Bir Delinin Hatıra Defteri - Nikolay Gogol Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Delinin Hatıra Defteri kimin eseri? Bir Delinin Hatıra Defteri kitabının yazarı kimdir? Bir Delinin Hatıra Defteri konusu ve anafikri nedir? Bir Delinin Hatıra Defteri kitabı ne anlatıyor? Bir Delinin Hatıra Defteri kitabının yazarı Nikolay Gogol kimdir? İşte Bir Delinin Hatıra Defteri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nikolay Gogol
Çevirmen: Derya Öztürk
Orijinal Adı: Записки сумасшедшего
Yayın Evi: Tutku Yayınevi
İSBN: 9786059734684
Sayfa Sayısı: 64
Bir Delinin Hatıra Defteri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kibirli ve zengin aristokratın yanında çalışan bir memur, müdürünün güzeller güzeli kızını görür ve aşık olur. Bunu öğrenen müdürü kendisini azarlayıp aşağılar. Sürekli ezilen ve hayata tutunmaya çalışan bu memur bir de sevdiği kızın evleneceğini öğrendiğinde zaten ruh hali yerinde olmayan adam kafayı iyice bozar ve hayatına farklı bir yön verir.
Bu trajikomik öykü toplumdaki insanlar arası makam ve mevkiden ötürü oluşan sınıf farkının insanların karakter ve davranışlarına nasıl sirayet ettiğini konu alan bir eser.
Bir Delinin Hatıra Defteri Alıntıları - Sözleri
- Uzağa, çok uzağa, hiçbir şeyi göremeyeceğim, duyamayacağım insansız bir dünyaya götürsün beni!..
- Tek çıkar yol gerçekdışına sığınmaktır, eğer gerçekleri değiştirmek, onarmak elin den gelemiyorsa.
- Bakıyorlar, ama görmüyorlar. Kulakları var ama duymuyorlar...
- Eskiden bir sis perdesinin arkasından seyrediyordum dünyayı... Bunun sebebi de beynimizi kafatasımızın içinde zannetmemiz!.. Kafatasına hap-solmuş bir beyin nasıl düşünebilir? Halbuki beyin dediğimiz şey elle tutulmaz gözle görünmez bir esintidir.
- "Gözlerime güneş doluyor sandım yüzüne bakınca.."
- Aklım hep meçhul kimliğimde...
- "Gözlerime güneş doluyor sandım yüzüne bakınca"
- Beni anlamak istemiyorlar, görmüyorlar, dinlemiyorlar...
- Kim olduğunu düşünmek zorunda kalmayanlar ya hep kazananlardır ya da gerçek vurdumduymazlar.
- okuyorum,ama aklım hep meçhul kimliğimde..
- Ah, bu kadınlar ne sinsi yaratıklar! Onların ne mal olduğunu yeni anlamıştım. Onların kime aşık olduğunu henüz kimse bulamadı. Bunu ilk ben keşfettim. Kadınlar şeytana aşıktır.
- "Ama bu dünyada hiçbir şey sürekli değil"
- Artık dayanacak gücüm kalmadı! Bittim,tükendim. Neden dinlemiyorlar? Bakıyorlar ama görmüyorlar.Kulakları var ama duymuyorlar....
Bir Delinin Hatıra Defteri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bir Deli sayesinde sansürü yenmek.: Bu öykü derlemesi olan kitaba yapılan kötü yorumları gördüğümde okumakla anlamak arasındaki büyük farkı gördüm. Kitabı anlamsız bulan arkadaşlar olmuş, bu beni gerçekten şaşırttı. Öncelikle Gogol'un eserlerinde gerçeküstü bir anlatım vardır, Franz Kafka okuyorsanız eğer bu anlatım şeklini orada da görebilirsiniz. Aradaki fark ise Gogol bu anlatım şeklini kendi seçmemiştir. Gogol'un yaşadığı dönem Rusya'nın sansürlerinin aşırıya kaçtığı ve sansüre uğramadan bir kitap basmanın imkansız olduğu bir dönem. Yazarımız gerçekten çok zeki, dönemin toplumsal yapısını bir delinin sözleri ile bize aktarıyor ve böylece sansüre uğramadan bilinçli okuyuculara ulaşıyor. Memuriyet yapısı Palto isimli öyküde çok iyi eleştirilmiş, insanların sosyal güvenliğinin olmaması, palto alacak bir maaşının bile olmaması bize çok iyi bir şekilde aktarılmış ve dürüst olmak gerekirse beni çok üzen bir hikaye oldu. İşin garibi ise biz 1849'da değiliz artık, 2021 yılındayız ama hala milyonlarca insan soğuktan ve açlıktan ölüyor. Bir arpa yol alamamış durumda dünya. (Yiğitcan Önal)
Kibirli ve zengin aristokratın yanında çalışan bir memur, müdürünün güzeller güzeli kızını görür ve aşık olur. Bunu öğrenen müdürü kendisini azarlayıp aşağılar. Sürekli ezilen ve hayata tutunmaya çalışan bu memur bir de sevdiği kızın evleneceğini öğrendiğinde zaten ruh hali yerinde olmayan adam kafayı iyice bozar ve hayatına farklı bir yön verir. Bu trajikomik öykü toplumdaki insanlar arası makam ve mevkiden ötürü oluşan sınıf farkının insanların karakter ve davranışlarına nasıl sirayet ettiğini konu alan bir eser. Okunmaya değer.. (Atra)
Etkileyici bir eserdi. Dünyayı farklı bir gözle gören, algısal gerçekliği bozulmuş karakterlerin olduğu kitapları çok severim. Böyle kitaplar, zihnimizin sınırlarını zorlarken bir yandan dönemin yaşayışı, siyasi yapısı hakkında da bilgi veriyor. O dönemlerde ciddi sansürlerle boğuşan yazarlar ancak böyle sıradışı bakış açısıyla eserlerini ortaya koyabiliyor ve bu da edebi açıdan muhteşem bir doyum yaratıyor okurda. Dip not: Günlükte yer alan tarihleri okurken cok eğlendim. Örneğin; "Aynı yılın şubattan sonraki ocak ayı" "Yıl 2000, Nisanın 43ü" (Merve)
Kitabın Yazarı Nikolay Gogol Kimdir?
Nikolay Vasilyeviç Gogol (Rusça: Николай Васильевич Гоголь) (31 Mart 1809 - 4 Mart 1852) gerçekçi Rus roman ve oyun yazarı. En çok tanınan eseri Ölü Canlar'dır.rnrnGogol orta halli toprak sahibi bir ailenin çocuğu olarak Ukrayna’da Soroçinski Köyü’nde dünyaya gelir. Gogol’un çocukluğu köy hayatı ile ve yoğun Kazak kültürü etkisinde geçer. Bu hayatın etkisi ileride yazacağı eserlere de yansıyacaktır.rnrnGogol, gençlik yıllarında şiir ve edebiyata ilgi duyar. 1828'de Petersburg’a gider. Orada memur olmayı ve bir şekilde geçinmeyi umar ancak işler umduğu gibi gitmez. Gogol, Petersburg’dan Almanya’ya gider ancak orada da parası bitene kadar kalabilir. Tekrar Petersburg’a dönüp iş arayan Gogol bu sefer çok düşük bir maaşla da olsa devlet memuru olarak çalışmaya başlar. Bu görevden de bir sene sonra ayrılır.rnrnGogol, 1836'da Pişik Puşkin'in çıkardığı Sovremennik adlı dergide, yergili öykülerinin en neşelilerinden biri olan Araba’e eğlenceli ve iğneleyici bir üslûpla yazılmış gerçeküstücü öyküsü Burun’u yayınlar.rnrnYazar, yazı sanatında büyük ölçüde Puşkin'in etkisi altındadır. Öyle ki, onun eleştirileri ve telkinleri olmadan yazamayacağını düşünür. Yazarın Puşkin’le olan arkadaşlığı, onu aldığı acımasız eleştirilerden de koruyan en büyük güçtür.rnrnGogol’un ilk ciddi ve dikkat çeken eserleri Ukrayna hayatı ile, halk deyişleri ile süslü halk hikâyeleridir.rnrnGogol 1831 – 1832 yıllarında yazdığı bu hikâyeleri, Dilanka Yakınlarındaki Çiftlikte Akşam Toplantıları adlı kitapta toplar. Bu öyküler Rus edebiyat dünyasında Gogol’un bir anda parlamasına yol açar. 1835 yılında Mirgorod ve Arabeski adlı eserlerini de yayımladı. Bu kitaplarında da halk hikâyeleri, özellikle Kazak geçmişi işlenmiştir.rnrnHikâyelerinde günlük hayatı ve bayağı kişilikleri zaman zaman mizahi zaman zaman öfkeye varan bir şekilde yeriyordu.rnrnEski Zaman Beyleri, Arabeski bu yergi kitaplarının ilkleridir. Arabeski kitabındaki hikâyelerinden biri olan Bir Delinin Hatıra Defteri bir memurun rutin hayatını ve işi yüzünden nasıl sıkıldığını anlatır. Hikayenin sonunda memur akıl hastanesine yatırılır. Portre adlı eseri ise dünyanın kötülüklerden kurtulamayacağı vugusu ile sonlanır.rnrnBüyük komedisi Müfettiş adlı eseri ile bürokrasiyi alay derecesinde yeren Gogol, eserinin sahnelenmesi ile tüm şimşekleri üzerine çeker. Tepkiler yüzünden Rusya’dan ayrılmak zorunda kalır. Roma’da Puşkin’in tavsiyesi ile en büyük eseri olan Ölü Canlar’ı yazarken Puşkin’in öldüğü haberini alır. Bu haber onun için “Rusya’dan gelebilecek en kötü haber”dir. O zamana kadar Puşkin’i düşünmeden dikkate almadan hiçbir şey yazmayan Gogol için bu haber gerçekten bir yıkım olmuştur. Puşkin’in ölümünün yıkıcı etkisine karşın 1842 yılında iki önemli eseri olan Ölü Canlar’ın 1. cildi ve uzun hikâyesi Palto’yu bitirir ve yayınlar. Ölü Canlar dönemin Rusya’sının çürümüşlüğünü gerçekçi bir biçimde gözler önüne sererken Palto’da sıradan insanların yaşadıkları acılar, maaruz kaldıkları haksızlıklar, ve yaşadıkları yoksulluk tüm gerçeklikleriyle, okuyucuyu sarsacak bir ustalıkla gözler önüne serilmektedir. Bu eser de dönemin en büyük eserlerinden biri olarak nitelendirilecektir. Rus edebiyatına sıradan insanların gerçekçi bir girişi olarak da nitelendirilebilir Palto. Öyle ki Dostoyevski hikâyeye hitaben “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” diyecektir. Ancak öykü yayınlaması ile soylu kesimin tepkisini tekrar Gogol üzerine çeker. Dönem aydınlar üzerinde büyük baskıların uygulandığı karanlık I.Nikola dönemidir. Gogol düzen savunucuları tarafından Rus insanını aşağılamakla onun kötü yönlerini göstermekle, halkına ihanetle suçlanır. Ancak onun yapmak istediği halkını aşağılamak değil onu bu hale sokan yozlaşmış düzeni tüm gerçekliği ile gözler önüne sermektir. Maruz kaldığı bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığına da ciddi zararlar vermiştir.rnrnPuşkin’in ölümünden sonra Gogol’un popülaritesi daha da da artar. Bu ilgi Gogol’da bir öncülük hissi yaratır ve kendine toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi misyonlar edinir. Bu dönemde eski yaratıcılığını kaybettiği söylenebilir. Dine karşı ilgisi artar ve daha önce eleştirdiği kiliseyi dahi övmeye başlar. Bu davranış hayranlarının tepkisini çeker ancak o bu tepkilere dinsel yorumlar katar ve Tanrı’nın gönlünü almak için ona daha da yakınlaşır. 1848’de kutsal toprakları ziyaret etmek için Filistin'e gider. Moskova’ya geri dönen Gogol, orada Matvey Konstantinovski adlı gerici bir rahibin etkisi ile 1852 yılında Ölü Canlar romanının ikinci bölümünün el yazmalarını yakarak imha eder. Bu davranışından 10 gün sonra 43 yaşında Moskova’da ölür.rnrnGogol'ün tamamlayamadığı sadece taslaklarını kaleme aldığı Dördüncü Dereceden St. Vladimir Nişanı adlı oyunu ölümünden sonra Sasa Preis tamamlanmıştır.
Nikolay Gogol Kitapları - Eserleri
- Ölü Canlar
- Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
- Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
- Taras Bulba
- Palto
- Eski Zaman Beyleri
- Burun
- Müfettiş
- Petersburg Öyküleri
- Evlenme - Kumarbazlar
- Taras Bulba ve Mirgorod Öyküleri
- Masallar
- Bir Delinin Hatıra Defteri
- Ivan Ivanoviç ile Ivan Nikiforoviç'in Öyküsü
- Tiyatrodan Çıkış
- Mayıs Gecesi
- Fayton
- Öyküler
- Üç Hikaye (Burun, Fayton, Palto)
- Ölü Canlar - Don Kişot
- Portre
- Bütün Oyunları
- Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy)
- Şeytanın Kırmızı Paltosu
- Taras Bulba 2
- Neva Bulvarı
- Viy
- Ölü Canlar. Müfəttiş
- Teyze
- The Nose & A May Night
- Roma İmparatorluğu
- Münakaşa
- Seçilmiş əsərləri
- Palto
Nikolay Gogol Alıntıları - Sözleri
- Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur. (Neva Bulvarı)
- “Doğa da böyle değil midir? Doğa görüntüsü ne kadar güzel olursa olsun, gökte bunu aydınlatacak güneş yoksa, daima bir şeyler eksikmiş gibi görünür.” (Mayıs Gecesi)
- Uzağa, çok uzağa, hiçbir şeyi göremeyeceğim, duyamayacağım insansız bir dünyaya götürsün beni!.. (Bir Delinin Hatıra Defteri)
- "İşte ne kadar muhteşem bir görünüme sahip olursa olsun, gökyüzünde güneş yoksa bir şeyler hep eksik kalır içeride." (Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy))
- Ivan Fyodoroviç konunun değişip kitaplara geldiğini duyduğu zaman gayretle kendisini ortama kaptırdı. (Teyze)
- Güzellik harikalar yaratır. (Neva Bulvarı)
- Bana öyle geliyor ki başka biriyle duyguların, görüşlerin ve hislerin paylaşılması dünyadaki en kutsal şeylerden biridir. (Bir Delinin Hatıra Defteri & Portre (Cep Boy))
- İnsanların da kuşların ki gibi kanatları olsa ne güzel olurdu! (Dikanka Yakınlarında Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları)
- Beyefendi, size bir ikramda bulunma cüretinde bulunabilir miyim? (Ivan Ivanoviç ile Ivan Nikiforoviç'in Öyküsü)
- Her şeyin en iyisini Tanrı bilir, o her şeyi bilir. (Viy)
- Bir insanın zihnine girmek ve düşüncelerini bilmek imkansızdır. (Öyküler)
- İnsan ancak kafasına bir şey takmazsa çılgınca neşelenebilir. (Taras Bulba)
- “Gerçekten de dünyada hiç adalet kalmadı!” (Taras Bulba)
- Bu zamanda kimsenin içyüzünü anlayamazsın. (Fayton)
- "Dünya nedir? Bir hissiz insanlar kalabalığı." (Ölü Canlar)
- Ben de, senin gibi edebiyatla uğraşmaya karar verdim. Çünkü, kardeşim, bu dünya artık can sıkıyor. (Bütün Oyunları)
- Şu son günlerde de hayat ne kadar pahalılaştı. (Üç Hikaye (Burun, Fayton, Palto))
- Elveda çocukluk günleri, elveda bütün oyunlar, her şeye, her şeye elveda! (Taras Bulba)
- Şimdi o, ölümle dirim arası bir durumdaydı... (Fayton)
- "Rahat bırakın, ne diye üzüyorsunuz beni?" (Palto)