Büyük Uyanış - Oktay Sinanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Büyük Uyanış kimin eseri? Büyük Uyanış kitabının yazarı kimdir? Büyük Uyanış konusu ve anafikri nedir? Büyük Uyanış kitabı ne anlatıyor? Büyük Uyanış PDF indirme linki var mı? Büyük Uyanış kitabının yazarı Oktay Sinanoğlu kimdir? İşte Büyük Uyanış kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Oktay Sinanoğlu

Yayın Evi: Bilim+Gönül

İSBN: 9786058868816

Sayfa Sayısı: 406

Büyük Uyanış Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Amerika’da Bugünlerde Esen Hava

“Hot-Dog” Ulusçuluğu

“Küresel Kraliyet”in Gizli Örgütleri

Derin Oyunlar Arasındaki Bağlantı

Amerika’da Psikolojik (Ruhbilimsel) Savaş Okulu

Türkiye’yi Tasfiye Plânı

Türkiye’nin Sorunu Aşağılık Duygusundan Kaynaklanıyor

Ciddi Bir Uyanış

Beyin Hammaddesi İhraç Ediyoruz

Topraklar Gidiyor!

İngilizce-Türkçe Karşılaştırması

Türkçe, Türetebilen Güçlü Dil

Araştırma Yoksa Sanayi de Olmaz

Dış Siyasetimiz Sadece Yalvarmak

Büyük Uyanış Alıntıları - Sözleri

  • "Hukuk sözcüğü her gün dillerdeydi, yazılardaydı, ama kendisi yoktu!"
  • "Bu eğitim sistemiyle ezberci beyinler yetiştirildiğinden millette sorgulama yeteneği köreltilmiştir."
  • "... Alıştıra alıştıra yalanları söylüyorlardı. Şimdi birden söylemeye başladılar. Çünkü herkes yalanlara inanmaya başladı yavaş yavaş."
  • "Önce kafaları köleleştirirler, sonra tarım ve sanayi'yi yok ederler, sonunda da topraklarını alırlar"
  • "... Onlar idrak edemezler ki bu ülkede daha yüzbinlerce "Atatürkler", nice, şimdilik sessiz kahramanlar, bağımsızlığını, şerefini her şeyin üstünde tutan her yaştan kurtuluş savaşçıları vardır."
  • "Dünya küçük, insanın gönlü büyük"
  • Bir sabah geliyor ki sabahtan da aydınlık Hasret yağmuru yağar yağıp ta bu zulmü boğar Çok kalmadı an gibi sabah gelip gün doğar.
  • "Ekmek elden, su gölden" düsturuyla yaşamağa a çlışmış olanlar unutmasınlar: "El", ekmeğini elinden alır, suyunu da kurutur.
  • "Büyük Uyanış" bahtlarına doğmuş genç kardeşlerim, ve Anadolu'nun, Asya'dan kopup gelmiş, binlerce yıllık tarih ve kültürünün verdiği ışıkla aydınlanmış canım ciğerim Türk Halkı! İş hâlledildi sanıpta sakın gevşemeyin. Mücadelemiz daha yeni başlıyor sayılır. Devam.
  • Her zaman umut vardır. O umudu yaratmak bizlerin işidir. Hepimizin.
  • Sana ne adam yeni dünya düzenci olur, dindar olur, solcu olur, komünist olur. Adam mesleğinde dosdoğru işler yapıyor mu? Yaparken hem bir şeyler yaratıyor, önce milletine, ondan sonra da insanlığa faydalı oluyor mu, sen bu yönleriyle ilgilensene.
  • Gazali Selçuk Türkü'dür. Arap değil!!!
  • İnsanlar hep bahane arar. Ne öğrenirsen kendin öğreneceksin
  • "Çünkü toplum dürüst olursa sahtekar politikacıları yaşatmaz."

Büyük Uyanış İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ülkemizin yaşarken kıymet bilmeme huyunun önemli örneklerinden biridir Oktay Sinanoğlu. Ona karşı yapılan tek güzel hareket verilen "Türk Aynştaynı" lakabıdır. Oktay Sinanoğlu kitaplarının liselerde çocuklara okutulmasının zorunlu hale getirilmesinin gereğini yıllardır savunurum. Dünyanın birçok yerinde bilime üstün katkı sağlamasının yanı sıra kimliğini hiçbir zaman göz ardı etmeyen ve Türkçeye olan saygı ve sevgisi çok büyük takdiri hak eden yazar, bu kitabında gençlere sesleniyor adeta. Beni en etkileyen kısmı ise rüyası; "Millet, ülkesinin, dilinin, tarihinin elinden alınmasına, Türk adının tarihten silinmesine müsaade etmeyecektir." "Derin bir uykudan uyandım. Rüya kafamda hâlâ taptazeydi; yeni görülmüş renkli bir film gibi. Nasıl derin bir uyku idi ki o öyle. Sanki elli yıldır uyumaktaymışım. Rüyamda, halk Türkiye'nin her bir köşesine kadar uyanmış. Herkesin gözünde bir parlaklık; yüzlerinden kendine güven fışkırıyor.Kadıköy'deyim, Beyoğlu'ndayim, Ankara'da Meşrutiyet Caddesi'ndeyim, Amasya'da, Antalya'da, Tekirdağ'da, Van'dayım. Sokaklarda insanlar hızlı hızlı işlerinin güçlerinin peşinde koşturuyor, ama yüzlerinde telaştan, endişeden eser yok; mutlu bir tebessüm, birbirleriyle sevecen selamlaşmalar. Gençlerde azimli, zeki bakışlar. Bazıları düşünceli düşünceli yürüyor; sanki kafalarında çetin matematik meseleleri çözüyorlar. Dolaşırken baktım ki, hayret her yerde kahveler, iş saati, nerdeyse boş. Tek tük müşterili masalarda kâğıt ya da tavla oynayan görünmüyor. Bir grup genç oturmuş, ciddi, ağırbaşlı tartışıyorlar; bazıları önlerindeki kâğıtlara fizik formülleri yazıyor. Terbiyeli, saygılı gençler. Düşünüyorum: Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'ni emanet ettiği gençler nihayet yetişmiş." Bu rüyanın bir gün gerçek olması dileğiyle.. (ÖnceSözVardı)

Her Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir eser. Ülkemizin,milletimizin,dilimizin kültürümüzün asimile olmaması için, sadece okumakla kalmayıp, çevremizde kim var ise okumasına teşvik etmemiz lazım. Bu nedenle yarınlarımız kaybolmasın. Dil; bir milletin omurğasidir. Nasıl ki; omurgasız hayvanlar sürünerek yasiyorsa, diline sahip çıkmayan millette sürünerek yaşar.... (Mehmet ASKER)

Profesör Oktay Sinanoğlu bu kitabında hayalindeki Türkiye ile şuan ki Türkiye'yi karşılaştırarak bize nasıl vahim bir durumda olduğumuzu anlatır. Hayalindeki Türkiye'de düşünen bir insan topluluğu görür ancak asıl hayata baktığında ise bazı kimselerin buyruğu altında yaşadığımızı görür ve bu halden nasıl kurtalacağımızı da bizlere haber verir. Ben bu kitabı Türkiye'nin kalkınmasını isteyen her vatandaşın okuması gereken bir kitap olarak görüyorum. Özellikle genç nesilin okumasını şiddetle tavsiye ederim. (Yaşamı aşabilmek?)

Büyük Uyanış PDF indirme linki var mı?

Oktay Sinanoğlu - Büyük Uyanış kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Büyük Uyanış PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Oktay Sinanoğlu Kimdir?

Hayatı Babasının (Nüzhet Haşim Sinanoğlu) bir başkonsolos olarak görev yapmış olduğu Bari'de doğdu. 1939 yılında İtalya'da II.Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından ailesiyle Türkiye'ye döndü. Oktay Sinanoğlu, sonradan TED Koleji olan Ankara Yenişehir Lisesi'ne 1953 yılında burslu öğrenci olarak girdi ve okulu birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla Kimya Mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. 1957'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nü sekiz ayda bitirerek yüksek kimya mühendisi oldu. "Alfred Sloan" ödülünü aldı. 1959'da Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'de kuramsal kimya doktorasını tamamladı. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde öğretim üyesi (asistan profesör) oldu. 1960-1961 yıllarında atom ve moleküllerin çok-elektronlu kuramı ile "Doçent" oldu. 1963'te 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak 28 yaşında "tam profesör" unvanını aldı. 20. yüzyılda Yale Üniversitesi'nde bu sanı kazanan en genç öğretim üyesidir. 1962 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi mütevelli heyeti yalnız Oktay Sinanoğlu'na mahsus olmak üzere kendisine Danışman Profesör ünvanını verdi. Yale Üniversitesi'nde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. 1973'de Almanya'nın en yüksek "Aleksander von Humboldt Bilim Ödülü"nü ilk kazanan kişi oldu. 1975'de Japonya'nın "Uluslararası Seçkin Bilimci Ödülü"nü kazandı; yine 1975 yılında özel kanunla Oktay Sinanoğlu'na ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Profesörü ünvanı verildi. 1976'da Japonya'ya Türkiye Cumhuriyeti Özel Elçisi olarak gönderildi. Kendisi Türk-Japon kültür, bilim ve eğitim ilişkilerinin temellerini atmıştır. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisinin ilk ve tek Türk üyesidir. Meksika hükümeti tarafından yüksek Bilim Ödülü "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi. Dünyada yeni kurulmaya başlayan moleküler biyoloji dalının ilk profesörlerinden biri oldu. DNA sarmalının çözelti içinde o biçimde nasıl durduğuna açıklama getirdi. Dünyanın pek çok yerinde buluşları ve kuramları ile ilgili konferanslar verdi. 1980'li yıllarda çalışmalarını kimya biliminin basit bir şekilde öğretilmesine yönelik bir kuramsal çerçeve üzerinde yoğunlaştırdı. Ancak 1988'de yayımlanan çalışmaları akademik dünyada ilgi görmedi. 1993'te Yale Üniversitesi'ndeki profesörlük görevlerinden erken sayılabilecek bir yaşta emekliye ayrıldı. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nde profesörlüğe atandı. 2002 yılında bu görevden de emekliye ayrıldı. Türkiye'de bulunduğu dönemde çalışmalarını daha çok Türk ulusal kimliği ve Türk diliyle ilgili milliyetçi görüşlerini yaymaya adadı. Eğitim dilinin resmi dil olması gerektiğini ve yabancı dilin takviyeli olarak öğretilmesinin gerektiğini savunmaktadır. Matematiksel yapısından dolayı Türkçe'nin en iyi bilim dili olduğunu söylemektedir. Yaşamı boyunca Kuantum mekaniği'ne birçok katkıda bulunmuş bir bilim adamıdır. P.A.M.Dirac'in de üzerinde uğraştığı ancak çözümleyemediği bir problemi, "Kuantum mekaniği"nde, Hilbert uzayının topolojisi ve içerdiği yüksek simetrileri çözdü. Böylece Kimya bilimini bu topolojik inceleme ile sağlam bir temele oturttu. Ünlü sanatçı Esin Afşar'ın ağabeyidir.

Oktay Sinanoğlu Kitapları - Eserleri

  • Bye Bye Türkçe
  • Hedef Türkiye
  • Büyük Uyanış
  • Ne Yapmalı?
  • Göçmen Hamamı
  • İlerisi İçin
  • Türkiye Nereden Nereye?
  • Adam
  • Dayatmalar Kabusu
  • Batının Batışı ve Dünyada Yeni Ufuklar
  • 2050'ye 5 Kala
  • Yeni Bilim Ufukları 1
  • Yeni Bilim Ufukları 3
  • Sözlük - Fizik, Kimya, Matematik Ana Terimleri Sözlüğü
  • Yeni Bilim Ufukları 2
  • Açıklamalı Fizik Kimya Matematik Ana Terimleri Sözlüğü
  • Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
  • Büyük Uyanış

Oktay Sinanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • Anamız bizi yesin içsin, kahvelerde otursun, piringıl yesin, mersedes kemirsin diye doğurmadı arkadaşlar. (Ne Yapmalı?)
  • Borçlar bize kalkınalım diye değil, gittikçe daha bağımlı olalım, sonunda topraklarımızı bile yabancılara teslim edelim diye verilmiştir. (İlerisi İçin)
  • Türkçe konuşurken yarı İngilizce laflar sokuşturmak marifet değil, kimliksizlik, haysiyetsizlik alametidir. (Hedef Türkiye)
  • Başörtüsü "meselesi" nin ilk ortaya atılışının ve Fransızların Türklerden öğrendikleri "tülbent" i "türban" diye telaffuz ettikleri "türban" sözcüğünün Türkçeye sokulmasının gene o yıllarda kendisine YÖK garabeti kurdurulan zat-ı şerif eliyle olduğu rivayet edilir. (Ne Yapmalı?)
  • Milyonlarca canlı türündeki kimya hemen hemen hep aynı. (Yeni Bilim Ufukları 3)
  • Napolyon Mısır 'a ilk ayak bastığında halk şirin görünmek ve onların isyannını önlemek için Arapça hazırlanmış kendisinin Müslüman olduğu Memlüklere karşı Osmanlı devletinin kendilerini gönderdiğiyle ilgili yalan bildiriler dağıtı. (Türkiye Nereden Nereye?)
  • Özdem [Alm. Mol] [Fr., İng. mol] [Jap. moru]: Bir Avogadro sayısınca özdeciği içeren özdek niceliği. (Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü)
  • "Büyük Uyanış" bahtlarına doğmuş genç kardeşlerim, ve Anadolu'nun, Asya'dan kopup gelmiş, binlerce yıllık tarih ve kültürünün verdiği ışıkla aydınlanmış canım ciğerim Türk Halkı! İş hâlledildi sanıpta sakın gevşemeyin. Mücadelemiz daha yeni başlıyor sayılır. Devam. (Büyük Uyanış)
  • Nutuk'ta Atatürk'ün, "Muhasır medeniyetin de önüne geçeceğiz, taklitçi değiliz." dediği yeri "Batılaşacağız" diye değiştirmişler. (Adam)
  • Benim kendime yakıştırdım en güzel unvan garibandır. Bu samimi bir histir. (Hedef Türkiye)
  • Tarih olgusu milletlerin bunalımlı zamanlarında, düşüş dönemlerinde milleti bir arada tutar. O sebeple, tarih bilinci düşüş zamanlarında artar. (Türkiye Nereden Nereye?)
  • Dünya sahnesinden yüzlerce medeniyet gelmiş geçmiş, ama zulüm ve hunharlığa dayalı, insanlık anlayışı olmayan devletler hep kısa ömürlü olmuştur. (Adam)
  • Dahası, bizimkinlerin dedikleri hep batının dediğini teyit edip düşmanın ekmeğine yağ sürer mahiyettedir. (Ne Yapmalı?)
  • İşte, medeniyet dediğin böyle olmalı. Dünyaya iyilik, güzellik, ilim ve irfan yayan olmalı. Sömürmek, insanları köle yapmak, bombalar yağdırmak, yalanlarla ülkeleri haksız yere işgal etmek, ayarlı basın-yayınla yalan haberler üretmek, istediği hükümetleri değiştirmek, istemediklerini indirivermek, suikastler, darbeler tertip etmek, rüşvetlerle bürokratları kafaya almak olmamalıdır. (Göçmen Hamamı)
  • Temel inançlardan biri :"Bir"gen" - >bir proteyin" (kodlar), idi. Şimdi ise, bir "gen"in birkaç, belki yüz çeşit, proteyini kodlayabildiği düşünülüyor. (Yeni Bilim Ufukları 3)
  • Dil gönlü yüzdüren gemidir. Toplumun, milletin gönlüne ise "hars-kültür" diyoruz. Demek ki toplumun kültürünü yüzdüren gemi, gene dil. (Bye Bye Türkçe)
  • Türkiye'de bir dergide yabancı "mortgage" sözcüğüne, yani "ipotek"e iyi bir Türkçe karşılık verilmiş, affedersiniz "Mor-gıç" demiş. Hocanın ekonomi sistemini ciddi ciddi eleştirdiği yazıyı okurken bunu görünce höykürdüm resmen :)) (Batının Batışı ve Dünyada Yeni Ufuklar)
  • Seçim sistemini öyle ayarlamışlar baştan. Muhalefet ve iktidar birbirinin aynısı. (Türkiye Nereden Nereye?)
  • Dalga işlevi [Alm. Wellenfunktion] [Fr. fonction d'onde] [İng. wave function] [jap. hadô-kansa]: Karesi alındığında olasılıkları veren dalga devim özelliklerini nicemsel olarak saptayıcı işlev. (Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü)
  • Bir gün derste, ''Fizik tabiatın müziğidir.'' dedim. Bu sözüme sınıftaki dinleyiciden bir güzel bir karşılık geldi: ''O halde, notası da matematiktir.'' Söz çok hoşuma gitti; kendisini tebrik ettim. (Yeni Bilim Ufukları 1)