Birinci Dünya Savaşı Tarihi - Basil Liddell Hart Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Birinci Dünya Savaşı Tarihi kimin eseri? Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabının yazarı kimdir? Birinci Dünya Savaşı Tarihi konusu ve anafikri nedir? Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabı ne anlatıyor? Birinci Dünya Savaşı Tarihi PDF indirme linki var mı? Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabının yazarı Basil Liddell Hart kimdir? İşte Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Basil Liddell Hart
Çevirmen: Kerim Bağrıaçık
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053322429
Sayfa Sayısı: 648
Birinci Dünya Savaşı Tarihi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Avusturya-Macaristan ve liahdı Arşidük Franz Ferdinand'ın 28 Haziran 1914 günü Sırp milliyetçisi bir terörist tarafından Saraybosna'da suikasta uğraması, ilk başta Balkanlar'daki cadı kazanının alışıldık hadiselerinden biri gibi görülmüş ve geçmiş on yılda çıkan diğer krizler gibi diplomasiyle çözüleceği düşünülmüştü. Ne var ki böyle olmadı ve Saraybosna'da ateşlenen kurşunlar, 19. yüzyılın son çeyreğinden beri barut fıçısına dönmüş olan Avrupa'da fitili tutuşturdu. İki ay sonra Avusturya-Macaristan ile müttefiki Almanya; Rusya, Fransa ve İngiltere'nin kurduğu İtilaf bloğuna karşı savaşa girmişlerdi. Böylece bir Avrupa çatışması olarak başlayan "Harb-i Umumi" dört yıl sonra 11 Kasım 1918'de sona erdiğinde Japonya, Osmanlı İmparatorluğu, İtalya, A.B.D ve diğer büyüklü küçüklü Batı ülkelerinin de katıldığı tarihin ilk global savaşı olarak hafızalara kazınmıştı. On sekiz milyon kişinin canına mal olan Birinci Dünya Savaşı, dünya haritasının baştan çizilmesi ve toplumun yeniden şekillendirilmesiyle neticelenerek halen içinde yaşadığımız dünyayı yarattı.
Tarihin bu ilk endüstriyel topyekûn savaşına bizzat katılarak önemli bir rol oynayan ve 20. yüzyılın en kendine özgü askeri tarihçi ve düşünürleri arasında sayılan Basil LiddellHart, ilk halini barışın tesisinden kısa süre sonra kaleme aldığı bu kitabında Birinci Dünya Savaşı'nın bir askeri tarihini sunuyor. Entelektüel bir askerin analitik yaklaşımı ile kendi tecrübelerini birleştirdiği yorumunda makineli tüfek, uçak, zehirli gaz, denizaltı ve geliştirilmesinde bizzat rol oynadığı tank gibi devrimsel yeni icatların etkisini; makineleşmiş orduların tarihteki bu ilk karşılaşması sırasında etten kemikten insanların çektikleri azabı ve oluşan çıkmazı aşmaya çalışan stratejistlerin kararlarını masaya yatırıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Birinci Dünya Savaşı Tarihi Alıntıları - Sözleri
- İngiliz ordusunun savaş silahları arasında olağanüstü etkili bir silahı yoktu, fakat dünya ordularına kıyasla piyade tüfeğinin atış standardı eşsizdi.
- Savaşın başında Fransız, Alman, Rus ve Avusturyalıların eşi görülmemiş sayıda hazır süvari birlikleri vardı.
- Almanlar o kadar süratli hareket ederek kendi zaman çizelgelerinin önüne geçmişti ki ikmal maddelerinin hızı kendilerine ayak uyduramadı c meydana gelen açlık birlikleri daha çabuk yordu.
- Vicdan strateji için tuhaf bir ilkedir.
- Askeri meziyet, sayıca üstün olmakta değil, nitelikte saklıdır.
- Alman halki sert disiplinine ragmen baska bir yerde gorulmedik bir bicimde ordusuna yakinlik besliyor ve onunla gurur duyuyordu.
- Öldürücü kıvılcım, 28 Haziran 1914’te Bosna’nın başkenti Saraybosna’da ateşlendi. Savaşın ilk kurbanı kaderin bir cilvesiydi. Davalarını Francis Joseph’in varisi Arşidük Franz Ferdinand’ı öldürerek sürdüren ateşli Slav milliyetçileri, Avusturya’da nüfusu olan bir arkadaşlarını seçtiler.
- Askeri meziyet, sayıca üstün olmakta değil, nitelikte saklıdır.
- Vicdan, strateji için tuhaf bir ilke gibidir.
- 1914 yılına gelindiğinde Britanya’nın, Almanya’nın on sekiz ana muharebe gemisine karşılık, yirmidokuz ana muharebe gemisi vardı.
Birinci Dünya Savaşı Tarihi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Merhabalar, Bu aralar pek kitap okuyamıyorum alıntılama yada inceleme yazamıyorum ama elimde okunmayı bekleyen oldukça eser var. Çoğu askeri tarih üzerine olduğundan okurken bir parça yorabiliyor. Basil Liddell Hart'ın iki kitaptan oluşan Savaş Tarihi kitabını öneri üzerinden temin ettim. İçeri yalnızca Osmanlı/Türkiye tarihini değil dünya genelini çerçevelediğinden itiraf etmeliyim ki okuması biraz zor oldu ve eseri yarım bıraktım (şimdilik). Bu eserin akademisyenler tarafından başarılı bulunduğunu ve önerildiğini hatırlatmakta yine de fayda var. Yazarda askeri tarihçi ve teorisyendir ayrıca 1937'de İngiliz Savaş Bakanı olmuştur. Birinci Dünya Savaşı hakkında defalarca inceleme yazdığımdan konu derinliğine inmeden eserin okuması zorlu olduğundan bahsetmek istiyorum yalnızca. *Bu eser; Birinci Dünya Savaşı sırasındaki gelişmeleri daha çok siyasi tarih biçimde ele almış. Neden Askeri Tarih olarak ele alındığını anlayamadığım. Okurken ilk 50 sayfada görülüyor ki askeri Siyasi Tarih üzerine. Dönem siyasetçilerini bilmemek eseri okumanızı zorlaştıracaktır. * Öncelikle bu eseri okuyabilmeniz için (genel) dünya tarihi ve askeri savaş tarihi hakkında bazı ince detayları da biliyor olmanız gerekiyor. Gerek tarihteki siyasetçiler, ünlü kumandanlar, birinci dünya savaşı sırasında yaşanan bazı kültürel ve sosyolojik gelişmelere kısmen de olsa vakıf olmanız gerek. *Birinci dünya savaşı hakkında hiçbir şey bilmiyor yada daha önce bu konu üzerinde herhangi bir araştırmanız, ilginiz yoksa şayet bu kitabı satın almayın derim. Satın almış olsanız dahi bu kitaptan bir şey kazanamaz, öğrenemezsin. Eserdeki detaylarda kaybolursunuz. *Akademik araştırma için bu eseri temin ediyorsanız; elinizde doğru kaynak kitabı tutuyorsunuz demektir. Savaş tarihinin yanı sıra teknolojik gelişmelerin tarihi gidişatını ele aldığını vurgulamak gerekir. *Esere başlamadan önce kısa bir kültürel araştırma (sosyo-ekonomik) yapmakta fayda var diye düşünüyorum. *İnceleme yorumlarına baktığımda eserin doğru okuduğunu düşünmüyorum. Çünkü bu eseri doğru anlayan hiç kimse bir kaç cümle ile "okudum,beğendim vb" geçiştiremeyecektir. *İş Bankası Yayınları genel olarak biraz daha ağır ve yoğun oluyor sayfalarda bu da göz yorabiliyor, böyle bir kaynağı okuyabilmek içinde günde en azından 50 sayfadan fazla okumamanızı tavsiye ederim. (Tanrı Dağı)
İçerik: Kitap 1. Dünya savaşıyla ilgili her şeyi anlatıyor çok ayrıntıya giriyor akademik bir kitap ama tek bir kitap alıp bütün savaşı bilmek istiyorsanız kitap kesinlikle alınır. (kadir sonsöz)
1.Dünya Savaşı: Öncelikle okumak için emek ve iyi bir hafıza gerektiren bir kitap, o kadar çok isim var ki tümen,alay hatta tim komutanın dahi ismi belirtilmiş. Okudukça aslında kitabın çok yanlı olduğunu anladım, her olaya bir şekilde müdahil olan ingiltereyi sürekli savunma olayı kitabı düşürmüş. Kaynak kitap olur mu malasef olmaz. (OSMAN NURİ EFE)
Birinci Dünya Savaşı Tarihi PDF indirme linki var mı?
Basil Liddell Hart - Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Birinci Dünya Savaşı Tarihi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Basil Liddell Hart Kimdir?
Cambridge Üniversitesi'nde okurken, öğrenimini yarıda bırakıp subay olarak I. Dünya Savaşı'na katıldı (1914). 1916'da yaralandıktan sonra, savaş üzerine çeşitli kitaplarla 1920'de ordunun resmi Infantry Training (Piyade Eğitimi) kılavuzunu yazdı. Bu kitapta 1917'de geliştirdiği “savaş talimi” sistemi ile 1917-18 yıllarında uygulanan sızma taktiklerinden esinlenerek ortaya attığı ve “genişleyen sel” adını verdiği hücum yöntemlerini anlattı. Liddell Hart hava gücünün ve mekanize tank savaşının ilk savunucularından biri oldu. Stratejiyi, “politik amaçların gerçekleştirilmesi için askeri olanakların kullanımı sanatı” olarak tanımlayıp, düşmanı yerinden sökmeyi ve direnme araçlarını azaltmayı amaçlayan “dolaylı yaklaşım”ı savundu. Kendi savaş deneyimlerine dayanarak harekat ve şaşırtma öğelerini ön plana çıkardı.
1924'te sakatlanan Liddell Hart, 1927'de yüzbaşı rütbesiyle emekliye ayrıldı. Ordudan ayrılınca, kendini askeri tarihe ve askerlik bilimine verdi. 1925-35 arasında The Daily Telegraph'ta askeri muhabirlik, 1935-39 arasında The Times'da askeri danışmanlık yaptı. General J.F.C. Fuller'in öğrencisi olan Liddell Hart daha 1926'da, zırhlı birliklerin yaygın olarak kullanıldığı mekanize orduyu savundu. 1937-38 yıllarında Savaş Bakanı Leslie Hore-Belisha'nın özel danışmanlığını yaptı ve savunduğu reformlardan birçoğunun uygulanmasını sağladı. Orduyu tank ve uçaksavarlarla donatma çabalarına komutanların birçoğu karşı çıktı.
Liddell Hart'ın yazıları, Birleşik Krallık ve Fransa'dan çok Almanya'da etkili oldu. Zırhlı savaşın Almanya'daki öncüleri, Fuller'in tankların kullanımı üzerine öğütlerinin yanı sıra onun “genişleyen sel” kuramını da benimsediler ve “yıldırım savaşı”nın (blitzkrieg) temel anlayışı olarak kabul ettiler. Bu savaş yöntemi 1939-41 arasında Avrupa'daki kara savaşlarında Alman orduları tarafından ustalıkla uygulandı. Liddell Hart, savaş boyunca Daily Mail'e yazdı. Nükleer caydırıcılığa güvenemediğinden , savaştan sonraki yıllarda konvansiyonel savunma güçleri üzerinde ısrarla durdu, topyekun savaş kavramına da karşı çıktı. 1966'da sir unvanı aldı.
Liddell Hart, birçok askeri biyografi ve askeri strateji yazısının yanı sıra, bir de II. Dünya Savaşı tarihi yazdı. 1966'dan sonra II. Dünya Savaşı'nı ele alan bir dergi çıkarmaya başladı.
Basil Liddell Hart Kitapları - Eserleri
- Hitler'in Generalleri Konuşuyor
- İkinci Dünya Savaşı Tarihi
- Birinci Dünya Savaşı Tarihi
- Strateji Dolaylı Tutum
Basil Liddell Hart Alıntıları - Sözleri
- "Iradesiz akıl değersizdir akılsız irade ise tehlikelidir." (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)
- “İngilizler sadece bir muhabere kazanır, o da sonuncusu.” (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Zira bazı generallerin, korkunç biçimde düşüncesizce buldukları emirleri, basbayağı Hitler’in tasarılarını sabote etmek ve savaşın bir an önce sona ermesini sağlamak adına ifa etmeye hazır bir hale geldiklerinden şüphe etmeyi gerektirecek sebepler mevcuttur. (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)
- “Silahaltındaki vatandaşlardan oluşan, kısa ve yüzeysel bir eğitim görmüş bir yığın, deneyimli uzmanlardan oluşan küçük bir toplulukla karşı karşıya gelmesi durumunda, kelimenin en fena anlamıyla harcanacaktır.” (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)
- Tarihi gerçek şu ki atom bombasının, Japonları teslim almaya zorlamak için kullanılıp kullanılmaması kararı asla bir tartışma konusu olmadı ve bu kararın doğruluğu ancak tarih tarafından gelecekte yargılanmalıdır. Masada, kendiliğinden ve tartışmasız bir mutabakat vardı; başka türlü davranmamıza ilişkin, en küçük bir öneri bile duymadım. (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Almanlar o kadar süratli hareket ederek kendi zaman çizelgelerinin önüne geçmişti ki ikmal maddelerinin hızı kendilerine ayak uyduramadı c meydana gelen açlık birlikleri daha çabuk yordu. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Askeri meziyet, sayıca üstün olmakta değil, nitelikte saklıdır. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Tarih şahittir ki, savaşın kaderini tayin eden şey can kaybı değil, ümidin yok oluşudur. (Strateji Dolaylı Tutum)
- Atom bombalarının, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılmalarının hızlandırılmalarının nedeni Amiral Leahy tarafından açıklandı: "Bilim insanları ve diğerleri, bu projeye harcanmış olan muazzam yekun -iki milyar dolar (günümüzde yaklaşık yirmi dört milyar dolar)- için bu denemenin yapılmasını istiyorlardı." Atom bombası projesinde yer alan yüksek rütbeli subaylardan biri, kod adı "Manhattan District Projesi" olan konuyu daha açık bir şekilde anlatıyordu: "Bomba gerçekten başarılı olmak zorundaydı -çok masraf edilmişti. Başarısız olsaydı, bu kadar büyük bir harcamayı nasıl izah edebilirdik? Kamuoyunun olası protestosunu düşünün bir kez... Zaman azaldıkça, Washington'daki belirli kişiler Manhattan Projesi'nin direktörü General Groves'u iş işten geçmeden istifa etmesi için ikna etmeye çaba gösteriyorlardı, çünkü başarısız olursak Groves sorumluluğun üzerine kalacağını biliyordu. Bomba tamamlandığında ve atıldığında ilgili herkesin hissettiği rahatlama muazzamdı." (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Dahası, barış zamanında, “erkek iş gücünün silahaltına alımından doğan verim kaybının mümkün olduğunca önüne geçilmesinin” de önemine değindi. (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)
- "9 Mart'ta, her biri 6-8 ton yangın bombası demeti taşıyan 279 B29 Superkale ağır bombardıman uçağı Tokyo'yu yerle bir etti. Kentin yaklaşık dörtte biri olan, kırk bir bin metrekare alan tamamen yanmış, 267.000'den fazla bina tahrip olmuştu. Sivil zayiat yaklaşık 185.000'di - halbuki mütecaviz Amerikalılar sadece on dört uçak kaybetmişlerdi. Müteakip dokuz günde Osaka, Kobe ve Nagoya benzer şekilde yakılıp yıkıldılar. 19 Mart'a gelindiğinde bu taarruzlar durdu, çünkü, Amerikalıların yangın bombaları tükenmişti - o on gün zarfında yaklaşık 10.000 ton yangın bombası atmışlardı." (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- 1914 yılına gelindiğinde Britanya’nın, Almanya’nın on sekiz ana muharebe gemisine karşılık, yirmidokuz ana muharebe gemisi vardı. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Savaş politikanın iflasıdır. (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)
- Rusya'nın uçsuz bucaksız toprakları, Hitler'e ilk hayal kırıklığını, ardından da ilk yenilgisini tattırıyordu. Tarih, acımasız bir diktatörün intiharında bir kez daha tekerrür ediyordu. (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- "Zafer her zaman barış demek olmuyordu." (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Alman halki sert disiplinine ragmen baska bir yerde gorulmedik bir bicimde ordusuna yakinlik besliyor ve onunla gurur duyuyordu. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Savaşın başında Fransız, Alman, Rus ve Avusturyalıların eşi görülmemiş sayıda hazır süvari birlikleri vardı. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Vicdan strateji için tuhaf bir ilkedir. (Birinci Dünya Savaşı Tarihi)
- ...Halder günlüğüne şöyle not düşmüştü: "Oldukça sevimsiz bir gün. Hitler çok sinirli. Kendi başarısından epeyce korkmuş, hiçbir sorumluluk almak istemiyor, bütün sorumluluğu üzerimize yıkmaya çalışıyor." (İkinci Dünya Savaşı Tarihi)
- Belgeler tarih adına güvenli bir rehber değildir- zira emirlerin altına imzasını koyan adamlar genelde yazıya döktükleri şeylerden çok farklı düşünürler. Tarihçilerin arşivlerde buldukları belgeleri, bazı subayların hakikatte ne düşündüklerinin göstergesi olarak değerlendirmeleri aptalca olur. (Hitler'in Generalleri Konuşuyor)