Bazen Unutmak İstersin - Kürşat Başar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bazen Unutmak İstersin kimin eseri? Bazen Unutmak İstersin kitabının yazarı kimdir? Bazen Unutmak İstersin konusu ve anafikri nedir? Bazen Unutmak İstersin kitabı ne anlatıyor? Bazen Unutmak İstersin kitabının yazarı Kürşat Başar kimdir? İşte Bazen Unutmak İstersin kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Kürşat Başar
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051418407
Sayfa Sayısı: 224
Bazen Unutmak İstersin Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tarihin ilk dönemlerinden kalan eşyaların sergilendiği müzelere hiç gitmediniz mi?
Bir yanda balta, mızrak, bıçak, ok türü şeyler öte yanda bugün de hemen hemen aynıları kullanılan küpe, gerdanlık, bilezik, göz boyası gibi şeyler...
Kadınların milattan önce kullandığı kolyeler, küpeler, taraklar, bilezikler, tokalar
bugün en havalı mağazalardan dünya parasına alacaklarınızla birebir aynı.
Peki aynı dönemde erkekler ellerindeki bütün aletlerle uğraşa didine ne yapmış?
Balta!
Erkekle kadın arasındaki farkı soruyorsanız buyurun:
Baltayla küpe arasındaki fark...
Aşk, ilişkiler, evlilik, kadınlar, erkekler...
Kürşat Başar bu kitabında hepimizin hayatına dokunan kısa hikâyeler
ve yazılarla karşımıza çıkıyor.
Düşündüren, sevindiren, kederlendiren,
yeri geldiğinde kahkaha attıran yazılar bunlar. Kimi zaman bize can alıcı sorular soruyor, kimi zaman yine yüreğimize dokunan hüzünlü bir hikâye anlatıyor.
Bazen Unutmak İstersin Alıntıları - Sözleri
- Bir başkası üzerine kurulu her hayalinizin bir gün yıkılacağını öğrenseniz iyi edersiniz. Yoksa büyümemişsiniz demektir.
- Bazen unutmak istersin.
- Çok uzaktan , usulca...
- Bir gece sabaha kadar yazdım ve kitap bitti.
- Evet bazen bir müzik kutusu yalnızca bir eşyadır. Bazen de o kutunun içinden hayatınızı değiştirecek bir şarkı duyuluverir. Çok uzaktan, usulca...
- Bana anlatmak istediği birşeyler olduğunun farkındayım.
- Paltolarımıza iyice sariniyoruz.
- Bazen, yazık ki biriyle yanlış bir yerde, yanlış bir zamanda tanışırsınız.
- Nedir gerçekten de bir aşkı sona doğru sürükleyen şey?
- Bir gece sabaha kadar yazdım ve kitap bitti.
- İki insanın aynı anda aynı duyguda çok uzun zaman kalamayışları mı? Birinin hiç anlaşılmaz bir biçimde bir anda başka yerlere gitme isteği mi? Belki de beklentiler ve hayal kırıklıkları...
- Gerçek ruh eşiniz belki hayatta rastladığınız en önemli insandır, çünkü duvarlarınızı yıkar ve sizi uyandırır. Ama onunla bir ömür boyu yaşamak mı? Hayır! Bu çok acı verici olur. Ruh eşleri hayatınıza girer, başka bir boyutunuzu size gösterir ve sonra çekip gider.
- Ne yaparsan yap birşeylerin değiştiğini ve artık geri dönülemediğini farkedersin.
- "Seninle bir yolun başındayız/ belki de sonundayız. "
- Tıpkı çocukluğu yeniden yaşamak gibi .
Bazen Unutmak İstersin İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Aşk , ilişkiler, evlilik, kadınlar, erkekler ... Kürşat Başar bu kitabında hepimizin hayatına dokunan kısa Hikâyeler ve yazılarla karşımıza çıkıyor. Herkesin okumasını tavsiye ederim. (Semih özgün cankurt)
Kitaba ilk başladığım zaman yazar kendi hikayesini anlatacak diye düşünmüştüm fakat ilerleyen sayfalarda günümüzde yaşanan kadın - erkek ilişkisine değiniyor. Kimi zaman anlattıkları ile düşündürüp kimi zaman anlattıklarına gülümsediğimiz bir kitap. Okumak biraz zaman alsa da keyifli bir kitap olduğunu düşünüyorum. (G)
Aşk konusu ve tanımı herkese göre farklı olsa bile yaşanılanlar aşağı yukarı aynıdır. Kitabın konusu genel aşk, kadın erkek ilişkilerinin örnekleri ve fazla kıskançlığın yarattığı kötü sonuçlar. Kitaba puan veremeyeceğim çünkü yarısına kadar duygu yüklü okurken diğer yarısının tıpkı ilk 100 sayfasının tekrarı hatta benzeri ve aynı cümlelerle dolu olduğunu görünce şaşırdım. Okumak isteyene yine de iyi okumalar. (Efkâr)
Kitabın Yazarı Kürşat Başar Kimdir?
Kürşat Başar, 1963'te İstanbul'da doğdu. İstanbul, Ankara, Lefkoşa ve Ağrı - Doğubeyazıt'ta tamamladığı ilk ve orta öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Çeşitli basın kuruluşlarında çalıştı.
1989 yılında yayımladığı Kış İkindisinin Evinde adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı.
Kürşat Başarr gazeteciliğe üniversitede felsefe okurken cep harçlığını kazanmak için Hürriyet Gazetesi'nde çalışmaya başlamıştır. Gösteri adlı edebiyat dergisini 1985'lerde zirveye taşıyan grubun as elemanıdır. Kürşat Başar gazete ve dergi yöneticiliği de yapmıstır. Tempo dergisi tiraj rekoru kırdığı yıllarda derginin genel yayın yönetmenidir. Yeni Yüzyıl, Star ve Akşam gazetelerinde yazıları arka kapaktan okuyucuyla buluşurdu. Yazıları mail ortamında gezmeye başlayan ilk gazetecilerdendir.
1990 yılında Konuştuğumuz Gibi Uzaklara, 1992'de Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum, 1996'da Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları adlı romanları yayımlandı. Yazı ve denemelerinin bir bölümünü İğreti Yaşamlar adlı kitabında topladı. 2003 yılında Başucumda Müzik, 2006 yılındada yine yazı ve denemelerinden oluşan Çok Güldük Ağlamayalım adlı kitabı yayınlanmıştır
NTV'de "Siyaset Hakkında Her Şey" adlı televizyon programını Çiğdem Anat ile birlikte hazırlayıp sunmuştur.
Kanaltürk'te Kürşat Başar'la adlı televizyon programını sunmuştur.
Cnn Türk ve Fox Tv'de kendi adını taşıyan programlar yapmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi'nde "Hayal ve Gerçek" adlı köşesinde yazmıştır.
İyi derecede saksafon çalan yazar önemli müzisyenlerle birçok konser vermektedir. 2014 yılında Turkmax Gurme kanalında her zamanki formatıyla program sunmaya başlamıştır.
2014 Haziran ayında 11 yıl aradan sonra yeni romanı "Yaz", Everest Yayınları'ndan çıkmıştır.
Kürşat Başar Kitapları - Eserleri
- Başucumda Müzik
- Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum
- Çok Güldük Ağlamayalım
- Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları
- Kış İkindisinin Evinde
- İğreti Yaşamlar
- Konuştuğumuz Gibi Uzaklara
- Yaz
- Sanki Bir Roman Kahramanı
- Aslında Hayal
- Alparslan Türkeş & Dokuz Işık
- Bazen Unutmak İstersin
- Aklımda Hep Sen
- Gerek Yok, Hoş Değil
- Dışarda Kötülük Vardı
Kürşat Başar Alıntıları - Sözleri
- Belki de insan büyük acıları yaşadıktan sonra sımsıkı tutunduğunu sandığı şeyler avcundan kayıp gidiyor. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Seni başka yüzlere benzetmeye, başka anlamlar vermeye çalışmıyorum artık.. (Konuştuğumuz Gibi Uzaklara)
- Düşünce ve kadro üretemediğimizden, özgürlükleri yasalara koysak bile evlerimize sokamadığımızdan söz etmiyoruz da her felaketi 'dış mihrak'lara bağlıyoruz. (İğreti Yaşamlar)
- "İnsan ne zaman geçmişi düşünür? Geleceği düşünmek istemediği zaman mı? An' da olmak acı verdiği zaman mı?" (Aklımda Hep Sen)
- Ne yaparsam yapayım sanki coğrafya ve iklim hayatları da belirlermiş gibi bir parça hep eksik kalıyor. (Aslında Hayal)
- Bazen, yazık ki biriyle yanlış bir yerde, yanlış bir zamanda tanışırsınız. (Bazen Unutmak İstersin)
- "İlişkilerin sürekli yinelenmesine, başladığı an biraz sonra olacakların bilinmesine, bu kahrolası bilgiyle kendini asla bırakamayışın verdiği hüzne, yine yanıldığını bilmenin ve yine de sürdürmenin acısına artık dayanamıyorum." (Konuştuğumuz Gibi Uzaklara)
- Yokluğun, artık karşı konulmaz yokluğun -bir kitabın son sayfasında, kurumuş bir çiçeğin- 'kurumuş bir çiçek' ,diyorum. (Kış İkindisinin Evinde)
- Cumhuriyet devrimleri bir yandan dini, yönetimden çıkartırken, öte yandan Batılılaşma denilen reformları gerçekleştiriyordu. Yüzünü Batı'ya dönen, kendini Avrupalı sayan ve ancak oradaki yarışa girerek büyüyebileceğini düşünenlerin ülkesi. (İğreti Yaşamlar)
- Koskoca bir dünyada öylesine rastladığımız biriyle kuruyoruz bütün düşlerimizi, yaşamımızı insanların üstüne kurmamalıydık, insanlar bizi bırakıp giderdi. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Zaman -neresinde olduğumu hiç belirleyemediğim zaman -çok hızlı, çok hızlı, çok hızlı geçecek, şu rüzgar gibi ve biz onu hep aynı sanacak, hep tutunduğumuz yerde kalmak isteyeceğiz. (Kış İkindisinin Evinde)
- Ben kimseye göre bir hayat kurmadım, başka birine göre hayatını kurarsan mutsuz olursun. Ben kendim gibiyim. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Dünyanın pek çok yerinde bir araya gelen topluluklar, kendilerinden olmayanları, kendilerine benzemeyenleri istemediğini haykırıyor, sonra onlara saldırıyor, yok etmek istiyordu. Hepimiz karşımızdakinden aynı şeyi istiyorduk: “Benim gibi ol!” (Aslında Hayal)
- Bir gece sabaha kadar yazdım ve kitap bitti. (Bazen Unutmak İstersin)
- Bana mı öyle geliyor yoksa inanılmaz bir aynılaşma dönemi ne mi girdik? (Gerek Yok, Hoş Değil)
- Evet bazen bir müzik kutusu yalnızca bir eşyadır. Bazen de o kutunun içinden hayatınızı değiştirecek bir şarkı duyuluverir. Çok uzaktan, usulca... (Bazen Unutmak İstersin)
- Evet artık estetik amleiyatlar var ama sözcükler hâlâ aynı gücü koruyor (İğreti Yaşamlar)
- Herkes biraz ülkesine benzer… (Yaz)
- Çünkü sanırım hayatında benim var olabileceğim bir zaman ve mekan yok. (Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları)
- Bana kalsa dürüst olmak çok daha kolaydı. Asıl cesaret isteyen böyle gizli yaşamaktı. İki hayatı olmak, hayatını ikiye bölmek, parçalanmış bir ruhla, yırtılmış bir kalple, gelgitler içinde kalmaktı... (Başucumda Müzik)