Ben ve Hayat ve Ölüm - Rasim Özdenören Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Ben ve Hayat ve Ölüm kimin eseri? Ben ve Hayat ve Ölüm kitabının yazarı kimdir? Ben ve Hayat ve Ölüm konusu ve anafikri nedir? Ben ve Hayat ve Ölüm kitabı ne anlatıyor? Ben ve Hayat ve Ölüm PDF indirme linki var mı? Ben ve Hayat ve Ölüm kitabının yazarı Rasim Özdenören kimdir? İşte Ben ve Hayat ve Ölüm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Rasim Özdenören

Yayın Evi: İz Yayıncılık

İSBN: 9789753552417

Sayfa Sayısı: 332

Ben ve Hayat ve Ölüm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Özdenören okuyucularına alışık olmadıkları tatlar sunan bu kitabında; kendi ben'inin dolayımından geçerek hayatı ve ölümü ve insanın hayatla ölüm arasında yer alan çeşitli veçhelerini anlamaya çalışıyor. Korku, zaaf, yalnızlık, kıskançlık, suç, ceza, kibir, rüya, tövbe, aşk, saadet ve savaş... kısacası hayat ve hayatın zenginliklerine şahsi tecrübeleri ışığında bakmayı deniyor.

(Tanıtım Bülteninden

Ben ve Hayat ve Ölüm Alıntıları - Sözleri

  • Önüme sürekli engeller koyuyorum sonra koyduğum o engelleri aşmak için çabalıyorum. Fakat onları aşmak ne mümkün!
  • "Ölümün, insanlara öğretebileceği daha neler var kim bilir!"
  • Kendiliğinden basit olan şeyleri, insan karmaşıklaştırıyor. Üstelik de, hayatı kendine zehir ederek.
  • Cahit Zarifoğlu'nun Yaşamak adlı anı, terceme-i hal karışımı kitabı “ne çok acı var” cümlesiyle başlar. İşte yaşanan hayatın bir kesiti... Daha doğrusu bu cümleyle tercüme edilmesi. Biz, bu "ne çok acı var" cümlesini hızla okuyup geçeriz. Bu cümle, bize, ancak, bizim acıdan çıkardığımız anlama göre bir anlam ifade eder. Acı üstünde daha önce düşünmüşsek ya da hayatımızda “acı" adını verdiğimiz bir yaşantının deneyinden geçmişsek, bu cümlede ifade edilen acı bizi etkiler. Tecrübemizden geçen, hayatımıza yerleştirdiğimiz anlamı içinde o acı, kemiklerimize işler. Fakat eğer acıdan hiçbir şey anlamıyorsak, anlamamışsak, bu cümle artistik bir ifade olarak gözümüzün önünden akıp gider ve bizde hiçbir etki bırakmaz. Fakat buna rağmen, biz, bu "ne çok acı var" cümlesinin arkasında bütün bir hayat serüveninin konumlandığını biliriz.
  • "Tövbe eden kimse, kendi kendini affetmiş olmuyor. Bilakis tövbe eden kimse kendini affetmediği için tövbeye müracaat ediyor."
  • İnsan, muhayyer bırakıldığı hususlarda tercih edeceği davranış türüyle melekten üstün olmakta veya hayvandan aşağı olmak durumlarını elde edebilir ve elde ettiği sonucun sorumluluğu da kendi üzerinde kalır.
  • "Aslında sıradan insanın aslî özelliklerinden biri olan dürüstlük artık sıradan değil, fakat sıradışı sayılıyor."
  • Bu kadar dolaşık yollarda gezindikten sonra, bu kadar basit bir sonuca ulaşmak insanın içinde bir boşluk ve tatminsizlik duygusu uyandırsa da, aslında hayatta birçok şey, bu kadar basittir. Onu biz zorlaştırıyor ve dolaştırıyoruz. Kendiliğinde basit olan şeyleri, insanın entelektüel hevesi karmaşıklaştırıyor. Üstelik de, hayatı kendine zehir ederek...
  • "Kendiliğinden basit olan şeyleri, insanın entelektüel hevesi karmaşıklaştırıyor. Üstelik de, hayatı kendine zehir ederek…"
  • “Çalışıyorum. Çalışmaz olur muyum? Düşünüyorum.”
  • "Herkes sıradandır. Kendi sıradanlığını keşfedenler, sıradan olanların arasında bir ayrıcalık kazanır."
  • Kibrini itiraf eden biri mi tevazu göstermektedir, yoksa mütevazi biri olduğunu söyleyen mi kibirlenmektedir?
  • "Kibrini itiraf eden biri mi tevazu göstermektedir, yoksa mütevazi biri olduğunu söyleyen mi kibirlenmektedir?"
  • ...gösteriş yapmak kişinin elindeyken, o, böyle yapmaktan sakınabiliyorsa, kendine karşı dürüst olmayı da başardığı söylenecektir.

Ben ve Hayat ve Ölüm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Özdenören okuyucularına alışık olmadıkları tatlar sunan bu kitabında; kendi ben`inin dolayımından geçerek hayatı ve ölümü ve insanın hayatla ölüm arasında yer alan çeşitli veçhelerini anlamaya çalışıyor. Korku, zaaf, yalnızlık, kıskançlık, suç, ceza, kibir, rüya, tövbe, aşk, saadet ve savaş... kısacası hayat ve hayatın zenginliklerine şahsi tecrübeleri ışığında bakmayı deniyor. (Temel ATALAY)

Rasim abinin duyguları ve düşünceleri ilmek ilmek ördüğü kitap. Soyadını hak eder cinsinden "özünden örmüş" abimiz. Edebiyatın ve zarafetin takipçilerine tavsiye olunur. (külbei ahzân)

Benim yazarım diye nitelendirdiğim Rasim Özdenören'in kitabını okumak ayrı bir keyif,ayrı bir heyecandı benim için.Bu kitapta gerek içerik gerek yazım biçimiyle tamamen insanı içine çeken,düşündüren tarzı müthişti.Her denemenin sonunda durup dakikalarca düşünmek olmasa çabuk bitebilen bir kitap aslında ama düşünmemek elde değil.İnsanın olaylara bakış açısını bile değiştiriyor.En ufacık bir şeyin aslında tonlarca anlama geldiğini muazzam bir dille anlatmış yazar.Herkese tavsiye ederim. (RSG)

Ben ve Hayat ve Ölüm PDF indirme linki var mı?

Rasim Özdenören - Ben ve Hayat ve Ölüm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben ve Hayat ve Ölüm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Rasim Özdenören Kimdir?

Rasim Özdenören (d. 1940, Maraş), Türk öykü ve deneme yazarı. İlk ve orta öğrenimini Maraş, Malatya, Tunceli gibi Güney ve Doğu şehirlerinde tamamladı. İ.Ü. Hukuk Fakültesini ve İ.Ü.Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı. Bir ara araştırma amacıyla ABD'nin çeşitli eyaletlerinde, 1970-1971'de iki yıl kadar kaldı. 1975 yılında Kültür Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği görevine geldi. Aynı bakanlıkta bir yıl da müfettişlik yaptı. 1978'de istifa ederek ayrıldığı devlet memurluğuna bir süre sonra tekrar döndü. Çok Sesli Bir Ölüm ve Çözülme adlı hikayeleri ayrıca TV filmi yapılmış, bunlardan ilki, Uluslararası Prag TV Filmleri Yarışmasında jüri özel ödülünü almıştır.

Rasim Özdenören'in, Türk edebiyatında adını duyurmaya başladığı yıllar, köy romancılığının etkisinin artık azalmaya başladığı, varoluşçu yazarların etkisinin daha fazla hissedildiği yıllardır. O yıllarda roman ve öykü yazarları genel olarak Batı kaynaklı bir anlayışla, sanki dışarıdan bakan bir gözle eserlerini yazmışlardır. Özdenören ise daha çocukluğunda Anadolu'nun birçok ilini gezerek, orada yaşayarak, köyünü, kasabasını, şehrini tanıyarak, kendisine ';ayrıntı avcısı' dedirtecek bir özellik ve güçlü bir tasvir yeteneğiyle, insanın evrensel yanlarını öne çıkararak yazmıştır öykülerini. Yazar, gençliğinin ilk yıllarından itibaren kendine edebiyatı ciddi bir meşale olarak seçen insanlardan oluşan bir arkadaş grubuna dahil olmakla, sonraki yıllarda şekillenecek edebi şahsiyeti için çok önemli bir zemin bulmuştur. Bu arkadaş grubu Özdenören'in anlaşılmasında kilit konumdadır. Çünkü Özdenören'in okumaları, edebi ilgileri büyük oranda bu arkadaş grubunda şekillenmeye başlamış; sonraki yıllarda tanıştığı Sezai Karakoç'un etkisiyle bir bütünlük kazanmıştır. Özdenören'in Amerika'ya gidip orada iki yıla yakın bir süre kalması vesilesiyle çağdaş dünyanın en önemli merkezini tanımasının da eserlerine olumlu yansımaları olmuştur. O, yerli olmak nedir, bu nasıl gerçekleştirilir, sorularının cevabını öyküleriyle vermiş bir yazardır. Hikayelerinin kahramanları, çevremizde rahatlıkla görebileceğimiz, dokunabileceğimiz kişilerdir.

Rasim Özdenören, gerek denemelerinde gerekse öykülerinde, meselenin anlatmak olduğunu ilk öykülerinden başlayarak kavramış bir yazardır. O, İslami kimliğiyle tanınan bir öykücü olmasına rağmen öykülerinde hiçbir zaman, dönemindeki birçok yazarda görüldüğü gibi, inandığı şeyleri okuyucusuna dayatmamış, vermek istediği mesajı öyküyü örselemeden, akışı ve yapıyı bozmadan anlatmayı bilmiştir. Anlatırken de dili ustaca kullanmış, yer yer de adeta şiir yazmıştır.

Rasim Özdenören Kitapları - Eserleri

  • Gül Yetiştiren Adam
  • Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
  • Müslümanca Yaşamak
  • Kafa Karıştıran Kelimeler
  • Çok Sesli Bir Ölüm
  • Yeniden İnanmak
  • Kuyu
  • Ansızın Yola Çıkmak
  • Çözülme
  • Aşkın Diyalektiği
  • Denize Açılan Kapı
  • Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
  • İpin Ucu
  • Eşikte Duran İnsan
  • Uyumsuzlar
  • Ben ve Hayat ve Ölüm
  • Hastalar ve Işıklar
  • Acemi Yolcu
  • Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
  • Hışırtı
  • Toz
  • Yaşadığımız Günler
  • Köpekçe Düşünceler
  • Yüzler
  • Çarpılmışlar
  • İmkansız Öyküler
  • Ruhun Malzemeleri
  • Düşünsel Duruş
  • Red Yazıları
  • Çapraz İlişkiler
  • Edebiyat ve Hayat
  • Açık Mektuplar
  • Kent İlişkileri
  • İki Dünya
  • Hadislerin Işığında Hz. Muhammed
  • Yazı, İmge ve Gerçeklik
  • Siyasal İstiareler
  • İmkânsız Öyküler
  • Elli Yılın Öyküsü
  • Çözülme

Rasim Özdenören Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü bir sevgi daima, inanılmaz bir durum, ama, daima tahammül edilemez bir şeydir, insanca bir şey.. uzaklıklar, unutmalar.. bunlarla diri kılınabilirdi sevgi.. (Hışırtı)
  • Kısır niyetler, kısır sonuçlar doğurur.Niyete bir aşkınlık yükleyerek, daha doğrusu aşkın niyetlerle yola çıkarak bereket ülkesine ulaşmak mümkünken, kendi nefsanîliğinin dar sınırları içinde kalmak onu eşya ile kendi nefsi arasındaki çorak bir alanda bırakır. (Yeniden İnanmak)
  • "Senden uzak kalan tesellisini hasret yaşlarında bulur; düşünelim, ya seni bulan ne olur?" (İmkansız Öyküler)
  • “Sevginin içinde o alevi söndürecek Tükenmekte olan fitil gibi bir şey vardır.” Shakespeare (İmkânsız Öyküler)
  • "Kalplerimizi dinin üzerine sabit kıl" (İmkansız Öyküler)
  • kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor. (Kent İlişkileri)
  • Ne zaman elimi ona doğru uzatsam elim boşlukta kalıyor. (Uyumsuzlar)
  • Hakkın hiçbir zuhuratı yoktur ki, mümin için iman tazelemesine yol açmasın. (Müslümanca Yaşamak)
  • Ve şimdi, öyle düşünüyorum ki, tecrübe denilen şey, insanın hayatında yer etmiş olan hayal kırıklıklarının toplamıdır. (İpin Ucu)
  • O sıralarda ben kendim miyim, değil miyim, sorusunu tartışıyordu kafasında. Diyordu ki, ben kendimsem, benim benden ayrılmam, benim benden kaçmam mümkün olmamalı: ama ben kendim değilsem, ben kendimden kaçıp kurtulabilirim. (Elli Yılın Öyküsü)
  • İnsanın, sevgisi ne türden olursa olsun, onun dışına çıkması diye bir şey söz konusu olmaz ki, onu denesin. Ve zaten böyle bir şey denenebilecek bir şey olsa, o deney o sevginin bitirilmiş olduğu yerde başlar. (Aşkın Diyalektiği)
  • Hayatı elde tutmak ölümü ele geçirmekle, mümkün oluyor ve ölümün ele geçirilişi, onu ele geçirenin kendi ölümünü sonuçluyor. (Eşikte Duran İnsan)
  • Durmak her zaman beklemek anlamına gelmez. (Toz)
  • Onun görmesinden nereye kaçacaksın diye fısıldadı kadın... (Çarpılmışlar)
  • Günümüzde kendisine Müslümanım diyenlerin çoğu "çağın gözüyle İslam'a bakma" yaklaşımını benimsemiş durumdadır.. Oysa Müslüman, çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar.. (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)
  • Dünya kendi dışında cebinde duran herhangi önemsiz yabancı bir nesne gibiydi. (Çarpılmışlar)
  • İnsan, yeryüzünü kendisi için kötü bir döşek haline getirmiştir. (Red Yazıları)
  • Özgürlüğümü yitirdiğim yalan. (Ansızın Yola Çıkmak)
  • zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum. (Kent İlişkileri)
  • "İslâm diyalektiğinin dışında kalan birine her çeşit izahın yetersiz ve kısır kalacağı aşikârdır. Böyle bir hükmün sırrını ancak bir mümin kavrayabilir." (Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler)