Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 - Abdurrahman Dilipak Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kimin eseri? Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kitabının yazarı kimdir? Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 konusu ve anafikri nedir? Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kitabı ne anlatıyor? Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 PDF indirme linki var mı? Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kitabının yazarı Abdurrahman Dilipak kimdir? İşte Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Abdurrahman Dilipak

Yayın Evi: Kayıt Yayınları

İSBN: 9786053511960

Sayfa Sayısı: 456

Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap yakın tarihimize ışık tutacak bir belgeler demeti şeklinde, söylenmeyeni söylemek için yazıldı. Üç ciltten oluşacak dizimizin ilkinde Kemalizm olgusuna farklı bir bakış açısı getiriliyor. İkinci cilt tek parti dönemine, üçüncü cilt DP dönemine ait belgelerden oluşacak. Bu çalışmamızda, belgeleri konularına göre tasnif ettik ve hemen hemen hiçbir yorumda bulunmadık. Bu kitaptaki belgelerin tümü Milli Eğitim Bakanlığı ve Genel Kurmay’ın tavsiye ettiği kitaplardan, ya da basında çıkan ve tekzib edilmeyen ve her hangi bir kovuşturmaya tabi tutulmayan kitaplardan derlenmiştir. Aynı konuda farklı rivayetleri, farklı değerlendirmeleri arkası arkasına sıraladık. Karar vermek size kalmaktadır. Kuşkusuz bu çalışma bu konuda herşeyi kapsamamaktadır.. Eğer bu yönde yeni çalışmaların ortaya çıkmasına öncülük edebilirse görevini yapmış olacaktır. Öte yandan bu bilgi kırıntılarını topluca düşündüğünüzde ve değerlendirdiğinizde, başka kitaplarda bu konuda tek satır yazılmamış olsa bile, kendiniz için bir kanaat oluşmasına yardımcı olacak türden şeylerdir. Soru sormanız, bazı gerçekleri yakalamanız için küçük bir başlangıç olarak önemli bir görev ifa edeceğini sandığım bu çalışmanın sayısız eksiklikleri, eleştirilecek yığınla yönü olduğunu biliyorum. Ama yine de bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kitabı eğer sonuna kadar okuma fırsatı bulabilirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan kuşkum yok. Bu kitab yakın tarihimizle ilgili söylenmeyen bir gerçeğin arayışıdır. Konuya alışılagelmişin dışında farklı bir bakış açısı getirmektedir.

Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 Alıntıları - Sözleri

  • Mustafa Kemal bir an bile beklemeden, düşünmeden yapıştırır cevabı: “İlk yapacağım icraat bu millet ve devletin bu hale gelmesinde en büyük sorumluluğu taşıyan yobazları, sarıklı softaları sarıklarından yakalayıp ibret-i alem için sokaklarda dizi dizi asmak olacaktır.“
  • Hiçbir Allah’ın kuluda demiyor ki 9’u beş geçe ışık mı yanar? Güneş’in doğuşundan kimsenin de mi haberi yok?!
  • Karma eğitim ve kadının çalışma hayatına girmesi, kılık kıyafeti her şey kadın bedenini yeni Türkiye’nin ideolojik ve politik mankenine dönüştürmektedir. 19 Mayıs törenleri kızların dekolte kıyafetlerle kız erkek birlikte dans etmeleri, gösteri yapmaları, bu anlamda eskiye öfke ve meydan okuma anlamına gelmekteydi...
  • Atatürkün Söylev ve Demeçleri 2. 2. Baskı, s.279 “Fakat şunu söylelim ki, insanların bütün bilgileri ve inanışları, insan zekası eseridir. Zeka tabi olan dimağdan çıkar. Bundan, tabiatı anlamakta zekanın, en büyük cevher ve müessir olduğu anlaşıldığı gibi tabiatın fevkinde ve haricinde bütün mefhumların, insan dimağı için kendi tarafından uydurma şeylerden başka bir şey olmayacağı meydana çıkar”
  • Muhammed, ibtida Allah’ın Resuluyüm diyerek ortaya çıkmamıştır; bunu düşünmemiştir.Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerini neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur. Nokta dergisi
  • Muhammed’in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kuran denir.”
  • Meclis ve herkes meseleyi tabi görürse, fikrimce muaffak olur. Aksi taktirde, gene hakikat usul-ü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.
  • Rize Hadisesi Din elden gidiyor! avazeleri bastırılanmadığı için, hamidiye Kruvazörü yardıma gönderildi. İsyandan sonra halktan binlerce silah toplandı.Tabi buraya da İstiklal Mahkemesi gönderildi.
  • Yurt içinde ya da yurt dışında “Hürriyet” için savaşanlar, günün birinde savaşı kazanıp ülkede iktidar oldular mı, bir de bakıyorsunuz kaşla göz arasında mülkün yarısı gitmiş. Tanzimat, Osmanlı uyruklarına eşitlik getiriyor, özgürlük getiriyor ama, bırakın toprak olarak uğrattığı kayıpları, ülkenin ekonomisini duman edip gümrükleri kaldırarak sanayi diye elde ne kalmışsa Avrupa sanayi ürünleri karşısında dağılmasına yol açıyor. Meşrutiyet, aynı şey; hanı ile birlikte Trablusgarp ve Bosna elden çıkar da “hürriyet’i” getiren ittihat ve terakki gık diyemez. O gelen hürriyetle on yıl içinde imparatorluktan elimizde kalanı cömertçe dağıttığı, herkesin bildiği şey.
  • Ecevit’in Merve kavakçı’ya karşı meclisteki tepkisinin arkasında yatan derin gerçek de Kemalist rejimle ilgili kaygılardan kaynaklanmaktadır
  • Kahraman putlaştığı zaman ölür.
  • Osmanoğulları, zorla Türk milletinin egemenlik ve saltanatına el koymuşlardı; bu musallat olmalarını altı asırdan beri devam ettirmişlerdi.
  • Çağdaş uygarlığa sırt çevirmek Atatürkçülükse biz Atatürkçü değiliz. Hayatta en hakiki mürşit ilim değilse biz Atatürkçü değiliz. Vicdan ve fikir özgürlüğü, doğruyu aramak, doğruya inanmak, inandığımızı savunmak hakkını bize vermiyorsa biz Atatürkçü değiliz. Uusal bağımsızlık başkalarının uydusu halinde yaşamak anlamına geliyor ve halkçılık ilkesi halkın bir mutlu azınlık elinde cennet vaadleri ile ömrübillah sömürülmesi sayılıyorsa biz Atatürkçü değiliz
  • İnkılabımızı oturtmaya ve Atatürk’ü putlaştırmaya mecburduk. Ama şimdi size ifade ediyorum, kitabımda da yazdım : “Kahraman putlaştığı zaman ölür.”
  • Bir kez Allâh dese aşk ile lisân Dökülür cümle günâh misl-i hazân Çünkü her türlü fenalığın ve ahlaksızlığın, günahların bir kere Allah demekle hazan yaprağı gibi ortadan kalkacağını telkin, bir toplulukta ahlakın kıymetini hiçe indirmiş olur.

Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap Atatürk’ün, söylevlerinden demeçlerinden, röportajlarından ve onun adına yapılanları, söylenenleri, belgeleri ile alıntılar yapılarak oluşmuş. Atatürk’ün doğumu, dine bakış açısı, alkole olan tutkusu, hayat tarzı, yaptığı inkılaplar ile ilgili bir çok şey on üç bölümde teşkil etmiş. Kitapta, Mustafa Kemal’in alkole düşkünlüğü, belirli, önemli günlerin evvelinde veya sonrasında gittiği bir yerde içkili balo eğlenceleri tertip ettirmesi onun Avrupa tarzı bir hayatı arzu ettiğini gösteriyor. Mustafa Kemalin hem öz benliğimizin değerini vurgulaması hem savaşta yendiğimiz Avrupa’nın hayat tarzını her şeyi ile inkılap yaparak Türkiye’ye getirmesi de çok kafa karıştırıcı. Kitabı okuyanlar şu gerçeği de idrak edecek ki; Hem sahte Müslümanlar, hem de sahte Atatürkçüler bu milleti çok yıpratmış ve sömürmüştür. Kitap ile ilgili düşüncelerimden sonra bir de kendi açımdan değerlendirmek istiyorum Kemalizmi. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı başında Padişaha bağlılık yemini ederek, kongrede Allah’tan en son niyazım şudur ki: İslamın en sadık düşkünü olan milletimizi ve Hilafeti kıyamete kadar korusun diye dua ediyor, meclisi tekbirlerle salavatlarla, Hilafetin korunması amacıyla açıyor. Yeni devletin dini ne olacağı sorulduğunda İslam’dır diyor. Devlet teşkil ettikten sonraki inkılaplar işin bidayetindeki ile çelişiyor. Bunu sorgulayan, karşı olan Müslümana ise gerici yobaz damgası vuruluyor. Siz bin yıllık kökleri olan bir toplumun değerlerini bir anda değiştirirseniz elbet karşınızda olanlar olacaktır. İslam dinini hayatına nakşeden topluma gayrimüslim hayat tarzını dayatmak zulüm değilde nedir? Mamafih, Cumhuriyet kurulurken hem din ile devlet işleri birbirinden ayrı olacak deniliyor, din devlete karışamıyor fakat devlet İslam’ı camiye hapsediyor. İslamın mahiyeti zemmediliyor. İyi ama İslam zaten bir hayat nizamıdır, hayata etki etmezse, hayattan koparılırsa hiç bir anlamı kalmaz. Dilhunum!.. Kemalizm’in kara dumanından.... Maalesef İslamın hayatımızdan kopmasıyla; benliğimiz, ahlakımız, kültürümüz bizden koptu ve harf inkılabı ile tarihimizle bağlarımız da koptu. Gayrimüslimlerin kültürünü, elbisesini, hayat tarzını almamız ile sorgusuz, amaçsız, inançsız, bir nesil oluştu. Osmanlı’da sokakta önünde bir yaşlı yürürken arkadan gelen gencin o yaşlıdan geçmek için izin aldığı, genç kızların kendilerini teşhir etmemek için çarşaflarının sırtına bez koyup yaşlı gibi görünmeye çalıştığı, zekatını veren, iyiliği emreden kötülükten men eden bir milletten, hayata islam nazarıyla bakan, islamı hayatının her yerinde ön planda tutan bir milletten; İslamı sadece Cuma namazına gitmek, kurban kesmek, oruç tutmak zanneden bir millete döndük. Gençlerin anne babaya itaat etmediği, çıplaklığın asrilik olarak görüldüğü, insanların gayrimeşru ilişkileri doğal gördüğü, alkol, uyuşturucu bataklığının kafa bulma olarak adlandırıldığı, intiharların arttığı, insanların birbirine merhamet etmediği, gözünü kırpmadan birbirini dolandıran, öldüren bir topluma döndük. Velhasıl bu kara dumandan dolayı sonraki nesiller İslamı tanımadı.Tanıyanlar tam öğrenemedi. Öğrenenler tam amel edemedi. Atatürkçülük (Kemalizm) bu ülkeye demokrasi getirdi ise bu herkes için adil olması gerekirdi, herkes fikrini söylüyor, Müslüman söyleyince suç oluyor, gericilik oluyor, iyi ama Müslümanlığın savunulacak yolu tektir. Maalesef sadece Müslümanlar bu demokrasinin dışında bırakıldı. Maalesef bütün bu asrilik olarak addedilen değişimler, inkılablar, Müslümanları özünden uzaklaştırmak için İslama yapılmış darbedir. Velhasıl herkes kaderin memurudur, herkes hayatta rolünü oynuyor, Mustafa Kemal de rolünü oynadı, Kemalistler bize yobaz, mürteci diyedursun, biz Allah’ın dinini anlatmaya devam edeceğiz. yazar/Abdurrahman-dilipak GolgelerinPrensi (GölgelerinPrensi)

Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 PDF indirme linki var mı?

Abdurrahman Dilipak - Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Başka Açıdan Kemalizm 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Abdurrahman Dilipak Kimdir?

1969 da Konya İmam-Hatip okulundan mezun oldu. Güzel Sanatlar Akademisine girmek için resim dersleri aldı. Ancak İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap ve Fars Filolojisine girdi ve bu arada iki yıl okuduktan sonra İstanbul Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik Halkla İlişkiler Yüksek Okuluna kaydoldu ve 1980 de bu okuldan mezun oldu.

1964 yılında kısa süreli "Düziçinde Kasırga" isimli bir kartela gazete çıkarttı. 1969 da, D.S.İ. 6. Bölge Müdürlüğünde Arazi Elektirifikasyonu Kontrolü olarak çalışma hayatına başladı, 1971 judo antrenörü oldu, 1972 kurucu Fetih Yayınevini ve Hertür Yayın Dağıtım Şirketini kurdu, 1973 Yeni Sanat Dergisi Yayın Kurulunda yer aldı. Aynı yıl MTTB Sinema Kulübü üyesi oldu. Ardından, Burak Film Kurucu Ortakları arasında yer aldı ve Milli Sinema Tartışmalarına Katıldı. 1977 Adım Dergisi Genel Yayın Müdürü, 1988-1990 Dış Politika Dergisi Yayın Yönetmeni, 1972-1993 Milli Gazete yazarı, 1978-93 Bazın Hicret Dergisi Genel Yayın Müdürü, Seriyye Dergisi sorumlu Yazı İşleri Midürü, 1994 Cıngar Mizah dergisinde yazar. 1993 den itibaren Akit gazetesi, 1990 dan itibaren haftalık Cuma Dergisi'nde yazar, 1996-1997 Haftalık Selam Gazetesi, 1996 günlük Yeni Şafak Gazetesi, Aylık Görüş (Almanya), Aylık Pir dergisi, Gazete Gazetesi'nde yazarlık yapmıştır.

Abdurrahman Dilipak Kitapları - Eserleri

  • Coğrafi Keşiflerin İçyüzü
  • Bir Başka Açıdan Kemalizm 1
  • Laisizm
  • Neden Şeriata Karşılar?
  • İnönü Dönemi
  • Menderes Dönemi
  • Cumhuriyete Giden Yol
  • Vahdet Ama Nasıl?
  • Bu Din Benim Dinim Değil
  • Yağmalanan Ülke Türkiye
  • Bir Başka Açıdan Kadın
  • İhtilaller Dönemi
  • Filistin'de Bir Çocuk
  • Yeşil İle Kırmızı
  • Çanakkale Geçildi
  • İnsanlığın Tarihi
  • Sorunlar Sorular ve Cevaplar 1
  • Anayasa ve Demokrasi
  • Anya Manya Kumpanya
  • Yaşasın Şeriat
  • Dam Üstünde Saksağan
  • Türkiye Nereye Gidiyor?
  • Cumhuriyete Giden Yol
  • Mehtike
  • Uzak Doğuda Bir Filistin (Moro)
  • Terörizm/ Terörist Kimdir?
  • Gün Doğarken
  • Savaş Barış İktidar
  • Güneyin Gelini
  • Laik Demokratik Cumhuriyet İlkelerine Bağlı Kalacağıma
  • Ortak. Payda
  • İslam Savaşçıları
  • Arayış
  • Şişli Terakki Davaları

Abdurrahman Dilipak Alıntıları - Sözleri

  • Bilim adamlarına, düşünürlere , sanatçılara, her alanda yeni kaabiliyetlere ihtiyacımız var. Bizim olmayan bir dinin misyonerlerinin etkisinden kurtulmak için buna mecburuz. (Bu Din Benim Dinim Değil)
  • Hemen herkes, kişiler, tüm kurum ve ülkeler terörü lanetlerken, kendi terörünü kutsamakta, bu yola başvuran kişi, halk ve milletler kendi şiddet gösterilerinin kişilerin, halkların uluslararası hak, özgürlük ve bağımsızlıkları yolunda verilmiş bir mücadele olduğunu ileri sürmektedir. (Terörizm/ Terörist Kimdir?)
  • ben demokrat değilim, demokrasi kelimesini kullanmadan da ben umutlarımı, ütopyamı açıklayabilirim.. Hatta bu günkü vıcık vıcık demokrasi kokan nutuklardan, siyasal hayattaki demokrasi edebiyatından da bıktığımı, hatta nefret ettiğimi söyleyebilirim. (Anayasa ve Demokrasi)
  • Çanakkale başlı başına bir savaş mı, yoksa bir savaşın bir cephesi mi? (Çanakkale Geçildi)
  • Sanıldığı gibi, ilkellikle şiddet arasında yoğun bir bağ bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar, cahillerin şiddetle tanışıklığının çok ileri safhalarda olduğunu göstermektedir. Bir çok ilkel kavimde ise, modern toplumlara göre şiddet öğesi çok daha zayıftır. (Terörizm/ Terörist Kimdir?)
  • Cumhuriyet Halk Partisi ne kadar halka karşı ve halktan korkuyorsa, Halk Esasına dayalı bir zihniyelin ürünü, ya da onun adına örgütlenen bir parti olan Demokrat Parti de Halk kalabalıkları içinde ona yabancı idi. (Menderes Dönemi)
  • İslâm kendinden hiçbir şey çıkartılamayan ve hiçbir şey eklenemeyecek bir bütündür. Reforma muhtaç da değildir. O zamanı ve mekanı kuşatır. Din budur: İslâm ve burada herkes için yaptıklarının, layık olduğu şeylerin tam eksiksiz karşılıkları vardır. (Bir Başka Açıdan Kadın)
  • Muhammed, ibtida Allah’ın Resuluyüm diyerek ortaya çıkmamıştır; bunu düşünmemiştir.Bu düşünce, senelerce mücadele ettikten ve fikirlerini neşreyledikten sonra kendisinde hasıl olmuştur. Nokta dergisi (Bir Başka Açıdan Kemalizm 1)
  • Bir zamanlar TBMM'nin duvarlarında "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ibaresi yerinde "Ve emrühüm şura beynehüm" ayeti yazılı idi. O zaman Meclis girişinden başlayarak Meclis koridorlarının dört bir yanında, üzerinde Kurtuluş Savaşında kullanılan "La ilahe illallah" yada "Allahu ekber" veya "Nasrun minallah" ve fethün garib" yazılı ayet ve lafızlar yazılı idi. Şimdi bunlar suç aleti. Aslında 1. meclis milletvekillerinin tümünü bugün 163'ten yargılayıp mahkum etmek mümkün. Bu devleti kuranların inancını temsil eden semboller ve sloganlar artık irtica olarak damgalanıyor. (Cumhuriyete Giden Yol)
  • "Yalan bitsin artık. Zulüm bitsin. İnsanlar özgür olsun. Çağdaşlığın da, gelişmenin de, bireysel ve toplumsal mutluluğun da yolu özgürlükten geçmektedir. Köle düzenine hayır." (Laisizm)
  • Mehmed Akif tekrar Türkiye'ye döndüğünde yalnız bir adamdı. Öldüğünde bir İstiklâl Marşının şairi değildi sanki. Ve onun yazdığı marşa Avrupai bir beste uygun görülmüştü. Özü ile Müslümancı duygularla dolu, şekil olarak batı müziğinin unsurlarını taşıyan yeni bir armoni söz konusu idi. Sanırım biz o idik. Bizim bugünkü durumumuzu ifade ediyordu marşımız. (Cumhuriyete Giden Yol)
  • Basit kelime olarak şeriat: Suyun kaynağı, suyun kaynağına giden yol, geniş yol, açık yol. (Neden Şeriata Karşılar?)
  • Kuşkusuz, şiddet ve terörün olmadığı bir toplum düzeni oluşturmak için en sağlıklı yöntem, eylemleri şiddetli cezalarla caydırmak yerine, şiddet ve terörü ortaya çıkartan, onu meşru kılan şartları ıslah etmektir. (Terörizm/ Terörist Kimdir?)
  • Tefrikaya düşmeyin. Şeytan sizi Allah'la aldatmasın. Sonra yeni bir Kerbela yaşarsınız. (Neden Şeriata Karşılar?)
  • Herşeyi çarpıttılar. Ama artık gerçekleri daha fazla gizleyecek güçleri yok. Dünün hesaplaşmasından çok bugünümüzü kurmak ve yarın için yeni bir ütopya geliştirmek düşüyor bize. Batıyı tümü ile red değil, ama önerdiği tüm kavram ve kurumları yeniden yorumlayarak, kabul veya reddederek, batının yeni bir yorumu değil özgün bir dünya görüşü ve yorumu ile insanı ve eşyayı yorumlamak zorundayız. Sanıyorum, din bu noktada en kolay çıkış noktası olacaktır. En kolay değil, tek! (Coğrafi Keşiflerin İçyüzü)
  • Türkiye 'yi düşünüyorum da yağma edilmeyen bir nesne bulamıyorum ."Gerçekten yağmalanmadık, talan edilmedik neyimiz kaldı... Tarih , örf , inanç , kültür , namus , toprak , su , para eden ne varsa herşey.. Özyurdunda garip , öz yurdunda parya bir hayat yaşamaya mahkum insanlar.. Hırsızlama bir hayat .. Yıllarca içinde kanserojen madde bulunan deterjanları sonunda yasakladık, rasyasyonlu çayları yıllarca içtikten sonra , kalanlarını gömecek toprak tartışmasına giriştik. İzmirdeki O ZİGNA GOMEL OLAYI ... (Yağmalanan Ülke Türkiye)
  • Diderot un söylediği bir söz ( 1713-1784) Halka zorla kabul ettirilen yasalara içtenlikle uyduğu hemen hemen hiç görülmemiştir ... (Yağmalanan Ülke Türkiye)
  • Derileri kırmızı olduğu için değil yüzlerini kırmızı renkli boyalarla boyadıkları için bu isimle anılmaktadırlar. (Coğrafi Keşiflerin İçyüzü)
  • İnsanları inançlarının aksine davranışa zorlamak, onun kişiliğini yok etmektir. Bir insanın kutsalını yok etmek, onu hayvanlaştırmak... İnanç düşmanlığı insanlığın önüne kurulmuş tuzaktır ve insanlık suçudur. İnanç insanların varlık sebebidir... (Bu Din Benim Dinim Değil)
  • Karma eğitim ve kadının çalışma hayatına girmesi, kılık kıyafeti her şey kadın bedenini yeni Türkiye’nin ideolojik ve politik mankenine dönüştürmektedir. 19 Mayıs törenleri kızların dekolte kıyafetlerle kız erkek birlikte dans etmeleri, gösteri yapmaları, bu anlamda eskiye öfke ve meydan okuma anlamına gelmekteydi... (Bir Başka Açıdan Kemalizm 1)