Bir Sarışın Küçük Kız - Zerrin Özer Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Bir Sarışın Küçük Kız kimin eseri? Bir Sarışın Küçük Kız kitabının yazarı kimdir? Bir Sarışın Küçük Kız konusu ve anafikri nedir? Bir Sarışın Küçük Kız kitabı ne anlatıyor? Bir Sarışın Küçük Kız PDF indirme linki var mı? Bir Sarışın Küçük Kız kitabının yazarı Zerrin Özer kimdir? İşte Bir Sarışın Küçük Kız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Zerrin Özer

Yayın Evi: Epsilon Yayınları

İSBN: 9789753319300

Sayfa Sayısı: 358

Bir Sarışın Küçük Kız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Eğer bir şarkı olsaydım... Bu şarkıda tek bir kez ama upuzun bir çığlık atılırdı ve bu çığlık hayatı anlatırdı...

Hasret, bütün ihtişamıyla gelir, baş köşeye kurulurdu. Hiç yaşanmamış bir aile sevgisine duyulan, hiç dinmemiş bir hasret.

Bir Sarışın Küçük Kız Alıntıları - Sözleri

  • llk evimi aldığımda bazı geceler uyanıp duvarlarını severdim. "BUNU BEN Ml ALDIM ALIN TERİMLE? " diye. Alın teri insanın en değerli şeyi . . .
  • Sevilen bir kişi eninde sonunda düzeliyor.
  • belki sen de sandığın gibi dürüst değilsindir Zerrincim? : Gözlük takmamın en baskın nedeni kendimi bildim bileli şiddetle duyduğum alay edilme korkusu. Ama sırrını tam olarak çözemediğim bir tarafım daha var: İnsanların gözlerinin içine bakamıyorum ben.Eğer gözlerinin içine bakarsam karşımdakine sürekli güzel sözler söylemem gerektiği hissine kapılıyorum. Belki Martin Heiddegger'in gündelik konuşmaların kişinin kendisiyle de gerçekle de hiçbir ilgisi olmadığına ilişkin saptamasına inanıyorum.insanın hem kendine hem de karşısındakine sürekli yalan söylediğinden kuşkulanıyorum belki de. Böyle bir kuşkuya bir kere bile kapılsa insan, geçmiyor bir daha. Acılarını kestirebilmem için karşımdakinin konuşup anlatmasına gerek kalmıyor artık. Gözlerinin diplerine baktığım kişilere sürekli güzel sözler söyleme zorunluluğu duyuşum onların dile gelmez yaralarını sarma isteğimden kaynaklanıyor olabilir. Şu ya da bu şekilde benzer acılardan geçtiğimizi söylemeye çalışıyorumdur belki de
  • bir tek gün bile "BUGÜN ÇIKIP ŞARKI SÖYLEYECEGİM," diye konsantre olamadım, hiçbir zaman bunun keyfini sürüp tadını çıkaramadım. Ne zaman sahneye çıkacak olsam öncesinde ya annemle kavga ettik, ya da aklımda sürekli borçlar, özel yaşamımdaki terslikler oldu. Kaldı ki, hiçbir zaman sahnede sanatçı olma lüksünü yaşayamadım; hep yorgun çıktım sahneye. Bu beni çok hüzünlendiriyor.
  • Adamın birinin suratına yumruk atmışlar, "OF ARKAM ! " diye bağırmış. Yumruk atan şaşırıp neden "OF ARKAM ! " diye bağırdığını sorunca, dayak yiyen "ARKAMDA BlRlSl OLSAYDI BANA VURABİLİR MİYDİNİZ?" diye karşılık vermiş. Hüsniye Hanım'dan (annesi) kulağıma küpe.
  • Zerrin ikinci kez... evet maalesef :/ Alper'e kendimi affettirdim ama barıştıktan sonra ikinciye hamile kaldım ve ablamlar o çocuğu da aldırttı maalesef. "SEN BİR CANI CANINDAN ETTİN . TANRI BUNUN ACISINI ÇI. KARACAK SENDEN ! " diye yeniden kahroldu Alper . . . Kendimi çoğu zaman bir üçüncü cins gibi hissettiğimi, çocuk sahibi olmayı kendime hak göremediğimi anlatmıştım daha önce. Buna karşın, hele şimdi bir çocuğum olmasını çok isterken, kendimi affedemiyorum.
  • O yıllarda TRT' de arabesk yasağı vardı. Tamamen Batı gırtlağıyla okunduğu, altyapısının arabeskten çok uzak olduğu söylenerek, TRT'nin denetim inden bile geçti 'Gönül'. Bu bir ilkti.Sevgili Orhan Gencebay, ilk defa bir şarkısının TRT'nin denetiminden geçtiği için çok duygulandığını söylemişti telefon açıp. 'GÖNÜL' o kadar değerli bir şarkıydı ki, aynı şarkıyla hem Orhan Gencebay, hem Neşe Karaböcek hem de ben Altın Plak ödülü almıştık. Kim, hangi normda söylerse söylesin çok tutmuş, çok sevilmişti.
  • Orhan Geneebay'a hayatım boyunca minnettar kaldım 'GÖNÜL'ü bana verdiği için. Halka o şarkı sayesinde ulaştım. Yeri gelmişken şunu söylemeliyim: 'Ulaştım' sözcüğü rasgele seçilmiş bir sözcük değil. Hayatım boyunca halka ulaşmak için çabaladım; o kadar yüce bir yerdeler ki gözümde, buna ömrüm yetecek mi bilmiyorum. O yıllarda bir gazeteye atılan başlığa hala çok sinirleniyorum: " ZERRİN ÖZER 'GÖNÜL'LE HALKA lNDl" diye yazmışlardı! Züppeliğe bak!
  • Panik atağın tıpta tanımlanışı çok eski değil sanıyorum. Bu yeni hastalıkla derhal tanışmamı "SANA HER ŞEY MÜSTAHAKTIR," diye açıklıyorum. Komşunun evinde de olsa acıyı hemen çağırıp giyinmem lazım !
  • Ben Pop Star'a sevgili Deniz Seki, Bayhan yüzünden programı terk edince katılmıştım. Cezası çekilmiş bir suçtan ötürü kalkıp da birini yargılamak bana ters geldi. ''İNSAN ÖLDÜRMÜŞ BlRlYLE AYNI YERDE BULUNAMAM," demişti. lyi ama yarın senin benim aynı şeyi yapmayacağımız ne malum? (2006'DA demiş Zerrin bunu!)

Bir Sarışın Küçük Kız İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Zerrin'i çok seviyoruz, samimiyeti, duygusallığı ile her daim yeri ayrı olacak bizde. Gelgelelim biraz mesafeli, eleştirel bakınca ondan bu kadar duygusal olmanın, büyük bir yeteneğin beceriyle idare edilmezse nasıl yerini bulamayıp, yatağını bulamadan başıboş akıp gideceğini de görüyoruz. Bir yerde "büyük yeteneksin deyip durdunuz ama bak halime" diyor. İşte bu noktada biraz sitem de ettiği, belki de biraz fazla hesaplı gördüğü Sezen ile farkı ortaya çıkıyor. Sezen sık sık "korunuyor, hakkında neler neler var da yazılmıyor, o engellerse kimse iş yapamaz" diye eleştirilir. Sezen belki Zerrin kadar yetenekli olmayabilir ama bu işleri iyi idare ediyor, böyle duygusal anaforlarda boğulmuyor diye nasıl suçlanabilir? O da bir kaç kez evlendi, o da dönemin iktidarına destek verdi, o da aynı atmosferdeki zorluklarla uğraştı, en yakınlarını gençken kaybetti? Pelin nası yapıyo? derler di mi? Biri Akrepse diğeri Yengeç ikisi de suların, duyguların burcu. Zerrin günün sonunda "bana bu kadarını da yapamazsınız" deyip dururken, Sezen sabahtan "bana ancak bu kadarını yapabilirsiniz" diyor. Mesela ikili ilişkilerde denklik ararız, kendimizden ufak bir insana hem eş, hem babamız, anamız olmasını istemek biraz adaletsizlik olmaz mı? Zerrin'i seviyorum, ondan ne yapılmamasını, Sezenden ise neler yapılabileceğini öğrenirim. Yine de bana bunları düşündürecek kadar açık olduğu için de ayrıca teşekkür etmek isterim ona. Şimdilerde bu yüzleşmelerle yaşamından daha memnun gibi, daha da dingin, mutlu olmasını dilerim gönülden. (didem)

Ağlarken bu kitap kitaplığımda beni oku diye bağırdı resmen. Okudum ağladım, ağladıkça ağladım. Hayatta insanlara karşı güvensizliğim vardı. Şimdi daha iyi anladım. Dosttan düşman, düşmandan dost oluyormuş. Zerrin Özer ne çok acı çekmiş. Hayatta hep sırtından vurulmuş. İnsanlara hep güvenmek istemiş. Ders almamız gereken bir çok şeyle dolu bu kitap. Atmışlardı ve tesadüf eseri elime ulaştı. Tavsiye edilecek kitaplar arasında yerini almalı. (Rümeysa~)

Sade, güzel ve her okuduğunuz bölümde ne hayatmış diyebildiğiniz, acısını, hüznünü, mutluluğunu kısaca her duygusunu şeffafca anlatıp özünü vererek okurken yaşadıklarını hissettirebilen muhteşem bir otobiyografi kitabı.. Özenilen ünlüler dünyasının aslında hiç de özenilmemesi gereken bir dünya oluşunu çok çarpık ve açık biçimde açıklayıp vurgulamış kitabında sevgili Zerrin Özer hanımefendi.. Ben çok severek ve isteyerek keyif alarak okudum ve kitaplığımın en başında yer alacak.. İyi ki yazmış ve iyi ki okumuşum (Gökhan KAPLAN)

Bir Sarışın Küçük Kız PDF indirme linki var mı?

Zerrin Özer - Bir Sarışın Küçük Kız kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Sarışın Küçük Kız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Zerrin Özer Kimdir?

1970'li yılların popüler sanatçılarından Tülay Özer'in küçük kardeşi olan Zerrin Özer ilk, orta ve lise eğitimini aynı zamanda doğum yeri de olan Ankara'da tamamladı. Anne ve babasının ayrılığı çocukluk yıllarına damga vurmuş, müziğe olan tutkusu Amerikalı şarkıcı Janis Joplin hayranlığı ile büyümüştür. 1969 yılındaki ilkokul mezuniyet töreninde ilk konserini Çankaya'da komşuları olan İsmet İnönü ile eşi Mevhibe İnönü'ye vermiş, Özer'i çok beğenen İsmet İnönü, "Aferin küçük kız, sende büyük iş var" dedi.

Kendi çalışmasıyla 1975'te katıldığı bir TRT yarışmasında birinci olmuş, müzik kariyeri yolunda ablası Tülay Özer'in büyük desteğini almış, ilk plağı olan Bizler ve Sizler / Yalvarırım'ı 1976 yılında, uzun yıllar birlikte çalışacağı Kent Plak tarafından yayınlandı. Müzik kariyerini takip eden dönemde İstanbul Gelişim Orkestrası ile caz vedans müziği yapan Zerrin Özer, 1979 yılında ilk dikkat çeken çalışması Esin Engin aranjeli, sözlerinde ve müziğinde Orhan Gencebay imzası bulunan "Gönül" şarkısı ile patlama yaparak, 1980 yılının en iyi 45'liği seçilen ikinci ve son çalışması Gönül / Yaman Olurum ile Altın Plak Ödülü almaya hak kazandı. 1980 yılında ilk stüdyo albümü Seni Seviyorum adıyla piyasaya çıktı, onu aynı yıl içerisinde Sevgiler izlemiştir. 1981 yılında Ve Zerrin Özer albümüyle arabeske yönelmiş, bu yöneliş sanatçının eserlerine olan ilgiyi artırmıştır. İlk yurt dışı konserlerini 1982 yılında Türkiye'yi tanıtmak için Paris'te 'Binbir Gece' adı altında vermiş, bir yıl sonra Olympia'da bir resital için sahne almış, yine aynı yıl Gelecek Misin? albümünü yayınlamıştır.

Kariyerinde müzikal değişiminde gerçekleştiği seksenli yıllar Zerrin Özer için birçok albümün yayınlandığı on yıl kuşağı olmuş, sırası ile 1984'te Mutluluklar Dilerim, 1985'te Evcilik Oyunu ve Kırmızı adlı albümleri yayınlanmıştır. Kırmızı albümünde değişikliğe giderek "Eminem" ve "Dom Dom Kurşunu" şarkılarını "İntuv Ene" ve "Merhaba Ya Habeyip" adlarıyla Arapça seslendirdi. 1987 yılında son LP'si Dayanamıyorum adlı albümü çıktı. Ertesi yıl çıkan ilk CD formatında yayınlanan Dünya Tatlısı albümüyle yeniden Türk pop müziğine dönüş yaptı.

1990 yılında çıkan CD ve kaset olarak yayınlanan İşte Ben albümüyle "En İyi Albüm Ödülü" kazanan Zerrin Özer sonraki yıl yayınladığı Sevildiğini Bil albümü satış rekorları kırmış ancak aynı yıl çıkan Olay Olay albümü beklenilen ilgiyi görmemiştir. Müzik kariyerine bir süre ara veren ve 1996 yılında Zerrin Özer albümüyle müziğe dönen sanatçı, ertesi yıl Zerrin Özer 97 albümünü çıkardı. Yine 2000 yılında yaptığı Bir Zerrin Özer Arşivi best of/en iyiler albümüyle ikinci kez "En İyi Albüm Ödülü"nü kazandı. 2001 yılında yine eski şarkılarından oluşan best of albümü Ben çift CD ve MC olarak piyasaya çıktı. Peş peşe piyasaya sürülen bu iki albümüyle toplam 1,5 milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Ertesi yıl yaptığı Ölürüm Ben Sana albümü beklenilen ilgiyi görmese de, 2005 yılında yaptığı Ve Böyle Bir Şey türkü-caz albümüyle beklenen ilgiyi gördü. Bu albümü de "Altın Plak Ödülü" ile ödüllendirildi.Zerrin Özer 1991 yılında müzisyen Alper Önal'la evlenmiş kısa süren evliliği 1992 yılında bitmiştir. 2006 yılında ise Levent Süren ile evlenmiştir. 2006 yılında otobiyografisini kaleme aldığı Bir Sarışın Küçük Kız kitabı yayınlanmıştır.

Zerrin Özer Kitapları - Eserleri

  • Bir Sarışın Küçük Kız

Zerrin Özer Alıntıları - Sözleri

  • Adamın birinin suratına yumruk atmışlar, "OF ARKAM ! " diye bağırmış. Yumruk atan şaşırıp neden "OF ARKAM ! " diye bağırdığını sorunca, dayak yiyen "ARKAMDA BlRlSl OLSAYDI BANA VURABİLİR MİYDİNİZ?" diye karşılık vermiş. Hüsniye Hanım'dan (annesi) kulağıma küpe. (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • belki sen de sandığın gibi dürüst değilsindir Zerrincim? : Gözlük takmamın en baskın nedeni kendimi bildim bileli şiddetle duyduğum alay edilme korkusu. Ama sırrını tam olarak çözemediğim bir tarafım daha var: İnsanların gözlerinin içine bakamıyorum ben.Eğer gözlerinin içine bakarsam karşımdakine sürekli güzel sözler söylemem gerektiği hissine kapılıyorum. Belki Martin Heiddegger'in gündelik konuşmaların kişinin kendisiyle de gerçekle de hiçbir ilgisi olmadığına ilişkin saptamasına inanıyorum.insanın hem kendine hem de karşısındakine sürekli yalan söylediğinden kuşkulanıyorum belki de. Böyle bir kuşkuya bir kere bile kapılsa insan, geçmiyor bir daha. Acılarını kestirebilmem için karşımdakinin konuşup anlatmasına gerek kalmıyor artık. Gözlerinin diplerine baktığım kişilere sürekli güzel sözler söyleme zorunluluğu duyuşum onların dile gelmez yaralarını sarma isteğimden kaynaklanıyor olabilir. Şu ya da bu şekilde benzer acılardan geçtiğimizi söylemeye çalışıyorumdur belki de (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • Ben Pop Star'a sevgili Deniz Seki, Bayhan yüzünden programı terk edince katılmıştım. Cezası çekilmiş bir suçtan ötürü kalkıp da birini yargılamak bana ters geldi. ''İNSAN ÖLDÜRMÜŞ BlRlYLE AYNI YERDE BULUNAMAM," demişti. lyi ama yarın senin benim aynı şeyi yapmayacağımız ne malum? (2006'DA demiş Zerrin bunu!) (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • Orhan Geneebay'a hayatım boyunca minnettar kaldım 'GÖNÜL'ü bana verdiği için. Halka o şarkı sayesinde ulaştım. Yeri gelmişken şunu söylemeliyim: 'Ulaştım' sözcüğü rasgele seçilmiş bir sözcük değil. Hayatım boyunca halka ulaşmak için çabaladım; o kadar yüce bir yerdeler ki gözümde, buna ömrüm yetecek mi bilmiyorum. O yıllarda bir gazeteye atılan başlığa hala çok sinirleniyorum: " ZERRİN ÖZER 'GÖNÜL'LE HALKA lNDl" diye yazmışlardı! Züppeliğe bak! (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • Sevilen bir kişi eninde sonunda düzeliyor. (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • llk evimi aldığımda bazı geceler uyanıp duvarlarını severdim. "BUNU BEN Ml ALDIM ALIN TERİMLE? " diye. Alın teri insanın en değerli şeyi . . . (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • O yıllarda TRT' de arabesk yasağı vardı. Tamamen Batı gırtlağıyla okunduğu, altyapısının arabeskten çok uzak olduğu söylenerek, TRT'nin denetim inden bile geçti 'Gönül'. Bu bir ilkti.Sevgili Orhan Gencebay, ilk defa bir şarkısının TRT'nin denetiminden geçtiği için çok duygulandığını söylemişti telefon açıp. 'GÖNÜL' o kadar değerli bir şarkıydı ki, aynı şarkıyla hem Orhan Gencebay, hem Neşe Karaböcek hem de ben Altın Plak ödülü almıştık. Kim, hangi normda söylerse söylesin çok tutmuş, çok sevilmişti. (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • Zerrin ikinci kez... evet maalesef :/ Alper'e kendimi affettirdim ama barıştıktan sonra ikinciye hamile kaldım ve ablamlar o çocuğu da aldırttı maalesef. "SEN BİR CANI CANINDAN ETTİN . TANRI BUNUN ACISINI ÇI. KARACAK SENDEN ! " diye yeniden kahroldu Alper . . . Kendimi çoğu zaman bir üçüncü cins gibi hissettiğimi, çocuk sahibi olmayı kendime hak göremediğimi anlatmıştım daha önce. Buna karşın, hele şimdi bir çocuğum olmasını çok isterken, kendimi affedemiyorum. (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • Panik atağın tıpta tanımlanışı çok eski değil sanıyorum. Bu yeni hastalıkla derhal tanışmamı "SANA HER ŞEY MÜSTAHAKTIR," diye açıklıyorum. Komşunun evinde de olsa acıyı hemen çağırıp giyinmem lazım ! (Bir Sarışın Küçük Kız)
  • bir tek gün bile "BUGÜN ÇIKIP ŞARKI SÖYLEYECEGİM," diye konsantre olamadım, hiçbir zaman bunun keyfini sürüp tadını çıkaramadım. Ne zaman sahneye çıkacak olsam öncesinde ya annemle kavga ettik, ya da aklımda sürekli borçlar, özel yaşamımdaki terslikler oldu. Kaldı ki, hiçbir zaman sahnede sanatçı olma lüksünü yaşayamadım; hep yorgun çıktım sahneye. Bu beni çok hüzünlendiriyor. (Bir Sarışın Küçük Kız)