Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor - İsmet Bozdağ Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kimin eseri? Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kitabının yazarı kimdir? Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor konusu ve anafikri nedir? Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kitabı ne anlatıyor? Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor PDF indirme linki var mı? Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kitabının yazarı İsmet Bozdağ kimdir? İşte Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İsmet Bozdağ
Yayın Evi: Truva Yayınları
İSBN: 9944212854
Sayfa Sayısı: 250
Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Tek Adam”ın liderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında onun hizmetinde yer alan ve birbiriyle yarışan sayısız insan vardı.
Bu kutsal hizmette yer alanlar arasında öyle biri vardı ki, yırtık pabuçla gezerdi; fakat kimseden bir kuruş dahi kabul etmezdi. Parada ya da makamda gözü yoktu. Sadece vatanına, milletine hizmette gözü vardı. Çünkü ülkesinin kurtarılması gerektiğine, Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre”sini okuduğu günlerden inanmıştı.
O bu inancıyla “Tek Adam”ın en değerli yandaşlarından biri oldu ve Cumhuriyet tarihimizin önemli isimleri arasında yer aldı. “Tek Adam”ın fikir dostlarından biri olarak onunla insanların tanık olduğu ya da olmadığı birçok olay yaşadı. “Tek Adam”la yaşadıkları hayatının en unutulmaz anlarıydı.
İşte bu kitap, “Tek Adam” Gazi Mustafa Kemâl’in hizmetinde varlığını ortaya koyan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir dönem Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yapmış olan Celal Bayar’ın kendi dilinden “Bilinmeyen Atatürk”ü anlatıyor.
Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor Alıntıları - Sözleri
- Bir kaç hatıra ile Atatürk'ü anlatmak mümkün mü? Bu, koca bir denizi bir bardağa doldurmak gibi bir iş!
- Doğu ülkelerinde politikacının kaderi budur: Onun istikbalinde, iktidar sandalyesi ile, darağacı, birbirinin içinde, sarmaş dolaş görünür... Ben bunlara alışmış bir insanım!
- Marifet namussuzu öldürmek değil, namussuzluğu itibardan düşürmektir.
- "Saat Kaç?" Büyük ve aziz Atatürk bir gün komadan çıktı ve odadakilere dönüp: 'Saat kaç?' dedi. Bu onun ağzından duyduğumuz son sözdür. 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe gözlerini hayata yumduğu zaman, bizim için dünyanın bütün saatleri durmuştu. Bugün Anıtkabir'de Türk Milletinin sinesinde uyuyor. Fakat Atatürk vatanseverliği,Atatürk devrimciliği bütün gücü ile ayaktadır. O, Türk milletinin sinesinde kıyamete kadar uyuyacak,fikirleri ve idealleri Türk Milletinin ruhunda kıyamete kadar yaşayacaktır.
- Atatürk'ün elinde iktidar, bir virtüözün elindeki keman gibiydi.
- Muhteşem bir abide olduğu için değil, Atatürk yattığı için Anıtkabir'de gömülmeyi ben de isterim. Ona yakın olmak, benim için, hayatta da, ölümde de kıl kadar fark etmez. Fakat bunu temin etmek için benden bir hareket beklemeyiniz!. Çünkü ben, bütün hayatımda hiçbir şey istemedim ve özendiğim hiçbir şeye istekli olmadım! Bana hep "gel şu işi yap" dediler, ben o işin üstesinden gelmeye çalıştım.
- Ben, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlülüğüne inanıyordum. Bir avuç Hanedan mensubunun onun için bir tehlike olabilmesi mümkün değildi. Oysa bu insanlar, yurda sokulmadıkça, yabancı memleketlerde bazıları sefalet içinde, bazıları yaşama güçlükleri içinde bırakıldıkça, olayı dışarıdan değerlendirenler, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin bir avuç insandan korktuğu sonucuna varabilirdi.
- Hiçbir şeye "Küçük iş" diye sırtını çevirmeyen bu adam, besbelli ki, Devlet Adamı olarak yaratılmıştı.
Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İlk kısımda Celal Bayar’ın Atatürk ile ilgili anıları parça parça anlatılıyor. Daha sonra sırf Celal Bayar’ın yaşadığı olaylar üzerine yapılan bir röportaj yer alıyor. Beklentimi karşılamadı ne yazık ki. Ama genel olarak yaşadıkları olay, dönem hakkında genel bir izlenim edinmek istiyorsanız okuyabilirsiniz. (Kardelen)
Kitabın ismi her ne kadar "Bilinmeyen Atatürk" olsa da bilmediğim bir şeyle karşılaşmadım. Konuların içinde ağırlıklı da değildi Atatürk ile ilgili kısımlar, öncelikle bunu belirtmek gerekiyor. Ancak yakın tarihimizi ve Cumhuriyet tarihimizi ilgi alanında bulunduranlar için bir bakış açısı olabilir. Osmanlının son dönemi,Cumhuriyet Dönemi, İttihat ve Terakki anıları, İşbankası yönetimi ve bilhassa Demokrat Parti Dönemi ile ilgili yaşadıklarını, anılarını aktardığı bir biyografik kitap. Yassıada anılarından da bahsediyor. İsmet Paşa ile aralarındaki anlaşmazlık da arada alttan arada gözüne soka soka işleniyor. Fazla hacimli, ayrıntılı bir kitap değil ayrıca sığ da kalmış. Yine de okunur... (Iraz)
araştırmacı yazar İsmet Bozkurt'un Celal Bayar ile yaptığı samimi röpörtajlar.. Celal Bayar'ı yakından tanımak Gazi'ye karşı olan duygularına kendi ağzından şahit olmak güzel. (esin uyur)
Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor PDF indirme linki var mı?
İsmet Bozdağ - Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İsmet Bozdağ Kimdir?
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Gazetecilik Enstitüsü mezunu. Çalışma hayatının ilk dönemlerinde memuriyet, gazetecilik ve oyun yazarlığı yaptı. Yazmış olduğu 23 oyun, 1940-1952 yılları arasında Ankara Radyosu’nda yayınlandı. Daha sonraki dönemlerde araştırmacılığa yöneldi, bilgi birikimlerini kitaplaştırarak önemli eserler meydana getirdi.
Eserleri
Gönderilmemiş Mektuplar, (1943, şiir),
Üç mum Yandı, (1972, şiir),
Başvekilim Menderes,
Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri, (1974)
Atatürk ve Eşi Latife Hanım, (1975)
Bitmeyen Devlet Kavgası Atatürk İnönü Bayar Çekişmeleri,
Atatürk'ün Sofrası,
Abdülhamid'in Hatıra Defteri,
Demokrat Parti ve Ötekiler,
Kemal Tahir'in Sohbetleri, (1980)
Atatürk'ün Anıları,
The Ard İdea,
Üçüncü Çözüm,
İşte Japon Modeli,
Sovyet Marksizmi, Çin Marksizmi ve Türkiye Gerçekleri,
Osmanlı Devlet ve Toplum yapısı,
Bir Darbenin Anatomisi/ 27 mayıs İhtilali,
Demirkırat Aldatmacası,
Değişim Şafağı,
Mustafa Suphi'yi kim Öldürdü?,
Osmanlıların Son Kahramanları,
Abdülhamid'in Eşi Pesendun Hanım'ın Anıları,
Beyaz Arılar.
Atatürk’ün Avrasya Devleti,
Gazi ve Latife,
İsmet Bozdağ Kitapları - Eserleri
- Latife ve Fikriye
- Gazi ve Latife
- Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri
- Atatürk Sofrası
- Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor
- Bitmeyen Devlet Kavgası Siyasal Kıyamet
- Tarihin Vicdanını Sızlatan Soykırım Yalanı
- Atatürk'ün Evrensel Boyutları
- Kemal Tahir'in Sohbetleri
- Nutuk Öncesi Atatürk Konuşuyor
- Kürt İsyanları
- İşte Atatürk'ün Türkiyesi
- Atatürk'ün Avrasya Devleti
- Darağacında Bir Başbakan
- Harem Penceresinden 2.abdülhamit
- Osmanlı'nın Son Kahramanları
- Bir Darbenin Anatomisi
- Bilinmeyen Yönleriyle Celal Bayar
- Menderes Menderes
- Atatürk'ün Ergenekon'u Avrasya Devleti
- Derin Devlet Cehenneminde Düşünmek Can Bahası
- Basın: Kurt Mu? Kuzu Mu?
- Darağacında Bir Başbakan: Menderes
- İşte Atatürk'ün Türkiyesi
- Soykırım Mı? Hodri Meydan! Atatürk'ten Soykırım İddialarına Cevaplar
- Değişim Şafağı
- Celal Bayar Zaferlerle ve Şereflerle Dolu Bir Hayat
- Kemal Tahir'in Sohbetleri
- İnsanlığın Son Çerçevesi
- Bir Çağın Perde Arkası: Atatürk-İnönü - İnönü-Bayar
- Atatürk ve Eşi Latife Hanım
- Yıldızların Arkası - Beyaz Arılar
- Demirkırat Aldatmacası
- Tarih Yarındır
- İslam ve insan
İsmet Bozdağ Alıntıları - Sözleri
- Gazi Mustafa Kemal Paşa; "Tarihte görülmüş birliklerin en üstününü" kurmak amacındaydı! Bu fikri, vicdanında bir sır gibi saklıyor, bütün hareketlerini o noktayı hedefleyerek gerçekleştirmeye çalışıyordu. Ama her şeyin bir zamanı vardı. (Atatürk'ün Ergenekon'u Avrasya Devleti)
- "Bana "ölenle ölünmez" diyorlar. Ben ölenle ölmüyorum ki... Yaşayamadığım için ölüyorum! Siz, oksijensiz bir dünyada yaşayabilir misiniz?.. İşte Mustafa Kemal Paşa benim hayatım için oksijendi!." (Latife ve Fikriye)
- İnsancıl gaye uğruna kendisini alaşabilen her insan kahramandır. (Atatürk'ün Evrensel Boyutları)
- "Gerçekten Kafkasyalılar, Karadeniz limanlarına sürüler halinde yığılmışlardı." (Tarihin Vicdanını Sızlatan Soykırım Yalanı)
- «bir kristalle bir taş çarpışmış, taş kristali kırmış!.... Taş mı değerli, kristal mi, diyorum size... Hadi, cevap isterim!...» (Kemal Tahir'in Sohbetleri)
- «Benim öfkemi kabartan, bizim Marksistlerimizin, Batı'da neyin niçin yapıldığını bilmeden memleketimizde de aynı şeylerin yapılmasını istemeye kalkmalarıdır. 'Toprak dağıtılsın' deniyor. Dağıtılacak olan toprak, kimin toprağıdır bir kere... Bizimkilere sorarsan, «ağaların toprağı» derler hiç duraksamadan. Oysa bizde toprakların büyük bölümü Devlettedir. İnandıkları ideolojiye göre Devlet'de olması gereken bir şeyi 'dağıtalım' demek, ya ideolojiden habersiz olmak, ya da neyin niçin yapıldığını bilmemektir.» (Kemal Tahir'in Sohbetleri)
- Atatürk'ün "Nutuk"u, hemen her aydının kitaplığında baş köşeyi tutar. Ancak "Nutuk", 19 Mayıs 1919'dan bu yana Atatürk'ün asker ve politikacı olarak düşüncelerini ve eylemlerini yansıtır. Kurtuluş Savaşı'mızın tarihidir. Ama bunun bir de "öncesi" var; Nitekim Mustafa Kemal Paşa, "Amasya Mülakatı" masasına oturduğu zaman, Anafartalar kahramanı, Yıldırım Orduları Başkomutanı ve Anadolu'nun yarısına resmen sözü geçen bir Ordu Müfettişi idi. (Nutuk Öncesi Atatürk Konuşuyor)
- "Devlet,ağacın dalı gibidir.Gövde ile bütünleşebildiği ölçüde yaşar,ayrıldığı ölçüde yalnız kalır." (Atatürk'ün Evrensel Boyutları)
- Yeri gelmişken söylemeliyim ki benim en iyi anlaştığım dostlarımdan biri İsmet olmuştur. Onun için bu buluşmanın boşuna olmadığını anlamıştı. (Nutuk Öncesi Atatürk Konuşuyor)
- Şöyle böyle on yıl oldu. Yani, sürdüğüm padişahlığın üçte biri… Eserlerimin üçte değil onda birini vücuda getirdiler mi?… (Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri)
- Çıkar kadar her an değişebilen başka bir kavram bulmak güçtür! Hele bu "çıkar" maddi ise... (Tarihin Vicdanını Sızlatan Soykırım Yalanı)
- "Bizim milletimiz, milliyetinden uzaklaşmasının çok acı cezalarını gördü. Osmanlı Devleti içinde yaşayan çeşitli milletler, milliyetlerine sarılarak kendilerini kurtardılar; Biz, ne olduğumuzu, onlardan öğrendik. Kuvvetimizi yitirdiğimiz anda bizi aşağıladılar; anladık ki, kabahatimiz kendimizi unutmamız imiş! Dünyanın bize saygı duymasını istiyorsak, önce bizim kendi benliğimize sarılmamız ve bu gerçeğe ulaştığımızı dünyaya göstermemiz lazımdır. Milli benliklerini bulamayan milletler, başka milletlerin avıdır." (Atatürk'ün Ergenekon'u Avrasya Devleti)
- _Çok sade bir evlenme yaptık.Siz de öyle bulmadınız mı?Çünkü bizde evlenmelerin çoğu aile için yıkımdır. Büyük masraflar yapılır, bu yüzden birçok insan evlenmez bile.Bizim dini bayramlarımız da masraflı geçtiğinden "iki bayram arasında nikah olmaz" diye bir töremiz de var. Neden olmaz? Çünkü iki masrafa bir üçüncüsü eklenirse buna kese dayanmaz da onun için.Ben evlenmemi çok sade tutarak halkıma örnek olmak istedim.Balayımızıda şehir şehir,kasaba kasaba gezerek, halkın dileklerini dinleyerek yaptık.Bundan güzel balayı olur mu? (Gazi ve Latife)
- Seid Abdülkadir, idam sehpasına yürümeden önce son isteği sorulduğunda, “Oğlumun idamını görmek istemiyorum. Önce beni asın” dedi. Ama, isteği yerine getirilmedi. Önce oğlu Muhammed’i astılar. . (Kürt İsyanları)
- Okuduğu amerikan kollejinde eğitim kadrosu içinde misyoner rahipler varmış.bunlar müslüman öğrenciler üzerindei şliyor ve hırıstiyan yapmaya çalışıyorlarmış. Bu gençlerin şikayeti bu idi.Çok heyecenlı idiler.Yürekten konuşuyorlardı.Gördüklerini, vatansever bir duygu ile dile getiriyorlardı.Bana misyonerlerin yakınlık sağladıkları iki ögrencinin adlarını, okul numaralarını yazdırdılar, okulları ile "Devlet " olarak ilgilenilmesini istediler. (Bir Darbenin Anatomisi)
- "Atatürk'ün Sofrası" bir çağın portresidir. Devlet, memleket ve dünya olayları, Atatürk sofrasının aynasına yansır, ulusal görüşe orada dönüşürdü. (Atatürk Sofrası)
- Doğu ülkelerinde politikacının kaderi budur: Onun istikbalinde, iktidar sandalyesi ile, darağacı, birbirinin içinde, sarmaş dolaş görünür... Ben bunlara alışmış bir insanım! (Bilinmeyen Atatürk - Celal Bayar Anlatıyor)
- Savaş zafer kazanmak için değil amaca ulaşmak için bir vasıtadır.Eğer savaşın milli bir amacı yoksa katliamdır. Mustafa Kemal Atatürk (Gazi ve Latife)
- "Hiç kimsenin kerameti kendisinde görmeğe hakkı yoktur. Bir devlet adamı, kerameti kendisinde görmeğe başladı mı, Devlet Adamlığını bitirdi demektir.” M. Kemal [İsmet Paşaya] (Bitmeyen Devlet Kavgası Siyasal Kıyamet)
- "Aradan ne kadar zaman geçti, şimdi anımsamıyorum, belki bir hafta belki on beş gün; Fikriye bir sabah yeni baştan Çankaya'ya gelmiş.."Mustafa Kemal Paşa'yı göreceğim." diye tutturmuş... Yaver Rusuhi, Latife Hanım'dan tembihli olduğu için içeri almak istememiş..." (Latife ve Fikriye)