Bir Gün - Ayşe Kulin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Gün kimin eseri? Bir Gün kitabının yazarı kimdir? Bir Gün konusu ve anafikri nedir? Bir Gün kitabı ne anlatıyor? Bir Gün kitabının yazarı Ayşe Kulin kimdir? İşte Bir Gün kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ayşe Kulin
Tasarımcı: Utku Lomlu
Orijinal Adı: Bir Gün
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9789752892361
Sayfa Sayısı: 202
Bir Gün Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Biz, iç içe büyüyen, iç içe yaşayan, birbirine benzeyen, kavgacı,hırçın ve inatçı, şefkatli, sevecen ve yürekli, sonsuz verici ve can alıcı, gözü kara, kurnaz, hain, aynı anda çileli, masum ve çocuksu biz! Biz, aynı toprağın çocukları.
Yazar Ayşe Kulin, Bir Gün’de herkesin payına düşmüş bir kabusun öyküsünü ele alıyor. Güneydoğu’da yaşananlar iki kadının penceresinden olduğu kadar, iki tarafın, iki yaşamın, iki ucun da yaşamından kesitlerle göz önüne seriliyor.
Uzun yılların öyküsüyle bir gün içinde hesaplaşmak zordur kuşkusuz, bir gün belki yetersiz bir zaman. Ama bir gün bir başlangıç olabilir. Bir Gün, bu başlangıcın arandığı bir roman.
Bir Gün Alıntıları - Sözleri
- 'Nedense içimden hep gülmek geliyor.'
- İncecik bir sızı dalıyor yüreğimi
- Ben, yanlış zamanda, yanlış yerde doğmuşum.
- Bu bekleme hiç bitmeyecek mi?
- "Ben konuşarak ve anlaşarak her sorunun çözüleceğine inanıyorum."
- 'Ya gelmezse, ya vazgeçmişse...'
- +Bana onuncu yılımızı kutlarken mutfak robotu hediye ettin. -Kızılacak bir şey mi bu?
- Biz anlaşabiliriz. Biz anlaşmaya mecburuz.
- Kişinin kendisiyle baş başa kalmasının bu kadar ağır ve dayanılmaz bir yük olduğunu hiç fark etmemişim şimdiye dek
- Artık sarılsın bu yara... belki bugün değil,yarın değil ama bir gün... Lütfen... Yakında bir gün.
- "Akıl, şans olmayınca işe yaramıyor."
- İster toprak olsun,ister insan,hiçbir şeyi başıboş bırakmaya gelmez.Hayvanı bile.
- Başımıza gelen felaketlerde başkalarını suçlamayı hiç bilmedik biz.
- Ben yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşum.
- "Olanlar olmasaydı,keşke..."
Bir Gün İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bir gün mutlaka...: Ayşe Kulin okumaya başlamak için var olan bütün kitaplarının içinden tamamen şans eseri ve karambole seçtiğim, okuyup kendisiyle tanıştığım ilk kitabı Bir Gün... Kitap, yüzyıllardır süregelen kardeş kavgasını Türk ve Kürt kız çocuklarının çocukluk dönemlerindeki sağlam dostluğuyla kurgulanmaya başlamış ve otuz yıl sonra, çocukluk arkadaşı olan Nevra ve Zeliha (Nevo ve Zelo) siyasi bir hapishanenin görüşme odasında etkileyici bir şekilde röportaj kisvesi altında tekrar buluşarak sekiz saat süren hasretleşmeyi yüzyılların sorunu olan ve olmaya devam eden Türk Kürt kavgasının içindeki o sağlam ve etkileyici dostluklarıyla oturdukları masaya yatırarak çok anlamlı, derin ve işlenmesi elzem olan bu hassas konuyu deşmelerinden ibaret. Kısacık romanın içinde tarih var, bilim var, psikoloji var, kavga gürültü, dostluk düşmanlık ne ararsanız var ve en önemlisi kitabın adı gibi "Bir Gün" her şeyin düzelip değişeceği umudu var. Şansımın yaver gidişine ve Ayşe Kulin'le Bir Gün kitabıyla başladığıma çok sevindim. Çok uzun yıllar devam eden ve kemikleşmiş bir sorunla kısacık bir roman sayesinde hesaplaşmak, yüzleşmek zordur ama gereklidir. Kitabın verdiği mesajları Türk kafası da Kürt kafası da sorunun başladığı günden beri çok iyi biliyor ama ben bir mesajın hatta sms'in bile gönderenle değil o mesajı alanla alakalı olduğunu hep savunmuşumdur. Kitabın mesajı kısaca; hangi milletten olursan ol, bu mesajdan ne alıyorsan odur sevgili okuyucu. "... biz, iç içe büyüyen, iç içe yaşayan, birbirine benzeyen, kavgacı, hırçın ve inatçı, şefkatli, sevecen ve yürekli, sonsuz verici ve can alıcı, gözü kara, kurnaz, hain, aynı anda çileli, masum ve çocuksu biz! Biz, aynı toprağın çocukları." İyi okumalar.. (Çağlayan ASLAN)
Hayata tutunmaya çalışan bir gazetecinin binbir güçlükle yasaklı bir siyasi mahkum ile yaptığı röportajın çok çarpıcı bir hikayeye dönüşmesiyle başlıyor... Birbirine düşman görünen ama aslında bir kardeşten öte olan iki arkadaşın yıllar sonra acı karşılaşması... (Mavibiri)
Güncellendi...: 21 - 02 - 2019 Ilk Eklediğim Kitap... Siteye yeni gelmiştim; "Bu site ne işe yarıyor Burda neler oluyor Nasıl oluyor Nereye düştüm lan ben" diye Aptal aptal dolaşırken, Kitap eklemeyi keşfettim Kitabı ekledim eklemesine de Bir onay tuşu, ne biliyim ( kitabınız eklenmiştir) vs.. gibi bir şey ararken, Alt kısımda inceleme diye bir şeyler yazdığını gördüm. Mecburi olduğunu sanarak başladım yazmaya.... Onaylamak istedim ama, Oda ne...! Bir de baktım 150 karekter istiyor. Haydaa...! Dedim geri dönüş yok, Artık girdin bu siteye kitap okumak kitap eklemek istiyorsan katlanacaksın Ramo :) 13 yıl önce okuduğum bir kitaptı düşündüm, düşündüm düşündüm... 150 karaktere dolduracak bir inceleme yazmayı başardım nihayet :) Evet başarmıştim..! Dakikalar icinde anlık bir sorunun üstesinden gelebilmistim Hem kitap ekleyip Hem inceleme yapabilmiştim...:) Sanki dünyalar benim olmuştu Kendim ile gurur bile duyuyordum Nerdeyse sokağa fırlayıp "yaşasın inceleme yazmayı başardım" diye haykıracaktım:) Benim ki de delilik işte :)) Sonra biraz daha kurcalayınca öğrendim ki; Inceleme yapmak zorunda değilmişim "Neyse" dedim. Ilk incelemem olduğu için kıyamadım kaldırmaya "kalsın" dedim... Zaten tanıtım bültenlerin de bu şekilde yazılanlardan daha açıklayıcı bilgiler mevcut iken böyle kısa bir ıncelemenin ne anlamı olabirki...? Inceleme YAZMAK ZORUNDA değil-im (iz) Ancak içimden geldiği gibi aklıma bir şeyler gelirse ve o anlık kağıda dökme fırsatı bulursam yazıyorum ve böyle daha mutluyum...(: Inceleme yazmak mecburi olsaydı, ya hiç yazmaz yada böyle kısa kısa bir şeyler sallar geçerdim :) Zorunluluk olmayınca daha içten yazıyor insan...:) Kitapla kalın keyifli okumalar :) 30 - 05 - 2018 Aslında uzun zaman önce okuduğum bir kitaptı. Kolay kolay unutulmayacak bir eser. Biri Kürt diğeri Türk iki kadının yıllar sonra bir cezaevi röportajında karşılaşmaları ve ülkenin geçmiş ve halen süren siyasi süreçlerinin yaşamlarını nasıl etkilediğini ve yön verdiğini sorgulayan tartışan iki çocukluk arkadaşının arasında geçen geçmiş hayat hikayelerinin anlatıldığı bir kitap. (Ramazan...)
Kitabın Yazarı Ayşe Kulin Kimdir?
Kaleme aldığı biyografik eserleri ve romanlarıyla çok okunan yazarlardan biri olmuş ve birçok ödül kazanmıştır. Üslubundaki akıcılık ve yalınlıkla büyük övgü alan yazarın öykü ve kitapları senaryolaştırılıp beyazperdeye aktarıldı. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat bölümünü bitirdi. Çeşitli gazete ve dergilerde editör ve muhabir olarak çalıştı. Uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak görev yaptı.
Öykülerden oluşan ilk kitabı Güneşe Dön Yüzünü 1984 yılında yayımlandı. Bu kitaptaki Gülizar adlı öyküyü, Kırık Bebek adıyla senaryolaştırdı ve bu filmi 1986 yılında Kültür Bakanlığı Ödülü'nü kazandı. Kulin, 1986'da sahne yapımcılığını ve sanat yönetmenliğini üstlendiği Ayaşlı ve Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro Yazarları Derneği'nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü'nü kazandı, 1996 yılında Münir Nureddin Selçuk'un yaşam öyküsünün anlatıldığı Bir Tatlı Huzur adlı kitabı yayınlandı. Aynı yıl, Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü Haldun Taner Öykü Ödülü'nü, bir yıl sonra aynı kitabı Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazandı.
1997'de yayınlanan ve Aylin Devrimel'in hayatını konu alan Adı: Aylin adlı kitabı ile, İstanbul İletişim Fakültesi tarafından yılın yazarı seçildi. Bu kitap yazarın çok geniş kitleler tarafından tanınmasını sağladı. 1998 yılında Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 1999'da İletişim Fakültesi tarafından yılın romanı seçilmiş olan Sevdalinka ve 2000'de yine bir biyografik roman olan ve Füreya Koral'ın hayatını aktardığı Füreya yayınlandı.
Ayşe Kulin, 2001 yılında yayımlanan Köprü isimli romanı ile Türkiye'nin doğu illerinde yaşanan dramın kökenleri ve cumhuriyet tarihi içindeki nedenlerini ele aldı. Bu romanı, 2006 ve 2008 yılları arasında Star TV'de aynı isimle dizi olarak yayınlandı. Yine 2002 yılında yayınlanan Nefes Nefese isimli romanı ile İkinci Dünya Savaşı sırasında yüzlerce Yahudi'yi soykırımdan kurtaran Türk diplomatlarının kahramanlıklarını bir aşk öyküsü ile birlikte işliyor. Nefes Nefese romanı toplamda 34 ülkede yayınlandı. Ayrıca Ayşe Kulin bu romanıyla İtalya'da verilen Premio Roma Ödülleri'nde finale kalan beş yazardan biri oldu. Geniş Zamanlar adlı öykü kitabı, 2007 yılında Star TV'de aynı adla dizi olarak yayınlandı.
2004 yılında yazdığı Gece Sesleri romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2008 ve 2009 yılları arasında Show TV'de yayınlandı. Yine 2009 yılında yazdığı Tek ve Tek Başına Türkan adlı Biyografik romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2010 ve 2011 yılında arasında Kanal D'de yayınlandı.
2007 yılının Kasım ayında UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi oldu. 2008 yılında yazdığı Veda romanı, aynı adla televizyona uyarlanarak 2012 yılında Kanal D'de yayınlandı.
İtalyancaya çevrilen Nefes Nefese adlı romanı, 2016'da İtalya'nın en prestijli roman ödüllerinden Premio Roma'da en iyi yabancı roman dalında ödüle layık görüldü.
Ayşe Kulin Kitapları - Eserleri
- Köprü
- Türkan
- Bora'nın Kitabı
- Gizli Anların Yolcusu
- Adı: Aylin
- Sevdalinka
- Füreya
- Güneşe Dön Yüzünü
- Nefes Nefese
- Umut
- Gece Sesleri
- İçimde Kızıl Bir Gül Gibi
- Veda
- Sit Nene'nin Masalları
- Bir Tatlı Huzur
- Foto Sabah Resimleri
- Hayat - Dürbünümde Kırk Sene (1941-1964)
- Hüzün - Dürbünümde Kırk Sene (1964-1983)
- Geniş Zamanlar
- Bir Gün
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Dönüş
- Kardelenler: Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları
- Hayal
- Babama
- Sessiz Öyküler
- Handan
- Tutsak Güneş
- Taş Duvar Açık Pencere
- Saklı Şiirler
- Kanadı Kırık Kuşlar
- Kördüğüm
- Son
- Her Yerde Kan Var
- Dönüş
- Hayat
- Hazan
- Taksiii
Ayşe Kulin Alıntıları - Sözleri
- "Kimi değiştirmemişti ki zaman?" (Sevdalinka)
- Yalan giderek büyüyen bir canavara dönüşür, dallanır budaklanır, içinden taşar... Sakın yalan söyleme. (Sessiz Öyküler)
- Kin zehirler insanı. (Tutsak Güneş)
- "Neredeydi adalet?.." "Bu insanlar nasıl serbest kalmıştı?.." (Bir Varmış Bir Yokmuş)
- Sen nereden bilebilirsin ki benim ruh halimi! Ben bu hale gelene kadar nerelerden geçtim, ne bilirsin sen? (Geniş Zamanlar)
- Yeter ki isteyelim, eğitim alalım ve çok çalışalım. Bir yerlere, hatta istediğimiz yere varmamamız için hiçbir neden yok! (Kardelenler: Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları)
- Savaş insana her şeyi öğretir. Bir de barış içinde yaşamayı öğretse, keşke. (Sevdalinka)
- Biz anlaşabiliriz. Biz anlaşmaya mecburuz. (Bir Gün)
- ...kendine acımaya vaktin yok, yürü git, önemli işlerinin peşinden... (Tutsak Güneş)
- Yaşam buydu. Gerçekleşmeyen beklentilerdi. (Foto Sabah Resimleri)
- Demek içimdeki fırtınayı yüzüme aksettirmiyorum, çok iyi! (Her Yerde Kan Var)
- Para icat edildiği andan itibaren yeryüzünde inançla, ahlakla, adaletle kısacası iyi ve güzel her şeyle sıkı bir rekabet halindeydi ve çoğu zaman da yarışı kazanan para oluyordu, ne yazık ki! (Taksiii)
- ... bence "üstün insan," ezen öldüren kumandan değil, yücelten, kurtaran, yaşatan hekimdir! (Türkan)
- "İnsanlar kaldıramayacakları acıları hatırlamak istemedikleri zaman bilinçaltına itiyorlar,hiç olmamış gibi yapabiliyorlar." (Dönüş)
- "Ayıp bir şey değil ki, meme herkeste var." (Hayal)
- Tuhaf bir ülkeydi benim memleketim. Birilerinin başı mutlaka dertte oluyordu. Memleketin tüm insanlarının dertsiz tasasız yaşayabilecekleri bir günün güneşi henüz doğmamıştı bu topraklarda! (Hayat)
- "...aşktan da üstün olan şefkat ve milli hisler vardır,'' diye yazmışım. Son nefesime yakınken dahi aynı şekilde düşündüğüme göre, hak etmemişim aşkı ben! Ee, ben hak etmeyince, Allah da vermemiş elbette! (Türkan)
- Ben yanlış zamanda yanlış yerde doğmuşum. (Bir Gün)
- "Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam." (İçimde Kızıl Bir Gül Gibi)
- "Beraber gülebildiğim insanlara içim hemen ısınır." (Kördüğüm)