Bir Başka Gerçeklik - Carlos Castaneda Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Başka Gerçeklik kimin eseri? Bir Başka Gerçeklik kitabının yazarı kimdir? Bir Başka Gerçeklik konusu ve anafikri nedir? Bir Başka Gerçeklik kitabı ne anlatıyor? Bir Başka Gerçeklik PDF indirme linki var mı? Bir Başka Gerçeklik kitabının yazarı Carlos Castaneda kimdir? İşte Bir Başka Gerçeklik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Carlos Castaneda
Çevirmen: Nevzat Erkmen
Orijinal Adı: A Separate Reality
Yayın Evi: Söz Yayınları
İSBN: 9789757190158
Sayfa Sayısı: 301
Bir Başka Gerçeklik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bir Başka Gerçeklik... Bambaşka bir düşünce dizgesine yöneltilen çok değişik bir bakış. Don Juan'ın Öğretileri adlı birinci kitabın sonunda, Carlos Castaneda, korkunç bir gecenin sabahında, Bilgi Adamı olma çabalarından nasıl vazgeçtiğini anlatmıştı. Ama üç yıl sonra geri dönüp, Yaqui Brujosu ya da büyücüsü Don Juan'ın kılavuzluğunda çömezliğini sürdürmüştür. Peyote, jimson otu ve mantarların neden olduğu çok güzel ama ürkünç deneyimleri arasına, Don Juan'la yaptığı yer yer eğlenceli, yer yer dokunaklı söyleşileri de serpiştirerek, Castaneda yaşamın yüzeysel gerçeklerinin ötesini görebilme uğraşını sürdürüyor. Sanrılandırıcı bitkiler yalnızca bir yanı oluyor bu uğraşın; istençli çaba göstermeyi, önyargıları bir yana atmayı ve büyük bir yürekliliği gerektiriyor Castaneda'nın uğraşı. İlk kitaptaki serüvenler daha da heyecanlı bir biçimde bu kitapta sürüyor.
Bir Başka Gerçeklik Alıntıları - Sözleri
- Bilgi adamı olmak için, bi savaşçı olması gerekir adamın. Sızlayan bi çocuk değil! Pes etmeden, yakınmadan, çekinmeden, görene dek, hiçbi şeyin hiçbi önemi olmadığını kavrayana dek çabalayıp durmalıdır."
- “En zoru da bu ya, don Juan. Çoğu kimse ölümü uzak görür, düşünmez. Aklımıza bile getirmeyiz onu.” “Neden?” “Ne diye getirelim?”. Don Juan, “Ne diye olacak!” diye sürdürdü, “Çünkü ruhumuzu tavlayan, çelikleştiren, yalnız, ölüm düşüncesidir."
- En etkin yaşam biçimi, bi savaşçınınkidir. Karar vermeden önce iyice düşün, üzül; ama, kararını verdikten sonra, kov aklından tasayı, düşünceyi ve öyle ilerle. Çünkü verilecek daha milyonlarca karar beklemektedir seni. Böyledir bi savaşçının yöntemi.
- “Bi bilgi adamı yalnızca sever; hepsi o kadar. Kimi ya da neyi isterse, sever. Ama, bu işte de bile bile saçmalık ederek, bu sevgisine kaptırmaz kendisini. Yani senin şu anda yaptığının tam tersi. İnsanları sevmek ya da onlarca sevilmekten başka şeyler de vardır bi insan için."
- "Çok düşünüyor, çok konuşuyorsun. Kendi kendine konuşmayı bırakmalısın.”
- “Yani sokakta rastladığım kimi insanlar aslında insan değil, öyle mi?” diye sordum. Sözcüklere basa basa, “Kimileri değildir,” dedi.
- “Anlayacak bi şey yoktur ki. Anlamak yaşamın küçük bi yanıdır anca-pek çok küçük bi parçası...”
- İnsan olarak yazgımız öğrenmektir. İnsan, savaşa gider gibi gider bilgiye de. Kaç kez söylemişimdir bunları sana. İnsan bilgiye de, savaşa da korkarak, saygı duyarak, savaşa gittiğinin bilincinde olarak, kendine olan güveni sarsılmadan gider. Sen, kendine güvenmelisin; bana değil.
- “Kendi kendime konuşmayı nasıl durdurabilirim?” “Önce gözlerini biraz olsun rahatlatmak için kulaklarını kullanmayı öğrenmelisin. Doğduğumuzdan bu yana, dünyayı değerlendirmek için hep gözlerimizi kullanmışızdır. Başkalarıyla da, kendi kendimize de çoğunlukla görmüş olduğumuz şeyler üzerinde konuşuruz. Bi savaşçı bunun da farkındadır; ve dünyayı dinler. Dünyanın sesine kulak verir.”
- Don Juan, acı acı, “Pek öyle değil,” dedi. “Arkadaşın yalnızlık çekiyor; çünkü görmeden ölecek o. Yaşamını sırf yaşlanarak geçirmiş, şimdi de eskisinden daha küskün olması doğaldır. Utkular peşinde koşup yalnızca yenilgiler bulmuş; o yüzden, kırk yılını yele vermiş sanıyor. Utkunun da yenilginin de aynı şey olduğunu hiç bilmeyecek dostun."
- Don Juan, “Şimdi de yansız olman gerekiyor,” dedi. “Nasıl?” “Yani her şeyden uzak tutacaksın kendini.” "Olanaksız bu. Bir çekilgin (münzevi) gibi dünyadan el ayak çekmemi isteme benden.” "Çekilginlik de bi düşkünlük, bi tutku sayılır. Benim öyle bi şey istediğim yok ki! Münzevilerin yansızlıkla bir ilintisi olamaz çünkü onlar münzeviliğe adamışlardır kendilerini.
- “İnsanız biz. İnsanın yazgısı öğrenmektir; akıl almadık yepyeni âlemlere fırlatılmaktır.”
- “Sen kendi edimlerini düşünüyorsun,” dedi. “Elbet, edimlerinin düşündüğün kadar önemli olduğuna inanmaktasın. Gerçekte, hiç kimsenin yaptığı hiçbi şey önem taşımaz. Hiçbi şey! Mademki gerçekte hiçbi şeyin önemi yoktur, senin sorduğun gibi, nasıl oluyor da yaşamımı sürdürüyorum? Daha kolay olurdu ölüvermek; sen böyle diyorsun, buna inanıyorsun. Çünkü senin yaşama değgin, düşüncelerin, görmenin nasıl bi şey olacağına değgin düşüncelerin gibidir. Bunu sana betimlememi istiyorsun; anlatayım da sen de ona değgin kurgularını kurasın diye... Tıpkı öteki şeyleri kurduğun gibi..."
- “Kendi kendine konuşup durmaktasın. Ama bi sen, değilsin bunu yapan. Hepimiz yapmaktayızdır bunu. İçsel bi konuşmayı sürdürür dururuz. Düşün bi. Yalnız kaldığın zamanlar ne yaparsın?" “Kendi kendime konuşurum.” “Neler dersin kendi kendine?” “Bilmem ki, bir sürü şey derim herhalde" “Bak ben deyivereyim sana neler dediğimizi kendi kendimize. Kendi dünyamıza değgindir bu konuşmalarımızın çoğu. Evet evet, üstelik bu içsel konuşmalarımızla kurar ve yaşatırız bu kendi dünyamızı." “Nasıl yaparız bunu?” "Kendi kendimizle konuşmayı kestiğimizde, dünya hep olduğu gibi kalır. Biz kendi dünyamızı, kendi içsel konuşmalarımızla yenileriz, yaşamla tutuşturur, canlandırır, doğrular ve sürdürürüz. Yalnız bunlar da değil, bi de kendi kendimize konuşa konuşa seçmiş oluruz yolumuzu. İşte seçtiğimiz şeyi böyle yineleye yineleye bi gün gelip de ölene dek sürdürmüş oluruz. Evet, aynı şeyleri öldüğümüz güne değin yineler de yineleriz." “Bi savaşçı, bunu bildiğinden, bu içsel konuşmasını durdurmak için didinir. Bi savaşçı denli yaşamak istiyorsan, bilmen gereken son şey de budur işte!”
- “Bildiğim, tanıdığım her şeye karşı yansız olmayı sırf düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor,” dedim. “Şaka mı ediyorsun? Artık hiçbi şeyi gözlemez durumda olmak değil de, yaşamın boyunca hep şimdiye dek yapmış bulunduğun şeyleri yapıp durmak tüylerini ürpertmelidir asıl. Yaşamı boyunca her yıl mısır ekmekten başka bi şey yapmayan bi adamı düşün: bi gün gelecek, adam yaşlı köpekler gibi ortalıkta sürünüp duracaktır. Düşünceleri, duyguları, yani olanca varlığı, yapageldiği bu tek şeyin, mısır ekmenin çevresinde aylakça dönecektir. Bundan daha pis bi savurganlık düşünemem ben."
Bir Başka Gerçeklik İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Carlos'un mantıksal ve olayları neden-sonuç ilişkisine göre açıklamaya çalışmasının yarattığı çatışma ve karmaşıklığı onunla birlikte deneyimlediğim bir kitap oldu. Onun kafası karıştıkça bende karıştım, o kendine geldikçe bende geldim. Tam bir kişisel yolculuk hikayesi aslında bu seri. Don Juan'ın kitaba kattığı yoğun mistik havanın eşliğinde bir başka dünyaya yani dahada genişlemiş bir zihnin dünyasına geçmeye çabalayan Castaneda'nın eşikte karşılaştığı engelleri anlattığı bir kitaptı. Yine soluksuz okudum! Mistisizme ilgisi olanlara şiddetle öneriyorum bu seriyi. (Ozan)
Bir Başka Gerçeklik PDF indirme linki var mı?
Carlos Castaneda - Bir Başka Gerçeklik kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Başka Gerçeklik PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Carlos Castaneda Kimdir?
"Don Juan'ın Öğretileri" kitabıyla başlayıp 12 adet kitap yazmıştır. Ayrıca ilk kitabını, sanrılandırıcı bitkiler ve kullanımı üzerine doktora tezi olarak sunmuştur. Kitaplarında değişik mistik olayları anlatması, yaşananların gerçekliği konusunda tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Yazarın, Bir Başka Gerçeklik "A Separate Reality" kitabı; Lost adlı televizyon dizisinin 5. sezon 10. bölümünde Benjamin Linus tarafından okuması için Sayid Jarrah'a verilmiştir.
Carlos Castaneda, Don Juan'ın diğer öğrencileri Carol Tiggs, Florinda Donner Grau ve Taisha Abelar ile birlikte Cleargreen inc adındaki Anonim Şirketi kurarak gönüllüleri ücret karşılığı eğitmeye başlamıştır. Böylece bu bilginin zamanımızdaki uygulayıcıları güçlü bir yasal zeminde toplanmış, öğretinin uygulanması ve kargaşa olmadan çok sayıda insana öğretilmesi için bir destek sistemi ortaya çıkmıştır.
Carlos Castaneda Kitapları - Eserleri
- Zamanın Çarkı
- Don Juan'ın Öğretileri
- Sonsuzluğun Etkin Yanı
- Rüya Görme Sanatı
- Ixtlan Yolculuğu
- İçten Gelen Ateş
- Erk Öyküleri
- Sessizliğin Erki
- Bir Başka Gerçeklik
- Kartal'ın Armağanı
- İkinci Erk Çemberi
- Sihirli Geçişler
- Farklı Bir Gerçeklik
- Güç Hikayeleri
- İkinci Güç Halkası
- Sessizliğin Gücü
- Rüya Görme Sanatı
Carlos Castaneda Alıntıları - Sözleri
- Bütünüyle bizim gibi olanlarla yolumuz kesişmez (İçten Gelen Ateş)
- “Savaşçının özgüveniyle, sokaktaki adamın özgüveni aynı şey değildir. Sokaktaki adam, seyircinin gözündeki kesinliği arar, buna da özgüven der. Savaşçı ise kendi gözlerinde kusursuzluğu arar, buna alaçakgönüllülük der. Sokaktaki adam arkadaşlarına çengellenmiştir. Savaşçı ise yalnızca kendine bağlıdır. Belki de sen akıntıya kürek çekiyorsun. Savaşçının özgüveninin ardında olman gerekirken, sokaktaki adamın özgüveninin peşindesin. Bu ikisinin arasında olağanüstü bir fark var. Özgüven, bi şeyi kesin biçimde bilmeyi gerektirir, alçak gönüllülük, kişinin eylemlerinde ve duygularında kusursuzluğu gerektirir.” (Erk Öyküleri)
- Bak ve etrafındaki mucizeleri gör. Yalnızca kendine bakarsan yorulursun, bu yorgunluk seni başka her şeye karşı körleştirip sağırlaştırır. (Don Juan'ın Öğretileri)
- “En büyük kusurumun açıklamaları gereksinmek olduğu düşüncesindeydim." "Hayır. Senin en büyük kusurun, hem sana hem de senin dünyana uyan açıklamalar aramak." (Erk Öyküleri)
- Kitabımız biter :) Bu odaya büyülü bir kapıdan giriyorduk:doğum.Ve diğer bir büyülü kapıdan da çıkıyorduk:ölüm. (Sessizliğin Gücü)
- "Çok düşünüyor, çok konuşuyorsun. Kendi kendine konuşmayı bırakmalısın.” (Bir Başka Gerçeklik)
- Rüyalar eğer bir kapı değilse başka dünyalara açılan bir ara bölmedir. Bu anlamda, rüyalar çift yönlü bir caddedir. Bilincimizde bu bölmenin içinden başka âlemlere geçer ve bu alemler de rüyalarımıza öncüler gönderir. (Rüya Görme Sanatı)
- Öğrenme isteği, tutku değildir. İnsan olarak öğrenmek, bizim için kaderdir. (Don Juan'ın Öğretileri)
- Paris'te öleceğim yağmur yağarken, şimdiden anımsadığım bir günde. Paris'te öleceğim -kaçmıyorum da- belki bugün gibi bir Güz Perşembesinde. Bir Perşembe olacak,çünkü bugün, bu dizelerin dizildiği Perşembe kemiklerim hissediyor dönüşü, tüm geçtiğim yolboyunca,bu gün olduğunca görmedim kendimi, böylesine tek başına. Cesar Vallejo (Erk Öyküleri)
- Asla, bir an için bile unutmamalıydım ki özgürlük kuşu kararsızlık konusunda çok az sabra sahipti ve uçup gittiğinde bir daha kesinlikle geri dönmezdi. (Sessizliğin Gücü)
- Bi savaşçının yolunda alçak gönüllülüğe yer olmadığını düşünürdüm. Ne büyük yanılgı! Şimdi, bi savaşçının alçak gönüllülüğünün, bi dilencininkine benzemediğini çok iyi biliyorum. Savaşçı başını kimseye eğmez, ama aynı zamanda kimsenin ona baş eğmesine de izin vermez. Öte yandan, bi dilenci kendisinden daha yüce olduğuna inandığı birisinin önünde isteyerek diz çöker, bi de yerleri silmeye başlar. Ne var, kendinden aşağı birisinin de kendi önünde yerleri silmesini ister. (Erk Öyküleri)
- “Eğer, bi savaşçı teselliye gerek duyuyorsa,” diye sürdürdü, "yalnızca birini seçip, karmaşasını, son ayrıntısına varıncaya kadar bu kişiye anlatır. Bi savaşçının, anlaşılmaya ya da yardım görmeye gereksinimi yoktur; konuşarak, üstündeki baskıyı az da olsa azaltır. Tabii, eğer konuşmaktan hoşlanıyorsa. Yok, öyle değilse, kimseye bi şey anlatmaz. Ama sen tam anlamıyla bi savaşçı gibi yaşamıyorsun henüz. Karşılaştığın boşluklar da son kerte büyük olmalı. Tamamıyla anlıyorum seni.” (Erk Öyküleri)
- ''Anlamaya çalışarak kendini helak etme,'' dedi don Juan aklımdan geçenleri okumuşcasına.Bu dünya bi muammadır. Bakmakta olduğun her şey, göründüğünden başka bi şeydir de. Dünya düşündüğümüzden çok fazlasını içerir, öyle fazlasını ki, sonsuz, diyebiliriz. Böyle olunca, onu anlamaya çalışmak demek, aslında onu bildiğimiz bi şeye benzetmek demek olur. Sen de ben de, burada, senin gerçek, dediğin dünyanın içindeyiz ; zira ikimiz de onu biliyoruz. Ama sen erk dünyasını bilmiyorsun, o yüzden onu bildiğin bi sahneye benzetmektesin." (Ixtlan Yolculuğu)
- Üstesinden gelmenin bir yolu var ama kaçınmanın yok. (Don Juan'ın Öğretileri)
- Görmek, bilmenin garip bir hissidir (İçten Gelen Ateş)
- "Hayatımızdaki herhangi bir şeyi ne zaman istersek bir çırpıda kesip atabileceğimizin neredeyse hiç farkında değiliz." (Zamanın Çarkı)
- "İçsel diyalog, insanı gündelik hayata mıhlar. Dünyanın şu anda olduğu gibi olmasının sebebi, onun şu anda olduğu gibi olmasından bahsedip durmamızdır. Bir savaşçı ancak içsel dıyaloğunu susturduktan sonra şamanların dünyasına geçiş yapabilir." (Zamanın Çarkı)
- Nasıl bir toplum olduk !!!! Baktıkça içim yanıyor .... ve maalesef ki bu sapık ruhlar hala aramızda elini kolunu sallayarak geziyor ne zaman karşımıza çıkacağını bilmiyoruz korku içerisinde evlatlarımızı kendimizi korumaya çalışıyoruz .... artık bir çözüm yalvarırım çözüm EYLÜL LEYLA MEKANLARI CENNET OLSUN (Sessizliğin Gücü)
- Ne ahmaklık ama! Denetimi elden bırakmaktansa ölmeyi yeğlemek. İşin ürkünç yanı, bu durumu değiştirebilecek pek bi şey gelmez elimizden. (Erk Öyküleri)
- Hayatımızdaki herhangi bir şeyi, ne zaman istersek bir çırpıda kesip atabileceğimizin neredeyse hiç farkında değiliz. (Zamanın Çarkı)