Çanakkale İçinde Vurdular Beni - İsmail Bilgin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çanakkale İçinde Vurdular Beni kimin eseri? Çanakkale İçinde Vurdular Beni kitabının yazarı kimdir? Çanakkale İçinde Vurdular Beni konusu ve anafikri nedir? Çanakkale İçinde Vurdular Beni kitabı ne anlatıyor? Çanakkale İçinde Vurdular Beni PDF indirme linki var mı? Çanakkale İçinde Vurdular Beni kitabının yazarı İsmail Bilgin kimdir? İşte Çanakkale İçinde Vurdular Beni kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İsmail Bilgin
Yayın Evi: Genç Erdem
İSBN: 9789755014234
Sayfa Sayısı: 216
Çanakkale İçinde Vurdular Beni Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Çanakkale’de şehit olanlar, dilden dile, gönülden gönüle dolaştı. Çanakkale içinde vurulan gençler, hikâyelerle anlatıldı şimdi de... Bugünün gençleri kahraman atalarını tanısınlar diye.
Çanakkale İçinde Vurdular Beni Alıntıları - Sözleri
- Sen bizim askerlere çok benziyorsun. Onlar da bir türlü hastaneye, sargı yerine gelmek istemezler. Her şeye rağmen, siperlerde kalmayı tercih ederler
- -Haydi toplanın, cenaze namazı kılmaya! -Cenaze namazı mı? -Evet. -Kimin namazı ki bu arkadaş? Onun bu sorusunu Çavuş cevapladı -Kim olacak, kendimizin cenaze namazı...
- Çeşmeye yaklaştığında, arkadaşlarının su içmek isteyen bir taşladıklarını görmüştü. Köpek bu taşlardan korunmak için acı acı havlayarak kaçıyordu. Arkadaşları yavruyu taşlamaya devam ediyorlardı.bu hareketini gören Hasan onlara çıkıştı: -Ne yapıyorsunuz, rahat bırakın o köpeği! -Sen Karışma! -Niye karışmicakmışım, o da su içmek istiyor? -o içemez. -neden içemezmiş ? -içtikten sonra içebilir. -Siz içtiniz ya... -olsun, o köpek su içemez. -Birgül demiş ve daha sonra arkadaşları ile köpek için kavga bile etmiş. Ama neticede köpek çeşmeden su içememişti. Hasanda yavruyu alıp ona bir kapta su vermişti. Kana kana su içen Köpek teşekkür etmek etmek ister gibi Hasan'ın karşına geçip tatlı tatlı havlama havlayıp Durmuştu.
- -Komutan'ımız bir köpeğe su veriyor. -Az önce su içmek isteyen köpek değil mi o? -Evet, ta kendisi! -onu fark etmedik bile. -susuzluğumuz da gözlerimiz dönmüştü sanki. -Zavallı, çok da susamış -komutan'ımız ona eliyle su veriyor -Çok merhametlidir -O, herkesi düşünür. -Altın gibi bir kalbi vardır...
- Ellerin arasında bazen bir köpek havlaması duyuluyordu.Bu Ses karabaş'a aitti. Karabaş, Hasan Bey'in yanından ayrılmıyor, bazen de bazen de kaçan düşman erler ile birlikte kovalıyordu.
- -Teğmenb, neden titremektesiniz, diye sordu. -korkuyorum. -neden? -bana işkence yapacaksınız. Sizler esirleri acımasız casına öldürdüğünü söylediler. -Daha başka ne dediler? -Sizler barbar ve yamyammışsınız. -Barbar ve yamyam mı? -Evet! -Peki sizce yamyama benzer bir halimiz var mı? -Yok. -insan yemeyiz teğmen. Bizim, hangi milletten olursa olsun, insana saygımız sonsuzdur.
- Sahaya bir sandalye koyuldu. Bu sandalye müdafaanın sağ tarafına yerleştirilmişti. Üzerine de Arif'in kanlı sarı lacivert forması serilmişti. O gün, maçta İdman yurdu, fener kalesine sağ taraftan hiç hücum etmedi. Arif Bey'in forması bile başarılı bir savunma yapmıştı sanki. Maç, gözyaşları içinde oynandı ve bitti. Futbolcular oynarken seyirciler de seyrederken ağladılar. Ağlayanlar arasında kenarda maçı izlemekte olan Fenerbahçe birinci kâtibi Ömer Nazım da vardı. Kendisi Arif için şu şiiri okudu.
- "Azim, sebat, metanet, işte bu. Can etmişti şahsında. Ey arkadaş! kimdir bu? Şehit Arifimiz karşında Dur ve ağla, elin bağla yanında Enmukaddes şehittir bu. Öldürdüler vazife başında, Ah fener ne acıklı haldir bu.
- Elini tekrar göğsüne sağ tarafına götürdü. Cebinde bulunan saat paramparça olmuştu. Kendisini bir daha yokladı. Vurulmadığnı fark etti. Bir şarapnel parçası saatini isabet etmişti, kendisi yaralanmaktan kurtulmuştu.
Çanakkale İçinde Vurdular Beni İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı okurken kendinizi adeta savaşın içinde zannediyorsunuz okurken kitabı adeta seni senden alıyor kitap ''DÜNYAYI DURDURAN ŞEHİTLERİN AZİZ HATIRASINA '' yazılmış ve bu kitabı yazan İsmail BİLGİN bu sözü çok güzel yazmış (Fırat Tobuz)
Her milletin tarihinde; asla unutulmayacak, yıllar geçse de gerek edebiyatta gerek hayatın diğer alanlarında etkisini hiçbir zaman yitirmeyecek önemli olaylar vardır. Bu olaylar o milletin insanını öyle bir boyutta etkiler ki üzerine şiirler, romanlar, öyküler yazılır; şarkılar söylenir, türküler, ağıtlar yakılır. Türk milletini en çok etkileyen olaylardan biri ise kuşkusuz Çanakkale Savaşı'dır. [Savaşın tarihi boyutuna ve ayrıntılarına çok fazla girmeyeceğim. Nitekim bu kısımlar birçok kitapta (ders kitaplarında bile) mevcut. Ve kesinlikle -doğru kaynaklardan- okunup öğrenilmeli.) Savaşa gitmek de zordur, sevdiğin birini göndermek de. Savaş kalana da acı verir, gidene de. Ölene de acı verir, kurtulana(?) da. Acıdan ibarettir yani. Bütün bir ülkenin ortak acısından. Savaş ortamı ve savaşın beraberinde getirdiği trajediler tecrübeli yetişkin bir askerin psikolojisinde bile büyük yaralar açar. Savaşta yalnızca ölüm korkusu değildir hissedilen. Aklınızda vatanınız, evde bir başına bıraktığınız anneniz, nişanlınız, yeni doğmuş belki de henüz doğmamış bebeğiniz vardır. Onların geleceği vardır. Bir yanınız kavuşmanın umudu ve hasretiyle yanıp tutuşurken bir yanınız da belki de onları bir daha asla göremeyeceğinizi bilmenin acısıyla kavrulur. Yanı başınızda vurulmuş arkadaşınızın göğsünden akan kanları görürsünüz, kopan bacaklar, kollar görürsünüz, kan ve barut solursunuz, herhangi bir savaşta bulunmamış bir insanın asla tasavvur edemeyeceği ve anlayamayacağı nice manzaralara şahit olursunuz. Zordur yani kısacası, savaşmak zordur, asker olmak zordur. Ama memleketinizin istikbali için mecbursunuzdur bu ortamda olmaya. "- Haydi toplanın, cenaze namazı kılmaya! - Cenaze namazı mı? - Evet. - Kimin namazı ki bu arkadaş? Onun bu sorusunu çavuş cevapladı. - Kimin olacak, kendimizin cenaze namazı... Bunu duyan er kısa bir süre şaşkınlık geçirdi. Sonra gidip arkadaşlarının yanında, kendi cenaze namazını kılmak için safa girip el bağladı." (s. 35) Kendi cenaze namazınızı kılarsınız mesela, bedeli hiçbir şekilde ödenemeyecek fedakarlıklarda bulunursunuz. Çocuklarınız bağımsız vatanlarında özgürce yaşasınlar, gezsinler, okusunlar, öğrensinler diye ölürsünüz. ... Değinmeden geçmeyeyim, Çanakkale Savaşı'nın Atatürk'ün yıldızının parlamasında da çok büyük etkisi olmuştur. Özellikle bu savaş sırasında Mustafa Kemal; askeri dehası, cesareti ve ileri görüşlülüğüyle ön plana çıkmış, "Anafartalar Kahramanı" olarak tanınmıştır. Meşhur "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." sözünü de bu savaş sırasında söylemiştir. ... Özel olarak kitaba gelirsek ismini Çanakkale Türküsü'nden alan kitapta 13 öykü var ve bu öykülerden biri de kitapla aynı ismi taşıyor. Kitabın yazarı İsmail Bilgin 1964 Gelibolu doğumlu bir jeoloji mühendisi. Kurtuluş Savaşı hakkında birçok hikayesi ve romanı mevcut. Ve yazar hikayelerini genel olarak gençlere ve çocuklara tarih bilinci kazandırmak amacıyla kaleme alıyor. Bu nedenle yetişkinler için muhteşem, kesinlikle okunmalı denebilecek bir üslubu ve anlatımı yok. Yine de ortaokul çağındaki çocuklara okutturulabilecek seviyede bir kitap. Dili sade ve yeteri kadar da akıcı. Kitapta Reza Hemmatirad imzalı konuya uygun çizimler de mevcut. ... "Türk askerleri ile birlikte yaralanıp kendi siperlerine gidemeyen, alınamayan, taşınamayan Fransız ve İngiliz erleri ve subayları da sargı yerine taşınmaya başlanmıştı. Hatta aynı yatakta yan yana yatan Türk ve Fransız erlerinin ya da subaylarının yaralarından akan kanlar birbirine karışıyordu. Daha önce karşılıklı mermi sıkanlar şimdi hastanenin aynı yatağını paylaşıyorlardı." (s. 38) Kitapta geçen bu kısım çok hoşuma gitti. Belki de savaşın bütün o acımasızlığı içinde yaşanabilecek en güzel şey. ...Ve aynı ülkede farklı bir zamanda; başka bir milletten, başka bir inançtan yüzlerce insanın zarar gördüğü bir felaket meydana geldiğinde sırf bizden değiller diye vicdanı bile sızlamayan hatta mutlu olan insanlar görüyoruz. Ne kadar trajik. (peyderpey)
Harika bir kitap. Bu kitapta Çanakkale ile ilgili hikayeler anlatılıyor. Hepsi de çok ilgimi çeken hikayeler. Bu kitaba bayıldım. Size de tavsiye ederim. (Feyza Nur ÜNAL)
Çanakkale İçinde Vurdular Beni PDF indirme linki var mı?
İsmail Bilgin - Çanakkale İçinde Vurdular Beni kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çanakkale İçinde Vurdular Beni PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İsmail Bilgin Kimdir?
1964 yılında Gelibolu'nun Evreşe bucağında doğdu. İlk ve ortaokulu Evreşe'de, liseyi Gelibolu'da bitirdi ve İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümünü kazandı. Fakülteye devam ederken, iki sene süreyle Türkiye Çocuk dergisinde çalıştı. Daha sonra, mezun olduğu üniversiteye asistan olarak girdi. 1993 yılında yüksek lisansını, 1999 yılında doktorasını tamamlayarak jeoloji doktoru unvanını aldı.
2000 yılında, akademik hayatını sürdürdüğü İstanbul Üniversitesi'nden ayrıldı. Hâlen bir kamu kurumunda jeoloji mühendisi olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış makaleleri bulunan yazarın, edebî faaliyetlerinin yanı sıra bilimsel çalışmaları da sürmektedir.
Küçüklüğünden beri okuma yazmaya karşı büyük tutkusu olan yazar, 2000'de Ömer Seyfettin Hikâye yarışmasında İstanbul Depremi’ni anlattığı “Ne Oluyor Dendiği Zaman” adlı hikâyesi ile birinci oldu. Bu tarihten itibaren artan bir gayretle yazı hayatını sürdüren İsmail Bilgin, 2014'te Eskader tarafından tarih dalında "Kut’ül Amare" romanıyla; 2015'te de Yazarlar Birliği tarafından tarihî roman dalında ilk defa verilen büyük ödüle Çanakkale Romanları/Araştırmaları sebebiyle layık görüldü. Daha çok yakın tarih konularını, özellikle de 1. Dünya Savaşı dönemini ele alan eserlerle çocuklarda tarih bilincinin oluşmasına katkıda bulunmak için tarihî hikâyeler ve gençlik romanları yazdı ve yazmaya devam ediyor.
İsmail Bilgin Kitapları - Eserleri
- Sarıkamış
- Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa
- Kut'ül Amare
- Kuşçubaşı Eşref
- 57. Alay Çanakkale
- 57. Alay Filistin
- Çanakkale Destanı
- Elveda Balkanlar
- Gelibolu
- 57. Alay Galiçya
- Diriliş / Osmanlılar Geliyor
- Sütçü İmam - Kahramanmaraş
- Safiye Hüseyin
- Zenci Musa
- Şerife Bacı / Kastamonu
- Şahin Bey / Gaziantep
- Çanakkale'ye Gidenler
- Küçük Yusuf / İstanbul
- Çanakkale'nin İsimsiz Kahramanları
- Hasan Tahsin / İzmir
- Ankara'nın Ateştir Yolu
- Onbaşı Nezahat / Kütahya
- İpsiz Recep / Karadeniz
- Çanakkale İçinde Vurdular Beni
- Yörük Ali Efe / Aydın
- Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit
- Binbaşı Emire Ayşe / Aydın
- Sultan Alparslan
- Mehmet Fazıl Paşa
- Kara Yılan / Gaziantep
- Kurtuluşa Koşanlar
- Kambur Kerim / Adapazarı - Eskişehir
- Kudüs’teki Son Osmanlı
- Asker Saime / İstanbul - İzmit
- Cafer Efe / Soke
- Casus Mehmet / Tarsus
- Ahmet Hulusi Efendi / Denizli
- Tayyar Rahime / Osmaniye
- Hamdi Bey / Eceabat
- Hatice Bacı / Pozanti
- Evliya Çelebi'nin Maceraları
- Yahya Kaptan / İzmit
- Gizemli Ok
- Kurtuluş Savaşı Hikayeleri
- Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Saklı Hazine
- Özgürlük Savaşı
- Fetih Yolunda
- Cesur Hemşire
- Gizli Görev
- Esirler Kalesi
- Esrarengiz Bilgin
- Çanakkale Tufanı
- Cezeri
- Tarihimizi Yazanlar
- Çaka Bey
- Biruni
- Ayrılmaz İkili
- Alparslan'ın Akıncısı Alperen - Oyunun Sonu
- İngiliz Kıskacı
- Deli Dumrul
- Evliya Çelebi Maceraları / Hazarfen Ahmet Çelebi Uçuyor
- Bedeli Çanakkale’de Ödenmiştir
- Destan Yazanlar
- Kayıp Ferman
- Çanakkale Savaşı Günlüğü
- Harizmi
- Zafer Getiren Mayınlar
- Korkusuz Pilot
- Osman Gazi / Aşiretten Beyliğe
- Oruç Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Tepegöz
- Oğuz Kağan Destanı
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 3. Kitap / Azak Kalesi'nin Fethi
- Denizaltıyı Vuran Kahraman
- Düşmana Göğüs Gerenler
- Dünyayı Sırtlayan Yiğitler
- Orhan Gazi / Beylikten Devlete
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 8. Kitap / Mısır Piramitlerinde
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 10. Kitap / Hollanda Macerası
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 4. Kitap / Kırım’ın Buzlu Denizi
- Düşmana Korku Salanlar
- Esaretten Kurtulan Nefer
- Ertuğrul Gazi / Aşiretten Beyliğe
- Barbaros Hayreddin Paşa - Kahraman Türk Denizcileri
- Kemal Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 1. Kitap / Marmara Korsanları
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 7. Kitap / Bağdat Çekirgeleri
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 6. Kitap / Dicle Serüveni
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 5. Kitap / Eşkıya Peşinde
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - Çalınan Ferman
- Evliya Çelebi Mecaraları / Çocukluğu Ve Rüyası
- Evliya Çelebi Maceraları / Siyah Lale'nin Peşinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Karadenizde Fırtına
- Evliya Çelebi Mecaraları / Marmara Korsanları
- Masal Ormanı
- Sihirli Nar
- Evliya Çelebi Mecaraları / Balkanlarda
- Denizlerin Ejderhası - Turgut Reis
- Kara Mürsel Reis(Kahraman Türk Denizcileri)
- Umur Bey-Kahraman Türk Denizcileri
- Piri Reis - Kahraman Türk Denizcileri
- Bamsı Beyrek
- Battal Gazi
- Boğaç Han
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu
- Çelebi Mehmet
- Evliya Çelebi Mecaraları / Buz Tutan Denizde
- Mehmet Kamil
- Mehmet Nuri Efendi - Kurtuluşun Kahramanları 3
- Anadolu ve Balkanlara Vurulan Mühür Yıldırım Beyazıd
- Evliya Çelebi Mecaraları / Edirne'de
- Satuk Buğra Han Destanı
- Uluç Reis
- Büyük Türk Gezgini Evliya Çelebi’nin Dünya Turu - 9. Kitap / Foncistan Yolunda
- Evliya Çelebi Mecaraları / Afrika Ormanlarında
- Evliya Çelebi Mecaraları / Yol Kesen Kara Haydaroğlu
- Kurtuluşun Kahramanları 2 (10 Kitap)
- KURTULUŞUN KAHRAMANLARI 3
- Halide Edip
- Küçük Şükriye
- Mehmet Nuri Efendi
- Onikiler
- Tülütabaklar
- Tek Kurşun Atmadan
- Taş Bebek
- Devletten İmparatorluğa Sultan 1.Murad
- Buz Adaları
- Kuşların Dilinden Hikayeler
- Kelile ile Dimne'den Aslan ile Tilki
- Evliya Çelebi Mecaraları / Piramitlerdeki Hazine
- Seydi Ali Reis - Osmanlı'nın Hint ve Mısır Donanmalarının Kaptanı
- Çanakkale'nin Kahramanları Set 1
- Sarıkamış
- Evliya Çelebi - Buz Adaları
- Evliya Çelebi Mecaraları / Bitlis Diyarında
- Evliya Çelebi Mecaraları / Foncistan'da
- Evliya Çelebi Mecaraları / Ege Macerası
- Evliya Çelebi Mecaraları / Ferman Peşinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Gelibolu'da
- Evliya Çelebi Mecaraları / Diyarbakır'a Kelekle Yolculuk
- Evliya Çelebi Mecaraları / Bağdat'ta
- Fatih Sultan Mehmet
- Evliya Çelebi Mecaraları / Mısır Çöllerinde
- Evliya Çelebi Mecaraları / Battal Gazi İstanbul´da
- Hasret Hikayeleri
İsmail Bilgin Alıntıları - Sözleri
- Düşenin dostu olmazmış…Doğru ,çok doğru bir söz. (Kut'ül Amare)
- "Bakalım gelecek günler kimi haklı çıkaracak göreceğiz.. " (57. Alay Çanakkale)
- Mehmed Akif'in dudakları kapır kıpır duadaydı. Sık sık dua ederdi. Namazlarını hiç aksatmaz,vakit geldi mi hemen yer ve mekân tanımaksızın namaza dururdu. Kumluk, taşlık, çimenlik onun için fark etmezdi. Çok görmüştü, kuru katılaşmış kum tabakaları üzerinde namaz kıldığını ve alnında pek çok kum tanesiyle namazına son verdiğini. (Zenci Musa)
- - Yiğit şu hançerini bana sat, -Olmaz -İyi fiyata alırım -Olmaz dedim ya, bizde silah satılmaz . Silahsız yiğit çıplaktır, bilmez misin ? Çekil yolumdan! -Omzundaki Şahini sat o zaman. -Olmaz dedim ya . Biz dostlarımızı da satmayız. -Şahin’den dost mu olurmuş . -Olur ya ... Haydi çekil şimdi yolumdan! (Diriliş / Osmanlılar Geliyor)
- Orta Asya ülkeleriyle de ilişkileri iyi... Rusya ile aralarını bozduk ama şimdi adeta ittifak halindeler. S-400 füzelerini almak için çalışıyorlar. Korkarım en büyük kozumuz da elimizden alınacak." "Neymiş o koz?" “NATO olarak füze sistemiyle sizi koruyoruz diyorduk. Onlar şimdi ilk defa kendi milli füze sistemlerini geliştiriyorlar. Üstelik bunları terör örgütleriyle savaşırken yapıyorlar." (Zenci Musa)
- Çeşmeye yaklaştığında, arkadaşlarının su içmek isteyen bir taşladıklarını görmüştü. Köpek bu taşlardan korunmak için acı acı havlayarak kaçıyordu. Arkadaşları yavruyu taşlamaya devam ediyorlardı.bu hareketini gören Hasan onlara çıkıştı: -Ne yapıyorsunuz, rahat bırakın o köpeği! -Sen Karışma! -Niye karışmicakmışım, o da su içmek istiyor? -o içemez. -neden içemezmiş ? -içtikten sonra içebilir. -Siz içtiniz ya... -olsun, o köpek su içemez. -Birgül demiş ve daha sonra arkadaşları ile köpek için kavga bile etmiş. Ama neticede köpek çeşmeden su içememişti. Hasanda yavruyu alıp ona bir kapta su vermişti. Kana kana su içen Köpek teşekkür etmek etmek ister gibi Hasan'ın karşına geçip tatlı tatlı havlama havlayıp Durmuştu. (Çanakkale İçinde Vurdular Beni)
- Gönüllerde, yüreklerde açan yaralar da kabuk bağlar mı? (Zenci Musa)
- Yaran ağır değil. Çabuk iyileşirsin bak sen de gazi oldun -Arkadaşlarım daha yüksek bir rütbeye kavuştular.Lakin ben ulaşamadım Hasan hoca anlamamış gibi sordu: -Neymiş o rütbe -Şehitlik (Gelibolu)
- "Sonrada adamların dikkatini dağıtmak için; asıl siz kim oluyorsunuz da bize hesap soruyorsunuz." (Fatma Seher Hanım / Erzurum - İzmit)
- Gönlüm yine bir afet-i hicrana dolaştı Sevda'yı muhabbet başıma gör neler açtı Bu hal-i perişanıma düşman bile şaştı Yine sevda'yı muhabbet gör neler açtı... (Sarıkamış)
- Pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz taşlardan kork. (Sultan Alparslan)
- Çanakkale boğazı ile izmir körfezinin kapatılması için hazırlık emri verildi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
- Dikkatlice ellerime bakardım, defalarca parmaklarımı sayardım; bir, iki, üç, dört, beş. “Tamam” derdim içimden. Sonra diğer elimin parmaklarını sayardım. “Bir, iki, üç, dört, beş parmaklarım tamam” derdim. Gizli bir sevinç yaşarken, gözlerimin önünde elini, kolunu, bacağını, gözünü, kafasını yitirenler bitiverirdi. O zaman içimde büyük tezat yaşar, sevincim kursağımda kalır, derin kederler içinde kaybolurdum. (57. Alay Galiçya)
- Herkes adamın gösterdiği yere baktı. -Fransız karakolunda bir Türk bayrağı. -Bayrağımız sallanıyor. -Bakın bakın. -Bayrağımız dalgalanıyor. -Hem de düşman karakolunda! (Küçük Yusuf / İstanbul)
- Olaylar çok hızlı gelişti.. (57. Alay Çanakkale)
- Allah her şeye kadirdir. (Elveda Balkanlar)
- Şimdi düşman boğazımıza hançerini dayamış, son yurdunda milletimizi ve İslam'ı esir etmek istiyor. Eller koştu, biz yerimizde saydık. Birbirimize, 'Ah, vah!' ederek tefrika içinde bölündük. Çalışmadan ilerleyemezsin, geride kalırsın viraneler ülkesine dönersin. Başına akbabalar toplanır, seni durmadan didikler. (Ankara'nın Ateştir Yolu)
- İnanmış dört adam bütün dünyayı etkiler. İnanmak, bir davaya inanmak her işin başıdır. (Kuşçubaşı Eşref)
- Osmanlı hükümeti, harbiye nezaretinin 1.Ordu dahilinde bir müstakil süvari tugayı kurulması için emir verdi. (Çanakkale Savaşı Günlüğü)
- "Ailelerinden, vatanlarından uzaktaki bu adaya getirilenler, yaklaşık altı yüz yıldır köklü ama şimdilerde ayakta ölmeye başlamış bir çınarı andıran devletin evlatları, ilk defa esareti tadıyor, bu esaret rüzgarının esmesiyle, içlerinde yeşillenen ümit yaprakları titriyordu." (Medine Müdafaası / Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa)