Bir Çift Ayakkabı - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Bir Çift Ayakkabı kimin eseri? Bir Çift Ayakkabı kitabının yazarı kimdir? Bir Çift Ayakkabı konusu ve anafikri nedir? Bir Çift Ayakkabı kitabı ne anlatıyor? Bir Çift Ayakkabı kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Bir Çift Ayakkabı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Sunay Akın

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053604372

Sayfa Sayısı: 192

Bir Çift Ayakkabı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Sunay Akın, bu kez Bir Çift Ayakkabı'yla çıkıyor insanlık tarihinin bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına. 

Bir Çift Ayakkabı kimi zaman boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca bir padişahın imdadına yetişiyor. Ay'ın, sinemanın, sanatın, aşkın, savaşın, vd. tarihine ışık tutuyor. 

Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının ayakkabısının içine para koyan terk edilmiş koca kimdir? Van Gogh'un tablosunda ters çevirdiği ayakkabının sırrı...

Abdülaziz İstanbul'u dünyaya nasıl gezdirdi? Hayat ağacı'nın boyacı sandıklarındaki sureti...

Kız Kulesi, pabuçlarını nereye düşürdü? Galata Köprüsü'nden geçen en büyük ayaklara nasıl ayakkabı bulundu? Dünya'nın giriş kapısında kimlerin ayakkabıları duruyor?

Kıvrak hareketlerle oynatıyor kalemini Sunay Akın ve izini sürdüğü hikâyelerin her bir parçasını ustalıkla yerlerine yerleştiriyor. 

(Tanıtım Bülteninden)

Bir Çift Ayakkabı Alıntıları - Sözleri

  • Elinden geleni yaptıktan sonra hala olmuyorsa, sıra ayağından geleni yapmakta: gitmek gibi mesela.
  • Hayatın zenginliği hisse senetlerinde değil, hissi senetler­dedir...
  • Aydınlanmanın gerçekleşmediği toplumlarda kula kulluk ve kölelik düzeni egemen olur.
  • Bir dağdan haykırırsanız sesiniz karşıki dağda yankılanır, öykü olur, roman olur. Yok eğer bir fay kırığından dünyanın derinliğine haykırırsanız, sesiniz şiir olur.
  • Bir dağdan haykırırsanız sesiniz karşıki dağda yankılanır, öykü olur, roman olur. Yok, eğer bir fay kırığından dünyanın derinliğine haykırırsanız sesiniz şiir olur.
  • Hayatın zenginliği hisse senetlerinde değil, hissi senetlerdedir.
  • “Hayat, masallarda olduğu gibi mutlu bir sonla bitmeyebilir.”
  • "Sultan Abdülaziz’in Avrupa’ya yapacağı ziyaret öncesinde oldukça önemli bir hukuki sorun yaşanır. Sorun şudur ki, padişahın adımını atacağı her yer payitaht, yani kendi toprağı sayılacaktır. Aynı zamanda halife olan Osmanlı padişahının, müslüman olmayan topraklara adımını basacak olması kimi çevrelerde hoşnutsuzluk yaratır. Bu mutlaka aşılması gereken bir sorundur. Son derece zeki bir öneri sonucu ortaya atılan çözüm, sorunu kökünden halleder: Abdülaziz’in ayakkabılarının tabani açılacak, içine İstanbul toprağı serildikten sonra yapıştırılacaktır. Böylelikle padişah dünyanın neresine giderse gitsin kendi toprağına basmış, kendi toprağından dışarı bir adım bile atmamış olacaktır. Abdülaziz’in ayakkabılarının içindeki toprak sayesinde istanbul, Avrupa’nın birçok köşesini ezmiş olan tek dünya kentidir.”
  • "Benim için aydın bir insanla yapılan her sohbet bir satranç oyunudur."
  • Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
  • Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
  • Kadının geride bıraktığı kocası herşeyin farkındadır... "Ama," der kendi kendine,"Bu kadının bende emeği var, çamaşırlarımı yıkadı, banyoda sırtımı sabunladı, önüme sıcak çorba koydu... Yaban elde muhtaç olmasın." Geride bırakılan koca, parasının bir kısmını, kendisini terk eden karısının giderek uzaklaşan adımlarının içine koyar.
  • Elinden geleni yaptıktan sonra hala olmuyorsa, sıra ayağından geleni yapmakta: gitmek gibi mesela.
  • Bakmak ile görmek arasındaki o büyük duvar...

Bir Çift Ayakkabı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sunay Akın gerçekten bilgisini, kültürünü güzel bir üslupla bizlere sunuyor. Tıpkı bir cümbüş gibi... Kitabın içeriği farklı başlıklarla, deneme tarzı yazılardan oluşmuş. Yazar öyle bir anlatıyor ki sanki rüya gibi içinde yolculuklara dalıyorsunuz. Mesela birini anlatıyor anlatıyor sonrasında bom! Bu aslında sizinde bildiğiniz şu sanatçıdır diyor. Bir başlığın altında olaydan olaya atlıyor, biz nerden geldik buraya dedirtebiliyor. Ama buna rağmen hiçbir şekilde sıkmadan keyifli bir şekilde okuyorsunuz. İçlerinde bir ayakkabı, potin, pabuç, ayakkabı boyacısından çok daha fazlasının olduğu bu kitap sizi zamanda ve evrende yolculuğa çıkarıyor. Bir bakıyorsunuz Padişah Abdülazizle Avrupa'da sergidesiniz ya da Neil Armstrong'la Ay'dasınız. Edebiyatçılarımızın, Yeşilçam yıldızlarımızın, ressamların dünyasından kesitlere konuk oluyoruz. Bu okuduğum ilk Sunay Akın kitabı olabilir ama sonuncusu olmayacağına eminim. Hepinize iyi okumalar dilerim. (Hera)

Göz önünde bulunan, popülerleştirilmiş yazar/eser okumaktan sıkıldığım şu günlerde elime aldım Bir Çift Ayakkabı'yı. Daha ilk başlıkta Âşık Veysel'e ait hikayeyle çarptı beni. Boğazın düğümlendiği, donakalınan durumlar olur ya ben de öyle bir şey yaşadım. Sevgi neden bu kadar örseleniyor diye düşünmüşümdür hep. Belki cevabı vardır belki de o cevap çözüm değil realite ortaya koyar... Dönelim kitaba; içinde Neil Armstrong'dan Charlie Chaplin'e Sadri Alışık'tan Zeki Müren'e Şenol Güneş'ten mitolojik varlık Enkidu'ya Deniz Gezmiş'ten Zaro Ağa'ya kadar birçok isim ayakkabılarıyla anılıyor. Tüm başlıklar ayakkabı içerikleriyle dolu ol olduğundan bir süre sonra sıkılmaya başladım. Neyse ki imdada uzun süre okumamanın verdiği açlık yetişti ve bitirmeyi başardım. Ama Sunay Akın, kendine has içerikleri ve üslubuyla okunması gerektiğini düşündüğüm yazarlardan. Son olarak kitap son öyküde de duraklatmayı başardı beni; bir yanda donduğu için evde yakacak bir şey kalmadığı halde kitaplarına dokunmayan şair diğer yanda yıllar önce cehaleti yüzünden suçu başka yerde arayıp masum kitaplara kıyan, onları yakan ben... (nobody)

“Bir çift ayakkabı” yazarın en sevdiğim eseri oldu. Hatta yazarın kalemine hayran kaldım diyebilirim. Bunca zaman kitaplığımda durup beni izleyen bu kitabı okumayı iyiki daha fazla ertelememişim. Her öyküde işin özü mutlaka ayakkabıya iniyor. Beni en çok çeken kısımda bu oldu. Acaba dedim yazar nerede ayakkabıyla bağlantı kuracak. Her olaya farklı bakış açılarıyla bakan Sunay Akın bana tek bir eseriyle bir çok şey öğretti. Neil Amstrong’un uzaya bıraktığı ayakkabılardan tutunda Kız kulesi’nin ayakkabılarına hatta Abdulaziz’in ayakkabı tabanındaki İstanbul toprağına kadar her türlü konu mevcut. Kendisinin kültür birikimine hayran kaldım. Bu eser uzunca bir süre aklımdan çıkmayacak (Rabia Dorgamacı)

Bir Çift Ayakkabı PDF indirme linki var mı?

Sunay Akın - Bir Çift Ayakkabı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Çift Ayakkabı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?

Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.

12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.

İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.

1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.

Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.

23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.

TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.

Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.

Sunay Akın Kitapları - Eserleri

  • Bir Çift Ayakkabı
  • Geyikli Park
  • Antik Acılar
  • Ay Hırsızı
  • İstanbul'da Bir Zürafa
  • Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
  • Kırdığımız Oyuncaklar
  • İstanbul'un Nazım Planı
  • Onlar Hep Oradaydı
  • Kalede 1 Başına
  • Önce Çocuklar ve Kadınlar
  • Tuncay Terzihanesi
  • Ayçöreği ve Denizyıldızı
  • Hayal Kahramanları
  • Kule Canbazı
  • Aslanlı Yol
  • Kaza Süsü
  • Makiler
  • 62 Tavşanı
  • Şiirli Yastık
  • Çorap Kaçığı
  • Şiir Cumhuriyeti
  • Kırılan Canlar
  • Veşaire...Veşaire...
  • Şairler Matinesi

Sunay Akın Alıntıları - Sözleri

  • "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
  • At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
  • “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
  • Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
  • “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
  • "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)

  • "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
  • Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
  • Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
  • Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
  • Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
  • Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
  • Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)

  • Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
  • Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
  • Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
  • Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
  • Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
  • "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
  • Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)