Başmakalelerim 1 - Necip Fazıl Kısakürek Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Başmakalelerim 1 kimin eseri? Başmakalelerim 1 kitabının yazarı kimdir? Başmakalelerim 1 konusu ve anafikri nedir? Başmakalelerim 1 kitabı ne anlatıyor? Başmakalelerim 1 PDF indirme linki var mı? Başmakalelerim 1 kitabının yazarı Necip Fazıl Kısakürek kimdir? İşte Başmakalelerim 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Necip Fazıl Kısakürek

Yayın Evi: Büyük Doğu

İSBN: 9789758180479

Sayfa Sayısı: 304

Başmakalelerim 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Böylece bize düşen felaket, imtihanların en ağırı karşısında en halis örnekleri yine kendi içinden fışkırtma vaziyetindeki bir neslin, büyük kalabalığıyla, hareket ve iradeye düşman, yılgın ve inmeli bir marazilik belirtmesidir.

1950’nin başlarından itibaren Necip Fazıl’ın bilhassa Büyük Doğu dergi ve gazetelerinde o gün veya o haftanın gündemini teşkil eden konular ve baş meseleler etrafında kaleme aldığı makâleler…

Bu dizinin ilk kitabında, 1952-54 tarihleri arasında yazılmış başmakâleler derlenmiştir.

Başmakalelerim 1 Alıntıları - Sözleri

  • Çile çekebilmenin ilk şartı de eseri benimsemektir. Eser benimsenmeyince çekilecek hiçbir ıstırap kalmaz. Kuru odun, tomurcuk; katır da yavru çilesi çeker mi hiç?
  • Hareketsizlik derdimiz, fikirsizliğimizden de acıdır…
  • Kimse sevme hissini israf etmesin, kim ne kadar sevilmeliyse o kadar layıksa onu o kadar sevmeli..
  • "...Bu memlekette ruh ve ahlâk davasını başa alıcı bir rejim kurulmadıkça, bütün işler, dibi çökmüş bir küp içine dökülen ve toprağa içirilen pekmezden farklı olmayacaktır..."
  • Deliye her gün bayram… Muztaribe hiç bir gün…
  • Ey Türk, bütün tarihi ve hakiki vasıflarıyla Türk oğlu!.. Düşmanları, her gün, dalâlet, hiyanet ve habaset olarak tecelli ve tahakkuk eden Adnan Menderes'e sımsıkı yapışmak ve onu korumak, bugünkü şartlar altında din ve ve milliyet borcudur. Büyük Doğu Gazetesi 22 Haziran 1952, Sayı 38
  • Bizde gazete patronu, umumiyetle: Ya tüccardır, çilesiz ve faaliyetsiz bir sermayenin sahibidir; nazarında paradan başka kıymet yoktur.
  • FATİH DİRİLECEKTİR! Birgün Fatih dirilecektir!!! Evet, lâf ve hayal âleminde değil, doğrudan doğruya madde ve hakikat dünyasında Fatih dirilecektir!!! Birgün, Fatih, sandukasının ihtiyar kapağını genç omuzlarıyle kaldırıp ufkî vaziyette şakulî hale geçecek; ve İstanbulun Divanyolunda görünecektir!!! Birgün onu kâfurdan yontulmuş asîl ve mevzun parmaklarıyle kılıcının kabzasını kavramış, zarif ve ince endamıyle bir masaya eğilmiş ve gök gözleriyle dünya haritasını süzmeğe başlamış olarak göreceğiz. Başındaki heybetli kavuğu, Uludağ’dan daha haşmetli görünecektir. Yürüyecek, semavî bir tecelli karşısındaymış gibi çılgın saflarla kendisini halka halka kuşatıcı yığınlar içinden geçip yürüyecek,kimsenin yüzüne bakmıyacak ve doğru o noktaya,nazik noktaya gidecektir. Fetih günü camiye çevirdiği, ilk cuma namazını içinde kıldığı ve hutbesini bizzat okuduğu Ayasofyanın karşısında, şâhâne gözlerinde bir çift gözyaşı incisi, şöyle mırıldandığı duyulacaktır: -Türkün dâvasına ve tarihine hangi ihanet, bir camiin müzeye çevrilmesine eş olabilir? Sonra Fatih, aynı çılgın halk safları içinden süzülüp Süleymaniye camiinin önüne çıkacak, muhteşem mâbede bakacak ve diyecektir: -Bir zamanlar, belli başlı bir iman ve dünya görüşü mihrakının içinden zaman ve mekâna tahakküm eden Türk milleti, bu eseri verdikten ve her eserini bu eserle denkleştirdikten sonra, asırlar boyunca bu esere bitiştirdiği teneke eserler ve hep aynı tenekedenlerden mamul işler seviyesine nasıl düşebildi? Fatihin bu dirilişi beş asır evvelden beri sarsılmaya, üç asır evvelden beri kararmaya, bir asır evvelden beri feda edilmeye, yarım asır evveleden de hıyanete uğramaya başlayan Türk haklarının terazi kefesine konacağı ân olacaktır. İşte o gün başımızda olacak yüceler yücesi, günün gerektireceği üstün kurtarıcılık vasıflarına göre, ruhiyle olduğu kadar cismiyle de Fatihten başkası olmayacaktır!!! Zira Türk Milletinin içindeki Fatihlerin harekete geçmeleriyle, onun, aynen sandukasını devirmiş, ayağa kalkmış ve kalabalıkların önüne geçmiş vaziyette meydana çıkması, iki hayali birbirine tıpatıp intibak ettirici en mesut ahengi doğuracaktır!!! Kendi içinde olmuş bir olmuş cemiyetin dışarıya doğru fetih hamlesini temsil eden Fatih, bu defa,aynı cemiyetin, hem kendi içine,hem de dışına doğru mefkûrevî fetih hareketinin timsali olacak; bu da, beş asırdır sandukasının içinde ders alan Fatih’in ulaştığı son kemâl haddini gösterecektir!!! Bu millet ölmiyecekse,bu Fatih dirilecektir!!!!
  • ALLAH'IN GERÇEK BAYRAMI BAŞ ÜSTÜNE... ZALİMİN SAHTE BAYRAMI AYAK ALTINA...
  • Hareketsizlik derdimiz,fikirsizliğimizden de acıdır.
  • Kafirler,Müslümanlığı bizim bu halimiz sanıyor;fakat biz Müslümanlığı kendi halimiz sanırsak Allah'a ve Resulüne iftira etmiş oluruz.
  • Ne sağ derken sağı, ne sol derken solu tanıyoruz; ne severken niçin sevdiğimizi, ne de tiksinirken niçin tiksindiğimizi biliyoruz! Bütün mahrumiyetimiz bu noktada...
  • “Komünizmin gözünde kadın, istediği zamanda, istediği mekânda, istediği vaziyette, istediği adamla beraber fizyolojik kusma ve kusturma ihtiyacını tatmin etmesi gereken, Şohben tarzında bir âlet...”

Başmakalelerim 1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap Necip Fazıl'ın Büyük Doğu dergisinde yazdığı ve mühim olarak addetiği makalelerden oluşuyor.Genel olarak görüyoruz ki Adnan Menderes'de İslam'a hizmet edecek bir parıltı gördüğünden sürekli onu bir anlamda yönlendirici,Halk Partisi'ne karşı nasıl tavır takınılması gerektiği üslubunu telkin edici bir şekilde kuvvetli kalemiyle işliyor ilmek ilmek.Sayfa 250 yani 1954 yılının ortalarına değin böyle durum devam eder iken Tebliğ başlıklı yazıyla Büyük Doğu Dergisinin kapatıldığını ancak girilen tünelden bir kaç ay sonra bir Cuma günü daha kuvvetli çıkılacağını ilan ediyor. Sonraki süreçte derginin yeniden açılması 2 yılı buluyor ve bu kısımdan sonra yıllarca Menderes'e dava için telkinlerde bulunduğunu ancak bunlardan hiç etkilenmediğinden yakınıyor.Şunu diyebilirim ki yazılarının başlıklarından da anlaşılacağı üzere tek ümidimiz sensin demekten yine kendini alamıyor N. Fazıl. Artık kitabın sonlarında Demokrat Parti hükümetinin ağır eleştirildiğini ve Halk Partisi'nden fazla bir farkı olmadığını sertçe beyan ediyor. Son yazısı da zannediyorum ki bugünün hükümetine de yazılmış adeta.Gurura kapılan her şeyin ertesinin yok olmak olduğunu defeatla yazıyor Necip Fazıl. Bu kadar değerlendirmeden sonra inanıyorum ki N.Fazıl kime ne nispette yaklaştıysa onda İslama hizmet etme istidadını gördüğünden ötürüdür.Yoksa şayet gayesi nefsani arzuları olsa idi bunu Halk partisine yaklaşarak ve İslam için kalemini kullanmaktan istiğna ederek muvafık olur idi. (Fâtih)

Kitap, Necip Fazıl KISAKÜREK'in 1951-1956 yıllarında yayınlanan makalelerinden oluşuyor. Necip Fazıl'ın 1950'li yıllarda yazdıkları günümüzle aynı gibi. Değişen pek bir şey yok. Ders almak lazım. O dönemde kullanılan kelimelelerin olmasından dolayı kimi yerleri anlamakta biraz zorlandım. (Halil İbrahim)

Yanlış anlaşılan NFK: Arkadaşlar bu kitapla ilgili bir alıntı da paylaştım onu da okumanızı tavsiye ederim. Necip Fazıl Kısakürek'in yanlış anlaşılan bir insan olduğunu. Bu kitabın 173. sayfada ki 30 Ağustos metni ve bir çok yerinde ki metni sayesin de fark ettim ki. Aslında merhum Kısakürek'in Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı olmadığını o dönemdeki Türkiye'nin kötü yöneticilerine karşı olduğunu fark ettim. Zira bir devlete karşı olmak ayrı bir şeydir. Bir devletin kötü yöneticilerine karşı olmak ayrı şeylerdir. Bende bunları belirterek sizi aydınlatmak istedim. Umarım yararlı olmuştur bu yazdıklarım. (Alpaslan Beyazıt Yüce)

Başmakalelerim 1 PDF indirme linki var mı?

Necip Fazıl Kısakürek - Başmakalelerim 1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Başmakalelerim 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, (d. 26 Mayıs 1904, İstanbul - ö. 25 Mayıs 1983, İstanbul) Türk ve İslamcı şair, yazar ve fikir adamıdır.

Necip Fazıl, 21 yaşında yayımladığı Örümcek Ağı adlı şiir kitabının ardından, 24 yaşındayken yayımladığı Kaldırımlar adlı şiir kitabıyla tanınmıştır.[2] 1934 yılına kadar sadece şair olarak tanınmış ve meşhur Bâb-ı Âli'nin önde gelen isimleri arasında yer almıştır. 1934 yılında Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra büyük bir değişim yaşamış ve bu değişimi kendisi "...içimi öylesine bir sosyal mücadele ve cemiyeti yorma hamlesi kapladı ki, artık çalışamaz oldum." şeklinde tanımlar.

Bu tarihten sonra Türkiye'nin bir çok şehrinde konferanslar düzenlemiş, düzenlemiş olduğu konferanslarda ki sözlerinden dolayı hakkında dâvâlar açılmış ve bu dâvâlar neticesinde öncülük ettiği Büyük Doğu Hareketi'ne dair yayın yapan Büyük Doğu Dergisi yayın hayatı boyunca 16 kez kapatılmış, Necip Fazıl'ın eserleri toplanmış ve basımı yasaklanmıştır.

Necip Fazıl Kısakürek Kitapları - Eserleri

  • Çile
  • Çöle İnen Nur
  • Bir Adam Yaratmak
  • O ve Ben
  • Reis Bey
  • Aynadaki Yalan
  • İmân ve Aksiyon
  • Son Devrin Din Mazlumları
  • Kafa Kağıdı
  • Hikayelerim
  • Tohum
  • İdeolocya Örgüsü
  • Sabır Taşı
  • Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu
  • Doğru Yolun Sapık Kolları
  • Yunus Emre
  • Cinnet Mustatili
  • Ahşap Konak
  • Mümin - Kâfir
  • Dünya Bir İnkılap Bekliyor
  • Sahte Kahramanlar
  • Hazreti Ali
  • Abdülhamid Han
  • Bâbıâli
  • Sosyalizm, Komünizm ve İnsanlık
  • İbrahim Ethem
  • Ulu Hakan
  • Esselam
  • Peygamber Halkası
  • Para
  • Siyah Pelerinli Adam
  • Tasavvuf Bahçeleri
  • Kanlı Sarık
  • Canım İstanbul
  • Parmaksız Salih
  • Mukaddes Emanet
  • İman ve İslâm Atlası
  • Püf Noktası
  • Hesaplaşma
  • Müdafaalarım
  • Yeniçeri
  • Bediüzzaman Said Nursi
  • Künye
  • Nur Harmanı
  • Tanrı Kulundan Dinlediklerim
  • Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar
  • İstanbula Hasret
  • Vatan Dostu Sultan Vahidüddin
  • Türkiye'nin Manzarası
  • Öfke ve Hiciv
  • Deprem
  • Veliler Ordusundan 333
  • Rabıta-i Şerife
  • At'a Senfoni
  • Ufuk çizgisi
  • Başbuğ Velilerden 33
  • Dininizi Öğreniniz
  • Hac
  • Reşahat
  • İhtilal
  • Benim Gözümde Menderes
  • Moskof
  • Mektubat
  • Hitabeler
  • Konuşmalar
  • Vatan Şairi Namık Kemal
  • Katibim
  • En Kötü Patron
  • Yahudilik - Masonluk - Dönmelik
  • Gönül Nimetleri
  • Edebiyat Mahkemeleri
  • Villa Semer
  • Hücum ve Polemik
  • Rapor 1/2
  • Nasreddin Hoca
  • Çerçeve 1
  • Şiirlerim
  • Namık Kemal
  • Başmakalelerim 1
  • Cinnet Mustatili
  • Tiyatro ve Tesiri
  • Büyük Doğu Cemiyeti
  • Rapor 5/6
  • Çerçeve 2
  • Rapor 3/4
  • Rapor 11/13
  • Rapor 7/8
  • Dil ve Edebiyat
  • Rapor 9/10
  • Çerçeve 3
  • Vesikalar Konuşuyor
  • Hadiselerin Muhasebesi 1
  • Başmakalelerim 2
  • Senaryo Romanlarım (kod38)
  • Büyük Kapı
  • Necip Fazıl Bibliyografyası
  • Savaş Yazıları 1
  • Rapor 7/9
  • Çerçeve 4
  • Başmakalelerim 3
  • Rapor 4/6
  • Savaş Yazıları 2
  • Çerçeve 6
  • Hadiselerin Muhasebesi 3
  • Hadiselerin Muhasebesi 2
  • Rapor 1/3
  • Çerçeve 5
  • Ruh Burkuntularından Hikayeler
  • 101 Hadis
  • Aynadaki Yalan
  • Para
  • İki Hitabe
  • Rapor Aylık Dergi-Kitap Sayı 7
  • Ben ve Ötesi
  • Necip Fazıl Kısakürek
  • Altun Halka
  • Tiyatro Eserleri 1-2-3
  • Yolumuz Halimiz Çaremiz
  • Hikayelerim
  • Tanrı Kulundan Dinlediklerim
  • Büyük Doğu Dergisi Sayı:83
  • Yunus Emre - Kanlı Sarık - Para - Mukaddes Emanet
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Büyük Kapı - Ek -

Necip Fazıl Kısakürek Alıntıları - Sözleri

  • Bir saniyeden fazla yaşamaya hakkı olmayan sevinç!.. (Ruh Burkuntularından Hikayeler)
  • Ölü müyüm, diri miyim diye haber salmışsın İki gözün iki çeşmeymiş Saçına ak düşmüş, Kahırdan elin yüzün buruşmuş, Gözlerin yolda kalmış Şimdilik ne ölüyüm, ne diriyim, Bugün yaşıyanlardanım, Yarın öleceklerden biriyim... (Büyük Doğu Dergisi Sayı:83)
  • Odama kapandım, 7 günlük bir çalışma sonunda "Tohum"u bitirdim. (Konuşmalar)
  • Bu nasıl bir dünya, hikayesi zor; Mekanı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor Bütün bir insanlık yalana teslim. (İmân ve Aksiyon)
  • Demokrasi dediler, yalnız Allah’a ve Resûlü’ne sımsıkı kapattıkları kapı ve pencereleri başkalarına açık bıraktılar. Giren de girdi! Ve başımızdaki belâ dâsitâni, efsanevî bir başsızlık, sahipsizlik halinde tecelli etti. (Rapor 1/2)
  • İslamî nizamı propaganda ettiğimizi söylüyorlar. Şüphe mi var? Biz yalnız bu işi yapmıyor, bu işi yapmak için yaşıyoruz!.. (Müdafaalarım)
  • Umumiyetle içinin zindanında yaşayan bir insan olduğum için, hiçbir dekor kaygısına düşmeden yazarım. (Konuşmalar)
  • "Eğer bu eseri sahneye vaz ederseniz, Türkiye bütün İslam ülkeleriyle beraber son damla kanına kadar harb ilan edecektir." Ve Fransa demokrasi memleketi, hususi bir tiyatronun perdesini kapatamayacağı halde, kanun çıkartıp kapatmıştır, korkusundan. İşte adam böyle olur, hareket böyle olur. (Tiyatro ve Tesiri)
  • Bazıları "ben Allah'ı severim, ondan korkmam" der. Bilmez ki, korku sevginin ta merkezine yerleştirilmiştir. Sevgi korkunçtur; dağın tepesini seven, uçurumdan nasıl korkmaz? (Mümin - Kâfir)
  • İslam, Türkiye'de bozuldu ve her yerde bozuldu; Türkiye'de düzelmelidir ki, her yerde düzelsin!.. (Dünya Bir İnkılap Bekliyor)
  • Hamlet, bence en büyük eseridir; bir melankoli eseri... Ruhu içinde derinleşe derinleşe bütün cemiyet alakalarını kaybeder hale gelen ve ruhunun ısdırap kutbundan en mahrem iklimine geçen bir tipin hikayesi.. (Tiyatro ve Tesiri)
  • İnsanoğluna en çok dokunan sevmediğini sevmeye davet edilmesi değil de, sevdiğini sevmekten vazgeçmeye zorlanmasıdır. (Hazreti Ali)
  • “Japonları zafere eriştiren, ruh, disiplin ve bilgidir.” (Künye)
  • Sizə, universitetli hörmətli xanım, içində yaşadığınız dünya, fikrə fikirlə cavab verməyi öyrətmir, amma birkəlməlik qəlibləri yadda saxladır. Qutudan fiş çıxaran kimi, hər fikrin bircə kəlməlik mənasını çıxarırsınız, vəssəlam... Sonra da "axmaqlıq" yerinə "paradoks" özünüzü xəstəliyi sağaltmış həkim hesab eləyirsiniz. (Seçilmiş Əsərləri)
  • Beyaz perdede hissizlik, aşk ve alaka levhaları neden mi en haşmetli ilim kitaplarından daha fazla müşteri buluyor? (Çerçeve 2)
  • “Hiçbir sahtekarlık, hakikatin yüzünü boyayamaz.” (Para)
  • - Ne o Selma, ağlıyor musun? - Çok basit... Ben her zaman ağlarım...Her şeye ağlarım... (Deprem)
  • Hapishaneleri kaldırmak, kökünden kazımak ve cezalıları devlet emrindeki iş tesislerinde, şu veya bu suretle çalışmağa mahkûm etmek lâzımdır. Meselâ beş sene filân maden ocağında, üç ay falan yük taşıma işinde vesaire vesaire. (Vesikalar Konuşuyor)
  • - Sen şapkasız geziyorsun! Şapka giymen lâzım! Gel bizimle karakola! Zulmün bu kadarı olur. (Son Devrin Din Mazlumları)
  • Bana, temiz bir müminin anlattığına göre, asıldığı günün gecesi, saf ve dünyadan geçmiş bir İslam kadını, rüyada, Allah'ın Resülünü görmüş... Kâinatın Efendisi, kadına sol elini uzatmış... Kadın, acaba niçin Âlemin Fahri bana sağ elini uzatması diye düşünürken cevap gelmiş: Sağ elimde Adnan var!.. Bu bir rüyadır, hiçbir bakımdan şer'î huccet değildir ve yalnız görüldüğüyle hakikattir; öz hakikatiyse Allah'a malum.... Fakat her şeye rağmen, ötelere ve esrar âlemine inananlar için güzel bir ümit vaadı... Eğer Allah, Islâmiyeti koruduğun yalanını, sana, o beyin yırtıcı ve yürek delici yalnızlığın içinde doğrulttuysa, sen bir şehitsin ve Allah Resulü'nün ilyltifatına layıksın... Elveda Adnan Bey! İnşallah yeni yetişeceklere ders olsun!.. Elveda!.. (Benim Gözümde Menderes)