Baharistan - Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Baharistan kimin eseri? Baharistan kitabının yazarı kimdir? Baharistan konusu ve anafikri nedir? Baharistan kitabı ne anlatıyor? Baharistan PDF indirme linki var mı? Baharistan kitabının yazarı Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami kimdir? İşte Baharistan kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami

Derleyen: Adnan Karaismailoğlu

Yayın Evi: Akçağ Yayınları

İSBN: 97897533838440

Sayfa Sayısı: 164

Baharistan Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Câmî (öl. Herat 1492) Baharistan’ı Şirazlı Sâ’dî’nin mensur-manzum Gülistan isimli kitabını örnek alarak yazmıştır. Eserde, dünya hayatı için gerekli görülen bilgi, görgü ve öğütler, zevkle okunacak şekilde bir araya getirilmiştir.

Baharistan:

1. Sufilerin örnek davranış ve sözleri,

2. Faydalı nükteler ve öğütler içeren hikmet ve hikâyeler,

3. Yönetim usülleri ve idarecilerin davranışları,

4. Cömertlik ve cömertler,

5. Aşk ve aşıklarla ilgili bilgi ve hikâyeler,

6. Lâtifiler,

7. Şiir ve bazı şairler hakkında bilgiler,

8. Hayvanların dilinden hikâyeler adlı bölümlerden oluşmaktadır.

BAHARİSTAN’dan:

ŞAKA: Karanlık bir gecede kör bir kişi elinde bir kandil ve omuzunda testi yolda yürüyordu. Densiz bir kişi ona yaklaştı ve “Ey cahil! Sana göre gece gündüz aynıdır. Aydınlık ve karanlık senin gözünde beraberdir. Bu kandilin ne faydası var?” dedi. Kör kişi güldü ve: “Bu kandil kendim için değildir. Bana çarpıp testimi kırmasınlar diye senin gibi akılsız ve gönül gözü körler içindir.” dedi.

HİKMET: Üç iş, üç toplulukta çirkin görünür: Padişahlarda sertlik, bilginlerde mala karşı hırs, zenginlerde cimrilik..

HİKMET: Dünya adaletle imar edildiği gibi, zulümle de harap olur. Adalet, bulunduğu alandan binlerce fersah uzaklığa aydınlık verir. Zulüm de, yerinden binlerce fersaha karanlık verir.

Baharistan Alıntıları - Sözleri

  • Zindanların en darı ahlakı ahlakına uymayan insanlarla oturmaktır.
  • “Kılıcının kını, düşmanına, “Gönlümün sırrı, senin başının kaderi olsun” dedi.”
  • Aşk, söylenemeyen ama iki yüz perdenin arkasından da olsa gizlenemeyen bir sırdır
  • Gönül öyle bir aşk intihap et ki hesap gününde o aşk ile cennete giresin orada karar tutasın.
  • Cahiller tabiatlarının arzularına göre hareket ederler.
  • Ben burada çok kaldığım için hakir oldum evet bir yerde çok kalanlar aziz iken hakir olurlar.

Baharistan İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bizi adi olanın üstüne çıkaran hakiki bilge sözlerin çok seyrek olarak fark edilen ne büyük bir değeri olduğunu insan ancak uzun bir ömür geçirirse bilir. J. F. Rochlitz’e, 29.3.1801 yazar/i877 / kitap/kitap--28195 (zaimoğlu mehmet)

Molla Câmî Baharistan’ı,"Yeni bilgileri, terimleri öğrenmenin yeni yetişmekte ve henüz sıkıntı görmemiş olan çocuklar için ağır bir yük olacağını, gönüllerine korku vereceğini düşündüğünden; onların gönüllerini ferahlandırmak ve hoş tutmak " amacıyla Şirazlı Sâ’dî’nin Gülistan isimli eserini örnek alarak kaleme almıştır. Eser, dünya hayatı için gerekli öğütler, sufilerin örnek davranış ve sözleri, adelet ve cömertlik ile ilgili hikmetler, latifeler, aşk ve aşıklar ile ilgili hikayeler, mükemmel beyitlerden oluşmakta. İnsan ruhuna iyi gelen, şahane bir eser. Öğütler, hikâyeler, latifeler ve beyitler çok güzel. Ara ara dönüp tekrar okunabilir. Özellikle eski edebiyat sevdalılarına tavsiye ederim. Yalnızca tercümenin çok sade olduğu bu sebeple de derin anlamı ve estetik zevki kırdığı kanaatindeyim. (Beyzanur Akgül)

Molla Câmî, Bahâristân adlı eserinde en önemli meselenin Adalet olduğunu şöyle ifade ediyor: "Adalet ve insaf öğren çünkü memleketi korumakta küfür ve din, adalet kadar işe yaramaz. * Dünyanın düzeni için dinsiz adalet, dinli idarenin zulmünden daha iyidir. (Engin Demirci)

Baharistan PDF indirme linki var mı?

Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami - Baharistan kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Baharistan PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami Kimdir?

Nuruddin Abdurrahman b. Nizamiddin Ahmed b. Muhammed el-Cami. 23 şaban 817' de (7 Kasım 1414) Horasan'ın Cam şehrinin Harcird kasabasında doğdu. Daha çok Molla Cami unvanıyla tanınır. Birinci divanının mukaddimesinde Câm şehrine nisbetle ve Ahmed-i Namekiyi Cami'nin (ö. 536/ 1141) hatırasına saygısının bir ifadesi olarak Câmi mahlasını aldığını söyler. İsfahan'dan Horasan'a göç eden dedesi Şemseddin Muhammed, burada İmam Muhammed b. Hasan eş-Şeybani (ö. 189/ 805) neslinden gelen birinin kızıyla evlenmiş, bu evlilikten babası Nizameddin Ahmed dünyaya gelmiştir. Câmi ilk tahsiline babasının yanında başladı. Babası Herat'a gidip Nizamiye Medresesi'ne müderris olunca (823/ 1420) öğrenimini orada sürdürdü. Devrinin meşhur âlimlerinden Mevlana Cüneyd-i Usûli'den Arap dili ve edebiyatının temel eserlerini okudu. Ardından Seyyid Şerif el-Cürcani'nin öğrencisi Ali es-Semerkandi ile Teftazani'nin öğrencisi Şehabeddin Muhammed el-Cacermi gibi ünlü bilginlerin derslerine devam etti. Daha sonra Uluğ Bey zamanında büyük bir ilim merkezi haline gelen Semerkant'a giderek orada dokuz yıl kaldı. Uluğ Bey Medresesi'nde Bursalı Kadızade-i Rümi'den (ö. 841/1437) riyaziyyat dersleri aldı. Bu arada Mevlana Fethullah-ı Tebrizi'nin derslerinden de faydalandı. Keskin zekâsı, yeteneği, ilmi meseleleri anlatma gücü ve görüşünü çok açık olarak ortaya koyabilme kabiliyeti sayesinde herkesin hayranlığını kazandı. Kâşifi, Reşahat'ta Câmi'nin tahsiliyle ilgili hayret verici hatıralar nakleder. Ünlü astronomi ve matematik âlimi Ali Kuşçu Herat'a gittiğinde Câmi'ye astronomiyle ilgili zor sorular sormuş, cevabını hemen alınca hayranlığını gizleyememiş, onunla riyazi meseleler üzerinde çalışmalar yapmış ve kendisini takdir etmişti. Genç yaşta döneminin bütün ilimlerine vakıf olmasına rağmen bu ilimler Câmi'yi tatmin etmedi. Semerkant dönüşünde Nakşibendî şeyhlerinden Sa'deddin-i Kaşgari'ye intisap etti. Onun vefatından sonra (860/ 1456) halefi Hace Ubeydullah Ahrar'a bağlandı. Ubeydullah ile birkaç defa görüştü. Ayrıca mektuplaşmak suretiyle kendisiyle devamlı temasta bulundu. Manzum ve mensur eserlerinin çeşitli yerlerinde onu her fırsatta öven Câmi ölümünde de (895/1490) uzunca bir mersiye kaleme aldı. Ubeydullah Ahrar'ın Câmi üzerindeki tesirinin diğer Nakşi şeyhlerinden daha fazla olduğunda şüphe yoktur. Câmi 877'de (1472) hacca gitmek için Herat'tan ayrıldı. Bu yolculuk sırasında Bağdat'ta iken bazı Şiiler Silsiletü'z-zeheb mesnevisinin Ehl-i beyt sevgisiyle ilgili bölümünü tahrif ederek Câmi'nin aleyhinde kullanmak istedilerse de Câmi Ehl-i beyti sevmenin Kur'an'ın emri olduğunu söyledi ve Silsiletü'z-zeheb'in Ehl-i beyt'le ilgili bölümlerini okuyarak muarızlarını susturdu, orada bulunan alimlerin takdirini kazandı. Hac dönüşünde Tebrize gitti. Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ın Tebriz'de kalmasını istemesine rağmen oradan ayrıldı. 18 Şaban 878 (8 Ocak 1474) tarihinde Herat'a döndü. Burada Sultan Hüseyin Baykara'nın kendisi için yaptırdığı medresede Arap dili ve edebiyatı, hadis ve tefsir dersleri okuttu. 18 Muharrem 898 (9 Kasım 1492) cuma günü Herat'ta vefat etti. Cenazesi, başta Hüseyin Baykara ve Ali Şir Nevai olmak üzere devrin bütün ileri gelenlerinin iştirakiyle kaldırıldı, şeyhi Sa'deddin-i Kaşgari'nin kabrinin yanına defnedildi.

Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami Kitapları - Eserleri

  • Baharistan
  • Baharistan'dan Seçmeler
  • Evliya Menkıbeleri
  • Ney'in Feryadı / Nay-Name
  • Sırlar Denizi Lüccetül Esrar
  • Sufilere Armağan
  • Peygamberlik Müjdeleri ve Mucizeleri
  • Salaman ve Absal
  • İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr)
  • Aşk ve Şaraba Dair
  • Seyr u Sülûk ve Vahdet-i Vücûda Dâir Levâyih
  • İtikadname
  • Ariflerin Tesbihi
  • Şerh-i Rubaiyyat
  • Üzüm Çubuğu Yaratılmadan Evvel...

Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami Alıntıları - Sözleri

  • Hamd âlemlerin Rabbi Yüce Yaratıcımızadır. (Peygamberlik Müjdeleri ve Mucizeleri)
  • . Göz ve kulak hayvanda da bulunur, akıl ve zekâ insana özgüdür. Kader, yarım arpa zekâyı ikiyüz harman som altına satmıştır. Molla Câmiî (Salaman ve Absal)
  • Fena, Hakk'ın varlığının zuhûrunun, bâtina gâlip gelmesi sebebiyle, Hak'tan başkasına şuurun kalmamasından ibârettir. Fenâ-yı fenâ ise bu şuursuzluğun da farkında olunmamasıdır. Âşikârdır ki fenâ-yı fenâ; fenâda münderiçtir, çünkü fenâ sâhibi fânî olduğunun şuûrunda olursa zaten fenâ sâhibi olmuş olmaz, şöyle ki fenâ sıfatı ve fenâ ile nitelenmiş olmak, mâsivâ-yı Hak kabîlindendir; dolayısıyla fenânın farkında olmak, fenâya aykırıdır. (Seyr u Sülûk ve Vahdet-i Vücûda Dâir Levâyih)
  • «Rabbimin kelimelerini yazmak İçin denizler mürekkep olsa; Rabbimin kelimeleri bitmeden denizler tükenir.. İsterse, onun bir misli daha gelsin..» (Evliya Menkıbeleri)
  • Her değersizin sevgisini nasıl huy edineyim? Her kıbleye nasıl yöneleyim? (İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr))
  • * Dünyanın vefası yoktur, önce insana tatlı yüzünü gösterip mutluluk vadeder, sonra kendisine bağlananı yarı yolda çaresiz bırakıp yoluna başkalarını aldatmakla devam eder. * (Sırlar Denizi Lüccetül Esrar)
  • Cahiller tabiatlarının arzularına göre hareket ederler. (Baharistan)
  • Resûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem] bizleri cimrilikten sakındırarak şöyle buyurmaktadır: "Cimrilikten sakının. Çünkü cimrilik sizden önceki milletleri helâk etti." (Sırlar Denizi Lüccetül Esrar)
  • Gönül öyle bir aşk intihap et ki hesap gününde o aşk ile cennete giresin orada karar tutasın. (Baharistan)
  • Tek kalpli, tek yönlü, tek yüzlü ol. Dünyanın iki yüzlülerinden uzaklaş. (Ariflerin Tesbihi)
  • Nitekim, Davud aleyhisselama şöyle bir hitap gelmiştir: - Bir Hak talibi görürsün; onun hizmetçisi ol. Bu taife, farz namazları eda ettikten sonra: tüm vakitlerini, Hak talihlerinin kalblerini dünya derdinden kurtarmaya, gönüllerini rahat ettirmeye çalışırlar. (Evliya Menkıbeleri)
  • Aşk, söylenemeyen ama iki yüz perdenin arkasından da olsa gizlenemeyen bir sırdır (Baharistan)
  • Marûf-u Kerhî (kaddesellâhu sırrahû) şöyle buyuruyor: "Sufi bu dünyada misafirdir. Misafirin ikrâm istemesi, ev sahibine eziyettir. ” (Baharistan'dan Seçmeler)
  • Âl-i Gaalib neslinden bir peygamber çıkacak, Zemzem ile Hacer'in arasında duracak, Bütün şehir halkıyle ona yardım ediniz, Ey Benî Âmir saadet ona yardımda olacak. (Peygamberlik Müjdeleri ve Mucizeleri)
  • Bal bal demekle ağız tatlı olmaz. Tadarak idrak etmek gerekir. (Ney'in Feryadı / Nay-Name)
  • Sana kulluk en güzel sanattır; seni düşünmek her düşüncenin özüdür... (Sufilere Armağan)
  • Àlemle her türlü meşguliyet aptallıktır. Aptallığı terk etmek, Allah ile meşguliyetle mümkündür. (Ariflerin Tesbihi)
  • “Kılıcının kını, düşmanına, “Gönlümün sırrı, senin başının kaderi olsun” dedi.” (Baharistan)
  • Aynanı her şeyden arındır. Göğsünü her şeyden temizle. (İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr))
  • Büyükler şöyle demiştir.. - Kalbden gelen söz, gönüle İşler.. (Evliya Menkıbeleri)