Bir Aşk Masalı - Elizabeth Hoyt Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Aşk Masalı kimin eseri? Bir Aşk Masalı kitabının yazarı kimdir? Bir Aşk Masalı konusu ve anafikri nedir? Bir Aşk Masalı kitabı ne anlatıyor? Bir Aşk Masalı PDF indirme linki var mı? Bir Aşk Masalı kitabının yazarı Elizabeth Hoyt kimdir? İşte Bir Aşk Masalı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Elizabeth Hoyt
Çevirmen: Seden Gürel
Orijinal Adı: The Serpent Prince
Yayın Evi: Pegasus Yayınları
İSBN: 9786054456352
Sayfa Sayısı: 384
Bir Aşk Masalı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çirkinin Aşığı ve Kalbimi Sana Verdim'le okurların gönlünde taht kuran Elizabeth Hoyt yeni romanıyla ve nefis anlatımıyla okurlarının gönlünü bir kez daha fethedecek sizi yine kendine hayran bırakacak.
Şeytan Melekle Karşılaştığında
Taşra kızı Lucy Craddock-Hayes sakin geçen hayatından oldukça memnundur. Ta ki yaralı bir adamla çıplak bir yaralı adamla karşılaşıp masumiyetini sonsuza dek kaybedinceye kadar.
Onu Cennete De Sürükleyebilir
Vikont Simon Iddesleigh düşmanları tarafından ölesiye dövülmüştür. Şimdiyse onlardan intikamını almakta kararlıdır. Ancak Lucy onu sağlığına kavuştururken genç kızın kendisine gösterdiği dürüstlük bitkin duygularını altüst eder ve ikisini de yakmakla tehdit eden bir yangını tutuşturur.
Cehenneme De
Genç adamın onuru Lucy'yle birlikte olmasını engellerken düşmanları sevdiği kadın için bir tehdit oluşturmaya başlarlar. Simon düşmanlarıyla olan savaşını sürdüredursun, Lucy de Simon'ın ruhunu kurtarabilmek adına verdiği savaşı elindeki tek silahla kazanmaya çalışmaktadır: Aşkı..
"İnanılmaz güçlü karakterler, gerçekçi bir anlatım ve tutkulu bir aşk hikâyesi."
-Publishers Weekly-
"Romantizm ve entrikanın etkileyici bir karışımı olan Bir Aşk Masalı Hoyt'un tarihî romans türünde verdiği eserler arasında kesinlikle bir mihenk taşı olacak."
-Lettetia Elsasser-
(Tanıtım Bülteninden)
Bir Aşk Masalı Alıntıları - Sözleri
- “Beni tanımıyorsun, ne olduğumu bilmiyorsun. Kendini koru. Beni evinden kov. Şimdi. Bunu hala yapabiliyorken yap, çünkü azmimi, irademi ve gururumu yitirdim; zaten çok az kalmışlardı. Kendimi varlığından men edemiyorum.”
- “Bazen seni her zaman tanıyormuşum gibi geliyor; gözlerini açtığın ilk andan beri içinde bir yerlerde senin de beni tanıdığını hissediyorum.”
- “Siz de o dar kafalılardansınız, beni tanımadan yargılıyorsunuz. Ya da beni tanıdığınızı sanıyorsunuz ama gerçekte hiçbir fikriniz yok.”
- “Benim yargıcım ol, adalet dağıtan kadın. Ben davamı sunayım, sen de cezamı kes.”
- “Yaşamına yanında güveneceğin biri olmadan devam etmek. Hiç korkmadan, kendini anlatabileceğin biri olmadan. Hatalarını, zayıflıklarını bilmesine rağmen seni sevmeye devam eden biri olmadan. Rol yapmadan yanında durabileceğin biri olmadan…”
- Erkekler meleklerden bahsederken, özellikle de karşı cinsten olanlardan, bu konuşmanın içersinde süslü kelimeler yer alırdı. Simon’ın meleğinin onlarla alakası yoktu. Onun meleği Kutsal Kitap’tan fırlamıştı; Tevrat’tan yenisinden değil. Çok insani olmayan, ciddi ve yargılayan tiptendi. Serinkanlılıkla parmağını şaklatarak insanı tüylü güvercin kanatlarında uçurmak yerine, ebedi lanetlemenin içine fırlatacak türden.
- “Tam bir savaşçı,” diye mırıldandı. “Seni, elindeki ateşten kılıcı dikkafalı İbranilere ve birtakım kafirlere savururken düşünebiliyorum. Ciddi bakışların ve korkunç bir şekilde çatılmış olan kaşlarının karşısında siniyorlar.”
- Bazen gerçekten de çok korkuyordu. Kendisini inciteceğinden değil, bir parçasını onunla birlikte kaybedeceğinden.
- “Doğuştan kör olamaya benziyor ve sonra günün birinde gözlerin açılıveriyor. Sadece açılmakla da kalmıyor, güneşin nasıl yükseldiğini, tüm göğe nasıl hakim olduğunu da algılamaya başlıyorsun. Mor ve mavi lavantalar, pembe ve kırmızılara döner ve ufka dek uzanarak dünyayı aydınlatır. Bu, insanın gözlerinin kamaşıp acı içinde diz çökmesine kadar devam eder.”
- “Ölmeyi hak etmiyor,” dedi. Gözlerinde yaşlar birikmişti. “Kim hak ediyor? Hak edip etmemesinin hiçbir önemi yok, bu onun kaderi. Yıldızları nasıl yerlerinden oynatamazsan bunu da değiştiremezsin.”
- Birkaç gün önce gözüne kaçınılmaz ve bir anlamda iyi gibi görünen şey, şu anda ona kötü ve imkansız geliyordu.
- Bu dünyada genç olmak, kabuğundan daha yeni çıkmış, tüyleri ıslak bir civciv olarak iyi niyetli gibi görünen kümes hayvanlarının ve gözden uzaktaki tehlikeli tilkilerin dünyasına adım atmakla aynı şeydi.
- Onda başka bir şey vardı; ruhuna dokunan, akıllı ve ciddi bir şey. Onu cennetin kokusuyla cezbedip günahlardan arınmak gibi imkansız bir umuda sürüklemişti.
- “Uyumuyorum ama daha uyanık olduğum zamanlar da olmuştu. Uyanma işlemini tamamlamama yardımcı olacak kahve gibi uyarıcılarının olmadığını sanıyorum.”
- İnsanlar çoğunlukla kendilerine yalan söylenmesini isterdi, gerçeklerden hoşlanmazlardı. Yalanlara bu kadar çabuk inanmaları başka nasıl açıklanabilirdi ki ?
Bir Aşk Masalı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Tesadüfi karşılaşma aşkla sonuçlanıyor. Kitabın içinde macera unsuru da var tabi. Böyle romanlarda karakterlerin erken evlenmesi hoşuma gidiyor ki bu sayede evli hallerini görmekte güzel oluyor. Kitap güzel bir aşk hikayesi. Elizabeth tarihi aşk romanlarında iyi bir isim bence.Iyi okumalar:) (Hayriye Dev)
Bazı sahneler beni gerçekten duygulandırdı. Lucy değil ancak Simon gerçekten aşıktı ve ben bunu fazlasıyla hissettim. - spoiler evlenmeleri kitabın ortalarına denk geldi- ancak bence evlenme teklifi sahnesi çok iyiydi. Simon'un vaz geçmesi biraz uzun sürdü. Lucy biraz hafif kaldı. Bu seride şimdilik favorim Edward. Sanırım öyle kalacak gibi. (Ceren Çetinkaya)
Sonuç olarak kitap okunası bir kitaptı. Her ne kadar kitabı sevsem de boş zamanını değerlendirmek için okunur sadece Elizabeth Hoyt'un diğer kitapları gibi değildi. Çok hızlı gelişti her şey ve karakterlerin kendi içlerinde verdikleri savaş yeterli değildi. Herkes her şeye çok çabuk teslim oldu. İyi okumalar (Persephone)
Bir Aşk Masalı PDF indirme linki var mı?
Elizabeth Hoyt - Bir Aşk Masalı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Aşk Masalı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Elizabeth Hoyt Kimdir?
Elizabeth, New Orleans'ta doğdu ancak St Paul, Minnesota şehrinde büyüdü. Çocukken ziyaret şansı bulduğu yer ;St Andrews, Scotland Almanya; Fransa; ve Belçika. Bir yılını Oxford, İngiltere'de geçirdi ve yaz değişimi ile Kawasaki, Japonya'ya öğrenci olarak gitti.
Julia Harper adıyla yazdığı romanları vardır.
Elizabeth Hoyt Kitapları - Eserleri
- Çirkinin Aşığı
- Kalbimi Sana Verdim
- Bir Aşk Masalı
- Seni Kalbime Yazdım
- Bana Aşkını Söyle
- Yabani Aşık
- Günahkar Aşık
- Buz Prenses
- Şeytani Arzular
- Doyumsuz Zevkler
- Saklı Şehvet
- İntikam Maskesi
- Kalbin Gölgesi
- Karanlıklar Dükü
- Gizemli Sevgili
- Kaçak Aşık
- Dearest Rogue
- Ruh Eşini Bulduğunda
- Duke of Sin
- Sweetest Scoundrel
- Duke of Pleasure
- Duke of Desire
Elizabeth Hoyt Alıntıları - Sözleri
- Ah, bu zafer denen duygu ne kadar da güzel bir şeydi. (Saklı Şehvet)
- "Her neyse. Söylemek istediğim şey şu, bu nişanlılık beni güvenle evliliğe götürecek. Aksi takdirde itibarım çürük bir yumurtadan daha beter olacaktır." "Kesinlikle, Lordum." Jasper kaşlarını çatarak tavana baktı. "Pynch, kendimi çürük bir yumurta ile kıyasladığım zamanlarda benimle aynı fikirde olmamalısın." "Evet, Lordum." "Teşekkür ederim." "Bir şey değil, Lordum." (Bana Aşkını Söyle)
- “ Mutlu olmak için unvan ve paradan daha fazlasına ihtiyacın olduğunu düşünüyorum. “ (Yabani Aşık)
- "Sadece on dokuz yaşındaydım, ki bence bu oldukça tehlikeli bir yaştır. İnsan her şeyden birazcık bilecek kadar yaşlıdır, ama daha bilmediği çok şey olduğunu fark edecek kadar akıllı değildir." (Kalbimi Sana Verdim)
- "İçimizdeki ruh, bizi saran kabuktan çok daha önemlidir..." (Çirkinin Aşığı)
- ... insanların çoğu faniliklerinden korkar -kendilerini bu dünyadan alıp götürecek olan kaderden... (Kalbin Gölgesi)
- Sıçanları öldürebilirdiniz tabii ki, ama yeterince hızlı davranabilirseniz. Hatta bazı çocuklar onları ateşin üzerinde kızartıp yerlerdi. Fakat Harry ne kadar aç olsa da , ki midesinin ihtiyaçtan kıvrandığı günler olmuştu, o eti ağzına koymayı asla düşünemezdi. Sıçanların içinde, onları yediğiniz takdirde kesinkes midenize geçip ruhunuza bulaşacak bir kötülük vardı. Ve ne kadar fare öldürürseniz öldürün, daima daha fazlası gelmeye devam ederdi. (Kalbimi Sana Verdim)
- "Bazen bulutlarla kapalı olsa da unutma, Mavi gökyüzü hep orada." (Seni Kalbime Yazdım)
- Bunu senin için yapıyorum,Ruhum. Sadece senin için (Bana Aşkını Söyle)
- " Bir gün çöküşüme sebep olabilirsiniz madam." "Ben mi?" dedi Messalina kaslarını kaldırarak. " Hı hı " " Sende beni çeken, mantığımı, aklımı ve konturolümü kaybetmeme neden olan bir şey var. Kanıma karışmış egzotik bir zehir gibisin; beni öldürmem gerekirken hayatta kalmamı sagliyorsun...." (Ruh Eşini Bulduğunda)
- "Evcil hayvanlar hakkında hiçbir şey bilmiyor musun?" "Hayır. Pekâlâ, ben küçükken bir kedimiz vardı ama ben çağırınca asla gelmezdi ve mutsuz olduğunda herkesi tırmalamak gibi bir huyu vardı. Genellikle de mutsuzdu maalesef." "Adı neydi?" "Kedi." (Bana Aşkını Söyle)
- “Bu seste çekicilikten çok daha fazlası vardı. Bu seste hayat vardı.” (Yabani Aşık)
- ... bence bir insan mutluluğu ya da mutsuzluğu karnı aç olsa da tok olsa da bulabilir. (Şeytani Arzular)
- "Aşk dediğiniz şey nedir ki?" Silence ona iyice yaklaştı. "Sizin hiçbir zaman sahip olamayacağınız bir şey. Hissetmeyi bile bilmediğiniz bir şey. Size acıyorum Mickey O'Connor çünkü ben gerçek aşkımı kaybetmiş olsam da, ona bir süreliğine sahip oldum. Siz ise aşkı asla tadamayacaksınız." (Saklı Şehvet)
- "Bugüne kadar hiçbir kadın için böyle hisler beslemedim. Bir daha besleyeceğimi de sanmıyorum. Anlamıyor musun? Bu insanın başına ömrü boyunca sadece bir kez gelen bir şeydir. Parmaklarının arasından kayıp gitmesine izin verirsen, ikimiz de kayboluruz. Sonsuza dek." (Doyumsuz Zevkler)
- Artemis bir adım geriye çekildi. Sonra bir adım daha. Penelope, Wakefield ve Scarborough. Bu tiyatronun oyuncuları onlardı. Kendisi ise sadece sahne süpüren temizlikçiydi. (Karanlıklar Dükü)
- “Sadece tek gerçek aşk olmasa bile birini gerçekten sevebileceğime inanıyorum. Bence... evet, bence herkes aşık olabilir, gerçek, derin bir aşkla sevebilir ve bir yerlerde bu derin aşka karşılık verecek birisi vardır.” (Doyumsuz Zevkler)
- " Geçmiş değiştirilemez. Bunu biliyorum, " dedi. "İnsan geçmişini kabullenir ve yine de geleceğe umutla bakar." (Seni Kalbime Yazdım)
- Zaten hayat nadiren adildir... (Kalbimi Sana Verdim)
- Güzel, doğru kelime değildi aslında. Yaramaz, kurnaz, baştan çıkarıcı... (Kaçak Aşık)