Çanakkale Destanı - İsmail Bilgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Çanakkale Destanı kimin eseri? Çanakkale Destanı kitabının yazarı kimdir? Çanakkale Destanı konusu ve anafikri nedir? Çanakkale Destanı kitabı ne anlatıyor? Çanakkale Destanı PDF indirme linki var mı? Çanakkale Destanı kitabının yazarı İsmail Bilgin kimdir? İşte Çanakkale Destanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: İsmail Bilgin

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9789752633933

Sayfa Sayısı: 216

Çanakkale Destanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kendisinden her bakımdan üstün düşmana karşı Osmanlı Devleti’nin son kalesi İstanbul’u kaybetmemek için canını dişine takarak yaptığı, âdeta küllerinden yeniden doğduğu zaferdir.Çanakkale Savaşı, bir dizi yenilgi ve başarısızlıklardan sonra gelen büyük bir zaferdir. Kendisinden her bakımdan üstün düşman karşı Osmanlı Devleti’nin son kalesi İstanbul’un ele geçmemesi için canını dişe takarak yaptığı, âdeta küllerinden yeniden doğan bir Anka kuşu gibi var olduğu bir zaferdir. Bu zaferülkenin kaymak tabakası denilen okumuş gençleri feda ederek kazandık. 

Bu kitabı okurken; Mehmetçiğin savaşta bile düşman askerine olan merhametine şahit olacak, 276 kiloluk mermiyi kaldıran, Seyit Onbaşı’ya hayran kalacak, Nusrat Mayın Gemisinin, o boğazı düşmana dar eden ufacık bir geminin hikâyesini okurken, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız…

Bu kitabı okurken; Seddülbahir’deki çarpışmada tüfeği bozulunca, öfkeden deliye dönen Mehmet Çavuş’un düşmana taşla, kürekle saldırışını, gözlerinizin önüne getirecek, Ertuğrul Tabyası’nda küçük bir destan yazan Ezineli Yahya Çavuş’un takımıyla tam 15 saat 2.500 düşman askerine karşı koyarken, sadece sabah bombardımanında siperlerine atılan 4.650 adet top mermisinin sayısında ürküp, titreyeceksiniz…

Bu kitabı okurken; adını raporlara yazmaktan çekinen Mahmut Sabri’yi, savaş esnasında bile “Bu koca gövde ile siper almak zor oluyor” deyip de ayakta duran Binbaşı Halis Beyi, emrindeki subaylara “Ben size ölmeyi emrediyorum!” diyen Yarbay Mustafa Kemal’i gözlerinizin önüne getirecek, ölme emrini yerine getirmek için birbiriyle yarış eden askerlerimizi hatırlayacak, o anları yaşayacak, toprakların değil, ağaçların, denizin bile titrediğini sanacaksınız…

Bu kitabı okurken, Çanakkale Destanı’na tanıklık edeceksiniz…

Çanakkale Destanı Alıntıları - Sözleri

  • Türk askeri Balkan Savaşının küllerinden bir Anka kuşu gibi doğmuş bu yenilginin üzerine bir destan yazılmıştır...
  • Fransızlar, Çanakkale Savaşı'nda çok ağır kayıplar vermişlerdir. Kirte Savaşlarında sağ kolunu kaybeden Fransız subayı bir anısını anlatmaktadır: "Biz Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştığımız için övünebiliriz. Şiddetli bir süngü harbinden sonra, savaş sahasını dolaşırken, bir Türk askerinin kendi gömleğini yırtarak, bir Fransız askerinin yarasını sardığını gördüm. Tercümanım vasıtasıyla sordum: "Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun?" Mecalsiz Türk askeri şu cevabı verdi: "Bu asker yaralanınca, cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı... Her halde resimdeki annesi olacaktı. Benim işe kimsem yok, o kurtulsun, anasının yanına dönsün istedim." Bu asil davranış karışında gözyaşlarımı tutamadım. Bu sırada emir subayım, Türk askerinin yakasını açtığında, gördüğüm manzara karşısında yanaklarımdan sızan yaşlarımın donduğunu dahi hissetmedim. Çünkü Türk askerinin göğsünde bizim askerden daha ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikiside öldüler..."
  • 2 Haziran 1915’te Kolağası (Yüzbaşı) Mehmed Tevfîk, Çanakkale Harbi’nde bir İngiliz mermisi ile yaralanmış ve şehîd olmadan önce şu mektubu yazmıştı: Ovacık yakınlarındaki Ordugâhtan 20 Mayıs 1331 Çarşamba. Sebeb-i hayatım, feyz-i refîkım, Sevgili babacığım ve vâlideciğim, Arıburnu’nda ilk girdiğim müthiş muhârebede sağ yanımdan ve pantolonumdan hâin bir İngiliz kurşunu geçti. Hamdolsun kurtuldum. Fakat, bundan sonra gireceğim muhârebelerden kurtulacağıma ümîdim olmadığından, bir hâtırâ olmak üzere, şu satırları yazıyorum. Hamd ü senâlar olsun Cenâb-ı Hakk’a ki, beni bu rütbeye kadar ulaştırdı. Yine mukadderât-ı ilâhiyye olarak beni asker yaptı. Siz de ebeveynim olmak dolayısıyla, beni vatan ve millete hizmet etmek için nasıl yetiştirmek lâzımsa öylece yetiştirdiniz. Sebeb-i feyz-i refîkım ve hayatım oldunuz. Hak Teâlâ Hazretleri’ne nihâyetsiz hamd ve sizlere sonsuz teşekkürler ederim. Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı bugün hak etmek zamânıdır. Vatanıma olan mukaddes vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum. Şehîdlik rütbesine kavuşursam, Allâh’ın en sevgili kulu olduğuma kanaat edeceğim. Asker olduğumdan, bu her zaman benim için pek yakındır. Sevgili babacığım ve vâlideciğim! Gözbebeğim olan hanımım Münevver’i ve oğlum Nezihciğimi önce Cenâb-ı Hakk’ın sonra sizin himâyenize bırakıyorum. Onlar hakkında ne mümkün ise lütfen yapmaya çalışınız. Servetimizin olmadığı mâlumdur. Mümkün olandan fazla bir şeyi isteyemem. İstersem de boşunadır. Refîkama (hanımıma) hitâben yazdığım kapalı mektubu lütfen kendi eline veriniz! Tabiî ağlayıp üzülecek; tesellî ediniz. Allah Teâlâ’nın takdîri böyle imiş. İsteklerim ve borçlarım hakkında refîkamın mektubuna koyduğum deftere ehemmiyet veriniz! Münevver’in hâfızasında veyahut kendi defterinde kayıtlı borçlar da doğrudur. Münevver’e yazdığım mektubum daha geniştir. Kendisinden sorunuz. Sevgili baba ve vâlideciğim! Belki bilmeyerek size karşı birçok kusurlarda bulunmuşumdur. Beni affediniz! Hakkınızı helâl ediniz! Rûhumu şâd ediniz! İşlerimizin düzeltilmesinde refîkama yardımcı olunuz! Sevgili hemşîrem Lütfiyeciğim! Bilirsiniz ki, sizi çok severdim. Sizin için gücümün yettiği nisbette ne yapmak lâzımsa isterdim. Belki size karşı da kusûr etmişimdir. Beni affet, mukadderât-ı ilâhiyye böyle imiş. Hakkını helâl et, rûhumu şâd et! Yengeniz Münevver hanımla oğlum Nezih’e sen de yardım et! Ey akrabâ ve dostlarım, cümlenize elvedâ! Cümleniz hakkınızı helâl ediniz! Benim tarafımdan cümlenize hakkım helâl olsun! Elvedâ, elvedâ! Cümlenizi Cenâb-ı Hakk’a tevdî ve emânet ediyorum. Ebediyyen Allâh’a ısmarladık, sevgili babacığım ve vâlideciğim... Oğlunuz Mehmed Tevfîk
  • " Çekiyorum tetiği.. çekiyorum.. çekiyorum.. tüfek patlamıyor, ateş etmiyor... Tüfek bozuldu herhalde dedim, bak hele dedim yanımdaki arkadaşıma, benim tüfek bozulmuş... Bir baktı benden yana. Senin parmak gitmiş... Dedi." Ezineli Halil
  • Gerçekten de Çanakkale Seferi'nin kolay olacağı düşünülüyordu. Zira Balkanlar'da yenilmiş bir ordu vardı. Bu ordu kendilerine karşı koyamazdı. Ancak Türk askeri Balkan Savaşı'nın küllerinden bir Anka kuşu gibi doğmuş, bu yenilginin üzerine bir destan yazmıştır.
  • I. Dünya Savaşı'nda Marn muharebeleri o güne dek en kanlı savaş olarak biliniyordu. Kilometrekare başına 38 ölü düşüyordu. Bu sayı Çanakkale muharebelerinde kilometrekareye 252 kişi idi.
  • "Bir Kahraman takım ve Yahya Çavuştular. Tam üç alayla burada gönülden vurustular. Düşman tümen sanırdı bu elleri. Allah'ı arzu ettiler akşama kavuştular."
  • "Bu gördüğünüz büyük bir kahramandır.Çanakkale Savaşında 215 okkalık mermiyi kaldıran yiğit,bu yiğittir.
  • "Dünyanın hiç Bir ordusunda yüreği senininkinden daha temiz daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir kanaatinle imanınla itaatinle hiçbir korkunun yıldırmadığı demir gibi pak kalbimle düşmanı nihayet alt eden gayretin için minnet ve şükranlarımı ifade etmeyi en aziz bir borç bilirim" MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
  • Avusturyalı piyade er J . C . Davies annesine yazdığı bir mek tupta kendilerine karşı çarpışan bir Türk kadın savaşçısıyla ilgili olarak şunları anlatıyor : " Benim de vurulduğum 18 Mayıs 1915 günü , keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu . Gizlendiği yerden gün boyunca ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu . Ancak , gün batmadan , bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm . Güzel , yapılı ve tahmi nen 19 - 21 yaşlarında genç bir kızdı . Ölü olarak ele geçirdiğimizde , yanında başka bir Türk ' ün ölüsünü de bulduk . Genç kızın bedeninde tam 52 kurşun yarası vardı . . . Bu savas korkutucu . . . "
  • "Hastane gemisinde yaralılar çok sayıklar mıydı ? Ekseriya ne sayıklarlardı ? " "Vapurda çeşitli milletlere mensup yaralılar vardı . . . Almanlar , Avustralyalılar , cepheden topladığımız İngiliz yaralılar ve bizim yaralılarımız . . . Hepsi kendi dilleri ile ekseriya tek bir kelime sayıklarlardı . Bazen yan yana yatan , muhtelif milletler yaralıla nin dudaklarından Almanca , İngilizce , Türkçe aynı kelime yük selirdi : “ Anne ! " Yüzlerce yaralının önümde öldüğünü gördüm . Hemen hemen hepsi aynı kelimeyi bu " Anne ! " sözünü sayıkla yarak öldüler . "
  • Çünkü vatan demek hürriyet demek, şeref ve namus demektir Türk milleti için.
  • “Hep cenk ederiz şevk ile pür neşe ve hande, Git söyle ecel beklemesinler beni evde..”
  • Geçmişini bilmeyen, kendine güvenmeyen geleceğini sağlıklı kuramaz.
  • Çanakkale müdafaası, bir hayat müdafaasıfır.

Çanakkale Destanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir destandır Çanakkale...: Çanakkale savaşını hepimiz öyle ya da böyle biliriz. Fakat orada savaşan geçmişimiz neden savaştı? Hangi koşullarda ve nasıl savaştı? İşte bunları bilmek için savaş döneminde hem Anzakların hem de Mehmetçiğin dilinden mektuplar, olaylar, destanlar, şiirler okumak isterseniz hoşunuza giden bir kitap olacaktır. Mesela Seyit Onbaşı... Koca mermiyi kaldırıp düşman gemisini vurduğunu herkes bilir. Peki bu kahramanlıktan sonra nasıl yaşayıp nasıl öldü? Türklerle savaşa giren itilaf devleti askerlerinin savaş sonrasında ve sırasında Türkler hakkında düşünceleri neydi? Bu ve benzeri sorulara cevap arıyorsanız bu kitabı keyifle okuyabilirsiniz. (Muhammed Safa KAYA)

Dünya tarihinde görülen en kanlı savaşlardan birisi olan Çanakkale savaşı bu kitapta mektuplardan ve savaşta görev yapan askerlerin ağzından çıkan sözcüklerden alıntılar yaparak güzel bir şekilde okuyucuyla bu kitap buluşturulmuş. Kitabı okurken Çanakkale savaşında yaşanan zorlukları ve kahramanları hissetmemek mümkün değil. Çanakkale de tarih yazan ecdadımızın yaşadığı ve savaş sırasında gerçekleşen olayları okuyabileceğiniz keyifli bir eser yazar tarafından meydana gelmiş. (Arif Can)

Çanakkale Destanı: Her insanın muhakkak okuması gerekir diye düşünüyorum. Okudukça ve kahramanları gördükçe helal olsun demekten alamıyor insan kendini. Yazarın okuduğum ikinci kitabı gayet güzeldi. ALLAH şehitlerimizin mekanını cennet eylesin. Amin. (Onur)

Çanakkale Destanı PDF indirme linki var mı?

İsmail Bilgin - Çanakkale Destanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çanakkale Destanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İsmail Bilgin Kimdir?

1964 yılında Gelibolu'nun Evreşe bucağında doğdu. İlk ve ortaokulu Evreşe'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümünü kazandı. Fakülteye devam ederken, iki sene süreyle Türkiye Çocuk dergisinde çalıştı. Daha sonra, mezun olduğu üniversiteye asistan olarak girdi. 1993 yılında yüksek lisansını, 1999 yılında doktorasını tamamlayarak jeoloji doktoru unvanını aldı.

2000 yılında, akademik hayatını sürdürdüğü İstanbul Üniversitesi'nden ayrıldı. Hâlen bir kamu kurumunda jeoloji mühendisi olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış makaleleri bulunan yazarın, edebî faaliyetlerinin yanı sıra bilimsel çalışmaları da sürmektedir.

Küçüklüğünden beri okuma yazmaya karşı büyük tutkusu olan yazar, 2000'de Ömer Seyfettin Hikâye yarışmasında İstanbul Depremi’ni anlattığı “Ne Oluyor Dendiği Zaman” adlı hikâyesi ile birinci oldu. Bu tarihten itibaren artan bir gayretle yazı hayatını sürdüren İsmail Bilgin, 2014'te Eskader tarafından tarih dalında "Kut’ül Amare" romanıyla; 2015'te de Yazarlar Birliği tarafından tarihî roman dalında ilk defa verilen büyük ödüle Çanakkale Romanları/Araştırmaları sebebiyle layık görüldü. Daha çok yakın tarih konularını, özellikle de 1. Dünya Savaşı dönemini ele alan eserlerle çocuklarda tarih bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak için tarihî hikâyeler ve gençlik romanları yazdı ve yazmaya devam ediyor.

İsmail Bilgin Kitapları - Eserleri

  • Sarıkamış
  • Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
  • Kut'ül Amare
  • Kuşçubaşı Eşref
  • 57. Alay Çanakkale
  • 57. Alay Filistin
  • Çanakkale Destanı
  • Elveda Balkanlar
  • Gelibolu
  • 57. Alay Galiçya
  • Diriliş / Osmanlılar Geliyor
  • Sütçü İmam - Kahramanmaraş
  • Safiye Hüseyin
  • Zenci Musa
  • Şerife Bacı / Kastamonu
  • Şahin Bey / Gaziantep
  • Çanakkale'ye Gidenler
  • Küçük Yusuf / İstanbul
  • Çanakkale'nin İsimsiz Kahramanları
  • Hasan Tahsin / İzmir
  • Ankara'nın Ateştir Yolu
  • Onbaşı Nezahat / Kütahya
  • İpsiz Recep / Karadeniz
  • Çanakkale İçinde Vurdular Beni
  • Yörük Ali Efe / Aydın
  • Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit
  • Binbaşı Emire Ayşe / Aydın
  • Sultan Alparslan
  • Mehmet Fazıl Paşa
  • Kara Yılan / Gaziantep
  • Kurtuluşa Koşanlar
  • Kambur Kerim / Adapazarı - Eskişehir
  • Kudüs’teki Son Osmanlı
  • Asker Saime / İstanbul - İzmit
  • Cafer Efe / Soke
  • Casus Mehmet / Tarsus
  • Ahmet Hulusi Efendi / Denizli
  • Tayyar Rahime / Osmaniye
  • Hamdi Bey / Eceabat
  • Hatice Bacı / Pozanti
  • Evliya Çelebi'nin Maceraları
  • Yahya Kaptan / İzmit
  • Gizemli Ok
  • Kurtuluş Savaşı Hikayeleri
  • Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Saklı Hazine
  • Özgürlük Savaşı
  • Fetih Yolunda
  • Cesur Hemşire
  • Gizli Görev
  • Esirler Kalesi
  • Esrarengiz Bilgin
  • Çanakkale Tufanı
  • Cezeri
  • Tarihimizi Yazanlar
  • Çaka Bey
  • Biruni
  • Ayrılmaz İkili
  • Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Oyunun Sonu
  • İngiliz Kıskacı
  • Deli Dumrul
  • Evliya Çelebi Maceraları / Hazarfen Ahmet Çelebi Uçuyor
  • Bedeli Çanakkale’de Ödenmiştir
  • Destan Yazanlar
  • Kayıp Ferman
  • Çanakkale Savaşı Günlüğü
  • Harizmi
  • Zafer Getiren Mayınlar
  • Korkusuz Pilot
  • Osman Gazi / Aşiretten Beyliğe
  • Oruç Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Tepegöz
  • Oğuz Kağan Destanı
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 3. Kitap / Azak Kalesi'nin Fethi
  • Denizaltıyı Vuran Kahraman
  • Düşmana Göğüs Gerenler
  • Dünyayı Sırtlayan Yiğitler
  • Orhan Gazi / Beylikten Devlete
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 8. Kitap / Mısır Piramitlerinde
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 10. Kitap / Hollanda Macerası
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 4. Kitap / Kırım’ın Buzlu Denizi
  • Düşmana Korku Salanlar
  • Esaretten Kurtulan Nefer
  • Ertuğrul Gazi / Aşiretten Beyliğe
  • Barbaros Hayreddin Paşa - Kahraman Türk Denizcileri
  • Kemal Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 1. Kitap / Marmara Korsanları
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 7. Kitap / Bağdat Çekirgeleri
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 6. Kitap / Dicle Serüveni
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 5. Kitap / Eşkıya Peşinde
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - Çalınan Ferman
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Çocukluğu Ve Rüyası
  • Evliya Çelebi Maceraları / Siyah Lale'nin Peşinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Karadenizde Fırtına
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Marmara Korsanları
  • Masal Ormanı
  • Sihirli Nar
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Balkanlarda
  • Denizlerin Ejderhası - Turgut Reis
  • Kara Mürsel Reis(Kahraman Türk Denizcileri)
  • Umur Bey-Kahraman Türk Denizcileri
  • Piri Reis - Kahraman Türk Denizcileri
  • Bamsı Beyrek
  • Battal Gazi
  • Boğaç Han
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu
  • Çelebi Mehmet
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Buz Tutan Denizde
  • Mehmet Kamil
  • Mehmet Nuri Efendi - Kurtuluşun Kahramanları 3
  • Anadolu ve Balkanlara Vurulan Mühür Yıldırım Beyazıd
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Edirne'de
  • Satuk Buğra Han Destanı
  • Uluç Reis
  • Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 9. Kitap / Foncistan Yolunda
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Afrika Ormanlarında
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Yol Kesen Kara Haydaroğlu
  • Kurtuluşun Kahramanları 2 (10 Kitap)
  • KURTULUŞUN KAHRAMANLARI 3
  • Halide Edip
  • Küçük Şükriye
  • Mehmet Nuri Efendi
  • Onikiler
  • Tülütabaklar
  • Tek Kurşun Atmadan
  • Taş Bebek
  • Devletten İmparatorluğa Sultan 1.Murad
  • Buz Adaları
  • Kuşların Dilinden Hikayeler
  • Kelile ile Dimne'den Aslan ile Tilki
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Piramitlerdeki Hazine
  • Seydi Ali Reis - Osmanlı'nın Hint ve Mısır Donanmalarının Kaptanı
  • Çanakkale'nin Kahramanları Set 1
  • Sarıkamış
  • Evliya Çelebi - Buz Adaları
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Bitlis Diyarında
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Foncistan'da
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Ege Macerası
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Ferman Peşinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Gelibolu'da
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Diyarbakır'a Kelekle Yolculuk
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Bağdat'ta
  • Fatih Sultan Mehmet
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Mısır Çöllerinde
  • Evliya Çelebi Mecaraları / Battal Gazi İstanbul´da
  • Hasret Hikayeleri

İsmail Bilgin Alıntıları - Sözleri

  • Düşenin dostu olmazmış…Doğru ,çok doğru bir söz. (Kut'ül Amare)
  • "Bakalım gelecek günler kimi haklı çıkaracak göreceğiz.. " (57. Alay Çanakkale)
  • Mehmed Akif'in dudakları kapır kıpır duadaydı. Sık sık dua ederdi. Namazlarını hiç aksatmaz,vakit geldi mi hemen yer ve mekân tanımaksızın namaza dururdu. Kumluk, taşlık, çimenlik onun için fark etmezdi. Çok görmüştü, kuru katılaşmış kum tabakaları üzerinde namaz kıldığını ve alnında pek çok kum tanesiyle namazına son verdiğini. (Zenci Musa)
  • - Yiğit şu hançerini bana sat, -Olmaz -İyi fiyata alırım -Olmaz dedim ya, bizde silah satılmaz . Silahsız yiğit çıplaktır, bilmez misin ? Çekil yolumdan! -Omzundaki Şahini sat o zaman. -Olmaz dedim ya . Biz dostlarımızı da satmayız. -Şahin’den dost mu olurmuş . -Olur ya ... Haydi çekil şimdi yolumdan! (Diriliş / Osmanlılar Geliyor)
  • Orta Asya ülkeleriyle de ilişkileri iyi... Rusya ile aralarını bozduk ama şimdi adeta ittifak halindeler. S-400 füzelerini almak için çalışıyorlar. Korkarım en büyük kozumuz da elimizden alınacak." "Neymiş o koz?" “NATO olarak füze sistemiyle sizi koruyoruz diyorduk. Onlar şimdi ilk defa kendi milli füze sistemlerini geliştiriyorlar. Üstelik bunları terör örgütleriyle savaşırken yapıyorlar." (Zenci Musa)
  • Çeşmeye yaklaştığında, arkadaşlarının su içmek isteyen bir taşladıklarını görmüştü. Köpek bu taşlardan korunmak için acı acı havlayarak kaçıyordu. Arkadaşları yavruyu taşlamaya devam ediyorlardı.bu hareketini gören Hasan onlara çıkıştı: -Ne yapıyorsunuz, rahat bırakın o köpeği! -Sen Karışma! -Niye karışmicakmışım, o da su içmek istiyor? -o içemez. -neden içemezmiş ? -içtikten sonra içebilir. -Siz içtiniz ya... -olsun, o köpek su içemez. -Birgül demiş ve daha sonra arkadaşları ile köpek için kavga bile etmiş. Ama neticede köpek çeşmeden su içememişti. Hasanda yavruyu alıp ona bir kapta su vermişti. Kana kana su içen Köpek teşekkür etmek etmek ister gibi Hasan'ın karşına geçip tatlı tatlı havlama havlayıp Durmuştu. (Çanakkale İçinde Vurdular Beni)
  • Gönüllerde, yüreklerde açan yaralar da kabuk bağlar mı? (Zenci Musa)
  • Yaran ağır değil. Çabuk iyileşirsin bak sen de gazi oldun -Arkadaşlarım daha yüksek bir rütbeye kavuştular.Lakin ben ulaşamadım Hasan hoca anlamamış gibi sordu: -Neymiş o rütbe -Şehitlik (Gelibolu)
  • "Sonrada adamların dikkatini dağıtmak için; asıl siz kim oluyorsunuz da bize hesap soruyorsunuz." (Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit)
  • Gönlüm yine bir afet-i hicrana dolaştı Sevda'yı muhabbet başıma gör neler açtı Bu hal-i perişanıma düşman bile şaştı Yine sevda'yı muhabbet gör neler açtı... (Sarıkamış)
  • Pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz taşlardan kork. (Sultan Alparslan)
  • Çanakkale boğazı ile izmir körfezinin kapatılması için hazırlık emri verildi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
  • Dikkatlice ellerime bakardım, defalarca parmaklarımı sayardım; bir, iki, üç, dört, beş. “Tamam” derdim içimden. Sonra diğer elimin parmaklarını sayardım. “Bir, iki, üç, dört, beş parmaklarım tamam” derdim. Gizli bir sevinç yaşarken, gözlerimin önünde elini, kolunu, bacağını, gözünü, kafasını yitirenler bitiverirdi. O zaman içimde büyük tezat yaşar, sevincim kursağımda kalır, derin kederler içinde kaybolurdum. (57. Alay Galiçya)
  • Herkes adamın gösterdiği yere baktı. -Fransız karakolunda bir Türk bayrağı. -Bayrağımız sallanıyor. -Bakın bakın. -Bayrağımız dalgalanıyor. -Hem de düşman karakolunda! (Küçük Yusuf / İstanbul)
  • Olaylar çok hızlı gelişti.. (57. Alay Çanakkale)
  • Allah her şeye kadirdir. (Elveda Balkanlar)
  • Şimdi düşman boğazımıza hançerini dayamış, son yurdunda milletimizi ve İslam'ı esir etmek istiyor. Eller koştu, biz yerimizde saydık. Birbirimize, 'Ah, vah!' ederek tefrika içinde bölündük. Çalışmadan ilerleyemezsin, geride kalırsın viraneler ülkesine dönersin. Başına akbabalar toplanır, seni durmadan didikler. (Ankara'nın Ateştir Yolu)
  • İnanmış dört adam bütün dünyayı etkiler. İnanmak, bir davaya inanmak her işin başıdır. (Kuşçubaşı Eşref)
  • Osmanlı hükümeti, harbiye nezaretinin 1.Ordu dahilinde bir müstakil süvari tugayı kurulması için emir verdi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
  • "Ailelerinden, vatanlarından uzaktaki bu adaya getirilenler, yaklaşık altı yüz yıldır köklü ama şimdilerde ayakta ölmeye başlamış bir çınarı andıran devletin evlatları, ilk defa esareti tadıyor, bu esaret rüzgarının esmesiyle, içlerinde yeşillenen ümit yaprakları titriyordu." (Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa)