Büyük Wootton Demircisi - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Büyük Wootton Demircisi kimin eseri? Büyük Wootton Demircisi kitabının yazarı kimdir? Büyük Wootton Demircisi konusu ve anafikri nedir? Büyük Wootton Demircisi kitabı ne anlatıyor? Büyük Wootton Demircisi kitabının yazarı J. R. R. Tolkien kimdir? İşte Büyük Wootton Demircisi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: J. R. R. Tolkien
Çevirmen: Niran Elçi
Orijinal Adı: Smith of Wootton Major
Yayın Evi: İthaki Yayınları
İSBN: 9786053757955
Sayfa Sayısı: 216
Büyük Wootton Demircisi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Büyük Wootton köyünde her 24 senede bir İyi Çocuklar için Ziyafet düzenlenirdi. Bunu kutlamak adına da bu ziyafete davet edilen 24 çocuğu besleyecek bir Büyük Pasta hazırlanırdı. Pasta çok tatlı ve zengin olurdu, baştan aşağı da şekerli kremayla kaplanırdı. Ama bu pastanın içinde çok ama çok tuhaf malzemeler de kullanılırdı ve bunlardan birini yutan çocuklar Periler Diyarı’nı ziyaret edebilirlerdi…
Tolkien’in, George MacDonald’ın Altın Anahtar’ı için yazmaya başladığı önsöz, bu keyifli masala dönüşmüştür. Yüzüklerin Efendisi’nden neredeyse bir on yıl sonra ve yaratımı ömür boyu süren Silmarillion sona yaklaşırken yazdığı Büyük Wootton Demircisi, Tolkien’in ömrü boyunca edindiği tecrübe ve fikirlerin ürünüdür ve Tolkien hayattayken basılmış son kurgu eseridir.
Şimdi, neredeyse 55 yıl sonra, kendini Perilerin tehlikeli diyarında bulan bir gezginin bu hikâyesi; Tolkien’in ilk taslağı, hikâyenin çıkış noktasına dair notları, alternatif bir son ve Perilerin doğası üzerine yazdığı yayımlanmamış bir makaleyle beraber tekrar okurlarla buluşuyor.
“Bu kitabın akıldan silinmeyen bir etkisi var, ‘derin’ halk öykülerinin ortak bir özelliği. Harikulade ve akılda kalıcı.”
Times Educational Supplement
“Bu masalı ne kadar yakından incelerseniz, ardındaki fikrin ihtişamı kendini o kadar gösterecektir; ister yedi yaşında olun ister yetmiş yaşında, okumak isteyeceksiniz.”
New Statesman
Büyük Wootton Demircisi Alıntıları - Sözleri
- “Orman: hâlâ insan aktivitelerinden nasibini almamış bölgeler, insanların hâkim olmadığı yerler. (fethedilmiş değil! hâkim olunmamış!)”
- “... onun düşüncelerinden pek çok şey öğrendi, bazıları sevinç, bazıları ıstırap veren düşünceler.”
- "Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla."
- Bir savaşçıya dönüşmek yerine, öğrenmeye ve keşfetmeye devam etmişti.
- “...düşüncelerden pek çok şey öğrendi, bazıları sevinç, bazıları ıstırap veren düşünceler.”
- Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla.
- Anlamını aramak, neden zıpladığını anlamak için topu kesmek gibidir.
- "İnsanların yuvaları bildiği dünya, İnsanlar olmadan da var olmuştur ve var olabilir; ama o dünya olmadan İnsanlar var olamaz."
- İnsanların yuvaları bildiği dünya, İnsanlar olmadan da var olmuştur ve var olabilir; ama o dünya olmadan İnsanlar var olamaz.
- Bayağı yalanlar iltifat sayılalı beri mutlu bir dünya olmadı asla.
- Günlüğüne “anlatacak hiçbir şey yok“ yazan biri muhtemelen beni ilgilendiren hiçbir şey yok demek istiyor; ya da normalde gelecekte okumak üzere kaydettiğim türden hiçbir şey.
- İnsanın büyüdükçe perilerden hoşlanmayı bıraktığını düşünüyordu ama kendisi tatlıyı hâlâ seviyordu.
Büyük Wootton Demircisi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
“Tolkien Mirası” kitap seti içinden okuduğum son kitap. Yazarın da son yazdığı hikaye olarak biliniyor, diğer kitaplar gençlik ve yetişkinlik döneminde enerji ve neşeyle yazılmışken bu kitap olgunluk (yaşlılık) döneminin etkisiyle daha ağır yazılmış masal kitabıdır bana göre. Diğerlerinde de olduğu gibi 216 sayfanın, 50 sayfalık bir kısmı hikayeyi oluştururken diğer sayfalarda çizimler, açıklamalar, metnin orijinal el yazmaları mevcut. Teknik olarak bunlar söylenebilir sanırım. İçerik olarak diğer kitaplar daha çocuksu gelmişti bana, bu kitap ise biraz oturaklı bir peri masalı. Wootton’da 24 yılda bir yapılan büyük pastadan ve içine karışan sihirli bir yıldızdan yola çıkan eser, peri diyarıyla sürüp gidiyor. İçerik olarak spoi vermemek adına detaylandırmak istemiyorum açıklamamı. Tolkien perilere ve peri masallarına, sadece güzelliğin olduğu, küçük sevimli canlılar ve diyarı olarak bakmamış, içerisinde iyilik ve kötülük olan insana benzeyen canlılar olarak betimlemiş ve zaten bunlar açıklamalarda fazlasıyla da mevcut. Fazla bir şey söylemek istemiyorum, tekrar etmemek adına. Kendi keşfinizi yaparken, keyifli okumalar dilerim… (Begüm)
Bu kitabı hem yazarı hem de kapağı dikkatimi çektiği için aldım. Okuduktan sonra da baya sardı. Kitapta saçma bulduğum şey: kitabın son sözünün kitaptan daha uzun olması. Son sözde: kitaptaki bazı şeylerin açıklaması, kitapta yaşanan olayların tarihleri, kitaptaki karakterlerin isimleri ve görevleri, aynı zamanda kitabın birkaç taslağı vardı. Taslakları okursanız kitabı rahat iki kere okumuş olursunuz. Son söz beni biraz sıktı çünkü haddinden fazla uzundu. Yine de göz gezdirdim, okuyanlar için eğlenceli olabilir ama beni pek sarmadı. Sadece hikayeden bahsedecek olursam, çok beğendiğimi söyleyebilirim. Kurgu güzeldi ve kitap küçük olduğu için her yerde çok rahat okudum. Bu da beni mutlu etti. Tolkien okumaya son eseriyle başladım, devamı gelecek. (Aliye Sude Dere)
J.R.R. Tolkien - Büyük Wootton Demircisi: J.R.R Tolkien’in Mirası isimli seri içerisinde yer alan “Büyük Wootton Demircisi” isimli eser Tolkien’in düş dünyasının kaleme ve kağıda yansıdığı; bu yansımanın ustalıkla harmanlanarak, düzenlenerek bizlere sunulduğu masalsı başka bir dünyadır. Bu masalsı dünyada okuyuculara Büyük Wootton köyünün Demircisinin küçük bir çocukken ona bahşedilmiş olan periler diyarının yıldızı sayesinde bu diyara yaptığı yolculuğu ve kendi diyarında yaşadığı belli bir düzen içerisinde aktarılmaktadır. J.R.R Tolkien’in “Büyük Wootton Demircisi” isimli eserini büyükten küçüğe herkesin bir çırpıda okuyabileceği, okurken de bir hayli keyif alabileceğini söylersem yanılmış olmam… Keyifli okumalar… (İ. Erdi KIZAN)
Büyük Wootton Demircisi PDF indirme linki var mı?
J. R. R. Tolkien - Büyük Wootton Demircisi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Büyük Wootton Demircisi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı J. R. R. Tolkien Kimdir?
John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892 - 2 Eylül 1973), İngiliz yazar, şair, filolog ve profesör unvanlı akademisyen. Uzmanlık alanı Anglo-Saxon Dili ve Edebiyatıdır. Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion gibi fantastik kurgu eserleriyle tanınır.
Hayatı
İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birminghamlı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald'i ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşmayı umuyordu. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak, ömrünün kısa bir süresini burada geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğa değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.
Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir yıl sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç yıl sonra (1904 yılında) da şeker hastalığı yüzünden annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemde Ronald kendine ait bir dil tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atıldı.
Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken oturdukları Birmingham kentinde Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadını vermiştir.
16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.
Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katıldı ve Fransa cephesinde savaştı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döndü. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi oldu. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam edti. Bir çeviri olan ilk kitabı Sir Gawain and The Green Knight yayınlandı. Entelektüel bir topluluk olan "Inklings"i yakın dostu C.S. Lewis ile kurdu ve 1937 yılında Hobbit'i yayınldı. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. Bazıları, Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorduyordu. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramadı ve Hobbit kısa zamanda popüler oldu.
Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.
29 Kasım 1971'de karısı Edith vefat eder. Tolkien bunun üzerine sadece iki yıl yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den krallığın en önemli nişanlarından biri olan Commander of the Order of the British Empire (CBE) ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında İngiltere'nin Bournemouth şehrinde ölür.
J. R. R. Tolkien Kitapları - Eserleri
- Hobbit
- Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
- Yüzüklerin Efendisi - İki Kule
- Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü
- Silmarillion
- Yüzüklerin Efendisi
- Hurin'in Çocukları
- Roverandom
- Beren and Lúthien
- Tom Bombadil’in Maceraları
- Güç Yüzüklerine Dair
- Ham'li Çiftçi Giles
- Büyük Wootton Demircisi
- Kullervo'nun Hikayesi
- Gondolin'in Düşüşü
- Tehlikeli Diyardan Öyküler
- Masallar
- Peri Masalları Üzerine
- Kayıp Öyküler Kitabı 1
- Noel Baba'dan Mektuplar
- Sigurd ile Gudrun Efsanesi
- Tolkien Mirası
- Kayıp Öyküler Kitabı 2
- Hobbit
- Beowulf
- The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed
- Sir Gawain and the Green Knight, Pearl and Sir Orfeo
- Morgoth's Ring
- Leaf by Niggle
- The Fall of Arthur
- Sauron Defeated
- The Return of the Shadow
- The Lays of Beleriand
- The Treason of Isengard
- The War Of The Ring
- The Nature of Middle-earth
- The Letters of J.R.R Tolkien
- A Secret Vice
- The Lay of Aotrou and Itroun
- The Monsters and Critics
- The Road Goes Ever On: A Song Cycle
- Bilbo's Last Song
- The War Of The Jewels
- The Lost Road
- The Peoples of Middle-earth
- Mr. Bliss
- Tree and Leaf
- Finn and Hengest
- The Shaping of Middle-Earth
- The End of the Third Age
J. R. R. Tolkien Alıntıları - Sözleri
- Sevgi buysa, al bunu benden ne olur, çok can yakıyor... Demek sevgin gerçekmiş.. (The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed)
- Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç. (Hobbit)
- uzun zamandır yabancılaştırılmış olsa da, İnsan ne tamamen kaybedilmiş ne de tamamen değiştirilmiştir (Peri Masalları Üzerine)
- Philology has been dethroned from the high place it once had in this court of inquiry. Max Muller’s view of mythology as a ‘disease of language’ can be abandoned without regret. Mythology is not a disease at all, though it may like all human things become diseased. You might as well say that thinking is a disease of the mind. It would be more near the truth to say that languages, especially modern European languages, are a disease of mythology. But Language cannot, all the same, be dismissed. The incarnate mind, the tongue, and the tale are in our world coeval. The human mind, endowed with the powers of generalisation and abstraction, sees not only green-grass, discriminating it from other things (and finding it fair to look nupon), but sees that it is green as well as being grass. But how powerful, how stimulating to the very faculty that produced it, was the invention of the adjective: no spell or incantation in Faerie is more potent. And that is not surprising: such incantations might indeed be said to be only another view of adjectives, a part of speech in a mythical grammar. The mind that thought of light, heavy, grey, yellow, still, swift, also conceived of magic that would make heavy things light and able to fly, turn grey lead into yellow gold, and the still rock into swift water. If it could do the one, it could do the other; it inevitably did both. When we can take green from grass, blue from heaven, and red from blood, we have already an enchanter’s power - upon one plane; and the desire to wield that power in the world external to our minds awakes. It does not follow that we shall use that power well upon any plane. We may put a deadly green upon a man’s face and produce a horror; we may make the rare and terrible blue moon to shine; or we may cause woods to spring with silver leaves and rams to wear fleeces of gold, and put hot fire into the belly of the cold worm. But in such ‘fantasy’, as it is called, new form is made; Faerie begins; Man becomes a sub-creator. (The Monsters and Critics)
- "Endure your trouble today. Bear up and be the man I expect you to be" (Beowulf)
- Bazıları yaprağı havada yakalamanın mutlu bir gün, mutlu bir ay, hatta on iki mutlu ay getirdiğini söyler. (Tom Bombadil’in Maceraları)
- “Şelaleler dökülürken bile Nihayetsiz akan sulara boyun eğmez. Nasıl ki usta bir şarkıcı Bütün bildiklerini harcayıncaya kadar söylemez.” (Kullervo'nun Hikayesi)
- Olayarın gidişatı Giles'a büyük bir zevk veriyordu. Köpeğine de. Vaat edilen kamçıları hiç yemedi. Giles kendine göre adil bir adamdı, içten içe Garm'ın da olaylardaki rölünü kabul ediyordu, ama bunu dile getirecek kadar da ileri gitmiyordu. Canı istediğinde köpeğe sert sözler ve sert nesneler fırlatıyordu, ama pek çok küçük geziye de göz yumuyordu. Garm yürüyüşe çıktığında daha uzaklara gitmeye başladı. Çiftçi daha çalımlı yürüyordu ve şans yüzüne güldü. Güz ve kış başı iyi geçti. Her şey yolunda gidiyor gibiydi -ta ki ejderha gelene kadar. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
- . Gölge sadece küçük ve geçici bir şeydi. Erişemeyeceği her zaman ışık ve yüksek güzellik vardı. ... (The Return of the Shadow)
- † I am not Gandalf, being a transcendent Sub-creator in this little world. As far as any character is 'like me' it is Faramir – except that I lack what all my characters possess (let the psychoanalysts note!) Courage. (The Letters of J.R.R Tolkien)
- “Sadık bir yüreğin asi bir dili olabilir.” (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)
- Elinde bitmesi gereken epey resim vardı; çoğu onun yeteneklerine göre fazla büyük ve iddialıydı. Niggle ağaçtan çok yaprak resmedebilen türden bir ressamdı. Tek bir yaprak üzerinde uzun uzun çalışır, şeklini, rengini , kenarlarından parıldayan çiy damlalarını yakalamaya uğraşırdı. Buna rağmen , her bir yaprağın farklı, ancak aynı tarzda resmedilmiş olduğu koca bir ağaç çizmek de isterdi. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
- "Çok az kişi sonuna gelmeden yolun onları nereye götüreceğini görebilir. " (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)
- "Önümüze konulan çorbayla tatmin olmalı ve içinde kaynatılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Peri Masalları Üzerine)
- "Önümüze konan çorbayla iktifa edip kaynatılıp özü çıkartılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Kullervo'nun Hikayesi)
- I don't much approve of The Hobbit myself, preferring my own mythology with its consistent nomenclature...to this rabble of Eddaic-named dwarves out of Völuspá, newfangled hobbits and gollums (invented in an idle hour) and Anglo-Saxon runes. (Sigurd ile Gudrun Efsanesi)
- Ama ileri bakan biri şunu görmeli: hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak. (Hurin'in Çocukları)
- "Ama Sauron, daima haindi." (Güç Yüzüklerine Dair)
- Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla. (Büyük Wootton Demircisi)
- "Öyle işler vardır ki, sonu karanlık bile olsa, bu işlere başlamak, yapmayı reddetmekten daha iyidir." (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)