Tanzimat romanlarını incelemiştir. Edebiyat açısından kitaplığınızda bulunması gereken bir eser bence. Kitabı okurken eserler üzerine yapılan yorumlarda öyle ayrıntılar var ki dikkat çekilen, düşünmeden edemedim, incelenen söz konusu eserlerin yazarları gerçekten bu ince ayrıntıları hesaplayarak mı yazdılar, ya da öylece yazdılar da eserleri inceleyen otoriteler üstlerine vazife alarak bu ayrıntıları yazarın hesapları gibi ortaya döktüler. Biraz çelişkiye düşsem de, inancım hiçbir şeyin hesapsız yazılmadığı üzere. Kitabın sonunda üç sayfalık kaynakça var ki bu da eser hazırlanırken harcanan emeği gösteriyor. Dolayısıyla önemli bir kitap, tavsiye ederim. Tek sıkıntı, kitap içinde değinilen eserlerden yapılan alıntılar ki üzüntü verecek derecede anlayamadığım, anlayamayacağınız -bir nesil olarak koptuğumuz- bir dilin olması. (ihtiyar)
Jale Parla'nın Tanzimat romanlarını incelediği eseri. Bu kitap bence Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri tarafından muhakkak okunmalı. Kitapta Namık Kemal, Ahmet Mithat, Recaizade Mahmut'un eserlerinden bahsediliyor. Tanzimat romanındaki ortak özellikleri eserlerden alıntılar yaparak başarılı bir şekilde gözler önüne sermiş. Baba faktörünü, romanlarda baba olmadığında evlatların nasıl bocalayarak yanlış yollara saptığını ve bunu Osmanlı ile bağdaştırarak anlatmış. Son bölümünde ise Araba Sevdası'nı ayrıntılı olarak incelemiş. Derslerde yararlanacağım bir kaynak kitap. Notlar alarak okudum. Keyifli okumalar. (Gamze T. Yaşar)
Babalar ve Oğullar PDF indirme linki var mı?
Jale Parla - Babalar ve Oğullar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Babalar ve Oğullar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Jale Parla Kimdir?
1945'te İstanbul'da doğdu. 1964'te Arnavutköy Amerikan Koleji'ni, 1968'de Robert Kolej'in Karşılaştırma Edebiyat Bölümü'nü bitirdi. 1978'de Harvard Üniversitesi'nden anadalı İngiliz Edebiyatı, yandalları Fransız ve Alman Edebiyatları olmak üzere Karşılaştırmalı Edebiyat doktorası aldı. 1976-2000 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Bilgi Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı edebiyat Bölümü'nde öğretim üyesidir.
Jale Parla Kitapları - Eserleri
- Babalar ve Oğullar
- Don Kişot'tan Bugüne Roman
- Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik
- Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram
- Kadınlar Dile Düşünce
- Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret
- Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım
Jale Parla Alıntıları - Sözleri
- Doğu hakkında Batı'nın ürettiği söylem egemen olduğu sürece Doğu'nun ancak bu söylem ve bu söylemin mitleriyle yansıtılacağı, irdelememiz gereken bir olgu olarak kalacaktır. (Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik)
- Gilbert ve Gubar'a göre "eger çağdaşımız kadın yazarlar, hiç çekinmeden kalemi ellerine alabiliyorlarsa bunu 18. ve 19. yüzyılda tekbaşlarına savaşmış annelerine borçlular," der. Öyle bir tek başınalık ki hastalık gibi, öyle bir yabancılaşma ki delilik gibi, öyle bir görmezlikten gelinme ki felç gibi gelmiştir onlara. (Kadınlar Dile Düşünce)
- Kitaplar aynı olsa da, her yeni okur ve yeniden okumayla yenileşirler. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
- Doğu her şeyden önce bir tezatlar ülkesidir. Orada en korkunç suçlarla en arı bir masumiyet, en affetmez tabularla en çıldırtıcı duyusallık ve yasak zevkler, efendilikle kölelik, kişiliklerde yoğun çelişkiler birlikte bulunur. (Efendilik, Şarkiyatçılık ve Kölelik)
- Sabah, daha şafak sökmeden Don Kişot handan ayrılır. Zayıfların ve ezilmişlerin imdadına yetişecektir ya, yolda uşağını kırbaçlayan bir çiftçiye rastlayınca, hiç tereddüt etmeden çiftçinin üzerine sürer atını ve çocuğu kurtarır. Ama hiç hesaplamadığı bir şey olur; o arkasını döner dönmez çiftçi çocuğu tekrar ağaca bağlayıp iki misli döver. Bu olay, Cervantes'in sorumsuz idealizme yönelttiği bir eleştiri olarak yorumlanmıştır. Nitekim, daha sonra Andres (dayak yiyen çocuk) tekrar Don Kişot'a rastladığında, onun kurtarıcılığı yüzünden yediği feci dayağı hatırlayarak bütün gezgin şövalyelere lanet okuyacaktır. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
- Öyleyse Turgut Özben’in önünde iki başkalaşım yolu vardır: Bir disconnectus erectusa dönüşmek ya da intihar etmek. Turgut, birinci yolu seçecektir. Ancak Selim Işık ile Hikmet Benol tercihlerini intihardan yana kullanacaktır. (Türk Romanında Yazar ve Başkalaşım)
- Edebi değeri yüksek, gerçek sanat eseri olan bir metin, sanatsal nitelikleri ve iletmek istediği anlamla mükemmel bir bütündür; sessiz ama konuşmayı bekleyen sanat nesnesidir o; erişilmez değildir ama erişilmesi güçtür. (Don Kişot'tan Bugüne Roman)
- Romanın başlıca yazın türü haline geldiği on sekizinci yüzyılda romancı bilinmeyen okurla buluşmanın heyecanı içindedir. Bilinmeyen okur diyorum çünkü bu yüzyılda artık İngiltere'de başlayıp Fransa'ya ve oradan Avrupa'ya yayılan epistemolojik devrim tamamlanmış bilme biçimleri Newton, Hobbes, Locke, Hume'un yazılarında öne sürdükleri yepyeni bir dünya(bilme nesnesi) ve yepyeni bir insan(bilen özne) ile belirlenmeye başlamıştır. (Don Kişot'tan Bugüne Roman)
- Tanzimat romanında eğitici ve yorumlayıcı bir yazar sesi anlatıma sürekli müdahale eder. Bu müdahaleci anlatım bir taraftan meddah geleneğine dayanırken, diğer taraftan da Tanzimat yazarlarının nesnelliği amaçlamayan öznel dünya görüşleriyle beslenir. (Babalar ve Oğullar)
- Feminizmin en temel saptamalarından biri, kadınların erkekler tarafından yapılmış bir dil içinde yaşamak zorunda olduklarıydı. Bunun en azından bir anlamı, kadınların sessizliğinin, sürekli olarak onlar hakkında ve onlar üzerinden, onların dolayımıyla konuşan bir dil tarafından tanımlanması ve güvence altına alınmasıdır. (Kadınlar Dile Düşünce)
- Gerçeğin taklidi , bize o gerçek hakkında , bilimin sağlayamadığı türden bir bilgi sağlar : Sanatla ulaşılan varoluş bilgisi. (Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret)
- Tanzimat romanında ruh ve beden yalnızca birbirinden ayrı varlıklar değil, birbirine karşıt varlıklardır. (Babalar ve Oğullar)
- Bir kaygı ve kuşku dönemidir hızlı değişim dönemleri. İşte bu derin kuşku ve kaygılardan en çok sanat yararlanır; çünkü yaratıcılık bu tür kaygılı ve kuşkulu hesaplaşmalardan beslenir. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
- Yeldeğirmenleriyle savaş bölümü, edebiyat eleştirisinde Don Kişot'a geniş bir yer açmış Harry Levin'e göre, birbirine tümüyle zıt iki epistemolojinin, Ortaçağ mutlakçılığıyla Rönesans ampirizminin çarpıştığı ilk olaydır. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
- Müşahedat’a yazdığı önsözden de anlıyoruz ki, doğalcı yazarları, romanı ciddiye aldıkları, gözleme önem verdikleri, gerçeği yansıtmak istedikleri için beğeniyor, ama yaşamın sadece çirkinliklerini, toplumdaki ahlaksızlıkları, kötülükleri sergileyip iyi, güzel ve yüce olandan hiç söz etmemelerini doğru bulmuyor. Doğalcı romanlara bakılırsa, diyor Ahmet Mithat, Fransa'da erdem denen şey kalmamış, fuhuş, sefahat ve sefaletten başka bir şey yok. Gerçek bu değil oysa; yazar eğer gerçekliği yansıtacaksa yalnız kötüyü, çirkini değil iyiyi ve güzeli de anlatmalı. (Babalar ve Oğullar)
- "erkekler de feminist eleştirmen olabilirler, ama olmasınlar, kadınların kendi adına konuşma hakkına saygı göstererek kenara çekilsinler, kadın okur konumunu işgal etmesinler” türünden bir talepte bulunmanın da anlamsız olduğu kanısındayım. Hiçbir eleştiri yönteminin uygulanması herhangi bir topluluğun iznine bağlı olamaz. Kaldı ki insanlar kendi görüşlerini başkalarını ikna etmek, destek bulmak için açıklar ve savunurlar, başkalarının kendilerine katılmalarını engellemek için değil. (Kadınlar Dile Düşünce)
- İçgörüden yoksun öngörü yalnızca yanıltır , şaşırtır. (Orhan Pamuk'ta Yazıyla Kefaret)
- Bir ideale ne kadar yaklaşmak isterseniz, ondan o kadar uzaklaşır, hatta onu öldürürsünüz. (Don Kişot: Yorum, Bağlam, Kuram)
- Tanzimat yazarlarının öğretici üslubu, benimsedikleri çok yönlü babalık rolüyle açıklanmalıdır. (Babalar ve Oğullar)
- Bundan başka hikâye yazmakta bir vazife daha vardır. O da yalnız muhatabı ıslah etmek veya eğlendirmek için münasebetli münasebetsiz, akla ne gelirse söylemek tarzı kudema* pesendanesi** terk ile tabiatı beşeriyenin tahliline çalışmaktır. *Eskiler. **Beğenecek yolda, beğenmek suretiyle. (Babalar ve Oğullar)