Büyücü-Çırak - Raymond E. Feist Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Büyücü-Çırak kimin eseri? Büyücü-Çırak kitabının yazarı kimdir? Büyücü-Çırak konusu ve anafikri nedir? Büyücü-Çırak kitabı ne anlatıyor? Büyücü-Çırak PDF indirme linki var mı? Büyücü-Çırak kitabının yazarı Raymond E. Feist kimdir? İşte Büyücü-Çırak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Raymond E. Feist

Çevirmen: Gamze Sarı

Orijinal Adı: Magician: Apprentice

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789758607976

Sayfa Sayısı: 528

Büyücü-Çırak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Huzurun hâkim olduğu Adalar Krallığı’ndaki bir sınır karakolu olan Crydee’de, bir öksüz olan Pug, büyücü ustasının yanına çırak olarak verilir -ve iki dünyanın yazgısı sonsuza dek değişir. Esrarengiz yabancılar istilaya başlarken Krallık’taki huzur aniden bozulur. Pug da çatışmanın orta yerine sürüklenecektir, ancak o ve savaşçı arkadaşı Tomas için bilinmeyene yolculuk daha yeni başlamıştır. Tomas, kadim bir uygarlığın vahşi erk mirasını devralacaktır. Pug’ın kaderi ise onu zaman ve uzamda açılan bir gedikten geçirerek yeni ve yabancı bir büyünün olağanüstü güçlerinde ustalaşma yoluna götürecektir.”Epik bir öykü… Fantazya yazınının gelişimine önemli bir katkı…” Washington Post”Yıllardan sonra yazılmış en iyi fantazya serisi. Yazarını, Tolkien’in tahtına çıkartıp, orada oturtmayı sağlayacak denli başarılı bir eser.”

Dragon

Büyücü-Çırak Alıntıları - Sözleri

  • Babam derdi ki, insanın tuhaf işlerinin arasında, savaşın en tuhafı olduğu kuşku götürmez.
  • "Ich hoffe, keiner von uns hat heute einen Fehler gemacht." "Mein Herr?", fragte Pug, der den Magier nicht verstand. Kulgan winkte ab. "Unwichtig, Knabe. Was geschehen ist, ist geschehen. Machen wir das Beste daraus."
  • "[...] Gelegentlich, zu Zeiten größter Notwendigkeit, kann ein innerer Ruf ergehen, der Mächte hervorbringt, die schlummernd in einem verborgen sind."
  • Sie gingen den Weg zurück, auf dem sie gekommen waren. "Für den Tod ist eine Zeit so gut wie jede andere. Er kommt, wann er will", sagte Langbogen. "Also, warum sollten wir uns Sorgen machen?" "Aye, warum eigentlich", sagt Garret, aber sein langes Gesicht verriet, dass er nicht davon überzeugt war.
  • Tomas lachte. "Die meisten Menschen haben entweder überhaupt keine Fantasie oder gleich zu viel davon. [...]"
  • " Ölüm için zamanın pek önemi yoktur. Ne zaman isterse o zaman gelir. Öyleyse neden zihnini kaygıya teslim edesin ki?"
  • “Kendimi halkının alışkanlıkları konusunda uzman saymıyorum, Pug, ama insanlar arasında, hissettiğiniz şeyi kendinizin seçtiğini bilecek kadar zaman geçirdim; Roland sana kendini sakar hissettiriyorsa bu, ona izin verdiğin içindir.“
  • “ Başkalarında gördüğümüz kusurlar asla kendimizde gördüklerimiz kadar korkunç gelmez bize.”
  • Başkalarında gördüğümüz kusurlar asla kendimizde gördüklerimiz kadar korkunç gelmez bize.
  • Aldığın kadar da verme hazzını hiç tatmamak çok yazık olurdu.

Büyücü-Çırak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Böylece Gediksavaşları Efsanesi'nin ilk kitabını yarıda bırakmamak için süren on günlük bir-kenara- koy -da- dinlen mücadelesinden sonra artık kitabı okuyamayacağımı anlamış bulunarak bu kitabı da yarım bıraktığım kitaplar mezarlığına gömüyorum. Hayır; suçlu, yazar değil. Suçlu ancak olaya 35 sene kadar geç kalmış olan ben olabilirim, çünkü enid blyton okuduğum dönemlerde bu kitap çıkmış olsaydı ve ben de okumuş olsaydım şu anda belki de gediksavaşları efsanesi çocukluk anılarımdan birisi olacaktı, belki zeze gibi pug'ı da severek hatırlayacaktım- ama hayır, böyle olmadı. Hareket edemeyen, var olamayan, kıpırdayamayan karakterleri ile Pug, tomas ve diğerleri benim için olsa olsa kurulamamış bir dünyanın yaşayamayan üyeleri. Ve bu dünya nasıl da Krynn dünyasına benziyor! Birinci kitabında yeni bir dünyaya dahil olacağımı hissederek o serinin ilk kitabını okumuş ama ikinci kitapta artık tökezlemiştim. Neden böyle oluyor? Ama Drizzt serisinin ilk üç kitabı etkilemişti, hâlâ severek hatırlıyorum. Denk düşmek gerekiyor galiba. Fantastik kitapları sevsem de galiba Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz dünyasındaki gibi bir şey yakalamak zor. belki de ihtiyacım olan daha güzel kurulmuş, daha etkileyici bir gerçeklik hissi de veren fantastik dünyalar. Örneğin Anne Rice'ın Vampirle Görüşmesi sadece iyi bir fantastik dünya olmakla kalmıyor, çok iyi bir edebiyat örneği de bir yandan. İşte böyle şeyler olabilse... Ya da yaşlanmanın getirdiği çeşitli huysuzluklardan birisi de bu tür şeylerdir: türlü türlü kaprisler, okumama arzusu, hemen bitsin arzusu, dur diğerine başlayayım doymazlığı. Bazen komple okumayı bıraksam mı diyorum. Ya da aramaya devam...sırada Ravenloft'un dünyası var. Tutarsa akar gider...tutmazsa çıtayı nereye dek düşüreceğimi ben de merak ediyorum... (CemCBG)

Dikkat spoiler içerir. Crydee Dükü Bolric, oğulları Lyam, Arutha ve kızı Carline ile yaşayan akıllı bir askerdir. Köyde çocuklar belli bir yaşa ulaştığında ustalara çırak olur. Asker olmak isteyen Tomas amacına ulaşır ama Pug'ı kimse almaz. En sonunda büyücü Kulgan onu çırağı yapar çünkü içindeki gücü görmüştür. Pug, Carline'in hayatını kurtarır ve dük tarafından toprak beyi olur. Diğer toprak beyi Roland ile Carline için kavga ederler. Ama işler değişir. Carline ile yakınlaştıktan sonra bir gemi enkazında tanımadıkları bir adam görürler. Bu dünyadan olmayan bu adam Tsurania'lıdır ve bir gedikten bu dünyaya gelmiştir. Tsurania tarafında metal az olduğu için bu dünyadaki cücelerin madenlerine göz dikerler ve ordularını bu gediklerden sokarak büyük bir savaş başlattılar. Tomas, cüce Dulgan ile kaçarken büyülü bir zırh bulur ve değişmeye başlar. Yanında kaldığı elf kraliçesi ile ilişkiye girer ve içindeki ejderhayı yendikten sonra onunla evleneceğini söyler. Ama elf tahtında bir iddiada bulunmaz. Çocuğu olacaktır. Avcıustası Martin Longbow da gemici Amos ile beraber Arutha'yı Krondor prensliğine götürür. Burada prensin kızı Anitha'yı amcası olan ve tahta çıkmak isteyen kuzeni Guy'dan kaçırır. Bolric başka yerde ordular komuta eder. Pug ise esir düşer ve Tsurania içinde köle olur. Ama onu eğitirler ve büyük bir büyücü olan Yüce olur. Ama ülkede yaşananlar hoşuna gitmez. Bir gün imparator Ilcander'in huzurunda Arena dövüşü yapılırken ortalığı karıştırır. Ve oradayken sevdiği ve yüce olduktan sonra evlendiği Katala ve oğlu William ile beraber dünyasına geri döner. Dük Bolric ölür. Kral Rodric delirmiştir ama savaş sırasında ölür ve veliaht olarak Lyam'ı atar. Ama bilmediği aslında Martin'in de Dükün oğlu olması ve en büyük olduğu için onun olmasıdır. Dük vasiyetinde Pug'a Kulgan ile beraber bir büyü akademisi kurması için para ve toprak verir. Lyam ile İmparator barış görüşmeleri için dünyada buluşur ama Tomas elfler ve cüceler ile Tsurania askerlerine saldırır. Bunu kara büyücü Macros tasarlamıştır. Amacı geldiği kapatmaktır. Pug ve Kulgan'ın yardımıyla zor da olsa gedik kapanır ve Macros kaybolur. Tsurania askerleri başında Pug'un eski efendisi Kasumi vardır ve teslim olarak 4 bin askerinin hayatını kurtarır. Lyam tarafından ödüllendirilir ve yüzbaşı yapılır. Pug'un kölelik günlerinden arkadaşı ozan Laurie de Carline'e aşık olur. Arutha da Anitha'yı karşı bir şeyler hisseder. Gedik kapanmış ve barış gelmiştir. Ama Guy hala kayıptır ve kraliyet seçiminde ne olacaktır? Martin kral olacak mıdır? Yoksa hakkını Lyam'a mı devredecektir? Guy Hakkında ne emir verilecektir? İç savaş çıkması engellenebilecek midir? Keyifle soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri. (Serdar Poirot)

Daha önce okuduğum kitabın serisine devam edebilmek için yeni baştan ele aldım. İki yıl olmuş ama sıcak bir dost gibi sarmaladı kolları. Gel şöyle bu karamsar soğuk karantina günlerinde ayağını uzat, çayını kahveni de al havasında Pug seslendi satırlardan. Bana düşen fantastik yola adım almaktı sadece. Kimsesiz Pug kalede birlikte büyüdüğü sut kardeşi Thomas ile birlikte çırak olmak için hazırdı. Son ana dek jic bir ustanın tercihi olmayan Pug tam umitlerini yitirmek üzereyken, bu ufak tefek çocuğu kimsenin tahmin edemediği bir usta istedi. Kalenin büyücüsü Kulgan çelimsiz Pug' da ne görmüştü? Bir saman arabasında boğuşurken birisi büyük bir kahraman, diğeri de en büyük büyücü olacağını söyleyen bu iki kale çocuğunun hayalleri onları ve tabii ki beni de maceradan maceraya sürüklüyor. Kitapta çok sayıda karakter yer alıyor ve hemen hepsi önemli roller üstleniyor. Yazar karakterleri sindirmemize olanak sağlayarak aheste adımlarla tanıştırıyor. Ancak uzun bir seri olduğundan belki isimleri not etmek isteyebilirsiniz. Bazen isimler sahneye girdiğinde bu da kim diye bir kac saniye düşündüğümü itiraf ediyorum. Büyücüler, ejderhalar, elfler, cüceler ve başka boyutlardan düşmanlar. Epik bir destan okumaya siz de buyrunuz. (Galadriel)

Büyücü-Çırak PDF indirme linki var mı?

Raymond E. Feist - Büyücü-Çırak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Büyücü-Çırak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Raymond E. Feist Kimdir?

Tam adı Raymond Elias Feist olan Amerikalı yazar 1945 senesinde Kaliforniya'da doğmuştur. Güney Kaliforniya Üniversitesi İletişim Sanatları bölümünü 1977 senesinde onur derecesiyle bitirmiştir.

Üniversite yıllarında bilgisayarda oynanan fantastik role-playing oyunları ile tanışmış ve fantastik dünyasının geçtiği yer olan Midkemia da bu yıllarda şekillenmiştir.

İlk romanı olan Büyücü 1982'de Doubleday Yayın Şirketi tarafından piyasaya sürülmüş ve bir milyondan fazla basılmıştır.

Feist şu an çocukları ile birlikte San Diego'da yaşamaktadır.

Raymond E. Feist Kitapları - Eserleri

  • Büyücü-Çırak
  • Büyücü-Usta
  • Gümüşdiken
  • Sethanon'da Karanlık
  • İhanet
  • Kiralık Katiller
  • Tanrıların Gözyaşı
  • Gümüş Şahinin Pençesi
  • Tilkiler Kralı
  • Sürgünün Dönüşü
  • Asılkan Prens
  • Kralın Korsanı
  • Karanlık Kraliçenin Gölgesi
  • Tüccar Prens'in Yükşelişi
  • Kırık Tacın Parçaları
  • İblis Kralın Öfkesi
  • Gece Şahinlerinin Uçuşu
  • Karanlık Bir Diyara Doğru
  • Deli Tanrının Gazabı
  • İmparatorluğun Kızı
  • İmparatorluğun Hizmetkarı
  • İmparatorluğun Hanımefendisi

Raymond E. Feist Alıntıları - Sözleri

  • "Çekip gidin buradan! Kavganızı da yanınızda götürün!" (Kralın Korsanı)
  • "Amos! O Kral'ın gemisi!" diye bağırdı Arutha, geminin geri gelmesi için elini sallarken. Amos Trask bir kahkaha attı. "Ben de Deniz Kırlangıcı ne soylu bir isim, diyordum. Eh, gemisini bir gün geri getireceğimi söylersin." Martin gülmeye başladı. Arutha da ona katıldı. "Seni Korsan!" diye bağırdı erkek kardeşlerin en küçüğü. "Söyleyeyim de onu sana versin." Amos esef dolu bir bağırışla, "Ah, Arutha," dedi, "sen de hayatın bütün eğlencesini kaçırıyorsun!" (Büyücü-Usta)
  • "Çocuklar... çocukları öldürüyorlardı." (Karanlık Kraliçenin Gölgesi)
  • Dünya, bir zamanlar hayal ettiğimden çok daha büyük ya da benim yerim, bir zamanlar algıladığımdan çok daha küçük." (İhanet)
  • +Novahan, orduların generali olmaya ne dersin? -Peki o zaman siz ne olacaksınız generalim? +Ben mi, kral olacağım. Acı denizler kralı.. (İblis Kralın Öfkesi)
  • Aldığın kadar da verme hazzını hiç tatmamak çok yazık olurdu. (Büyücü-Çırak)
  • Başkalarında gördüğümüz kusurlar asla kendimizde gördüklerimiz kadar korkunç gelmez bize. (Büyücü-Çırak)
  • "Öfke insana garip şeyler yaptırır," (Karanlık Kraliçenin Gölgesi)
  • Başkalarından birşeyler öğrenme konusunda gerçekten çok iyi olmayan yaşlı bir adamın söylediklerinden şu kadarını hatırla sadece : Karşılaştığın her insan, etkileşime girdiğin herkes, sana birşeyler öğretir. Bazen birinin sana gösterdiği şeyi anlaman yıllar sürebilir. (Tüccar Prens'in Yükşelişi)
  • Pug başını kaldırıp, gökyüzünde uzanan yeni doğmuş evrenin ihtişamını izledi. “Bununla kıyaslayınca, tüm sorunlarımız önemsiz görünüyor.” (Sethanon'da Karanlık)
  • Klasik yöntemlerle uzak bir dünyaya ulaşmak bir ömür sürer; Koridor, geçişi günlere, bazı durumlarda da saatlere indirir." (Karanlık Kraliçenin Gölgesi)
  • Sürülere baskın yapan aslanları, ayıları, kurtları ve wyvernleri avlamak mantıklıydı. Yiyemeyeceğin bir şeyi, kafasını ganimet olarak takabileceğin bir şeyi avlamaksa mantıklı gelmiyordu. (Asılkan Prens)
  • Hangi statüde doğduğunuzun hiçbir önemi yoktur. Kimse bunu değiştiremez. Önemli olan nasıl yaşadığımızdır. (Tüccar Prens'in Yükşelişi)
  • Başkalarından bir şeyler öğrenme konusunda gerçekten çok iyi olmayan yaşlı bir adamın söylediklerinden şu kadarını hatırla sadece: karşılaştığın her insan, etkileşime girdiğin herkes, sana bir şeyler öğretir. Bazen birinin sana gösterdiği şeyi anlaman yıllar sürebilir. (Tüccar Prens'in Yükşelişi)
  • Ama yeni olan şeylere kuşkuyla bakan bir toplumda yanlış bir şey vardır. (Büyücü-Usta)
  • Belleğin ulaşamayacağı kadar eski, koca dallar başlarının çok üzerinde birbirine kavuşuyor, gün ışığının çoğunu kesiyordu; çevrede doğrudan gölgesi vurmayan ve anca seçilen ve kıvrılarak uzanan derin girintilerle dolu, yumuşak, yeşil bir ışık vardı. (Gümüşdiken)
  • Birincisi, tayfa olmaktansa kaptan olmak her zaman daha iyidir ki ben de bu yüzden tayfa değil, kaptanım. İkincisi, bir gemi ile bir krallık aynı şey değildir. (Büyücü-Usta)
  • Ya kaçın, ya da acı içinde yok olun (Karanlık Kraliçenin Gölgesi)
  • "Etrafındakiler güçlü değilken kendini güçlü olarak düşünmek insana çekici geliyor, ama var oluşun basit gerçeğiyle karşılaştırdığında, hayatın gücüyle ve ısrarcılığıyla, bizler hiçbir şeyiz." (Kırık Tacın Parçaları)
  • "Jamie Ann'a öğrenmem gerektiğini bilmediğim şeyleri bana öğrettiği için. " (Gümüş Şahinin Pençesi)