Başkaldıran Kurşunkalem - Ferhan Şensoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Başkaldıran Kurşunkalem kimin eseri? Başkaldıran Kurşunkalem kitabının yazarı kimdir? Başkaldıran Kurşunkalem konusu ve anafikri nedir? Başkaldıran Kurşunkalem kitabı ne anlatıyor? Başkaldıran Kurşunkalem kitabının yazarı Ferhan Şensoy kimdir? İşte Başkaldıran Kurşunkalem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ferhan Şensoy
Yayın Evi: Ortaoyuncular Yayınları
İSBN: 9789757904137
Sayfa Sayısı: 540
Başkaldıran Kurşunkalem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
bir ırmak kıyısında doğdum ben
bu yüzden
bir ırmak romandır bu özgeçmişsel
hem el yazması
elle tutulan
elde var ikinci cilt
sapını gülle donattığım kalem
başkaldırıyor
kurşun olarak dağlardan geliyor ırmak.
(Tanıtım Bülteninden)
Başkaldıran Kurşunkalem Alıntıları - Sözleri
- "ölüler hafiftirler, tabutlar çok ağır."
- İnsanın cebinde bir demet para olması yürüyüşü bile değiştiriyor.
- İş aramak için de insanın cebinde parası olması gerekiyor.
- İş aramak için de insanın cebinde parası olması gerekiyor.
- "ölüler hafiftirler, tabutlar çok ağır."
Başkaldıran Kurşunkalem İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Ayıkla bilincin taşını.”: Merhaba. Ferhanca ile: Merhabalardan bir demet. Yine bir Ferhan Şensoy kitabı incelemesi ve yine Kitaphan... Gülmeye teşne bir okurum. Ferhangi bir kitabını okumasaydım, oyunculuğunu izlemeseydim, mizahtan bahsetmekten zerre zevk almazdım. Fakat... Kalemimin Sapını Gülle Donattım kitabının devamı keyfiyetindeki eser, Türkiye'ye döndükten sonraki zamandan, Şahları da Vururlar dosyasını yazıp, ustası Haldun Taner'e sunup, tebrikler almasıyla sonlanıyor. Birçok şey hakkında istediğini söylerken, babası karşısında öyle çok konuşamıyor. Klişe baba-oğul ilişkisi işte. Tiyatro açma aşkıyla yanıp tutuştuğunu fazlasıyla hissettiriyor. Babası gel etme, evde dur, yaz, maddi konuda ne gerekiyorsa yaparım diyor. Fakat usta tavrını koyuyor ve devamı kitapta yazıyor ≈)) Kimileri "O adam çok huysuz bee, çok bilmiş!", diyor. Yahu bu adam durduk yere huysuzlanmıyor ya a benim civil beyinli okur arkadaşım (!) Evet doğru, çok fazla bilgili, senin aklının ermediği -bu gidişle de eremeyeceği- bilgilerle mizah yaparken, senin görünce sustuğun saçmalıkları sağlam eleştiriyor "o adam". Günlerce konuşsa bıkmadan dinlenilebilir nadir insanlardan. "Gel dikiz ki" ülke aydın kıtlığı yaşıyor. İsterse, baba parasıyla rahatça yaşayabilirdi bütün saçmalıkları tınlamayarak. "Ama o", diye başlayan cümleyi tahmin edersiniz ki devam ettirmek istemiyorum. "Dinle dalga geçiyor bunlar yauv!", diyor civil beyinli bir arkadaş (!) Yahu aydınlar, yobaz dindarlardan çok çekmiştir. N'yani boyun eğip sussun mu bir mizahçı olarak? Sussun mu tiyatrosunun yakılmasına? Sussun mu bedeninin yakılmaya çalışılmasına? Sussun mu... Dalga geçilmesine dayanamıyorsan izleme, okuma. Bu kadar basit. "Din, halkın afyonudur", demiş Karl Marx. Daha da konuşmam. Buradan duyuruyorum, hani mesaj atmak falan isteyen olursa. Son olarak bu ve fotokopisi civil beyinli arkadaşlar! Sizlere gülerek üzülüyor, bir daha bu ve benzeri seçme sapan, bağnaz görüşlerinizle, biz değerli okurları rahatsız etmemenizi önerip rica ediyorum ≈) Sinir saçmalı paragraf bitmiştir. Kitapta kimler var kimler? Özdemir Asaf, Turgut Uyar, Yaşar Kemal, Vedat Günyol, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Perran Kutman, Yıldız Kenter, Ayfer Feray, Özcan Özgür... Yeşilçam kokan, mücadele kokan bir kitap... Daha ne diyim? Bak burda kimlerin isimlerini saydım, neler anlattım ki binde biri bu anlattıklarım. Fonda dönemin siyasi olayları akarken, şaşacak, somut tepkiler verecek birçok gülünesi mizahi hadiseler ayyuka söbeleniyor. Azokunmasınaçokşaşırdığımkitapgillerden Kalemimin Sapını Gülle Donattım'ı okumadan, Başkaldıran Kurşunkalem'i okumamanızı öneririm. Çok fazla bağlantı yok ilk kitapla, ama yine de sırayla okuyun derim. Zaman ayırıp okuyanlara mersilerden bir demet, keyifli okumalar ≈)) (Kitaphan)
Bir ırmak kıyısında doğdum ben bu yüzdenbir ırmak romandır bu özgeçmişsel hem el yazması elle tutulan elde var ikinci cilt sapını gülle donattığım kalem başkaldırıyor kurşun olarak dağlardan geliyor ırmak. Sıkılmadan okunacak bir kitap.Tiyatroya, gezintiye, kaleme, kağıda, okumaya, yazmaya, ...sempati kazandıracak, bir kitap.. (My Lifee ︎㋛︎)
Ustam yazmış ben okudum, ne güzel yazmış okudukça yaşadım. Yüz yüze anlatır gibi, anlattığı zamanlar geldi aklıma ne şanslı hissettim kendimi. Okunmalı okutulmalı Ferhan Şensoy. (Berhan Özdemir)
Kitabın Yazarı Ferhan Şensoy Kimdir?
Ferhan Şensoy (d. 26 Şubat 1951, Çarşamba, Samsun) Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu; roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair ve Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusudur.
Tek kişilik oyunu Ferhangi Şeyler, 7 Mart 1987 'den beri aralıksız devam eden en tanınmış oyunudur. Birçok kesim tarafından Ferhangi Şeyler'in stand-up komedilerinin ilham kaynağı olduğu düşünülse de, kendisi bunu "Ferhangi Şeyler’den etkilenmiş olabilirler ama Ferhangi Şeyler bir stand up değildir." diyerek açıklamıştır. Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu'nu Münir Özkul'dan devralmış ve Rasim Öztekin'e devretmiştir.
Her oyununa emeği geçenlere, zaman gözetmeksizin oyun gelirlerinden pay vererek mali olarak da Türk Tiyatrosu'nda kendine özgü bir yer edinmiştir.
2021 Haziran ayında anjiyo geçiren, ardından da anjiyoya bağlı olarak gelişen komplikasyonlar nedeniyle tedavi görmeye başlayan usta sanatçı, tüm müdahalelere rağmen 31 Ağustos 2021 tarihinde 70 yaşında vefat etmiştir.
Ferhan Şensoy Kitapları - Eserleri
- Kalemimin Sapını Gülle Donattım
- Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı
- Hacı Komünist
- İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You
- Falınızda Rönesans Var
- Ayna Merdiven
- Kazancı Yokuşu
- Başkaldıran Kurşunkalem
- Oteller Kitabı
- Elveda SSK
- Denememeler
- Afitap'ın Kocası İstanbul
- Düşbükü
- Şahları da Vururlar
- Rum Memet
- FerhAntoloji
- Seçme Sapan Şeyler
- Gündeste
- Güle Güle Godot
- Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı
- Karagöz ile Boşverinbeni
- Kedittin Direniş
- Dündeste
- Gecedeste
- Çok Tuhaf Soruşturma
- Haldun Taner Kabare
- Derdeste
Ferhan Şensoy Alıntıları - Sözleri
- Durumun derhal bir faksla Ulaştırma Bakanlığı'na bildirilmesinin bir yararı olur mu? Olmaz. Çünkü Ulaştırma Bakanı hiç bir zaman otobüse binmez. Sen ne kadar faks çekersen çek, o bu konuya eremez, kimin, nereye, nasıl ulaştığının hiç farkında değildir. Otobüse binmeyen bir Ulaştırma Bakanı bizim otobüssel sorunlarımızı çözebilir mi? Hayır. O zaman ona ne gerek var? O da zaten, şu an Ankara'da kimi sokaklarda trafiği kestirerek, başkent trafiğinin içine-ederek bakanlığına ulaşmanın derdin de. O olmasa, Ankara'da o sokaklarda, o kadar karışmayacak trafik ve herkes daha çabuk ve rahat ulaşacak. Ulaştırma Bakanının ulaşımı engelliyor olması salakça! (Rum Memet)
- Fikrini söyle... Hıyarca da olsa belirt. Belirt ki ne kadar hıyar olduğun anlaşılsın. (Çok Tuhaf Soruşturma)
- Biz hiçbir şarkıyı baştan sona söyleyebilen bir millet değiliz. (Hacı Komünist)
- Gayet iyi anlaşamıyoruz.. (İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You)
- Bolluk kelek bir durum Kıtlık gayet güzeldir, Parası olan için! (Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı)
- Tiyatrodan korkmayınız. Tiyatro hayatın aynası. Aynaya bakmaktan korkuyorsanız, eve dev aynası alınız! (Kedittin Direniş)
- Dünya erkekler dünyası kaldıkça, erkekler bütün kilit noktaları elde tuttukça ve onları kurulu düzenin oyun kuralları uyarınca, yani bir sömürü düzeni içinde yönettikçe, kadınlar da kendilerini ellerindeki tek silahla savunmaya çalışıyorlar. Bu silah, onun güzelliği, dişiliği, çekiciliği, fettanlığı ve zekâsıdır. Erkeklerin zayıf noktasına yöneltilen bu silahla, çıkar koparılmak istenir. Bunu evlenme yoluyla yapanlara bu düzen akıllı ve namuslu, başka yoldan yapmaya kalkanlara da başka bir şey diyor. Oysa namussuz olan, kadını bu derekeye zorlayan erkekler hegemonyasıdır. (Haldun Taner Kabare)
- - Baskı rejimleri mizahçıyı, daha ince mizah yapmaya zorluyor. Mizahın bıçağı bileniyor. (Kedittin Direniş)
- -Ne iş yapıyor? -Bir çeşit mafya. -Zaten artık herkes mafya. Bir mafyanın içinde bulunmayan adamdan sayılmıyor... (Elveda SSK)
- Niye anlatır bu meddah, dere tepe düz giderek? Nedir zoru? Kim zorluyor onu buna? Çağının sıkıntısını ruhunda fırtınayla yaşayan yalnız yalnız adamlardır, meddah dediğin. Anlatarak bir kıssa'yı, hissesiyle çağını değişime zorlayandır, insandan, insanlıktan yana, eğriyi doğruyu gösterendir. Franko döneminin ispanyol meddahları, döner döner Franko'yu anlatır. Karl Valentin bir uyumsuz meddahtır onun işi Adolf Hitler! Sen De Gaulle'ü Coluche'e sor! Denetimden geçen meddahın işi elbet daha zor! Feylesoftur meddah, al gözüm seyreyle, al kulağım kabakulak, al beyincik ben yoruldum, sen yorumla! Meddah, çok tehlikeli bir tip! Aristofanes'in başı hergün belada, Nefi canını verir, dili uğruna, çünkü meddah bir söylüyor, pir söylüyor, ondan sonra ne söylesen "söz" olmuyor. Çağdaş toplum meddahını hoşgörmeli, ona kulak vermeli, meddahına sahip çıkmayı bilmeli, çünkü meddah toplumun sesi. (Denememeler)
- kimi çoğul yalnızlıklar... (Gündeste)
- “Arkadaşsız yürünmüyor ısırganlı yol.” (Ayna Merdiven)
- Ülkenin içinde bulunduğu manzara karşısında bu kadar insanın mutlu olabilmesini aklım almıyor. (Kedittin Direniş)
- Şahımızın önünde boynumuz kıldan ince Şairem ki ölüme giderim geze geze Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse Şiirler ölmüyor ki şairler öldürülse. (Şahları da Vururlar)
- “(…) eczacılık fakültesini bitiren araba galerisi açıyor, iktisat fakültesini bitiren meyhaneci oluyor, İlahiyat okuyor kaymakam oluyor, hukuk fakültesinden çıkan bankacı oluyor, sanat tarihi okuyan milli piyango bayii açıyor, bilgisayar mühendisi bir otelin havuz müdürü oluyor, çok okullar okuyup hiç bir şey olamayan çok!” (Falınızda Rönesans Var)
- .- Ben aynı kanıda değilim! .- Kim aynı kanıda . - Hangi kanıda? .- Kanada ! (Güle Güle Godot)
- Sizi rahatsız eden laiklik mi? Biliniz ki laiklik ortadan kalkmayacak. Buna, Atatürk'ün cumhuriyeti emanet ettiği türk gençliği izin vermez. Atatürk mü sizi rahatsız eden? Orda, bi dakka durun! Durmaktan kastım; saygı duruşu! (Kedittin Direniş)
- Bir tür bayram değil midir, direniş? (Güle Güle Godot)
- Bir gün öyle bir üfleyeceğim ki bu sigaranın dumanını pencereden, yerle bir olacak rutubetli duvar; bizim evden deniz görünecek. (Denememeler)
- Senin halkın aç geziyor Ver toprağı köylüye Umudumuz Musaddık Biz bu şahtan usandık (Şahları da Vururlar)